Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SECIM02 25/6/07 20:08 Page 2 ‘Başın öne eğilmesin’ Karadeniz’in en ‘sakin’ kentinde, seçim yarışı da ‘kıyı dinginliği’ içinde sürüyor... 225.574 : us % 65,61 Nüf ranı: % 0,22 Seçmen/Nüfus O 096.835 GSYİM Payı: 8. 26 TL): 1.879 Değer (000.000 İM (USD): SY G a Kişi Başın 1999 OKTAY EKİNCİ SİNOP “Karadeniz’de üç liman var; sayar mısınız?” Birincisine “Sinop”, diğerlerine de “temmuz, ağustos” diyenler soruyu bilmiş sayılıyor. Çünkü Sinop, denize uzanan yarımadasının korunaklı koylarıyla, Bulgaristan’dan Gürcistan’a dek “liman” denilebilecek yegâne özelliğe sahip. Karadeniz’de ancak temmuz ve ağustosta görülebilen sakinliği burada yılın her ayı bulabilirsiniz... Ne var ki bu eşsiz özelliğini denizcilere yeterince sunamayan, 175 km.lik kıyısını yat turizmiyle tanıştıramayan, deniz ulaşımından ise asla nasiplenemeyen “yazgısı”yla, denize küskün politikalardan belki de en mağdur olan kentimiz yine Sinop... SİNOP ‘Nükleer’ vefasızlık Yaklaşan seçimlerde işte bu yazgıyı değiştirmeye aday olanların inandırıcılıkları ise partilerinin aynı konuya bakışına bağlı. Örneğin AKP, geçen 4 yılı aşkın iktidarında Karadeniz dolgu yolu inşaatındaki kıyı tahribatını durdurmak yerine daha da arttırırken, alternatif olarak deniz ulaşımından söz edenlere hemen hiç kulak asmadığı için de partisinin adaylarını güç duruma sokuyor. Dahası, karayolu tutsaklığına karşı “mevcut havaalanı” bile açılmıyor... Bütün bunlara, “nükleer santral” için de Sinop’un seçilerek, bu dünya cenneti ilimizin cehenneme çevrilmesine karar verilmesi de eklenince, Sinopluların AKP’ye bakışlarını tahmin etmek “mantık”en zor olmuyor... Ne var ki Türkiye’de siyaset, çoğu zaman mantıkla pek bağdaşmadığından, diğer partilerin başarısı da ancak AKP’nin Sinop’a olan bu vefasızlığını değerlendirebilmelerine bağlı. Örneğin, yine nükleer santral “işsizliğe çare” olarak dayatılırken, bu en önemli toplumsal sorununun asıl “yöresel üretimleri geliştirerek” ve “turizmin desteklenmesi”yle giderilebileceği iyi anlatılmalı... Nükleer karşıtlarının sözcüsü Kadir Yavuz’un “Sadece inşaatında 300500 kişi çalışır, hepsi o kadar..” uyarısını herkes önemsemeli... Hele AKP milletvekili Cahit Can’ın “Nükleerden ölürsek hep beraber ölürüz, Kastamonu, Çorum ve Samsun da...” şeklindeki gerekçesi ise seçim olsa da olmasa da insanlık adına sorgulanmalı. 29 Nisan 2006 mitingindeki “Yaşamayı seç, Nükleerden vazgeç” duyarlılığının sandığa da yansıması sağlanmalı... CHP’li adaylar pasta kesip birbirlerine başarılar dilerken milletvekili tanıtım mitingi büyük ilgi gördü. CHP kırmızı plaka peşinde CEMİL CİĞERİM SİNOP Sinop’a girdiğinizde, bir dileği olup olmadığını soran Büyük İskender’e, “Evet var, gölge etme başka ihsan istemem” yanıtını veren ünlü düşünür Diyojen’i elindeki feneri ile görürsünüz. MÖ 411 yılında dünyaya geldiği bilinen Sinoplu Diogenes (Diyojen) diye ün yapan bu filozof, babası sahte para bastığı için Sinop’tan sürülmüş, baba oğul Atina’ya gelip yerleşmişler. Sıradan insanlardan nefret eden Diyojen, bir öğle vakti elinde fener ile “Bir adam arıyorum” diye bağırarak Atina sokaklarında dolaşmış. Çok güzel konuşan, üstün zekâsı ile herkesi etkileyebilen Diyojen, bütün garip tavırlara karşın saygı görmüş, ölümünden sonra onun adına