24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

TEVFİK ÇAVDAR Nufus, Konferansı.Meksika'nın başkentinde geçtiğimiz hafta D unya Konferansa (Ajansların başında toplandı. verdiği bilgilere göre) 140 dolaylarında ülke ve 3 bin delege katılıyor. Bunlann büyük bir bolumü iktisaden geri kalmış yörelerin uluslarını temsil ediyor. Konferansı açış nutkunda Genel Sekreter Rafael Salas "Hızlı nufus artışının, gelirleri artmayan ve yelersiz teknolojiye sahip ulkelerle zenRİn iilkeler arasındaki uçurumu derinleştirdiğini ve iilkeler arasındaki dengeyi bozdııgunu" ileri sürerek tartışılacak tebliğlerin bir çeşit gerekçesini hazırladı. Bundan önceki konferans Bükreş'te toplanmıştı. O günlerin haberlerine ve resmi bildirilerine bir göz attığımızda aradaki on yılın önemli bir değişiklik, daha anlamlı ve çözüme açık bir öneri getirmediğini görmekteyiz. Aradaki tek fark Bükreş'in nüfus sorunıınıı somut olarak hissetmeyen bir başkent oluşuna karşın Mexico'nun dünyanın en kalabalık ve en çelişkili kenti olarak bu sorunu değişik boyutlarıyla delegelere sergileyccck nitelikte oluşudur. Dünyada nüfus sorununun "yeni Malthuscu diye bilinen bir kötümserlikle ele alınmağa başlanması 1950'li yılların sonlarına rastlar. O günlerden bu yana resmi ve gayrı resmi tüm iletişim organları hızlı nüfus artışının ekonomik sorunları büyüttüğünü, fukarahğın ana nedeni olduğunu yinelemekteler. Kuşkusuz bir şey ne kadar çok yinelenirse o oranda meşrulaştınlmış ve dolayısıyla evrensel bir doğru biçiminde kabul edilmiş olmaktadır. Artık Türkiye'de ve dünyanın bir çok ülkesinde nüfus olayına değişik bir açıdan bakma gereğini duyan kalmamış gibidir ve bunu söyleyenler de pek scslerini duyuramamaktadırlar. Nüfus artışı, tüm sorıınlarııı kaynağı değil ve toplumsal kalkınmayı engelleyen en önemli faktördür" yanıtı kanımca, artık pek tatminkâr olmamaktadır. Nitekim son on yıl içerisinde nüfus planlaması modelleri konusunda düşüncelerini değiştirenlere de rastlanmaktadır. örneğin ABD bu konferansta kürtaja karşı olduğunu hatta kürtajı serbest bırakan ülkelere karşı yardımların kesileceğini ileri sürmeyi bile düşünmektedir. Oysa ABD'nin desteğine sahip "Population CounciC'ın olaya yaklaşımı bundan farklıdır, ülkemizde nüfus olayını gündeme getirip, ona bugünkü çizgilerini kazandıran da ABD'li uzmanlar olmuştur, Nufus programlarının en büyük destekçisi, hatta öncüsü olan ABD'nin bile bazı adımlarını geri almak gereksinimi duyduğu bu sorun acaba söylendiği ölçüde ciddi midir yoksa oiddiliği biraz da yapay olarak şişirilmektc midir? lnsanların çağımızda bir çok hazır modele kuşkuyla bakması gerekiyor. Nüfus artışlarının yarattığı sorunlar ve çözümleri etrafında biçimlendirilmiş model ya da modeller de bunlardan biri. Kuşkusuz hızlı nüfus artışının yarattığı bazı sorunlar olabilir ama bunlar kalkınmayı kısıtlayan sorunların başında mı gelmektedir? tşte asıl kuşkuyla bakılması gereken nokta budur. Nüfus meselesini ele alan bilim ve politika adamlarının ileri sürdükleri ve onların tezlerine haklılık kazandıran en önemli gerekçe nüfus artışının ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği gerçeğidir. Eğer olaya sadece matematiksel bir kurulukta bakılırsa doğru bir noktadır bu. Ne var ki bu tarz bakışta büyüme sanki değiştirilmez, arttırılmaz bir sabit gibi ele alınmakta, onu etkileyecek tek değişken olarak sadece nüfus faktörüne değinilmektedir. Asıl tartışılması zorunlu olan da budur. SİV \SKT 84 Piyasa ekonomisi Ekonominin toplumsal refahı tüm katmanlara ctkin bir biçimde dağıtacak ölçü Neden önemli Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkemizde de bir nüfus patlaması olmuş ve bugüne kadar nüfusumuz yılda ortalama yüz Ekonominin toplumsal refahı tüm katmanlara etkin bir biçimde dağıtacak ölçüde büyümediği bir ülkede suçlu neden nüfus artışı olsun? Nüfusa bağımlı bir biçimde artacak olan insan gücü yadsınamayacak kadar etkili bir üretim faktörüdür. de 2.4 dolaylarında artagelmiştir. Bizler kısa yaşamımız süresince kuçük sayılabilecek kentlerin devleştiğini, yirmi milyon olmayı özlemle beklerken 50 milyona ulaştığımızı görmüşüzdür. Bu kimimizi gereğinden fazla scvindirmiş, kimimizi ise büyüyen sorunların çö7ümsüz görılnumü karşısında