Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 Sİ VASFT 84 Evren'i bekleyen ülke: SUUDİ ARABtSTAN Değişeııle değftşmeyen Planlama Bakan Yardımcısı Şeyh Hüseyin Seyeni anlatıyor: "Geçenlerde Yezan'da tepesinde TV anteni olan bir çadır gördüm. Elektriği, suyu, telefonu vardı. Aşiret üyesi bu telefonu genellikle Amerika'da okuyan oğluyla göriişmek için kullamyordu". uudi buyük bir S ğişim Arabistan yıllardırbir değişim deiçinde. Ama bu öyle baş döndurücıl, her şeyi altust cdcıı deoıı yıl i<;inde yururluğe konan 300 nıilyar dolarlık kalkınma programı gerçcktcn muazzam: (,'ölun ortasındadev apartımanlar, okullar, hastanelcr, fabrıkalar mantar gıbi büyüyor. Yarı çöl araziler sulanıyor, gübreleniyor, her yerde iistü kapalı, içi klima cihazlarıyla donatılmış seralar yükseliyor. Bu başdöndürücü gclişmeyi en iyi yine Planlama Bakan Yardımcısı Seyeni örnckliyor: "Geçenlerde Yezan'da tepesinde televiıyon anlcni olan bir çadır gördüm. Klcklrigi, suyu. lelefonu vardı. Aşiret üyesi ğil. Tam bir krallığa yaraşır cinstcn. Bir yandan göçebe çadırları rafa kaldırılıyor, modern binalar, karayolları ağı, sanayi tesisleri yukseliyor, bir yandan geleneksel değcrler korunarak tslaının kuralları herkesi kapsayan yasalar haliııe getiriliyor. Hemen hıçbir yerdc görülmeyen, hızlı bir sanayileşmc ile birlıkte toplumsal dcğişimin ve devlette reformların bu denli denelimli yurutulebilmesi Suudi Arabistan'ı diğer ülkelerden ayırıyoı. Bir çok Ulke devlet adamınm gözünde bir destan niteliği alan bu gelışimde başrol Suudi hanedanı ile petrol aıasında paylaşılıyor. 1924 yılında Arap yarımadası üzerinde denetim kuımayı başaran Abdülaziz İbn Suud'un kurduğu Krallık'ta şimdiye kadar başlıca sorun, fa/.la sıkıntısı çekilmeyen parayı cn hızlı bir şekılde yatıııma donuşturmek oldu. 1970'lerin başında teknoklatların klasik yakınması şöyleydi: "Yaslılar, para lâzımsa verelim, neden projeler hâlâ bilmiyur? diye l)i/i sıkıştırıp duruyor. Onlara ııe kudar paranız olsa bazı işlerin zaman aldığıııı bir turlu anlatamıyoru/.." 60 vıl once çolde goçcbe kabileler halinde yaşayan bir toplum, bağımsızlık yıllarında eğitime öncclik vererek yılda 15 bin gencini Amerikan ünıversitelerine gondermeye başladı. Ya.şlıların çoğu okuma yazma bilme/ken, oğulları Duke Üniversitesi ya da Massachussets İnstitute of Technology gibi dunyanın en nitelikli öğrenim kurumlarından doktora sahibi durumuna geldi. Mua77am sosyal güvenlik ağı, heı Suudi yurttas.ına faizsiz cv kredısı, parasız tıbbi bakım ve yuksek oğrenim bursu veriyor. Dahası iş mi kurnıak istiyorsunuz? Suudi Arabislan yurttaşıysanız size bir t'abrika kurmaya yetccek kadar kredi açılıyor. "Hiçbir iilke bizimki kadar kısa bir /amaıı içinde hu başarıları cldc clmedi," diyor gururla Planlama Bakan Yardımcısı Şeyh Hüseyin Seyeni. llemcn hcmcn lek geliri petrol olan Suudi Arabistan'da son bu telefonu genellikle Amerika'da okuyan ogluyla görüşmek için kııllanıyordu." Gelişnıenin en hızlı olduğu ve milyonlaıca yabancı i^çinin 7 milyon nüluslu ülkcnin nüfus yapısını altust ettiği, Batı'da öğrenim görmüş on binlerce gencin geri döndiığü 1970'li yıllarda tablo biraz deği^ir gibi oldu. Batılı düşünen, Avrupalı kıyafetler içindeki zengin gençler üikcde gecerlı olan Şeıiat yasalarından hoşnutsuz görünüyordu. Sonra lslami değerlcre dftnüş başladı. 1982'dc tahta geçen Kral Fahd'ın ilk işi, Şcriat dışı davranışları bastırmak oldu. Dış ülkelerde okuyan genç hanımlann geri dönmesi içın cmir çıktı. Yabancı şirketlere kadınlarla erkeklcrin ayrı mekânlarda çaliimasının gereği ciddi bir şekilde hatırlatıldı. Geçtiğimiz yıl Ramazan ayının selâmeti de yasalar çerçevesinde güvenlik güçleri tarafından güvenceye alındı. Bir Aınerikalı işadamının deyişiyle: "Kamııya açık bir yerde sigara yaktınız ını, ciklet çiğnediniz mi, derhal dini polis tarafından tııtııklanıyordunu/.." Ülkenin en zengin ailelerinden birine üye olan genç i^adamı Abdullah Ali Rıza, cski kurallara dönılşun zorla olduğu kadar gönüllu olarak da gerçekleştiği kanısında: "Gençler soo zamanlarda, bize özgü değerleri korumakta daha islekli gorünıiyor. Kskiden sokakta ya da otomohil kullanırken çarşaf giymeyi reddeden hanımlann çogu dini degerlere dönuş halinde. Bu denli çok şey bu denli hızla degisirkeıı, insanların bazı seylcri korumak istegini dııydugu kanısındayım." Gerek bakan yardımcısı Seyeni, gerek Rıza gibi işadamları, toplumdan daha t'azla serbestlik için baskı gelmediğini belirtiyor. Rıza'nın deyişiyle: "Şimdi örnegin kadınların erkeklerden ayrı tutulmasının azaltılması yolunda agır agır işlcycn bir evrim söz konusu. Ama ben yaşadığım surece Suudi Arabistan'da meyhane olmayacak." (Dı$ Huberler Servısi) *•*?"