30 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

SEÇİM83 3 MDP lideri ilk yıırt gezisini yaptı Sunalp, kentten köye indi!.. MI)P Genel Baş>anı Turgut Sıınalap: "Şehirden millele gidince ne kadar canlı..." Bir zamanlar gazeteeilerin bile konıışmakta zorlıık çekliği Sunaljı, şitndi kahvelerde köylülerle sohbet ediyor. Yörenin sorımlarıyla ilgili görünmeyp özen gösteriyor. Sunalp konuştuğu köylütere sık sık "köyüniizün havası güzeU suyunuz da güzel nıi" gibi sorular soruyor. DENİZ SOM * * ç buçuk ay önce sıyaset sahnesine çıkan ve Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni kuran Turgut Sunalp, üç buçuk haftadır da halkın karşısına çıkıyor... Karadeniz'den sonra Trakya'ya giden MDP Genel Başkanı bir /amanlar gazetecilerle bile konuşmazken, artık kahvelerde köylülerle sohbet ediyor, kendisini karşılayanları yanaklarından öpuyor... Sunalp'in yüz ifadesi hâlâ son derece ciddi. Zaman zaman "ince" espriler yaparkeıı yüzü gulüyor, ama genellikle kalın siyah kaşlannı çatıp, sabit bir noktaya bakarak çevresi ile "illşki"sini kesiyor. Tokalaşırken, karşısındakinin elini kavranıadan hafifçe tutuyor. Yanağını, tokalaştığı kişinin yanağtna değdirip öpuyormuş gibi yapıyor... Trakya gezisinde ilçe teşkilatlarını ziyareti sırasmda şöyle bir görüntü ortaya çıktı: Alkışlar arasmda ilçe başkanlannın masasına oturan Sunalp, çevresindekilerin farkında değilmiş gibi hiç konuşmadan ya purosunu yakıyor, ya kendisine ikram edilen çikolatayı yerken kâğıdı ile oynuyor ya da içtiği meyve suyu şişesinin etiketini inceliyor. Oysa odadakiler dikkat kesilmiş, "Sunalp ne diyecek?" diye bckliyorlar... Sunalp bu "iş'Meri bitırdikten sonra gözünü karşısındaki sabit bir noktaya dikiyor. Uzun süre ya duvardaki resme ya da köşedeki sandalyenin ayağına bakıyor. Sonra masanın Ü7erindeki onur defterini önüne çekiyor, ağır hareketlerle defterin ilk sayfasını açıyor, cebinden kalemini çıkartıp yazmaya başlıyor. Son derece agır bir tempoda fakat kullanacağı kelimeleri özcnle seçip, duzgun cümlelerle izlenimlerini kâğıda aktarıyor. Uzun imzasını da ağır ağır attıktan sonra yazdıklarını bir kez daha okuyup, defteri kapatıyor. Tüm dikkatler Sunalp'in uzerindeyken, yerel yöneticiler ya da genel merkez yetkililerinden biri sessizliği bozarsa, Sunalp konusmaya başlıyor. "Tekrar hoşgeldiniz" dcnilerek bozulan sessizliğin ardından Su nalp, genellikle "soyut" konuşmalar yapıyor: Partimizin programında belirtilen hedefler... Bu konuşmayı dinleyenlerin o anda MDP'nin programını açıp, hedefler bölürmınıl bulup, okuması gerekiyor... Halkla temas ettiği kahvelerde ise kimi /aman oturarak, kimi zaman ayakta fakat tek dıi7e bir ses tonu ile konuşuyor. Ayakta olduğu zaman ayaklarını hiç oynatmadan vucudunu belden sağasola döndürüyor, ellerini dua eder gibi açıp aşağıyukarı hareket ettiriyor. ön sırada olmayanların duyamadıkları konuşmasını da ağır bir tempoda yapıyor. Konuşma temposunu hızlandırdığı zaman ise başta "r" olmak üzere kimi harfleri "yutuyor"... Konuşma dilinde de "agdalı" bir dil kullanan Sunalp, kelimeleri yine seçerek kullanıyor. Fakat karşısındaki kişilerin yüzüne pek bakmıyor. Gözleri "uzaklarda bir nokta"ya takıhyor. Kimi zaman da sol gözunıi kapatıyor. Bu "monolog"ların yanı sıra Sunalp, halkla "diyalog"a da giriyor. örneğin Edirne'nin iskender köyünde olduğu gibi: Köy kahvesinin bahçesinde, muhtara "Neyle geçiniyorsunuz", "Rahat geçiniyor musunuz?" gibi sorular sorarak yörenin sorunlarıyla yakından ilgili olduğu izlenimini yaratmaya çalıştı. Muhtarın "Ofis, bugdayı bi/den 22, lıiccardan 26 liraya alıyor, daha laban fiyatı görmedik," yakınmasına ise "Öleki ureticilerin de sorunları var," karşıhğını verdi. Oysa, Genel Sekrcter Yardımcısı Ertan Karasu'nun daha önceden hazırladığı ilin sosyal ve ekonomık yapısına ilişkin bilgileri içeren dosya Sunalp'in otomobilinde duruyordu. Trakya'da Kavaklı ve İskender köyleri ile Inece ve Ahmetbey nahiyelerinde ilginç izlenimler edinildi. Gençlik yıllarının geçtiği bu yörelere bu kez parti genel başkanı olarak gelen Sunalp^ in kimi soruları ve köylülerin yanıtları şöyle oldu: Pehlivanlar ne yapıyor? Biz pehlivan değiliz. Pehlivanlar aptal olur. Biz güreşçiyiz. Nereden muhacirsiniz? Biz muhacir değiliz. Buralıyız. Babami7, dedemiz buralı. Biz Edirnelıyiz. Sunalp, köylülerle "havadan sudan" da konuştu: Köyüniizün havası güzel. U tkram edilen ayranı reddeden eşi Suzan Sunalp de kendisine yardımcı oldu: Suyunuz da güzel mi? Sunalp, Trakya'da 3 il, 10 ilçe, 2 nahiye ve 2 köyü gezdi. Gezisi Silivri'de biterken gazetecilere "Şehirler kozmopolit, millete gidince ne kadar canlı oldugunu siz de gördünüz," dedi. Sunalp, kahvelerde konuşurken biz dc halkın arasında dolaşıyorduk: Kim bu konuşan? Ulusu galiba? Sunalp'miş. Kırklarelili mi? Genel Başkanmış.. Bak bizint gibi adatn işte. Kâmran Inan da burdaymış, gördün mü? O purolu kim be yahu? Sunalp o işte. MDP Genel Başkanı, Trakya'da geçirdiği 35 saat içinde sırasıyla Çorlu, Tekirdağ, Malkara, Keşan, Uzunköprü, Havsa, Edirne, lskenderköy, tnece, Kırklareli, Kavaklı, Babaeski, Lüleburgaz, Pınarhisar Vize, Ahmetbey ve Silivri'ye uğradı. 700 kilometrelik güzergâh boyunca kimi zaman E5 yolu üzerinde, kimi zaman parti biııasmın önünde partililerce karşılandı. Mercedeslerden oluşan konvoyun ilçeye girişi halkın ilgisini çekmezse çalınan davıılzurnanın sesi vatandaşlan toparlamaya yetti. Kimi yerlerde ise "Gelenler, karşılayanlardan daha kalabalık"tı... Ancak, Sunalp'in bu gezisi propaganda amacını taşımıyordu. Örgütlerle tanışma anıacı ile yola çıkılmıştı... Bu arada Sunalp'in yakın çevresindeki kişileri de tanıma olanağı doğdu. Genel Başkan Yardımcısı Musa Ögun, hiç konuşmayan ve sürckli Sunalp'in yanında bulunmak isteyen bir göruntüdeydi. öyle ki, yolda bile Sunalp'in otomobilinin arkasındaydı. Genel Başkan Yardımcısı Namık Kemal Şentürk ise, çevresindekilerle sürekli diyalog kuran, önerileri dinleyen bir politikacı i/lenimi yarattı. Genel Seİcreter Yardımcısı Krlan Karasu ise sessiz görüntüsünün altında çalışkan bir yapı içindeydi. öteki Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Hocaoglu da sessiz görünüyordu, ama ayağa kalkıp konuşunca hiç de sessiz olmadığı anlaşıldı. Milletvekili olursa Hocaoğlu'nu "mllliyelçi" konuşmaları ile meclis kürsüsünden çok dinleyeceğiz gibi... Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Hocaoglu: Sessiz göriinen "hatip." KULIS'TEN Imren Aykut "evsahibi" ile anlaşamıyor Sürekli değiştirdiği kuaförü ve değişik giysileriyle DM Genel Kurulu'na girdiği andan itibaren tuın gözleri üzerine çeken DM uyesi ve MDP kurucusu tmren Aykul'un Devlet Su fşleri'yle başı dertte... Niçin mi? DSt, Aykut'a misafirhanesinden "çık " diyor. Aykut da "tıhhhh" yanıtını veriyor... Imren Aykul'un evı Istanbul'da Bebek semtinde. Damşma Meclisi'ne üye seçildıkten sonra evıni Ankara'ya laşıma yerıne kendısi Devlet Su tşleri'nın mısafırhanesinde ikâmet ediyor. Hem de gunlüğu 25 liraya... Aykut yaklaşık, 2.5 yıldır burada kalıyor. Aynlmaya da hiç nıyetlı değil. Misafirhanelerin kurulma amaçları bellı. lsmı Üzerinde zaten. tmren Aykut İstanbul'dan li.<;te başı. 6 kasımdakı seçimden sonra Meclis'e mılletvekılı olarak gelmesi kuvvetle muhtemel görunuyor. Bu durumda DSt'nm ışı daha da guçleşecek... DSl seçimden sonra Aykut'a "tahliye" davası açabılır... Bilindıği gibi Aykut, kiralar konusunda hazırladığı tasarıyla da bir ara dıkkatleri Üzerinde toplamıştı. Genel Başkan Yardımcısı Musa Ogün: Sunalp'in yanında sessiı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear