Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYETSEÇİM83 16 Mütereddit muhalif: Kâzım Karabekir utareke sırasında Doğu Mgelecekguvenliği koruma,illerindc asayiş ve Kafkasya'dan saldırıları önleme gorevi General Kâıım Karabekir'e verilmişti. Kâzım Karabekir Paşa, bu görevlerle yetinmedi, askerlikten istifa etmış, lstanbul Hükümeti'nce idama mahkum edilmiş, Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Orbay'ı "Emrlnizdeyiz" diye bağrına basmıştır. Bu görevi üslenmesinden sonradır ki tstiklal Savaşı kahramanları arasına girmıştir. Ulusal Kurtuluş Savaşı içinde onemli görevler aldıktan sonra, Cumhuriyet Terakkiperver Fırkası'nın lideri olarak muhalefete geçmiştir. Partı lideri iken "dini siyasete alct etmek", lttihalçılar ve Kara Kemal'in örgütüyle ilişki kurmaktan yargılanmıştı. Izmir tstiklal Mahkemesi önünde sorgusu şöyledir: "lnkılabın büyük kişilcrinden birisiniz, tarih böyle yazıyor. Memleketin savunulmasında nasıl beraber olundu ise, vatanın yükselmesinde de öyle olunması gerekirdi. ! Na<> ııldıı da muhalefete gcçtiniz, bunu açıkl nııs • • 7" • 1? 'MuturH rasında acı dunımlara elbirliğiyle gogı. gererek Gazi'yi kcndimize başkan seçtik. Bu sırada memleketin dayandığı biricik kuvvet bendim. Ancak her devrimde olduğu gibi başında birlikte çalışanlar, amaca erişildikten sonra araya giren parazitlerce ayrıhga düşerler. Benim kanım şudur ki, Lozan banşına kadar yürek yiireğe çalışan arkadaşlar arasında, barıştan sonra ayrılık başgostrrdi. Bunun ilk örnegi Rauf Bey'le Ismet Paşa arasında ol KÂZIM KARABEKİR PAŞA Ömrü 1946'nın getirdiklerini görmeye yetmedi. du. Asıl banştan sonra blrlik olacak yerde, ayrılık başgosterdi. Gazi ve tsmet Paşa arasında eski arkadaşlıkları göstermek olanagı bulunmadı. Hakkımızda yazılmadık şey bırakmadılar. Cahil kafalı yobazlar, halifecUer olduk. Komadık iftira bırak Mahkeme Başkanı Ali Befin "Muhalefet fırkalarına memleketin tahammülü var mıydı? Yoktu sanıyorum" sözlerine Kâzım Karabekir Paşa şu yanıtı verdU "Hayır ben aksi kamdayım. Memleket demokrasiye layıktır, millet bilinçlidir. Kabahat kimin? Fırka kurdurmamak hükümetin elindeydi. Halbuki kurulurken bizi teşvik ediyorlardı. Sonra ne oldu?" KULİSTEN Dayuk yiyen ilk milletvekili adayı Millelvekılı adaylarınm birer birer ortaya çtkma, kendini gösterme zamanı geldı. Fatih ilçesinden bağımsız olarak mılletvekıllığine adaylığını koyan Ceylan Tan'm basınla ilk tanışıklığı, bu dilekçe araalığıyla oldu. Ceylan Tan, 23.8.1983 larihlı dilekçesinı, "lstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı Eliyle, lstanbul Emniyet Müdürlüğü Yüksek Katma," göndermiş. Şöyle diyor dilekçesmde Tan: "Türkiye Cumhuriyetl vatandaşıyım. 6 kasımda yapılacak milletvekili seçimlerine Fatih ilçesinden bağımsız milletvekili adaylığımı koydum. Vatan ve millet düşmanları once beni satın almaya kalktılar. Bunda muvaffak olamayınca ellerindeki butün imkânları kullanarak bana karşı insanhk dısı maddi ve manevi saldırıya geçtiler, her nereye gidersem pesimde zavallı adamlanm koşturup bana saldınyorlar. Akıllarmca ben bu kimselere karsıhk vereceğim ve istedikleri ortamı yaratıp beni kanun önunde suçlu düsürecekler. Runların bu davraniflarmı ben defalarca adli mercilere ve yuksek makamlara bildirdim. Halen bununla ilgili muhtelif yerlerde açmış olduğum davalar mev.ut. Şu anda bunların saldırmaları uzerine sağ kolum yaralı ve çatlaktır. lien kaz kafalılan bir daha uyarıyorum. Artık imana gelin. Türk Ülusu büyük hoşgörü sahibidir. Bu ulkede sizlere de yaşam hakkı tanır. Bütün değerli vatansever büyüklerime, saygı, sevgi ve yürekten başartlar dilerimj." Ali Ulvi'den V YAZISIZ olanağı vardı. Bunu sağlamaya çok uğraşlım. Fakal bu arada aleyhimde yayın başladı. Özellikle ordu mufettişligim sırasında uğradıgım amansız işlemlcrv dayannıak giiçtü. tlzun ve derin incclerneler sonunda hazırladığım tasarılar, goz gezdirilmek zahmetine bile kallanılmadan bir koseye atıldı. Durmadan geri kafalı oldugumuz iistüne propagandalar yupılıyordu. (...) Sonunda bu memleketl kurtarmış olan arkadasların ayrılmaları onleneme/. duruma geldi. Böyle olunca partiden istifa edip tsmet Paşa'yı /iyarel ettim. Sonra gidip evime kapandım. Parti kurmak karannda degildinı. Siyaselten uzak kendi alemimde, sessi/ yaşaınak istiyordum. Fakat karsı taraf bırakmadı. 'Ne duruyorsunuz, söylesenize, ortaya çıkın' gibi sozlerle kamuoyunu etkilediler. Memleket lıizmetinden kaçıyormuşuz gibi aleyhimize çevirmek istediler. tşle Terakkiperver Fırka böyle kuruldu." Mahkcme Başkanı Ali Bey şu soruyu sordu, "Bu türlü fırkalara memleketin tahammülü var mıydı? Yoktu sanıyorum." "Hayır, ben aksi kamdayım. Memleket demokrasiye layıktır, millet bilinçlidir. Kabahat kimin? Fırka kıırdıırınamak hükümetin elindeydi. Halbuki kurulurken, 'Çalışınız, biz de boyle diliyordıık, mübarek madılar. Kimse bunları susturamıyordu. olsun, Tanrı basarılı kılsın' diye bizi teşBen sabrediyordum. tsmet Paşa ile Rauf vik ediyorlardı. Basında bu tebriklerin hilBey arasındaki anlaşmadıga engel olmakiimet vardı. Sonra ne oldu?" ya çahştım. Başan gösteremedim. Aıııa buKâzım Karabekir Paşa'nın suikastçılarna karşın kuvvetli arkadasların memleket la ilgisi bulunmadığı duruşma sonucu orve millet işlerinde elbirliği ile yalışmaları taya çıktı. Mahkeme aklanma kararı verdiğinde salonu doldurmuş ve sivil giyinmiş olan subaylar çılgınca alkışlandılar. Kâzım Karabekir Paşa, Atatürk'ün ölümüne değin, lstanbul'daki köşkünde bir sürgıln hayatı yaşadı. tsmet Paşa, Cumhurbaşkanı olduktan sonra eski arkadaşlarını aradı ve herbırine birer görev verdi. Kazım Karabekir Paşa, ilkin milletvekili seçildi ve ardından Meclis Başkanlığı'na getirildi. Artık, politikada yeni bir dönem başlıyordu. Sadece Karabekir Paşa'ya görev verilmedi, onunla birlikte tstiklal Mahkemesi'ne gönderilmiş olan Rauf Bey'e de, Ali Fuat Cebesoy'a da görevler verıldı. Rauf Bey ilkin Londra Büyükelçısi oldu. Ali Fuat Cebesoy da çeşitli kabinclerde bakanlık etti. Dr. Faik Mubittin Adam, Ahmet Emln Yalman'a anlatıyor. Serbest Fırka'nın başından Fethi Okyar ayrılıp Paris'e çekildikten sonra, panının gözüpek adamları kendilerine bir başkan arıyorlar. O zanıan hatırlarına Kâzım Karabekır Paşa geliyor. O yıllarda Karabekir göz hapsindedir. Köşkünün bahçesi çevresinde sivıl polisler bekliyor. Dr. Faik Muhittin Adam dıyor ki: "Bahçe duvanndan usulca atladım, eve girdim. Paşa'ya haber göndcrdim. Nazik bir ev sahibi değil, gururlu bir komutan gibi beni kabul etti. Gelen kahvenin misafırden once kendisine verilmesine ses çıkarmadığını görünce, 'Bu adamda iş yok' yargısına vardım. Sonra siyaset yapmaya kararh olduğumuzu, eğer uygun görüyorsa başımıza geçmesini önerdim. 'Çok iyi olur çocuklar' dedi. 'Mücadele ediniz, başarırsanız başınıza geçerim.' Dr. Faik Muhittin Adam, bu görüşmeden eli boş döndüğünü anlıyor. Arkadaşları durumu sorduklarında Karabekir Paşa'nın, 'başınıza geçerim" demesini değil de, kabul etmediğini söylüyor. Kâzım Karabekir, 1946 demokrasisi kurulurken önerilen muhalefet partisı liderliğini de önce kabul etmış, sonra Meclis Başkanlığı'nda kalmayı yeğlemişti. Zaten ömrü de 46 demokrasisinin türlU görüntülerine yetmemiştir. 1950'de Demokratların iktidara geçmesini ve CHP'nin muhalefe16 Nisan 1954 Cumhuriyet te düşmesini görememiştir.