05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sİ YASET 8 4 Milletvekilleri bakanlan, Özal memleket meselelenni iztiyor FARUK BtLDİRtCt laşbakan ve Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, partisindeki erken kabuk değişimini geçen hafta ilan etti: "Artık Içimizde şu partiden bu partiden gelmiş kimse yok. Hepimiz Anavatanlıyız." ANAP Genef Merkez Yönetimi'ne MGK tarafından veto edilmiş beş kişinin getirilmesini anımsayanlar, özal'ın, "Hepimiz Anavatanlıyız" sözlerini partideki değişim başlangıcının işareti olarak yorumladılar. Çünkü özal, şimdiye dek hep, "Biz eski dört siyasi egilimi biinyemizde banndırıyoruz. Dörl eski siyasi egilimden de oy aldık," diyordu. Yalnız, özal partideki değişime işaret ederken bir gerçeği de vurgulamadan edemedi: "Biz seçimlerden sonra araşlırdık. Gcrçekten de seçim propagandası döneminde söyledigimiz gibi, dört eski siyasi egilimden de oy almışız. Birinden biraz az, birinden de biraz daha fazla oy almışız. Ama önemli degil." özal, bu sözleriyle oylarmda dört eski eğilimin, en azından "üç sağ görüşiin" ağırlık taşıdığını kastediyor. Ancak özal'ın "Hepimiz Anavalanlıyız" sözlerini partideki yönetim değişikliğinden sonra dile gctirmesi ilgi çekti. Iktidar partisinde ilginç işbölümü A NA P lideri Özal, partisindeki değişimi geçen hafta ilan etti: A rtık içim i zde şu partiden gelme, bu partiden gelme yok. Hepimiz Anavatanlıyız! zenlenmesi"ndc ctkin görev yapması bekleniyor. Keçeciler'den once aynı görevi yürüten Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, yerel seçimler öncesinde parti teşkilatında "küçük revize islemleri" yapılabilcccğini söylcmişti. Anlaşılan bu islemleri gerçekleştirme görevini Keçeciler yürütecek. Yeni yöneticilcrin tümünün "oybirligiyle" seçildiklerinin açıklanması partide demokrasi kavramının işleyişi konusunda bir kez daha fikir verdi. buna danışmaksızın kararlar alıyor ve bunlar hakkında daha sonra bilgi veriyor. Bu konuda parti içerisinde şu yeni örnek veriliyor: "Partinin geçen hafta yapılan Kurucular Kurulu'nda kuruculara sonradan doldurulmak üzere boş kâğıtlar imzalatıldı. Kurucular Kurulu toplantısının önemli bir bölümü kurucuların özal'ın toplantıya gelmesini beklemeleri ve boş kâğıtları imzalamalarıyla geçti." özal, "mühendisler" ağırhklı bir hükumet kurdu, ama ANAP milletvekillerinin demeçleri titizlikle okumaları ve bu demeçler hakkında uzun u/.adıya konuşmaları bakanları rahatsız ediyor. Bazı bakanlar, kişisel sohbetlerinde "Âdım gazetelerde hiç çıkmasın. Sözlerim hiç konu edilmesin istiyorum. Milletvekillerinin sabahları ilk işleri, [ıangi bakan ne demiş ona bakıp, aralarında konuşınak," demekten geri kalınıyor. Bakanları yoran konulardan biri de, "teşrifat" işleri. Seçmenler hemen her gün bakanları ziyaret ediyor ve çeşitli sorunlarını iletiyorlar. Bakanlar yerel seçimlerin yaklaştığını düşünüp, biraz da zoraki seçmenlerin yüzlerine karşı gülümsüyorlar. Ancak partinin seçmenlerin bakanları rahat bırakması için çalışması gerektiğini de düşünmekten geri kalmıyorlar. Böylece ANAP'ta garip bir işbölümü ortaya çıktı: Millctvckilleri bakanların demeçleriyle uğraşırken bakanlar seçmenlerle, özal da memleket mcseleleriyle ilgileniyorlar. Garip bir işbölümü Anavatan Partisi'nde özal hükUmetinin kuruluşundan sonra bir kavram kargaşası başladı. "Millelvekilleri ne yapar? Bakanlar ne iş yapar?" sorularının yanıtları bir birine karıştı. Özal, en önemli konularda bile parti gru Paket paket içinde özal hükümetinin son zam paketlerini, paketler içindeki son paketten "zıp" diye yüzünü gösteren dil çıkarmış palyaçoya benzetmek olası. IŞIK KANSU M ılbaşı öncesi gökdelenin önünde tezgâh açmış bir satıcı elindeki kapalı yılbaşı kartını sallayarak bağınyordu: Haydi orta direk buraya! Orta diregin yılbaşı kartlan burada! Satıcı sonra elindeki kartı açınca kartın içinden ellerini açmış, uzun kulaklı, uzun dişli bir tavşan çıkıverdi. Kartın üstünde "Seni çok seviyorum" yazıhydı. özal hükümetinin son zam paketlerini de, paketler içindeki son paketten "zıp" diye yüzünü gösteren dil çıkarmış palyaçoya benzetmek olası. Ama bu oyuncağın orta direğin büyük bir bölümüne kucak açıp "Seni seviyorum" demediği, çıkardığı dilden anlaşılıyor. "400 darbe" filmine taş çıkartacak bir biçimde orta direğe ilk darbe yılbaşı öncesi vuruldu. Benzine zam, arkasından Tekel ürünlerine zam paketleri büyük özenle açıldı. Yıla sevinçle girenlerin arasında Milli Piyango'dan 30 milyon lira kazanan Lüleburgazlı Mustafa Talat Çarıkçı ve benzin bayileri ile bakkallaı vardı. Elinde 100. şişe büyük rakısı bulunan kUçiik bir bakkal, bir mcmur maaşı kadar, 25 bin lira havadan kâr ediverdi. Sigaralar da cabası. tada kalmasına yol açıyordu. Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Arıkan, gelir vergisinden düşUlmek üzere vatandaşların bin lirayı aşan alışverişlerinde fatura almalarını önerirken, bundan birkaç gün sonra gölge bakan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Prof. Ekrera Pakdemirli 5 bin liranın üzerindeki alışverişler için fatura kestirilmesi gerektiğini söylüyordu. Memurlar "Bin liralık mı beş bin liralık mı fatura kestirelim?" diye kıvranırken, şefler, amirler "kadro paketi"nin bir an önce açılması derdine düşmüşlerdi. "Ayagım kayar mı?" kaygısı özellikle birleştirilmiş bakanlıklar için söz konusuydu. Herkes bir bomba uzmanı hassasiyeti içinde, paketi açmaya uğraşıyordu. "Bomba benim yiiziimde pallar" deyip kenara çekilen, "Bombayı oraya şu koydu. O kötü bir insandır" diye ihbarda bulunanlar da az değildi. Müzmin aday özal, bakanların seçiminde çok dikkatli davranmıştı. TBMM komisyon başkanlıkları ve komisyon üyeliklerinin de iyi dağıtıldığı söylenebilir. Küçük de olsa bir goreve getirilenler hallerinden memnunlar. Ptrtev Aşçıoglu'nun ANAP Meclis Grup Başkanvekilliğine seçilmesi konusunda bir milletvekili, "Her secimde aday olan bir 'arkudaşımızdı. En sonunda bir yere seçildi," dedi. Avrupa Konseyi üyeliğine seçilen lstanbul Milletvekili Leyla Yeniay Köseoglu, bu göreve seçilmesine çok sevindi ve, "Kurucu olmamdan bu yana sürekli olarak bu görevi istiyordum. Çok iyi çalışacagım," dedi. Köseoglu, bu görevi iyi yürütebileceğini söylerken Avrupa ile ihracatçılığı dönemindeki ilişkilerine değinerek, ANAP'ın politikaticaret bağlantısını nasıl kurduğuna güzel bir örnek verdi. Siinnet töreni için gelmişti Partideki değişikliklerden sonra görev başına getirilenlerin "Özal'a yakın kişiler" olmaları cn belirgin özellikleri olarak göze çarpıyor. vetolulardan Cavit Kavak, Muzaffer Atılgan, Cemil Çiçek ve Sadi Pehlivanoglu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliğiııc gctirildilcr. Cavit Kavak, seçim sonuçlarının belli olmasına kadar partide yoğun bir şekilde çalıştı, önemli görevler aldı. Kavak daha sonra birden ABD'ye gitti, ama özal hükümetinin ilanından tam bir gün önce Türkiye'ye döndü. Kavak, "Neden döndiiniiz?" sorusuna yanıt verirken, "agabeyinin oglunun sünnel diigününden" söz etti. Partide görev verilmesinden sonra da Kavak, "Ne yapalım? Görev verildi. Ar(ık ABD'ye dönmeyeceğim," dedi. Muzaffer Atılgan, kendisine yöneticilik görev i verildiğini öğrendikten sonra hiç de se~ vinmedi. Atılgan, seçim gezileri ve partinin kuruluşu sırasında hep özal'ın yanında görülmüştü. Cemil Çiçek Yozgat'ta, Sadi Pehlivanlıoğlu da özellikle Karadeniz'de seçim kampanyası sırasında etkin biçimde çalışmışlardı. Mehınet Keçecilcr'in partideki görünümünde, Genel Başkan Yardımcıiığına getirilmesinden sonra fazla bir değişiklik olmadı. Keçeciler, önceden olduğu gibi yeni Başbakanhk binasının merdivenlerini elinde çantası sık sık tırmanıyor ve her gün özal'la birlikte görülüyor. Partinin en önemli yönetim görevlerinden olanTeşkilat Işleri Genel Başkan Yardımcıiığına getirilen Kcçeciler'in "Parlinin yeniden dii tş arayanlar İş arayanlar hem bakanları hem parti yöneticilerini sık sık ziyaret ediyorlar. ANAP Genel Merkezi bugünlerde en kalabahk günierini yaşıyor. Geçen hafta bir gün, genel merkez koridorunda bir kişi Genel Başkan Yardımcıiığına yeni getirilen Alaeddin Kısakürek'c yanaştı: "Efendim, benim hakkımdaki tavsiyenizi Milli F.gitim Bakanı Vehhi Oinçeriere ilettim. İnceleyecegini söyledi. Bir de siz arayıp söyler misiniz? Kürk ve prezervatif Elden ele gezen serbest paketin açılması basında "ihtilal" diye nitelendiriliyordu. Liberal ekonominin düsturu "Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler" ilkesi bir kez daha gündeme gelmiş oluyordu. Yurt dışından getirilip kuyruğa sokulmuş mallar, ithalat geniş ölçüde serbest bırakıldığı için gümrüklerden geçivereccklcrdi. "Bırakın geçmesinlerin" arasında kürk ile nüfus planlamasına büyük katkısı olan prezervatif vardı. Serbest paketin içinden ayrıca cepte 5 bin dolar dolaştırmak daçıkmıştı. lsteyen 1,5 milyon Türk lirası karşılığı olan 5 bin doları cebine koyup caddede, sokakta rahat rahat dolaşabilecekti. Ayrıca, isteyen döviz tasarrufu hesabı açtırabilecekti. Yetkililer isteyenin istediği bankaya gidip döviz yatırıp, karşılığında faiz alabilecğini söylüyorlardı. Ama uygulama hiç de böyle olmuyordu. Bankaya döviz ile gidenler "Bize daha bu konuda lalimat gelmedi" denerek geri çevriliyorlardı. Ankara'da oynanan oyunlar Bu arada il örgütlerinden gelen heyetlerin Başbakan Turgut özal'ı ziyaretleri de sürüyor. Ancak bu ziyaretlerin özellikle Ankara'daki yöneticiler ve millctvckilleri tarafından düzenlenmesi de bazı il örgütü yöneticilerini rahatsız ediyor. Diyarbakır il örgütünün ziyaretin kendilerine haber verilmeyişini eleştiren telgrafından bir cümle: "il idare kıırulumu/ için Ankara'da oynanan oyunlardan haberdar değiliz." Acaba bu sözler sadece Diyarbakır il örgütünün düşüncesini mi yansıtıyor? Sürpriz ve amorti özal hükümeti bir anlamda sözünü tutmuş oluyordu. Orta direğin bir kısmı sürpriz ikramiyeyi kazanırken, dar gelirlilere, "falııra toplama" olanağı bir amorti gibi vuruyordu. Ancak, bu konuda hükümet temsilcilerinin çelişkili ifadeleri orta direğin or
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear