21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kulis'ten Suçları meşhur olmamak Yeni Doğuş Partisi kuruculanndan Sezai Akdağ, düzenledikleri ilk basın toplantmnda yaklaşık iki saat boyunca konuştu. Bu konuşma sonunda kendisinin parti genel başkanı olmadığmı vurgulayarak, "ekip başı" ya da "basın sözcüsü" olduğunu söyledi. Sonra da MGK kararıyla "ekip dışı"oldu. Sezai Akdağ'ın basın toplantısındaki bazı cümlelerinl sıralayalım: "Dun partı progranumızı dağıttık. Lütfedip inceleseydiniz hayal olmadığmı görürdUnuz. Türkiye'de buzdolabı gibi Almanya'da da araba labiidir, Herkesin arabası vardır. Ampul yokluğu var dıyelım. tşçilerimıze yurtdışından ampul genrnte ıznı verdığımiz zaman gecede 500 bın ampul Turkıye'yc iner ve dovız harcanmaz. 100 l'ele'yi bir takıniif koysanız, o takım kurulmaz. Para urkvktır. Gııçlıı para cepıe kalır, :u\ıt para pı\asa\a \urulur Bızım purumız <ta i)i\usa\u \urulu\or. \1emteketimizin meseleleri hııyıık uma çozumıı huvuk değil. )ıırıdıyndakı ı^ılcrın paıasını ancak KoİH'Ki (l(nı:c huülı de\let uılnılı ıle uclırchılnı:. Ikıidar olacak Ruçte.iiz. huruculannuztn yuzde Wı \iya\eie /A defa aiıldılar. / Suçları gazeıelerde bııgune kadar t)H')hıır olmamak olabilır, uma bııyıık potansiyeldirler." Baştarafı 1. Sayfada Partisi'nde önemli bir yer" suya düşmüş ve Mehmet Yazar Odalar Birliği'ndeki görevinin ve ticari yaşamının başına dönmüştü ama... Ülke ticareti konusunda bilgi vermek üzere birkaç kez çıktığı Çankaya'dan kendine güvenle ayrılınca da yeniden siyaset alanına fırlayıvermişti. Arkasinda 2ÜÇİÜ oLinİPrİP cni|iıcı ıc Arkasında Naim Talu, Mehmet YorgancıogJu g i b i g ü ç l ü eki ra Odalar Blrliji Kongrelerinden birinde zamanın Başkanı Adanalı Diblan ekibine karşı ağırlıgını bu yana koyunca Mehmet Yazar adı ortaya çıktı. Yok eger Yazarın iizerinde ulkenin her yanında örgiitü bulunan bir kuruluşun başkanı oldugu için duruluyorsa, bu başlan iflas etmiş bir girişimdir." Ruvrıın Pler' Da" nışma Meclisi Anayasa Komisyonu sözcüsü Şener Akyol, Tercüman'dan Prof. Fahir Armaoglu, Forumdan Prof. Aydın Yalçın, Hacettepe'den Doç. Orhan Morgil, Eskişehir'den Mesut Erez, birçok bUrokrat, eski parlamenter, sanayici vardı. Gerçi bir sanayici, Yazar için "şaşkın çırpınışların tipik örnegi" diyordu ama... Gençlik, şan, şöhret, iş ve bürokrasi deneyimleri, kudret, göz kırpıp durduğu eski kudretlilerden aldığı icazet ve arkasında böylesine güçlü bir heyet... Ve sağda kucak açmış, aşkla kendisini bekleyen bir taban. Böyle bir kadronun başarısız olmaya hakkı yoktu, buna zaten olanak da yoktu. Bu konuda görüşlerıni aldığımız bir eski siyası "Vallahi bilmemki" diyordu, "Bu Uimsenin uzerinde bir takım niieliklerinden dolayı duruluyorsa, bir se> diyemem, vunku kendisini fa/la tanımıyorum. Ama bildigiın kadarıyla kcndisi başlangıçta adı sanı duyulmus. bir i>adamı degildi. Son Yazar kuracak mı, kuruyacak mu Talu'ya uzanan unlu eski siyasiler yer alıyordu. Bir sabah Cevat önder ve 400 arkadaşı parti kurmaya soyundu. Bir hafta boyunca, her gun birkaç açıklama yapıldı. Kurduk kuruyoruz kuracağız... Bir baska sabah gazeteci döverek siyasete atılan Sezai Akdağ ve 51 arkadaşı yeni Doguş Partisı'ni kuruverdiler. lçişleri Bakanlığına verılen kurucular listesinde yer alan Cevat önder, Melik Fırat ve Servet Haeıpaşaoğlu, önce Sezai Akdağ'ın vetosunu yedıler ve u/erlerine bırer çizgi çiziliverdi. önder, daha sonra, "(jonlum bu arkadaşlarla beraber" demek zorunda kaldı. Sabahlar bıtmiyor, partiler kurulmaya devam ediyordu. Bir sabah da Doğru Yol Partısı kuruluverdi. Doğru Yol Partisi'nin kuruluş haberi TRT'nın 13.00 ana haberlerinde verildiğinde teleton bu kez bir öğle vakti çaldı: "Dogru Yol'u bi/ kuracaktık, ancak dinlemissinizdir. Yeni Doguş Partisinden ayrılanlar kurmuşlar. Bunlar bi/.i bağlama/. Bi/ Milli Kkonomi Parıisini kurma ha£irlıklarıını/ı surduruyoruz." Bu so/lcrı Mılli Lkonomi Partisi kurucusu Mustafa Ate> buyuk bir kı/gınlıkla soyluvordu Herkesin gonlu bir yerdc boşluk doldurtnakıanyanaydı.Ua/ılarınıngonlııBaşbakan Bulend Lllusu'dan bir turlu vazgcçemıyordu. Kiminin gönlunde Mehmet Yadım," dıve koıuısuyor ve sureklı, "ben bu konularu >ubancıyım. Orkuyorum. Yanlı> bir şey so>lemeyim," dıyor. Polıtık kunularda aydınlannıak, bıliçlenmek ıstedığını belııten Ayşe Kaşnıan, aslında psıkolojık kıtapları sevmcsıne karşın, bugunlerde 24 oeak kararlarına ilişkin kitapları okııyor. Ayşe Kaşman kadın pol'tikacılaıın o/ellıkle kadınlara gıdecek hi/mctlcrın hı/landırılmasında katkısının olabileccğı goıuşunde. ^ zar, kiminkinde Hilmi Fırat yatıyordu. Ulusu, Fırat ve Yatar'ın birbiri peşisıra yaptıkları açıklamalar sağdaki boşluğa boşluk katmaktan başka bir işe yaramadı. Sağdaki boşlugun doldurulmasına gönul verenler arasında kimler kimler vardı: Prof.Bedri Gıirsoy, Ünal Yaltırık, Doç. Dr. Orhan Morgil, Mesut Erez, Prof.Orhan Ogu7, Orhan Erçelik, Prof.Fahir Armaoğlu, Mehmet Atagiin, Mustafa Alat>ün, Arif Atalay, İsmail Beyoglu, Mustafa Akan, Ali İhsan Çelikkan, Güner Sarısözen, Halil Zarbun, Nüzhet Bakır, İlhan Sozgen, Ahmet Yılmaz, Haşim Bingöl, Aydın Sönmez, Mustafa Cesur, Zeyyat Kocamemi, İlhan Önal, Ayhan Karaoğlu, Birten Gökyay, Naci Çerezci, Ahmet Yılmaz, Ahmet llamdi Tan, Nevzat Valçıntaş, Alaaddin Cecel, Emin Paksiit. Sağdaki boşlugun doldurulamamasından en çok Prof. Aydın Yalçın etkilenıyordu. Prof. Yalçın siyasi yaşamı boyunca agırına giden birçok olay yaşamıştı. Ama o hiçbirşeye Hüsamettin Çelebi'nin yaptıgına ıı/ülduKu kadar iizülmemisti. Eski parlamenlerlerden Çelebi, Aydın Yalçın'ın yaptıgı açıklamada da adı geçerken onceleri sesi çıkmıyordu. Ama ne /amanki Yalçın parti kurmaktan vazgeçti, Çelebi ga/etelere sayfa sayfa açıklamalar gönderip "Yalçın'la ilişkim" yok diyebildi. Prof. Yalçın'a göre sağda siyaset bomboş ve darmadağındı. # Ankara Büromuzu ziyar« eden MDP Genel Başkanı Sunalp bir mi diyelim? soru üzerine UstU kapalı biçimde yanıt veriyordu: "Ne yani, 3040 yaşındaki adamlara gidip, buyunın Fddmareşalım, ordulanmız emrinizde mi diyelim?" llginçtir ki, bu arada Yazar'ın ibresi de Sunalp Paşa'ya göre bir ileri gidiyor, bir geri kalıyordu. Fısıltılar dolaşıyordu ortalıkta "Sunalp Paşa'yı tzmir'de 30 bin kişi luurşılayacakmıs" Mehmet Yazar: "Parti kurmuyorum." Fısıltılar: "Sunalp Paşa'yı tzmir'de 300 kişi karşılamış." Mehmet Yazar: "Partiyi kuruyorum." Kuruyorum.. Kurmuyorum.. Kuru.. Kurmu... Sonra Cumhurbaşkanı Sinop ve Giresun'da "az ve öz parti" dedi. O zaman Yazar'ın siyasette estirdiği fırtına deli rüzgârlara dönüştü. Bir o yandan esmeye başladı bir bu yandan. Bazı yazarlar Yazar için "siyasal tango yapıyor" diyordu, ama gençler bu deyimı tutmuyordu: "tango degll, siyasal şeyk bu" diyenler vardı. Geçen hafta çarşambaya gelindiğinde Mehmet Yazar'ın Odalar Birliği Başkanlığı'ndan ayrılıp partiyi kuracağına ilişkin deklarasyon hazırdı. Ne var ki salı günü aksama doğru parti kurmayacağını açıklanuş, arkasından da bir kez daha düşüneceğini söylemişti. Bu yazı yayınlandığı sırada Yazar son olarak parti kurmaya yeniden karar vermişti. Yazıldığı sırada, başlanğıçta kendisini şiddetle destekleyen bir ekibin başı telefonda avaz avaz bağırıyordu: "Yenilerden yeşil ışık beklerken eskilerle flört ederek parti kurmanın modası geçti. Çok taraflı oynamak yok artık. Mlllet samlml, dttrüst, kararlı politikacı istiyor. Kulakun dolma bilgilerle kendini bugune kadar iyi pazarladı, ama böylece ipligi de pazara çıktı. Parti kurmak için tenuide adam tartmak lazım, ama bazı adamlar terazinin bir kefesine bile gelmiyor." İyi güzel de, bunu söyleyene de sormazlar mı o zaman, "Peki siz nerelerdeydiniz, şimdi mi uyandınız" diye? (I) Tango, iki adım bir yana, bir adım bir yana yapılan bir danstır. Şeyk ise vücudun her yanının ayrı ayrı oynadığı, göz sağa selam çakarken, ellerle bir başka, ayakla daha bir başka yana gel gel denebilen hızlı bir danstır. % S kalhıırüstü (nhtmlar l svrlenlo /' on>uılvnnıe ı,alısmalarını, \o\lenenlerin ukune, ıiılım adım gvr<;vkh">iiri\(>r. llvr lııılıı orgııılenme çalıynalarına çaliitığı her /nırıide huyuk kutkı\ı olan \1I)I' Genel lia^kan Yurdımau, eski polıııkaalardan •\hnwi th\an Kııımh'nın ba:ı \ıkıntıları var. hırımlı yakın çe\re\inde "kalburtutu uduııı" hıılanuımuktan vakımyor. hırımlı orgııılenme zorluklannı anlaıırken, Genel Ita^kan Tıırguı Sıınalp'ın "udaın hııhnada dcüıl, adam \ı\me(lv zorlıık çvknom:," yaklaymına yurekıen katıldıg'ını soyle\erck "venel ha^kun duıma haklıdıı" ilkesıni koruyor uma \hmeı Ihsun hırımlı buska şeyler de \ovlııvor: "liir nıvmlekvtte \osyal islerle meşgul olan sıyusetle me^gııl olan belli bir tahaka vardır. l'nfellekiuel tabakadır bu. himi licarel ve sanayi odasına uyedir, kiminin honada, kiminin helediye meclisinıle, kiminin de il meclisinde gorevleri vardır. himi hızılay'da, kimi \ardımsevenler gibi derneklerde gorevlidir. Yani hu entellekluel tahaka, bulundıığu yerler ilibarıvle Siya\i l'artiler Yasau'nda getirilen yasaklamalaıa giriyor. Fski parliden ııye yok. dernekıen uye yok, yani kalburuuu adam yok. Yeni insanların politika yapmalanna gelince, hu insanlur hem hazır değilfhem de poliıikanın gereklirdiği maddi guçlukleri yenecek dıırıımda değiller." Sunalp'ın )akla.sımında mı, hırımlı'nın bu \ozlerinde mi ulke gerçekleri saklı? £ ağda boşluk lartısması biter bıtme/, bo^luğu dolduramayanların tartışması başladı. Sağdakı boşluğu doldurmaya sovunan yuzlerce kişi, boşlugun doldurulamayacağını anlayıp birbirlerı ıle tarıışmaya başladılar Sen, sız, sızınkıler.. Ben, bi?, bı/ımkıler.. Once ıkna, sonra tehdıt, sonra suçlama ıle geli^en yenı siyasal oluşumda adları gev'cıı kışılerm tek ortak yanları, çoğunun sisascllc lanısıklığının eski oluşuydu. Yenı Uoğus'tan, Doğru Yol'a, Bayrak'tan, Yenı Uu/en'e Mıllı Ekonomı'den Lıbeıal Dcnıokrası Pariısı'ne dck bir duzine\e şakın partı adı kulakıan kulağa dolaşu. Kııııı kuruldu, kıını kurulacakken dagıldı. Tunuı de "Hu\uk lıırk Milletini birlik ve beraberlik içinde mutlıı ve mureffeh kılm a k " oıtak amacıyla sıyaset sahnesıne vikmışlardı. Bu >olda laban tepıp netes luketenlerin on sıralaıında lerruh Bo/he>li'den Naim Prof. Aydın Yalçınh en çok Hüsamettin Çelebi iizdü navatan Partısı l/ııııı ıl bınasında Yonetıııı Kurıılu uveleııvle bırlıkte lıi'iı çalısnuılara katılaıı, sabahıun aksanuı dek P'tıiıden a\ıılma\an bıı ba\an ıne \ar Lv lıanuııı A>>t Kaşmuıı paıtınm sadece uyesı, ama tıım valıyııalaıa katılıyor. Uıruııı O/ul'ı vok beğendıği n,ın partıye ıı\e olnuı> (, alışmalaıa hn,bır şey beklenıe deıı, "nınıullu" olarat katılıyoı "l'olitikadan çekinınemıU geri'k. Beniın hundan once hic sİMiscllc ilgim olmadı. Ufak hir kalkım olabilvcegini «Ju>ıınunce hu işe alıl A II örgütiinde hizmete hevesli bir ev hanımı CUMHURlYET/SEÇİM 83 İAYFA 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear