Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C SPOR FUTBOL 17 S¸UBAT 2009 SALI HAKEMLİKTE DE POLİTİKA VAR! ALİ İSMET URAL akemleri en çok konuştuğumuz, tartıştığımız ve ağır hakaretler savurduğumuz sezonu yaşıyoruz. Belki de ilk kez bu kadar kendi içinden derin çatlaklar oluşan MHK ancak bu kadar yıpratılabilirdi. Trabzonspor’la başlayan ancak daha sonra özellikle Galatasaray ve Beşiktaş’ın daha ağır eleştirirleriyle karşı karşıya kalan Oğuz Sarvan’ın neden bu kadar sıkıntılar içinde olduğunu, çözüm üretmekte neden zayıf düştüğünü ya da hakemlerin neden MHK yöneticilerine özgüvenlerini yitirdiğini çok iyi irdelemek lazım. Kulüpler Birliği, federasyon ve hakem camiasına karşı güven açıklamaları yapsa da bu kısa süre sonra deliniyor, hakaretlerle dolu açıklamalar geliyor. Ama dikkat ederseniz son haftaların başrol oyuncuları G.Saray ve Beşiktaş oldu. F.Bahçe kanadı konuşmak istiyor ama onları bağlayan 2 önemli faktör var. Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği Başkanı olarak hep “Sezonu hataları olsun olmasın bu hakemlerle bitireceğiz. Kulüpler birliği olarak MHK’nin arkasındayız” diyor. Diğer faktör daha da frenleyici. Takım top mu oynuyor ki? Şimdi şu çok tartışılan hakem ve gözlemci kurullarına bir bakın, neler olmuş... 1. Bu kurullar oluşturulurken kişinin hakemlik geçmişi, başarı kriterleri gözönüne alınmış mı? Hayır!.. 2. Hakem ve gözlemcilere gerekli ve yeterli eğitim veriliyor mu? Hayır!.. 3. Gözlemci kurulunun başkanı, başkan vekili ve genel sekreterinin hangisi hakem kökenli? Hiçbiri... 4. Önceden hata yapan hakem belli bir süre için dinlendirilir, başarılı olan hakem ise daha iyi maçlara verilerek ödüllendirilirdi. Şimdi tam tersi hatalı hakem kısa sürede yeniden maç aldığı için hakemlerin MHK’ye olan güvenleri kaybolduğu gibi kendi aralarında sorunlara neden olması da kaçınılmaz. Oğuz Sarvan, hatta büyük kulüplere kafa tutacak kadar cesur, kendi doğruları için çarpışan Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener bile sıkıntılıdır bu durumdan. Ancak sayın başkan çok geç kalmadan siyaseti futbolun SPOR POLİTİKASI Aziz Yıldırım... HİKMET ÇETİNKAYA Derin kulak bu kez Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı izlemeye almış demek... Milliyet’te Ercan Güven’in köşe yazısının başlığı şöyledi:“Fenerbahçe’nin Ergenekon’u” Başkan Aziz Yıldırım “yasak aşk” yaşıyormuş! Bu bir iddia! Ercan Güven’in deyişiyle kimi ilgilendirir bu durum? Sadece ailesini! Türkiye yasadışı telefon dinlemelerine alıştı artık... Ortam dinlemeleri, şu bu... AKP yandaşı medya ve tarikatçılar hukuk dışı dinlemeleri “olağan” sayıp, demokrasi ve özgürlük dersi veriyorlar. Türkiye’nin geldiği nokta bu! Aziz Yıldırım Fenerbahçe’ye çok şey verdi... Yaptıkları ortada... Transferler, yatırımlar... Geriye ne kaldı? Şampiyonluk ve Avrupa’da Fenerbahçe rüzgârını estirmek... Görülen o ki birileri bundan çok rahatsız... Aziz Yıldırım yeniden adaylığını koyarsa demek ki dört koldan saldırı başlayacak! Azgelişmiş ülkelerde görülen bir yöntemdir bu... Şu Ergenekon soruşturmasında bunu yaşadık... Ortam dinlemeleri önce internete düşüyor, bir gün sonra yandaş, dinci ve tarikatçı medya bu haberleri manşete taşıyor! Demokrasi, hukuk, özgürlük! Hepsi faso fiso! Hukuk dışı uygulamalara demokrasi adına sarılan soytarıların sayısı da az değil medyada... ??? Fenerbahçe “Futbol Para Ligi”ne giren ilk Türk takımı oldu! 20 kulüp var ve 19. sırada Fenerbahçe! Fenerbahçe’nin Avrupa’nın beş büyük futbol ligi olan İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa’yla birlikte “Futbol Para Ligi”ne girmesi alkışlanacak bir durum değil midir? O zaman Aziz Yıldırım alkışlanmalı! Ben bir Fenerbahçeli olarak ayakta alkışlıyorum Yıldırım’ı! Fenerbahçe dünyanın en zengin futbol kulupleri içinde 19. sırada bugün. Buna karşın Aziz Yıldırım eleştiriliyor, özel yaşamı gündeme getiriliyor. Ayıp! ??? Özel yaşamın didik didik edildiği, hukuk dışı dinlemelerin yapıldığı, adına da “teknik takip”denildiği bir süreçten geçiyor Türkiye. Bir “Korku İmparatorluğu” yaratıldı ve bunda da başarı sağlandı... Cumhuriyet Mitingleri’ne katılan pek çok kişi karşılaştığım ortamlarda kulağıma eğilip soruyor: “Hikmet Bey ben Ankara, İstanbul ve İzmir’de düzenlenen Cumhuriyet mitinglerine katılmıştım... Acaba beni de teknik takibe almışlar mıdır?” İnsanlar sindirilmiş! Şimdi ise Aziz Yıldırım’ın yeniden adaylığı gündeme gelince benzer bir yöntem sahneye konuuluyor: “Aziz Yıldırım yasak aşk yaşıyor!” Bu çok ayıp! İyi haftalar... H içinden temizlemelisiniz. Yoksa siz de bu çarkın içinde çok farklı boyutlara sürükleneceksiniz. Sonra geriye dönüp bir bakacaksınız ki ne futbol kalmış ne de fair play. Umarım farkında da olduğunuz bu durumun üstesinden gelirsiniz. F.Bahçe Asbaşkanı Ali Koç, bir spor adamı. Maalesef o da siyasetin hakem camiasına verdiği zararın farkında ki “Hakemlerimiz futbolumuzun gerisinde kalmıştır” sözleriyle gereken kişilere mesaj yollamıştır. Ya Şenes Erzik? 1990’dan beri UEFA’da. Hakem tayinlerinde söz sahibi. Yani Avrupa hakem müessesesini en iyi bilen isim. Eminim ülkede olanları üzüntü içinde takip ediyor ve UEFA’daki dostlarına anlatacak sözler seçmekte zorlanıyordur. Yaşadığımız tüm sıkıntıların arkasında bilinçsiz, spor kültüründen uzak, eş dost desteğiyle siyaseten yer edinmiş saçmalayan insan çöplüğü var. Sadece futbol değil, alın tüm federasyonların listelerini; kulüplerin yapılarını tek tek inceleyin, ne demek istediğimi anlarsınız. Bunu her yerde her zaman dile getirmekten kaçınmayacağım. ‘Marka değeri’ sözcüğünü kültürlü bir konuşmacı edasında kullanmayı çok sevenler aynı zamanda futbolumuzun kökünü kurutanlar arasında yer alıyor!.. Ama kimsede ‘dur’ diyemiyor. Çünkü son yıllarda Türk futbolunda öyle bir yapı oluştu ki herkesin birbirine karşı zaafı var. Eller, kollar bağlı. Yazık!.. Hem de çok yazık... “Önemli olan kötülüğün varolması değil, onun iyilikten ayırt edilmemeye başlanmasıdır.” Kötülük insanlık tarihinde hep varolmuştur ve olacaktır. Ancak kötülük ve iyilik arasındaki ayırım, birey ve toplumu yönetenler tarafından sağlıklı yapılamadığı zamanlarda bir toplumu ayakta tutan tüm moral değerler de domino taşları gibi birbiri ardına yıkılmaya mahkumdur. Sonrasındaki ‘bize ne oluyor?’ çığlığı da yakınmaktan öte gidemez. (CAMUS) 5