26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

SİYASKT III nasıl kazandı? olmayarak Ağrı'ya getirifdi. Ağrı seçimleri ANAP için ister istemesi kritik bir sınav niteliğine bürünmuştü. Muhalefet partilerinin tümü, Ağrı seçimlerinde ANAP kaybederse, bunun "Hükümetin 8 aylık icraalının seçınen tarafından onaylanmadığını" göstcreceğini ileri sürüyor, böyle bir durumda erken seçime giden sürecin hızlanacağını bile iddia ediyorlardı. Haliyle, ANAP'a var gücüyle Ağrı'ya yuklenmek duştü. Bakanlar, milletvekilleri, birbiri ardına Ağrı'ya akın ettiler. MDP Bitlis Milletvekili Kâmran İnan, "Başbakan, yeniden seçim olsa siler süpürürüz diyor, ama şu anda bakanlann arabaları, Ağrı yollarının lozlannı süpiirüyor" diyc tasvir ediyordu bu durumu. Gerçekten, Başbakan Özal, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, Bayındırlık ve lskân Bakanı Safa Giray, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnii Dogan, ANAP Bingöl Milletvekili llakkı Artııkaslan, Ankara Milletvekili Osman Işık, Şanhurfa Milletvekili Osman Dogan, parti Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Aşık, Erzurum Milletvekili Rıfkı Yaylalı, aynı ilden milletvekili İlhan Aras ve Togay Gemalma/ ve daha başkaları sayesinde Ağrı caddelerinde metrekareyc diişen resmi plakalı oto sayısı birdcn her zamankinin birkaç katına yiikselmişti. mişe sahipti. Erdem'in pek fazla bir şahsi mülkü yoktu. Ama yandaşlarınca yarar getireceğine inanılan durumlarda, Erdem " 7 köyiin agası" diye de tanıtılabiliyordu. Erdem'in arkasındaki giiclü Erat ailesinin fertleri, "Biz şimdiye kadar kimseye boyun egmemişiz. Ondan bize zorba diye çamur alıyorlar" sözleriyle kendini savunuyordu. Ama, MDP mitinginde belediye başkan adayı Baki Eraslan dönüp dolaşıp "eli sopalı zorbalar"dan s<V ettiğinde ka labalıktan alkışlar yükseliyordu. Yine de bizzat Hikmet Erdem hakkında sözü edilmeye değer olumsuz yargılar yoktu; genel olarak, "aslında o iyi adamdır" görüşu hâkimdi. Bu, " b u seçimlik" ANAP'a oy verme karannda olan sol kesimin yüreğini ferahlatan ıınsurlardan biriydi. Nitekim Erdem, Cumhuriyet muhabirine, "Solcıılar beni sever, siz de sevin" diyebiliyordu. du: "Ama bakarsın ikisi kapışır, Refah aradan sıyrılır." Gerçekten de Refah Partisi, ilk seçimde aldığı 1.578 oyla (ANAP'la MDP'nin oyları 2.083'tü), parti binası önünden eksilmeyen kalabulık gruplarla, adayının sevilen ki'.iliğiylc, parti Genel Başkanı Ahmet Tekdal'ın Ağnlı oluşunun getirdiği ilişki imkânlarıyla ve ne olursa olsun eksilmeyen sabit ve sürekli destekçileriyle iddialı bir konumdaydı. RP, aynı zamanda Ağrı seçimlerinin, kavramı butun anlamını vererek kullanacak olursak, tek "siyasi" partisiydi. Çünku, arkasındaki kitle, asıl olarak sabit aşiret desteklerine dayanmayan, "inançlarınd a n " dolayı bu partiyi benimsemiş bir topluluktu. Seçime üç gün kala RP'de bir şeyler oldu. Nedenleri tam anlaşılamayan bir bölunme hakkında söylentiler çıktı. Seçimden bir gun önce RP adayı, 33 yaşındaki Hacı Nureltin Kahraman, "Hiçbir sorun yok" dıyordu. "Şu anda sorunları çözdük. Çok güçliiyiiz". Ama parti binasından çalışmaları yöneten Genel Başkan Tekdal'ın düşünceli hali aksine işaretti. sayılabilir mi? ANAP Ağrı'da ANAP mı? Ağrı'daki seçim mücadelesi sırasında, hükümete karşı olumsuz bir havanın varlığı derhal dikkatleri çckiyordu. Işsizlik, zamlar, hayat pahalılıgı motiflcri, ANAP dışındaki partilerce hiçbir direnme savunıııayla karşılaşmaksızın kullanılabiliyor, ayrıca yankı buluyordu. Yani, Ağrı seçimleri tamamen siyasi faktörlerce belirlense ve ANAP'ın tek allernatifi geçmişteki koıkulu gunlvrlc birlikte hatırlanan MDP adayı olmasa, seçimin akışının altüst olmusı iştcn bile değildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Aşık, seçimden sonra, "Seçim sonııcunun ille de iktidann onaylanması şeklinde değerlendirilmesi gerekmez" derken, bu gerçeği dürust bir şekilde, olabilceeği kadar kabul ediyordu. ANAP'ın 3 bin küsur oyu içerisinde, "gönülleri Dogru Yol'da olanlar"ın, SODEP'lilerin, HP'lilerin katkısı düpedüz belirleyici orandaydı. ANAP'ın Ağrı seçimleri için ortaya surduğü en büyük koz, "ikdidarız güçliiyiiz" imajıydı, dedik. Bu açıdan, ANAP'lı bakanlann, ANAP'lı ama aynı zamanda I C hükümctinin bakanı olmaları büyük avantajdı. Resmi protokolün gerekleri bile partinin gücünü sergilemenin otomatik aıaçları haliııe geliveriyordu. Böyle bir bağlamda, Ağrı Valisi Kutlu Aktaş hakkındaki iıhamlar akla geliyor. Muhalefet partileri seçim kampanyası boyunca, Valinın ANAP propagandası için gelen Başbakan vc bakanları karştlayışını, onlara özel ilgi gosterişini eleştiıdiler. "ANAP devletin imkânlarını propagandusı için kullanıyor" suçlamalarının bir böKimiı bu durumlara dayanıyordu. ö b u r yanda, Vali Aktaş, yakın çevresiııe, " M D P lideri Sayın Sıınalp de geldi, ona da Şeker Fahrikası'mn misafirhancsini talısis ttlik. Ben ayrım gütmıiyorum" ıliyordu. "Ama Başbakan gelinre nv yapacaksını/, gidip karşılanıayaeak mısınız yani?" V.ılı Aktaş, seçiın koşullarının geçeıli olduğu Ağrı/mcrkez sınırları içinde ANAP'lı bakanlaıa özel muamele yapılınadığını vurguluyordu. Vali özel kolaylıklar göstersin göstermesin, TC hükümetinin bakanlarının Ağrı yerel seçimlerine katılan partilerden bin adına Mal Meydanı'nda boy gösierdiklcri gerçekti. Ve etkiliydi. Ağrı seçimleri önccsinde, " B u iş ANAP'la MDP arasında" diyen herkes, mutlaka sözlerine şöyle bir ifade ekliyor Gündiiz sokakta gece evde 4 ağustos cumartesi Ağrı'da mitingler günüydü. Seçimin kaderi konıısunda bol bol işaretlerin görulebileceği bir gündü. İlk işaret Refah'tan geldi. RP mitingindeki kalabalık, daha unccki ANAP ve MDP mitinglerindekiyle karşılaştırılamayacak ölçude azdı. Gerçi RP'liler, öteki partilerin uzun oto konvoylarına karşı RP bayraklı kamyonlarıyla kuçuk bir gösteriş Ustünluğü sağladılar, ama üstünlük bununla sınırlı kaldı. Ikinci işaret Doğru Yol mitingindeydi. Genel Başkan Yıldırım Avcı'nın da içinde bulunduğu DYP yürüyüş kolu Mal Meydanı'na giden gcniş caddede dağılmakta olan SODEP'lilerle karşılaşıp pek samimi bir şekilde selamlaştıktan sonra miting alanına girdi ve DYP konuşmacıları karşılarında sadece beşon kişi buldular. Mitingler gününün üçüncü ve en önemli olayı, son mitingi yapacak olan MDP'nin bu işten vazgeçtiği haberinin duyulmasıydı. Son miting, son gösteri, son gösteriş fırsatı demekti, bütün eleştirilere cevap verebilmek, kimsenin cevap veremeyeceği, etkisini giderme şan.sı bulamayacağı son kozları oynayabilmek demekti. MDP buna rağmen mitingden vazgeçmişti. Partililer buna gerekçe olarak, insanların sabahtan beri davııl zurnalı yuruyüş kollarını izltmekten, miıing alanında kavurueu bir guneşin altında durmaktan helâk olduğunu öne suruyorlardı. Akşamüstü, parti binası önünde hafif dalgın duran MDP Ağrı milletvekili Mehınet Yaşar, "Ben de söyledim, son nıiling bırakılınaz dedlm. Paşa da Baki de ınitingin iptalinden yana oldular" diyordu. Mitingler Ağrı'da MDP için hayli hassas bir konu haliııe gelmişti. İlk mitinglerinde Genel Başkan Yardımcısı Mustat'a İ7ci durup durup, "Aranı/da Moskof usakları var" deyince Ağrılılar çok tedirgin olmuşlar, bunıı Baki Ilraslan seçilirse doğacak gcrilim ve mucadelenin bir işareti saymışlardı. "Moskof usaklıgı" suçlaması, solculukla ilgisi olmayan birçok Ağrılının da çok ağrına gitmişti. Parti Genel Başkanı Sunalp, Bitlis Milletvekili Kâmran İnan ve Diyarbakır Mil ANAP adayı Şu anda Ağrı Belediye Başkanı olan Hikmet Erdem, "yuksek lalısilli" MDP ve SODEP adayları ile "teknisyen" olarak sunulan Refah Partisi adayı karşısında dezavantajlı bir duruındaydı; çünkü ilkokul mezunuydu. Ailesi, yörede "eli sopalı" diye suçlanmasına meydan verecek bir geç j , j ; 1 1 1 , i I i j I ' I | 4 letvekili Mahmud Altunakar'ın katılacağı ikinci mitingden önce Ağrılı MDP'Iiler bu mitingde söyleneceklerin "çok degişik havada" olması gerektiğindcn cmindıleı. En azından, Ağrılılara "Aranızda Moskoflar var" demeyip, "hemşehrileriın" diye hitap edecek Kâmran tnan'ın vaılığına güveniliyordu. "Pasamıza neler konuşması i>erektigini bi/im soylememi/ gerek." Ağrı / MDP'nin bir öndc geleni böyle diyordu. Seçimden bir gün önceki mitingde Kâmran tnan yoktu. Her neyse,MDP'nin mitingıni neden iptal ettiği tam anlaşılamadı, bu arada seçim yasakları başladı. Ağrı için seçim yasağı, davullu zurnalı göstcrilerin ve mitinglerin yapılamayışı, megafonlu, hoparlörlu otoİarın, otobüslerin kentte dolaşamayışı demekti. Bu da çok onemli bir kısıllama sayılmazdı, çünku tum partiler, "Hurada seçimin kaderi bir gcccde degişir" ıc/ını ka nıtlamak istercesine, son gece yapacaklaıı "mahalle çalışması"na hazırlanmışlardı. Evler dolaşılacak, son ikna çabaları sarfcdilecekti. Hatta iddialar doğıuysa gidılen evlcrden çıkılırken, kapı aıalığında cvin reisine doğrudan teklif edilemeyen paralar küçük çocukların ellcrine sıkıştırıln erecekli.Saaı 20.45'lc caddelere yayılan polıs araçlarından duyulan anons, büıün hesapları altüst ettı: Saat 21.ü()'den başlayarak sokağa çıkma yasağı ılan edilmişti. "Herkes evlerine" deniyordu. Mevsıınlık çalışınaya gıdenler, [atildcki öğretmenler, tayini çıkıııış subaylar Ağrı'da oy kullanan seçnıen sayısını a/altmıştı. Bunun dışında geçen seçime göre so/u edilmeye dcğcr bir katılım eksikliği yoktu. Heyecanı, yuzunden okuııan insanların yığıldığı MDP binasında ncmlı bir sıcak, seçimin sonucunu alana kadar orada otıırmaya kaıarlı Sunalp'i bunaltıyordu. Başabaş giden oylar gcrılımı artiırıyor, ama açılmayan sandıklar azaldıkça umutlar sonüyor, işlerin pek iyi gitmediği Sunalp ile Eraslan'ın yıızünden okunuyordıı. ANAP binası önundeki kalabalık gıderek buyuyordu. Zal'ere yaklaşnıa havası ve sevinç de. Sandıklann yarısından biraz fazlası açılıp sonuvlar partilere ulaştırıldığmda, RP'liler yenilgıyı olgun bir tutumla kabul eimiş göründüler. Saat 2O.(K)'yi bira/ geçmişti. ANAP binasının içinden sevinç çığlıkları, herncn ardından da beklenen anons duyuldu: "Kazandık, hcpini/e lesekkürler!" Parti binası önünde birikenler once delin bir oh çektilcr, ardından kucaklaşma ya başladılar. MDP önünde de kalabalık az değildi. Yenilgiye tepki gosterebilirler nııydı? ANAP'lıların sevinç gosterılcri laşkınlık haline gelebilir miydi? Her iki yonde de en kuçük belirıi yoktu. Yine de guvenlik ym, leri " n e olur ne olmaz" diyeıek gunleıdıı suren maratonuıı sonuçlaıının ka/uııaıılaı ca kutlanmasını sakıncalı bııldıılaı. ll .landarrna Alayı'ndaıı bir >ctkıli, ANAP binasında parliııin seınbolu haliııe gelen selamı veren taze Belediye Uaşkanı llıknıei Erdem'i alkışlavan kalabalı£a "hadi hakalıın" diyordu. "Dagılın". Günlerce suren yoğıın ve yaygın Imıekeililik .sırasında, kesin rakipleı dışındıt, puı tıler, gazeteciler, guvenlik guçleri, lıeıkt sin birbiıine; sohbet etıiği mu>tcriMndeıı imkânı yok para alınayıp bir de çay ısnıaı layan taksi şoförunım simgelcdiği iııanılmaz ölçülerdc konuksever AğrılıLırın da herkese yardımcı oldıığu, gtı/el bu hava yaşamışlardı. Ağrılılar, ne olursa olsun dönmek isicnıedıkleri günlerı kendilerine lıaiıılaum bu seçim soııucuna karşı geniş bir cephe olıışturmuşlar, bu cepheyi iklidar pariisinin arkasına bir destek hattı olaıak yeıleştirnıişlerdi. Şimdi Ağrı ANAP'lı mı? Yoo...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear