Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 SİYASET 84 Avrapa'da Pasifik kâbusu Fransız Endüstri ve Araştırma Bakanu Yeni bir coğrafya doğuyor. Hollanda Dış Ticaret görevlisi: Avrupa Pasifik tehdidini karşılayacak durumda değil. IBM'in New York'taki kıdemli Başkan Yardımcısu Avrupalı silkin ve ayağa kalk. dişe duyacakları çok şey var. Kaliforniya da dahil olmak üzere Pasifik çevresi ülkeleri yılda 2 trilyonluk GSMH'ye ulaştı. 1960'larda Avrupa yılda yüzde 4'lük bir gelişme oranına sahipken, bu oran Pasifik ülkeleri için yüzde 10'du. Şimdi ise Pasifik ülkelerinin gelişme hızı yılda yüzde S.S oranindayken, Avrupa'nınki yüzde 3'ün altında. Japonya, son yılların hızla gelişen ülkeleri Güney Kore ve Tayvan'la birlikte tekstilden bilgisayara kadar uzanan endüstrilerde Avrupa'mn dünya pazarından büyük paylar kopardı. Gerek ABD, gerekse SSCB Pasifik'te güçlü deniz kuvvetleri kuruyorlar. Buna karşılık Fransız Generali Pierre Gallols'nın dedigi gibi, "askeri anlamda" Avrupa bu bölgede mevcut değil. Topluluk Çoğu Avrupalılara göre daha da rahatsız edici olan, geniş ve çok farklı niteliklere sahip Pasifik bölgesinin bir gün kendisini nüfuzlu bir "topluluk" olarak düzenleyebileceği. Şu ana kadar Pasifik Ekonomik tşbirliği Konferansı gibi resmi çabalar alçak gönüllü ve sınırlı bir düzeyde kaldı. Ancak gittikçe büyüyen bir bölge zihniyetinin belirtileri şimdiden görülüyor. örnegin Avustralya son 10 yılda ticari ilişkilerini tngiltere'den çok Pasifik'te komsulan ile kurmaya başladı. Malezya Japonya'yı batıya, güneydoğu Asya ülkelerine bakmaya zorluyor. Japon Basbakanı Yasuhlro Nakasone Çin, Kore ve diğer Asya ülkeleriyle köprüler koruyor. Kore Maliye Bakanı eski yardımcısı HahnBeen Lee'nin dediği gibi "Pasifik'te halen belirsiz ama gerçek bir topluluk btılundugu duygusu doğmakta." M 'erkezinde Avrupa'mn yeraldığı alıştlınış dünya haritası değişiyor mu? Pasifik havzası önümüzdeki dönemde dünyanın merkezi olma yolunda mı? Son yıllarda çok tartışılmakla olan bu soruları çeşitli yönleriyle ele alan Scott Sullivan ımzalı bir yazıyı 7 mayıs 1984 larıhlı Newsweek 'ten özetleyerek aktarıyoruz. onald Reagan'ın Çin'e yaptığı yolcuRseyahat etmesi bileniteliğizamanlardaoAvluğun kozmık bir yana, yöııe son linde Pasifik'e yerleştirilmiş kuvvetlerin otomatik olarak Avrupa'ya kaydırllmasını öngören stratejiden giderek aynldığı anlaşılıyor. tstatistiklere bakılırsa, Avrupalıların en uıpa'da yüksek sesle dile getirilmeye başlayan endişeleri kuvvetlendiriyor. Avrupa tam merkezde bulunurken uzak Pasifik bölgesinin belli belirsiz bir parantez gibi kenarları çevrelediği, bilinen dünya haritasının giderek çağdışı kaldığı kuşkusu büyüyor. Avrupalı bilim adamları ve politikacıların gözleri önünde Pasifik'in merkezi tuttuğu; Avrupa'mn Asya kıtası üzerinde küçuk ve uzak bir fa/lalık gibi göründüğü yeni bir dünya haritası canlanmakta. Fransız Endüstri ve Araştırma Bakanı Laurent Fablus, "Yeni bir coğrafya doğuyor" diyor. Fransız haber dergisi L'Express nıart sonunda, "Pasifik ve Dünyanın Yeni Ekseni " başlıklı bir kapak haberi yayımladı. Kitapçılar, "Asya Yürüyüşte", "Japonya Avrupa'ya Karsı", "Dünyanın Yeni Merkezi: Pasifik" gibi başlıklar taşıyan kitaplarla dolu. Avrupalı bakanlar neredeyse her hafta Bangkok, Seul ve Kanton'a yollanıyorlar. Nısanın son haf'iasında Batı Alnıan Hükümeti Tokyo'da 20 milyon dolarlık (şimdiye kadar yaptıklarının içinde en büyüğü) bir endüstri fuarı açtı. Parıs merkezli Uluslararası Jeopolitik Kurumu, mayıs ba sıda tüm dünyadan üst düzeyde 400 profesör ve politikacıyı "Pasifik'in Meydan Okuması: Batının llmııtları ve Korkulan" konulu üç günluk bir konferans için topladı. "Silkin ve ayağa kalk!" Bu açık meydan okumaya karşın Avrupa'dan henüz tutarlı bir yanıt yok. Gectiğimiz nisan ayında Paris'te yapılan Pasifik havzası seminerinde Asyalı konuşmacılar bölgedeki dinanizmi anlatmak için art arda söz aldılar. Avrupalılar ise yakınmaktan öte bir şey yapmadılar. örneğin Hollanda Dış Ticaret görevlisi Fritz Bolkenstein, Avrupa'mn iç ticaretinin bölünmüş olınası ve ekonomilerinin refah devletinin getirdiği aşırıhklardan doğan sıkıntılar nedeniyle Pasifik tehdidini karşılayacak durumda olmadığını söyledi. IBM'in New York'taki kıdemli başkan yardımcısı Fransız Jacques Maisonrou(jc bu sızlanmalar üzerine dayanamayarak patladı: "Biitün bunları dinlediktcn soııra yalnızca >unu söylemek isliyorum; Avrupa, silkin ve ayaİ» kalk!" Avrupalı ne yapmalı? ABD'nin endişesi Avrupa'mn Pasifik saplantısı bir ölçüde Amerika'nın son zamanlarda Japonya'nın teknolpjik ve ticari rekabetinden duyduğu endişeyi yansıtıyor. Bu saplantı 1960'larda Avrupa'yı saran, Avrupa'mn endüstriyel ve mali bağımsızlığını ABD'nin tehdit ettiğine dair korkulan da anımsatıyor. Urküntıı duyan birçok Avrupalıya göre 1980'lerin Pasifik tehdidi basit iktisadi kaygıları aşıyor. Üstelik ABD tehdidinden çok daha tehlikeli görünüyor. Bu tehdit dunya ağırlık merkezinde kahcı bir değişikliğe yol açarak; Avrupa'mn bir kenarda kalması potansiyelini taşıyor. Bu endişelerin ardında ABD'nin Avrupa'daki geleneksel muttefiklerinden uzaklaşarak, dikkatini giderek Pasifik Havzası üzerinde topladığı düşuncesi yaratıyor. Avrupalı aydınlar yıllarca Amerikan nüfuzunun Baiıya doğru kaymasına hayranlıkla baktılar. Şimdi ise Amerika'nın Pasifik ülkeleriyle yaptığı ticaretin Avrupa ile ticareti a^masını urkuntu ile izliyorlar. Hayati olan guvenlik alanında bile Pentagon'un, uzun zamandan beri bağlı olduğu, bir tehlike ha Dünya haritalarında "merkez" olarak görünen Avrupa'mn yerini giderek pasifik bölgesi alıyor. Avrupalıların yapması gerekli şeylerin en az bazıları şimdiden belli. Pasifik havzasından gelen yeni urün seliyle başa çıkabilmek için Avrupalılar artık köhneleşmiş bir üniversite sistemini terketmek; Avrupa pazarını bütünleştirmek; yatırımları cesaretlendirmek için yeni yollar bulmak; herşeyden önemlisi, Avrupalı rakip firmalar arasında işbirliğini ilerletmek zorundalar. Fransız Laurent Fabiııs, "Tek başına hiçbir ülke Pasifik tehlikesiyle başa vıkamaz" diyor. Avrupalılar Uzak Doğu pazarlarında ürünlerini satabilmek için daha çok çalısmak, Doğu dillcrini öğrenmek, hiç yoktan büyük perakende satış ağları kurmak ve son olarak da sömürge dönemi zamanında AvrupaAsya ilişkilerini zahırleyen önyargıları terketmek zorunda ulduklarını bilincine varıyorlar yavaş yavaş. Avrupa'daki hükümetlerin ve ışadamlarının bu yönde çabaları hızlandırdıklarını ilişkin belirtiler var. Avrupa kamuoyunda şu anda sürmckte olan Pasifik tartışması bu belirtilerden biri. Diğeri ise resmi ve özel görevlilerin Asya başkentlerini kendi gozleriyle görmek için oralara hücum etmeleri. Eski Fransız Basbakanı Raymond Barre'ın dediği gibi "Pasifik modası" şimdi tam revaçta. Ama böyle kısa ömürlü ani bir moda rüzgârı; derin bir tarihi akımla başa çıkmak için yeterli olamaz. Eğer Avrupalı kâhinler haklı ise, Pasifik önlenemez bir şekilde dünyanın merkezi olmaya doğru ilerliyor ve Avrupa dışarıdan izleyen bir seyirci durumunda kalma tehlikesiyle yüz yüze!