Catalog

StYASFT ARŞIV KONUŞUYOR tiler arasındaki dargınlıklar sadece siyasel sahnesinde i/lenmeı, cenaıe lorenlcrinde bile kendini belli ederdi. Alafiirk'iın hemşiresi Makbule Aladan'ın olümunde iktidar ve mıı Cenazede bile konuşmazUırdı Denıokrasinin 1950 \« 196O'lı yıllurııııJa par halefet parlileri ileri grlenleri ccnaıe lorenindt kıır>ıla>lılur. Si>asi dargııılıgı sımjjelc.vcn bu resiınde on planda Dcmokrat Parlili bakanlar gorulıı>or: Hayrcltin İTkınen (1 ıcarct Bakanı), Namık Gedik (Içişlerı Bakanı), lcvfik İleri (Mıllı hğıtiın Bakanı). Arka planda muhalefet lideri İsmel Inönü var. İsmel Paşa şapkasııtı çıkarmış halkı stlamlıvor. Ismet Paşa'yı erkeklığımızi öldürmekle suçlarlardı Savaşa girseydik, erkeklığimizi dünyaya gösterebilecektik. Pahalılık, zam, kaput bezi, pamuklu, CHP'yi bir daha iktidara doğru dürüst gelmemekle sildi süpürdü. Menderes hükümeti 1955'te nal mıhı (çivi), kalay, süpürge yüzünden gitti. Kürsüye çıkan zavallı Menderes ancak kendisi için güvenoyu alabıldı, kabıne arkadaşlarına bırer bırer kıydılar. Sonradan yeni hükumetler kurduysa da tadı yoktu, bır kez nal mıhı (çıvısi) yüzünden bütün fiyakası bozulmuştu. 60 yılında bir askeri darbeyle gitmesi bile nal mıhı (çivisi) serüveninden ağır değildir. bızım dolarla, markla işimiz yok, ama olanlar kan ağlıyor. Birkaç gün içınde serbest bırakılınca bırdenbıre yenıden tırmanmaya başladı. Bır arkadaşım var, getirdiği mal bıraz gecıkır gibı olunca birkaç gün içınde dolara 15 lıradan fazla binmiş. "Böyle serbestlik mi olur?" diye yakınıp duruyordu. Bir başka tüccar arkadaşım var, "lyl hoş bu kararlar, biz kazanıp duruyoruz, ama sonu ne olacak bunun? Vallahi bir türlu akıl erdiremıyorum " diyordu Şöyle böyle bır tüccar da değildi, babadan kalma, çekırdekten yetışme olduğu kadar, yüksek ticareti bitirenlerdendi. Tahtakale kimleri görmüş, kimlerı geçırmışti, ama doğrusu bu gidişın geleceğinden korkuyorlardı. İnme binme derken MEHMED KEMAL »izim siyasal yaşamımızda zamlar hiçbir zaman tekın değildir Savaş sonrası gelen demokrasi CHP'yi karne yüzünden silip süpürdü. Oysa savaşa gıren nıce uluslar ne acılar çekmışlerdı, karne ne kelıme!... Savaşa gırmemıştı Türkıye, ama İş bitirecek Şımdı Özal hükümetinin zamlarına, pahalılığına bakıyorum da, millet her şeyi kanıksamış. Ne ses çıkaran var ne bağırıp çağıran!... Kapıcı Ali, Sivas'ın Zara'sından... Seçımlerden önce, oyları ıçin, "Ağa/ bey biz Özal'a vereceğiz..." demıştı. "Senin vereceğın belli de biz dediğin kimler, kaç kişisıniz?" "Bizim Zaralılar, Suşehirliler, Hafikliler..." "Nıye vereceksiniz, ne diyor?" "Devlet daıresınde ış bitireceğiz diyor" "Hayırlısı olsun!" Sivas'ın Zara'sından Ali (kapıcı) geçende yolumu çevirdi. "Ağabey, bu zamlara ne diyorsun?" "Bir şey demiyorum, söylemişti." "Soylemıştı ama, boyuna zam zam olur mu?" "Bal gıbi olur..." dedim. CEMAL NADIR'DEN Tüccarlar idealist mi? Bılmiyorum bızım ıhracatçı, ıthalatçı, tüccar acaba Özal'ın sandığı gıbı idealist midır? Memleketm ekonomık sıkıntıdan kurtulması ıçin az kazanayım, çok vergı vereyim, bol dövız getıreyım, devlete yardım edeyim diye düşünmeye mı başlamıştır? Bütün aklı, fikrı paradan caymış da bir idealizme doğru mu yönelmiştır? Benim bıldığım tıcarette, para kazanmada komşusunun gözünü oymadan geri kalmayan tüccar, memleket, millet, idealizm mi düşünür? Düşünürse, gözetirse vallahı dünyayı bilmem ama bizım memlekette bır şeyler oluyor demektir. "Para düşüyor..." diyorlar. Sorumlular, "Olsun, ne çıkar. . Düşmesine aldırmayın!.." diye gamsız gamsız gülüyorlar Bu gidışle birkaç aya varmaz, bır dolar beş yüzü bulur. "Olsun!" derler. Dolarla markla hiçbir ilişkımiz yoktur. "Aldırmayın her şey düzelir..." Aldırdığımız yok da, hanı bu yıl havalar pek elverışlı görülmüyor, söyleyenlerın ağzından yel alsın, biraz kurak giderse . . Ha ... Biraz kurak giderse halimiz nice olur? Bu arada bay iklimi de iyi düşünmek, meteorolojiye de kulak vermek gerekiyor. Ekonomi, sadece parayı indirme bindirme değil, bıraz da üretim, istıhdam, yatırım, sosyal psikoloji, güvence demek değil midir? Parayı indirme bindirme ekonomisı tahtıravallıye benziyor Biri iniyor, birı çıkıyor derken, birıleri de bu oyunun altında kalıvermez mı? Ha, ne dersınız? Elimle kesip verdiğim... Niye oyunu verdin dıye üsteleyeceğimi umdu, ama hiçbir şey söylemedım. Susuşumdan çok şeyler anladı sanıyorum. Bır kapıcı Ali değil, sonradan öğrendim, bizim yörenin bütün kapıcıları Özal'a oy vermişler Ne denir, şair, "Yare elimle kesip verdiğim kalem..." demiyor mu? Dolar, mark da aldı başını gidiyor. Gerçi Duydun mu, Ankara Beledıyesı ayın bafinda apurtman kuloriferınıyaktırmış. Hem de yanacağı saallerı, sıcuklık derecesım layın etmis... Bıınu benım duymam para etmez komşu; gıt, ıstanbul He/ediyesi'ne duyur!...