umutsuzluğa, karamsarlığa yöneltmiştir. Nüfusun belirli bir program çerçevcsinde daha az artış hı/ına kavuşturulması ise 1970'den sonra ciddi bir biçimde gündeme gelmiş ve bugün kürtajın yasallaşması ile önemli bir noktaya ulaşmıştır. Sağlık Bakanınm Mexico'da ileri süreceği düşüncelerin de hızlı nüfus artışının getirdiği sorıınların odak noktasını teşkil edeceği şimdiden bilinmektedir. Tüm bu yaklaşnnların ötesinde korkarız şu soru açık bir biçimde kamuoyuna yöneltilip bir yanıt aranmaya çalışılmamıştır: Nüfus artışı neden çagımızın en önemli sorunu olarak önümüze getiriliyor?.. Buna verilecek yanıt adeta klasikleşmiş "Çünkii ekonomik de büyümediği bir ülkede suçlu neden nüfus artışı olsun? Nufusa bağımlı bir biçimde artacak olan insan gücü yadsınmayacak kadar etkili bir üretim faktörudur. Sermayeden de önde gelen bir etmendir. Eğer ekonomi yeterli ölçüde büyümüyorsa bunun temel nedenlerinin başında cldeki insan gücünden yeterince yararlanılmaması gelir. Bunun nedeni de çok açıktır. F.konomiyi büyütecek, eldeki insan gücünü o büyümeyi daha da hızlandıracak bir faktör olarak kullanacak kaynakların sadece kâr motifiyle ekonomik katkısı az olan alanlara kaydırılmasıdır. Bunlann başında silahlanma harcamaları, yapay tüketimi kamçılayan harcamalar gelmektedir. Yatırımistihdam arasındaki ilişkinin toplumsal refahı en üst düzeye cıkaracak ölçüde kurulmaması belki de büyümeyi engelleyen en önemli faktördür. Yatırım istihdam ilişkisinin eldeki insangücünü tam olarak kullanacak biçimde kunilmaması ise üretim güçlerinin yanlış yönlendirilmesinden kaynaklanır. Bu yönlendirmeyi serbestinin egemen olduğu ülkelerde fiyat mekanizması yapmaktadır. Ünlü I Friedman'ın "Free to Chose" adlı kitabını da altını çizdiği gibi "serbesti" yandaşları j piyasada serbestçe oluşacak fiyat mekanizmasının, üretim güçlerinin kesimler arası dağıhmını da belirleyeceğini, başka bir yönlendiriciye ihtiyaç olmayacağını açık bir biçimde söylemektedir. Yani serbest rekabet koşulları altında oluşan fiyatlar, neyin, ne kadar, nasıl ve niçin üretileceğini toplumun yararını en üst düzeye çıkaracak biçimde belirleyecektir. Temel yanılgı da budur. Çünkü bugünkü gibi uluslararası tekellerin cirit attığı bir piyasada neyin, ne kadar, nasıl ve kimin için üretileceği sorusunun yanıtını fiyat mekanizması değil tekellerin kâr motifi belirler ve yaşama geçirmeye çalışır. Sonuçta toplumsal refah göz ardı edildiği gibi artan nüfusun payı da hakça verilmek istenmez. Hatta büyümeden pay isteyen bu artan nüfusa iyi gözle bakılmaz, tüm ekonomik, toplumsal sorunların suçlusu olarak o yargılanmak istenir. O halde asıl sorun nüfus artışı değil. Büyume ve bölüşüm sorunudur. Bunun çeşitli yollarla göz ardı edilmesi gerçeği değiştirmez. İnsangücünden yararlanmak Ülkemizde her zaman petrol olnıamasından yakınılmıştır. Bulunacak bir petrolUn toplumumuza zcnginlik getireceği düşlenmiştir. Oysa elımizdeki petrolden de değerli, onun gibi tükenme olasılığı olmayan insan gücü kaynağından r asıl yararlanılacağı gündeme bile getirilmemiştir. Turkiye ııcıız insan gücü ihracıyla başla Alnıanya olmak uzere tüm Ortak Pazar ülkelerine doğrudan ve dolaylı milyaılarca dolar katkıda bulunmuş, bu insan gücü o ülkclerın büyümesinde vazgeçilmez bir öğe olmuştur. Bu da tartışılmamıştır, şimdi bu insanlar yurda dönerken yetişmiş, önemli bir teknolojik birikime sahip güçlerinden yararlanmaktan çok onların Ulkeye intibakları, hatta sorun çıkarmamaları gibi konular öne çıkarılmaktadır. Silahlanma, bölgescl savaşların yarattığı kıyımlar, artan alkolizm, uyuşturucu kullanma, bircysel ve örgütlü terör gibi temel sorunlann yanında nüfus artışı gereğinden fazla öne çıkarılmıştır. Tüm sorunları belirleyen tek bağımsız değişkencesine ona bakılmıştır. 1984 Dünya Nüfus Konferansı'nda yinelenecek olan eski plağın değiştirilmesini istemek sanırım gelişmekte olan Ulkelerin hakkıdır. Gelişmekte olan ülkelcrin aleyhine uluslararası refah dengesi bozulmuşsa bunun ncdenini başka yerlerde aramak zamanı gelmiştir. Nüfus sorunları çocuk ölümleri açısından, yaşam umudunun uzatılması açısından, toplum sağlığı açısından önemlidir ve bu ölçüler içerisinde yerini almalıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear