30 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

SEÇtM83 7 emel Reis fıkrası var... Hani Temel Tgelınce Hızır Reıs'edava açmış ikisigüReıs, borç vermış de, nü alamamış, de Çünkü sıyaset meydanına girmeye soyunanlar, herkesi muhatap alma, herkese muhatap olma zorundadırlar. Muhatap olup olmamanın ölçeği halk, yani seçmendir. "Ben onu muhatap almıyorum" dediniz mi, öyle sanıyorum ki, seçmenin gözünde biraz düşer gibi olursunuz. Kime söylüyorsanız bu sözü, seçmen biraz da kendi üstüne alınır. "Bak, onu muhatap saymıyor, yarın beni hlç saymaz" der. Bu sözüm seçmenı tabandan avlayarak gelen yorgunlar içindir. Tavandan gelip, seçmen nedir, oylar birer ikişer nasıl devşirilir bilmeyenler için değildir öyle seçimler vardır ki, bir oy için seçmen adamı inim inim inletir. Adnan Menderes, siyasal karşıtlarını muhatap saymadığı zaman bır yöntemi vardı. Meclis kürsüsunde olsun, meydan kürsüsünde olsun, adamdan saymadığının adını anmazdı. Fikirlerıne çatar, söylediklerıni kınar, atar tutar, bir türlü adını söylemezdı. Bunun amacı vardı. Menderes, iktıdarda olduğu için radyo da elindeydı. Her söyledığı radyonun belirli saatınde radyodan verılırdı. Karşıtlarının adını anmadığı zaman, radyo verirken onların adı da geçmemiş olurdu. Radyo, o dönemde çok önemliydi. "Radyo söyledi" dendi mi, bu söz çok anlamlara gelırdi. Eğer Menderes, siyasal karşıtının adını anmış olsa, adı radyo da söyleyecek, seçmenlerin gozünde adı geçenin değeri ar Temel Reis Numaraları Arşiv konuşuyor yargıcın karşısına çıkmışlar, yargıç sormuş: "Hızır Reis, Temel Reis'e şu kadar borcun varmış, günü geçmlş, blr de ödemiyormuşun, ne dersin?" Hızır Reis, Temel Reıs'ı tepeden tırnağa şöyle bir süzdükten sonra dudağını bükmüş, "Sayın yargıç bey" demiş, "Ben bu adamı tanımıyorum." Yargıç bu kez Temel Reis'e sormuş: "Ne diyorsun?" : Zaten sözü duyduğunda Temel Reis in tepesi atmış, cinleri başına toplanmış: "Hâklm bey" demiş, "Da bu adam benl tanımıyorsa ben onu hlç tanımıyorum." Bu "tanımıyorum"un Osmanlıcası "Muhatap kabul etmiyorum "dur. Biri ötekini bıraz kuçumsemek ıstedı mi, 'muhatabım değll' der, geçıştırır. Muhatap olma, gene eskı deyımle bır seviye meselesidir. Seviye ne olsa gene bir çizgidir. Dereke dedıler mi, çizgiden de aşağıdır. Böyle kurallar koymuşlardır. Türkçesi, Denglm değil' demektır. Dengı dengine dedıler mı aralarında bir eşıtlik var sayılır. Konuşmaya değmez dendi mi, gene muhatap degilim'e bir karşılık verilmiş olur. Gündehk dilde muhatap olma, olmama vardır da, siyasette yok sanıyordum. tacaktı. Oyle günler olurdu ki, Menderes, tsmet Paşa gıbi siyaset devlerine bı.le çatarken adını vermezdi Çoğu kışı ismet Paşa'ya çattığını bilirdi O zaman da kızgınlık dogururdu: "Sıkı mı, adını söylese ya..." derlerdı. Bazan, bir dalgınlık olarak kızdığının adını söylemiş olsa, onu da radyocular kendılıklerınden çıkarırlardı Çok dıkkat etmışımdır böyle yaptıklarına 1 1957 seçimlerıne değin ıktidarla muhalefet arasında iki önemli oyun vardı. Biri radyoya egemen olma, radyo oyunu idi. Öteki seçmen kütükleri oyunudur. Seçmen kütüklerıni bugün olduğu gibi yargıçlar düzenlemediği için, iktidar partısı dilediğini yazar, yazdırır, dilemediğini siler, sildırırdı Bundan muhalefet çok çektiği için, İsmet Paşa bu işlere bakmakla göf revlendirilen bakanlara ena halde kızardı Kızgınhğını da, "RaUyo Bakanıl... Kütük Bakanı!..." diyerek belirtirdi Böyle derken ne de olsa öfkesini alırdı. "Radyo Bakanı... Kütük Bakanı..." dedikçe de bu kez karşısındakiler kızarlar, çileden çıkarlardı ama, seçim kampanyası bu, ellerinden bırşey gelmezdi. Siyasette, "Sen banl tanımıyorsan, ben seni hlç tanımıyorum..." gıbılerden Temel Reıs numaraları yoktur Böyle numaralara gırışenler bugün değılse bile, ardından payandaları eksıldığınde yarın çok yaya kalırlar. Muhalefetin güçbirliği denemesL Demokrat Partı, kendınden başka hiçbir partinın iklidara gelmemesi için hıltün yasal önlemlere başvurmuştu. 1957 seçimlerıne gidilirken öteki parııler, başta CHP olmak üzere, güç birligine giriştiler. CKMP, Hurnyet Partisi ve CHP lideri kafa kafaya verip, DP'yı ikiıdardan duşurmeye çalışıyorlardı. Bunun uzerine DP de partilerin guç birlıği yapınasını elınden gelen bıılun araçlarla engeltemeye çalışıyordu. Resimde CKMP Genel Başkanı Ahmet Tahtakılıç, Hurnyet Partisi Genel Başkanı Fevzi Lütfu Karaos/nanoğlu, CHP Genel Başkanı tsmet tnönıl gorulmektedir. Partiler guç birlığı yapabilmek için kongrelerinden yetkı almak zorundaydılar. Resimde CKMP'nin yetki almak için yaptığı buyıık kongreye katılan öteki liderler, delegeler arasında oturuyorlar. Tahtakılıç, tsmet Paşa'ya guç birlığtnın yer aldığı gıindemı isarel edıyor. Demokrat Parti'nın aldıjiı önlemler sonunda guç birlig'i gerçekleşememiş, partiler teker teker seçime girmişlerdir. Muhalefetin aldığı toplam oy, DP'nin aldıg'ı oydan fazla olmuştur. 1957 seçimleri DP'ye de yaramamıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear