Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SİYVSETftl 11 Alyanak'a ajaııs desteği, Çakmur'a v alıiy ve blokaj CELAL BAŞLANGIÇ M. erel seçimlerin gündeme gelmesiyle birlikte hayli artan siyasi trafik Izmir'de SODEP'in bir yandan belediye baskan adaylarını belirleme, diğer yandan da par(iye katılıınları kabul elme çalışmalarında yoğunlaştı. SODEP'lc kıyasıya ve acımasız bir mücadelc gözleniyor. Geçtiğimiz hafta aynı güne rastlayan iki önemli gelişme, SODFP II ve Merkez llçe Yönetimi'ni karıştırdı. llki, bir ajansın t/.miı'den geçtiği kısa bir haberdi. Haber, SODEP Yönctim Kurulu'na giren ve Belediye Başkan adayı olduğunıı açıklayan Saim Katımoğlu'nun adaylıkian çekildiği, diğer ikı adaydan İl Başkanı Ekrem Bulgun ile Merkez llçe Başkanı Kemal Karataş'ın da adaylıktan çekilmelcri için ikna edilmeye çalışıldığı yolundaydı. Ajans muhabirinin adını açıklamadığı bir yelkiliye dayanarak verdiği haber üzerine Cumhuriyet muhabiri il başkanı Bulgun ilc Katırcıoğlu'nu aradı. Her ikisı dc "Bizim adaylıgımız sürüyor, yok öyle bir şey," dediler. Gazeteciler haberin kaynağını araştırmaya koyuldular. Ttjk tek il yöneticileriyle görüştuler. Sonuçta iş, bir başka aday adayı olan, eski Belediye Başkanı thsan Alyanak'ın üzerine kaldı. Neden? Bu soruya, herkes iki kanıtla cevap veriyordu. Birincisi, Bulgun, Katırcıoğlu, Karataş ve Alyanak ile, resmi olarak aday adayı olnıayan Bakşık dışinda kimse bu işe talip değıl. Haberde Bulgun, Katırcıoğlu, Karataş devrc dışı bırakılıyor, Bakşık, zaten adı sadccc kulislerde dolaşan bir kişi. Böylece geriye kala kala bir Alyanak kalıyor. Ikinei kanıt, aynı ajansın bir yelkilisinin geçtiğimiz günlerde Izmir'e gelip, lhsan Alyanak Ma görüşerek "ajans olarak kendisini destekleme" sözü verdiği dedikodu.sunun sosyal demokrat çevrelerde yaygınlaşması. Hatta sosyal demokrat çevrelerde şu espri dolaşmaya başladı bile: "Ttırgut Özal ile Turgul Sunalp, seçimlerde propaf>andalarını bir reklam sirketinc yaptırmış. İhsan Alyanak bir haber ajansını yanına aldı demek." SODEP'in il ve ilçe yönetimini karıştıran ikinci olay, geçtiğimiz hafta partiye olan katılımlar. Daha doğrusu katılanların içinde Yilksel Çakmur'un da bulunması. Eski parlamenter, Gençlik ve Spor eski Bakanlarından Çakmur, demokrasiye dönüş aşamasında Halkçı Parti yanında yer almış. Partinin kuruluşu için kahvelerde çeşitli toplantılar düzenlemiş, hatta gunlerce telet'onun başında Genel Başkan Calp'ten "talimat" beklemiştiHalkçı Parti için çalışırken "sanki gökten bir vahiy gelmis" ve Çakmur 24 saat içinde SODEP'e girmc kararı almıştı. SODEP'e Ankara'da eski parlamenterlerin katıldığı günlerde, Çakınuı da Halkçı Parti'yegirmek için girişinılerdc bulunmuştu. Ancak, Parti Merkezi'ndc bulunan üst dü7cy yöneticileıi Aylekin Yıldız, EnRİn Aydın ve Turhan Temuçin'den çok sert bir "olmaz" yanıtı aldı. IIP İzmir İl Başkanı Sağlam'a göre, "Çakmur HP'ye girseydi, merkez yönetimden kopmalar olurdu". Yani Çakmur'a SODEP'e girmesi için gclen "vahiy" Halkçı Parti'nin "olmaz"ıydı. Merkez llçe Başkanı Kemal Karataş gazeteleri telet'onla arayarak, çok kalabalık bir grubun SODEP'e gireceğini, bıınlar içinde eski