Korintoslular bir sütun, Sinoplular da bir heykelini dikmişler, adını ve anısını yaşatmışlardır. Sinop’a girdiğimde hava o kadar sıcaktı ki; önce uzun bir süre Diyojen’in heykeline baktım. Diyojen elinde fener ile nasıl bir adam aradıysa, ben de 40 dereceye yaklaşan yakıcı güneşin altında Meclis’e girebilecek milletvekili adaylarını aradım. Tarihi Sinop Cezaevi’nin önünden geçerken Refik Halid Karay, Mustafa Suphi, Burhan Felek, Zekeriya Sertel ve Sebahattin Ali’yi düşündüm. Sabahattin Ali, cezaevindeyken “Dışarıda deli dalgalar/ Gelip duvarları yalar/ Seni bu sesler oyalar / Aldırma gönül, aldırma” diye yazmış. Ancak Karadeniz’in deli dalgaları artık o eski cezaevinin duvarlarını yalayamıyor. Çünkü, deniz doldurulmuş, gezi yolları yapılmış, cezaevinin duvarları da denizden uzak kalmış. Yine de “Karadeniz’in incisi” Sinop, iki yanında yer alan limanları ve doğal güzellikleriyle her zaman şairlere ve ressamlara ilham vermiş. retleri şöyle değerlendiriyor: “Partimize oy çıkmayan yerlerde büyük ilgi görüyoruz. Bu da gösteriyor ki, vekilimiz Engin Altay o yörenin insanlarına iyi hizmet etti. Sandıkta oyların buluşmasıyla iki adayımızı Meclis’e göndereceğiz. Çok büyük coşku var. 1977 seçimlerinin tekrarını 2007 seçimlerinde yaşayacağız. Çünkü merkezde 2002’de olduğu gibi yine birinci parti oluruz. Sağ seçmenlerin ağırlıklı olduğu ve zayıf olduğumuz Boyabat ve Durağan’da çok çalışarak oyumuzu artıracağız.” Karagülle, Sinop merkezde yaptıkları aday tanıtım toplantısına binlerce kişinin katıldığını ve miting havasında geçtiğini anımsatarak “Sinopluların desteğiyle iki milletvekiline garanti gözüyle bakıyoruz. ‘Kırmızı plaka Sinop’a gelecek’ sloganımız da bu yüzden çok anlamlı” diyor. 1. sıra adayı Engin Altay da merkez ilçenin bir milletvekilini tek başına çıkaracağını, başta sahil kesimi olmak üzere diğer ilçelerden gelecek oylarla CHP’nin TBMM’de Sinop’u iki milletvekili ile temsil edeceğini söylüyor. Altay şöyle devam ediyor: “Ben Sinop halkının 2002’de bana verdiği emaneti halka verdim ama o emanete tekrar talibim. CHP’nin programını anlatıyoruz. CHP olarak halkı ezdirmeyeceğiz. Ülkeyi soydurmayacağız. Devleti böldürmeyeceğiz. Mücadelemiz 22 Temmuz zaferi ile bitmeyecek. Ülkeyi satanları, soyanları Ankara’dan söküp atana kadar devam edecek. Dindar görünüp dinden geçinip, Hazine’ye el uzatan kollar kesilinceye kadar devam edecek. Büyük Ortadoğu Projesi senaristleriyle ve yönetmenleriyle makamları, mevkileri ne olursa olsun işbirliği yapan vatan hainleri Türkiye’den sökülene kadar sürecek. 22 Temmuz’da kazanan ‘Cumhuriyet’ olacak.” Sinop merkezde DP var mı, yok mu belli değil. Partide adeta incin top oynuyor. Yaşar Topçu’nun söylediğine bakılırsa, kendisine adaylık teklifini DP Genel Başkanı Mehmet Ağar yapmış. AKP’DE KAZAN KAYNIYOR KP’de listeler açıklanınca istifalar da peş peşe gelmiş. AKP Genel Merkezi, birbiri ile geçinemeyen milletvekilleri Mustafa Öztürk ile Cahit Can’ı liste dışı bırakmış. Aday listesinde ilk üç sıraya yerleştirilen Abdurrahman Dodurgalı, Kadir Tıngıroğlu ve Uğur Giresun da büyük tepki almış. En büyük tepki de AKP’li Belediye Başkanı Zeki Yılmazer’den gelmiş. Yılmazer’in partisinden istifasını açıkladığı gün basının önünde milletvekili adayı olmak için il başkanlığından istifa eden Dodurgalı için söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil: “78 ay oldu, arkasında profesör yazan ve ilahiyatçıyım diyen bir il başkanı geldi, Sinop’u karmakarışık yaptı. Neden yaptı? ‘AK Parti’nin ölüsü nasıl olsa bir tane milletvekili çıkartır. Ben de milletvekili adayı olurum, benim hiç kimseyle işim olmaz’ dedi. Ne belediye başkanı, ne kadın kolları ne de gençlik kolları tanıdı. Aksine, üstelik bir de karıştırdı. Bu adam geldi liste bire oturdu. Peki ikinci adayı kim? 37 yıllık ticari hayatım var, 20 yıllık aktif siyasi hayatım var. Ben nasıl bu insanlarla, toplumun saygıdeğer Sinop seçmeninin huzuruna çıkıp da oy isteyeyim. Ben bu adaylardan Dodurgalı’yı tanıdım. Onunla yola gidilmez. Gördük, yalan paçadan akıyor. Bu adam için ben seçmenden oy isteyemem.” Belediye Başkanı Yılmazer’in yanı sıra meclis üyeleri Sabri Demirkol ve Cevat Çetin de AKP’ye istifalarını sunmuşlar. Talat Baş daha önce istifa ettiği için AKP’nin belediye meclisinde bir üyesi kalmış. AKP’nin eski İl Başkanı Dursun Demirel ve eski Gerze İlçe Başkanı Ali Zor da Sinop merkezli 11 il ve 12 ilçeyi kapsayan 500 milyon YTL ihale yolsuzluğunun ortaya çıkarıldığı “Gündoğdu” operasyonunda tutuklu olarak yargılanıyorlar. A Diojen Vefasızlığa istifa Nitekim AKP’li Belediye Başkanı Zeki Yılmazer de aynı vefasızlığa artık dayanamamış olacak ki seçimleri bile beklemeden geçenlerde partisinden istifa etti. Gerekçesi ise ilk iki sıradaki AKP adaylarını “Sinop’a yakışmayan” kişiler olarak görmesi. Başkanın bu kararı, geçen belediye seçimini “tüy farkı”yla yitiren, CHP’nin genel seçimlerde “rövanşı alma”sına yarar mı? 2004 yerel seçiminde AKP’nin 4 bin 977 oyuna karşı 4 bin 976’da kalarak, sadece “bir” oyla belediyeyi kaçıran CHP’lilere göre “evet”... Buna rağmen AKP’nin “iktidar partisi” olma çekiciliğini sürdürdüğünü belirtenler de varsa bile, genel kanı o “bir oyluk” siyasal beğeninin zedelendiği şeklinde... Nitekim, seçime doğru hızlanan “yol asfaltlama” çalışmaları, AKP’nin bu yıpranmaya karşı hizmet olanaklarının kendi elinde olduğunu göstermesi olarak yorumlanıyor. Yani, Kocaeli’ndeki şu dayanılmaz sıcaklarda, üstelik doğalgazlı semtlerde halka “kömür yardımı” yapılmasına benzer bir çalışkanlık, şirin kıyı ilçesi Ayancık yollarında da gözleniyor... 2 vekil CHP’den çıkar Sinop’ta genel kanı ise CHP’nin kesin 2 milletvekili çıkarabileceği yönünde. Üçüncü milletvekilini kapmak için AKP ve MHP yarışacak. Ya AKP iktidarda olmanın avantajını iyi kullanarak Sinop’ta ikinci parti olacak ya da MHP ilk kez “milli” olmanın sevincini yaşayacak. AKP’de ağır suçlamalar Yılın her döneminde ayrı güzellikte olan Sinop’ta şimdi Karadeniz kadar coşkulu seçim hareketliliği yaşanıyor. Siyasi partiler çok yoğun. CHP, “kırmızı plaka” peşinde. Bunun için iki adayını Meclis’e taşımanın çalışmasını yapıyor. MHP ise, tarihinde ilk kez milletvekili çıkararak “milli” olmak istiyor. DP’de ise 1. sıra adayı Yaşar Topçu’nun Karadeniz Sahil Yolu İhalesi’nde usulsüzlük iddiasıyla Yüce Divan’da yargılanması gündemdeki yerini koruyor. AKP’de ise belediye başkanı ile başlayan istifa şokları ve ağır suçlamalar yaşanıyor. Sinop’ta liste savaşının olmadığı tek parti CHP. Adaylık için MYK üyesi Sinop Milletvekili Engin Altay, eski İl Başkanı Hüseyin Keskin ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nda genel müdür vekilliği görevinde bulunan İbrahim Sakabaş başvuran üç isim olmuş. Bu nedenle listeye girdingiremedin tartışması yaşanmamış. CHP Sinop İl Başkanlığı görevi de iki dönem belediye başkanlığı yapan Ali Karagülle’ye verilmiş. Karagülle, milletvekili adayları ile birlikte Sinop’un ilçelerinde örgütle tanışma toplantılarına katılıyor, köy kahvelerini ziyaret ediyor. Bu ziyaretlerde halka “İttifak yapmadık. DSP ile Cumhuriyet mutabakatı yaptık” mesajı veriliyor. CHP İl Başkanı Karagülle, bu ziya Kent kültürü Sinop’ta huzur dolu bir “gündelik yaşam” ise geleneksel “kıyı dinginliği”ni sürdürüyor. Tek bir kapkaç olayına bile rastlanmazken, “plajlar”a kadar yayılan çağdaş kent kültürü, sokaklarda, kafelerde, her yerde, kızlı erkekli her yaştan gençlerle yaşanıyor... Turistler “Karadeniz takası maketleri”ni çok seviyor. “Popstar” yarışmasını kazanan Sinop’lu Utku Güdü günlerdir kutlanıyor. Sanatçı Şefik Gül’ün deniz kabuklarıyla yaptığı süs eşyaları herkesin dilinde... Yaşı 4000 yıla uzanan ve Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar’ın mirası görkemli kalesindeki 1997’de boşaltılan efsanevi “Sinop Hapishanesi” de kültür ve sanat merkezine dönüşüyor. Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Burhan Felek gibi aydınlarımızın fikir ve edebiyat tarihimizle bütünleşmiş “mahpusluk” anıları müzeleşiyor. Bütün bunlarla da anlam kazanan “üniversite kenti” özlemi de son yasayla gerçekleşme yoluna girdiğinden, seçim sonuçları kentin aydınları için artık bir “prestij” sorunu. Bu nedenle “görmüş geçirmiş” Sinoplular, 22 Temmuz’da tarihsel yaşanmışlıklarından gelen “aydınlanmanın siyasal sonucu”nu bekliyorlar... O kadar ki Sabahattin Ali’nin Sinop hapishanesinde yazdığı; “Başın öne eğilmesin/ Aldırma gönül aldırma / Ağladığın duyulmasın, / Aldırma gönül aldırma...” dizeleri de sanki herkes için ortak “seçim ezgisi” gibi... MHP ‘milli olmak’ istiyor AKP, MHP ve DP, aday listelerinin birinci sıralarına sağ oyların egemen olduğu Boyabat kökenli adayları yerleştirmişler. Sahil kesiminden umutsuzlar. DP’de eski bakanlardan Yaşar Topçu, AKP’de eski il başkanı Abdurrahman Dodurgalı, MHP’de eski il başkanı Mehmet Şişek listenin ilk sırasında yer almışlar. Bu üç parti de Boyabat ve Durağan’daki sağ oyları kapmayı amaçlıyor. MHP listesinden Mehmet Şişek de 3 Kasım 2006’da Sinop merkez ve Boyabat ilçesinde “Dranaz” kod adlı operasyonda tutuklanan 14 kişi arasında yer almış, 4 ay cezaevinde yatmış, tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmiş. MHP Sinop’ta ilk kez “milli” olmak istiyor. Çünkü MHP, tarihinde hiç milletvekili çıkaramamış Sinop’ta. Hatta Alpaslan Türkeş’in, “Sinop’ta milletvekili çıkardığımız zaman biliniz ki iktidar oluruz” dediği de söyleniyor. MHP işte bu nedenle seçime çok asılıyor. 2002 S İ N O P 57 Sinop İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 927 Toplam Seçmen: 141.019 Toplam Kullanılan Oy: 124.292 Toplam Geçerli Oy: 118.199 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 246 Katılım Oranı: % 88,14 Milletvekili Sayısı: 3 Sinop İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: Toplam Seçmen: Toplam Kullanılan Oy: Toplam Geçerli Oy: Gümrük K. Geçerli Oy Payı: Katılım Oranı: Milletvekili Sayısı: 836 148.000 115.460 110.569 417 % 78,01 3 2