£» İL Meşrutiyetin kapısı tıklıyor Kral Fahd'a göre, "kararları tek başına alabileceğine inanan bir hükümdar, kendini beğenmiş biridir". Bununla, 4< mümkün reformları" kasteden Fahd yine de, "biiyük hayallerle yeryüzündeki gerçeklik arasındaki çatışma"dan söz ederek,tasanlannın gerçekleşmeme nedenini anlatıyor. Lübnan planı Suudi Arabıslan'ın son olarak l.uhnan konusundu orlaya uttıjiı 8 muddelik platun ana halları y>yle: • 17 Mayıs 1983 'te l.ıibnan ile hrail arasındu imzalanan yahancı hırliklerm Lübnan'dan çckihneleriııe ilifkın anlaşma ıptul edılecek. • Beynıt 'takı çokulıtslu güç çekilerek yerini Hirleşmiş Mılletler Barış Gücü 'ne terkedecek. • Suriye ve tsraıl hirlıklerı 6090 gun ıçınde Lubnan'dan aynı zamanda çekilecek. • Lübnan Dcvlet Başkanı Emin Cemayel, Muslumanlartn yönetime katılmalannı sağlamuk urnacı ile onlarla görüşme masasına oturacak. S uudi Krallığf nın yönettiğı toplum gelişip karmaşıklaştıkça, yönctimi de karmaşıklaştırma ihtiyacı kendini hıssettıriyor. Kral Fahd 1982 haziranında, ölen Kral Halid'in yerine tahta geçmeden kısa bir süre ftnce, bir "İslam Demokrasisi" sistemi geliştircceğini ve "bir ay içindc" açıklayacağını soylcmişti. Kral Halid ölunce, onun çıkardığı fermanların çerçevesinde hükuınet politikasını fiilen yuruten Fahd, uzun bir surc bu konuyla uğıaşma olanağı bulamamış görünüyoı. •'Kararları tek başına alabileceğine itıanan bir hükümdar, kendini begcnmi^ biridir," diyen Kral lahd, o zamandan bu yana el yordamıyla ilerlemeye çalışıyor. O sırada Fahd, basına yaptığı açıklamalarda, bir tür anayasa yerine geçecek 200 yasa çıkarılacağını ve 50 ya da 70 uyeli bir "Meclis F.l Şura" kurulacağını söylemişti. "Meclis El Şura", hükümdara öneri lerde bulunacak bir tür danışma meclisi niteliğinde olacaktı. Bu meclıse kimlerin alınacağı açıklanmamakla birlikte, Suudi Arabistan konusunda aıaştırmalar yapan siyaset bilimcilcri, bunların ağıılıkla teknoktratlar olmak Uzcrc, doktoıa yapmış u/manlar olacağı kanısında. 200 yasadan oluşacak olan "llükümetin tcmel statüsü" nıetnini de bu uzmanların hazıtlaması beklcniyor. Söz konusu metin konusunda "anayasa" kavramından o/ellikle kaçınılıyor. Çünkü Şeriat'a dayanan ülke yönetimi, tek anayasa olarak Kuran'ı Kerim'i esas alıyor. Fahd'ın bu konuda yaptığı ilk açıklamalar da, Kral Halid'in tahta geçtiği ve Fahd'ın hukumeti yurutmeye başladığı 1975 yılına kadar dayanıyor. Ancak o zamandan bu yana pratikte fazla bir gelişme yok. Fahd bu konuda iki yıl once yaptığı son açıklamada, söz konusu yasalann geciktiğini kabul ederek, "Büyük ha yallerle, yeryüzündeki gerçeklik arasındaki çatışmadan" sO/ etmişti. Ancak "zaman fazla onemli değil" diyerek bu tasarıyı gerçekleştiınıekte de kararlı olduğıınu belirtmişti. Ferınanlara dayalı olarak yönetilen suudi Krallığı'ndaki karar alma mekanizma.sı hakkında kamuoyuna sızmış pek bilgi yok. Suudi hanedanı içindeki görü'j ayrılıkları ve bunların nasıl çözümlendiği konusundu da hiç bir bilgi dışarı sı/nııyor. Bahrcynlı bir Arap siyaset bilinıcisine göre bu konuda şimdiyc kadarki tek ipucu, Prens Sultan'ın geçtiğinıiz bahar yaptığı açıklama. Söz konusu siyaset bilimcisinin "liheral ve demokratik bir izlenim bıraknıa çabasındaki iddialı bir adam" diye nitclediği Frans Sultan, yakında bir Kurucu Meclis toplanacağını açıklamıştı. "Sııııdilerin ABD'deki fiili temsilcisi" olarak nitelendirilen, Prens Sultan'ın oğlıı Bender İbni Sultan'ın ise, yakın zamanda Kral Fahd'ın reform planlarıyla ilgili Amerikan basmında çıkan haberlerin kaynağı olduğu sanılıyor. Ancak bir diğer yorum, söz konusu haberlerin ülkenin siyasal gelişmelerını oldubittilcrlc etkılemcyc çalışan "hazı Suudi güçlerinin" eseri olduğu biçiminde. (Dış Haberler Servisi)