parlamenterlerden Yiiksel Çakmur, Kaya Bengisu, Mahmut Turkmenoglu, Nurhan Artemiz vc îjeref Bakşık'ın da bulunduğunu bildiriyordu. Aynı günün akşamı Çakmur daha önce Halkçı Parti İl Yönetim kurulıı iiyesi olarak görev yapan ve 5. sıradan milletvekili adayı olduktan sonra seçilemeyip partisindcn istifa eden kuyumcu Kayahatı Tuncer aracılığıyla SODEP'te düzenlenecek törende yapacağı konuşmanın metnini "saat 11.00'e kadar ambargoludur" notuyla gazetelere dağıttınyordu. Tuncer, salt Halkçı Parti yöneticiliğı ve adaylığıyla değil, kuyutncuların daha iyi ekonomik koşullara ulaşması için verdiği uğraşlarla da tanınan bir "sosyal demokraf'tır. Hatta bir selerinde, 1970'li yıllarda zamanın sosyal demokrat başbakanı kuyumculara deltcr tutma zorunluluğu getirince, bunun kaldırılması için yoğun girişimlerde bulunmııştu. Işte Çakmur'un, kuyumcu Kayahan Tuncer aracılığı ilc gazeteleredağıttırdığı "ambargolu konusma metni" de, il ve ilçe yönetimini karıştıran ikinci olay oldu. Çünkü il Başkanı Ekrem Bulgun ile Merkez İlçe Başkanı Kemal Karataş, bu konuşma metnini haber alınca, bunun uygun olmadığını düşünerek Çakmur'un konuşmasını engelledi. Türkmenoğlu ile Bengisu'nun "yetişemedikleri" için katılamadıkları törende, içlerinde Halkçı Parti'nin kurucu iıyelerinin dc bulundugu 600 kişi SODEP'e giriyordu. Konuşma iptal edildiği için Çakmur'un törende vcreceği söylev, gazetelerdc yayınlanmadı. Biz gazetecilik görevimizi yaparak Çakmur'dan hiç değilsc bir tümce aktaralım: "Bugiin Izmir'de SODEP çatısı altında buluşmamız, kısa bir gelecekte mutlaka gerçekleşecek bülünleşmenin önemli bir aşamasıdır." SODEP İzmir'de kaynama ve kaynaşma ALYANAK Ajans haberiyle öteki adayları püskürtmek mi isledi? Sosyal Demokrasi Partisi önderliğine göreyerelseçimler "gerçek güçleri" gösterecek. SODEP Merkezi, "Sosyal demokrat taban bütünlük halinde. Partilerin birleşmesi konusuyla neden vakit öldürülsün?" görüşünde. JÜLİDE GÜLİZAR yöneticilerinin, dönemin olağanüstü koşullarında, "kapatılma korkusu" içinde, "açık kalabilme" savaşımı 6 Kasım sonrasında da sürdü. Koşulların değişmesiyle birlikıe örgüt, kabuğunun içinde kıpırdanmaya başladı. Arkasından suskunluğu yırtma dönemi geldi. Taban taa başlangıçta olduğu gibi, sol kesimdeki çalkantıları sakin bir kıyıya ulaştıran kişiyi, tarihî bir ismin mirasçısını bekliyor, yine İnönü adının birleştiriciliğinde toplanmak istiyordu. Sonunda 19 aralık geldi. llk genel başkan Krdal Inönü'nin veto edilmcsinden sonra bu makama getirilen ve daha ilk gün "amacım bu parliyi bir kazaya ugralmadan, benden sonrakine teslim edebilmek" diyen Cezmi Kartay, amacına ulaşmış olmanın rahallığı içinde istifa etti. Genel Başkan yeniden Erdal Inönü'ydü artık. Bazı olaylar, bazı giinler gihi, bazı isimler de yeni bir umuttur insanlar için. Bu kural SODEP'te de bozulmadı. Erdal İnönü ismi, genel merkezi ve orgütüyle tüm parti için yeni bir başlangıç oldu ve SODEP atağa kalktı. Önce tum kurucular yurt düzeyinde örgütlere dağıldı. Bunu gruplar halinde Ankara'ya davet edilcn il başkanları izledi. örgütten genel merkeze güç, genel merkezden örgüte taze umut akışı başladı. Tüm illerdeki örgütlenmenin tamamlanmasının yanı sıra, örgüt kurulamamış illerin sayısı hızla azaltıldı. Sonra bir gün, Genel Başkan Yardımcılarından Tiirkan Akyol, bir demeç vererek, "SODEP'in parlamento dışındaki ana muhalefel partisi" olduğunu açıklayıverdi. Bu, SODEP'in yeni bir görev üstlenmesi, kendini yeni bir sorumluluğun altına sokmasıydı. Ve bu, "SODEP'in hcr zeminde, demokralik ölçüler içinde görev yapabilecegini" ilan ctmesiydi. Bir yönetici, "Sorun yalnızca hiikiimel uygulamalarım cleşlirmek degil, alternatif çözümler de orlaya koymak. Bunun için düşünce üretmek, politika iiretmek zorundayız" diye anlatıyordu. Aralarında sekiz bakanın da bulundugu 80 kadar parlamenterin ve onu izleyen küçük grupların partiye katılmaları SODEP'te yeni bir heyecan fırtınası yarattı. SODEP bu sevinç ve mutluluk içinde son atağını gcçen haltanın ilk yarısında yaptı. tki gün üst üste ve iki bölüm halinde yapılan il başkanları toplantısında çeşitli sorunlar konuşuldu. Hemen tümü söz aldılar il başkanlarının. Sonra Genel Merkez konuştu. Genel Başkan İnönü iki gün üst üste, yaptığı konuşmalarda özellikle "Adayların belirlenmesinin" altını çiziyordu. Yerel seçimler ülke ve halk için, demokratik yaşam için çok önemliydi, ama SODEP için "seçmen karşısında ilk sınav" olduğundan, bir başka türlü önemliydi. Bu seçimler partinin gerçek gücünü gösterecekti. Belki de genel başkanın vurguladığı gibi seçim sonrasında ortaya "yeni bir siyasi panorama" çıkacaktı. O nedenle mutlaka kazanmak gerekiyordu. Kazanmanın yolu ise en iyi adayları bulup göstermekten geçerdi. O halde tüm örgüt işbaşına..." Adayları belirlerken duygusal davranmamak, eş dost gözetmemek, dürüst, çalışkan, en iyi hizmet yapabilecek, halkın beklentilerine en iyi yanıt verecek adayları bulabilmek, partiyi tanıtma işini çok acele yapabilmek. Seçim bildirgesini en kısa sürede hazıdamak. "İl başkanları toplantı"sında varılan kararlardan bazıları. Peki ya son günlerin güncel konusu? Sol kesimdeki bütünleşmc? Bu, gündemde vardı, ama "labanda bir ayrılık yok, biitiinIvşmiş bir sosyal demokrat laban varken böyle bir maddeyi gündeme koymak, vakit öldiirmektir" yaklaşımı içinde geçiştirıldi konu. SODEP yetkilileri, yerel seçimler yaklaşırken, bu atakları "hızlandırarak" sürdüreceklerini söylüyorlar. Çünkü sağda da solda da hcrkesin birleştiği bir gerçek var: "Yerel seçimler her iki kesimde de gerçek güciin bir göstergesi olacak." Kuvvetini tanıtlayabilen ötekilere dönüp, gögsünü gere gere "buyurun bizim çatımızın altına" diyecek. SODEP "Mutlaka kazanmak..." KULİSTEN MDP'nin demirbaşlan Yeni siyasi dönemde ilk kurulan, kurulıı şunu ilk tamamlayan, seçime girmeye ilk hak kazanan parti Milliyetçi Demokrasi Partisi olmııştu. Uzun sure hep "ilk" olan, ancak 6 Kasım seçimlerinde " s o n " d a yer alan MDP, bu ktv Türkiyc'de demirbaş eşyalarını videoya kaydederek bir alanda daha "ilk" parti oldu. MDP üenel Merkezi'ndeki demirbaş eşyaların listeleri çıkarıldı. Bu yeterli görülmeyip bütün odalardaki masalar, dolaplar, halılar, önce videoya sonra da scs bandına kaydedildi. Böylcce Türkiye'de ilk kez uygulanan bu sistemle demirbaş eşyaların herhangi bir kazaya uğraması kuşkusundan kurtulundu.