23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ADNAN DİNÇER’LE F U T B O L eposta:adnandincer@hotmail.com N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN Gençlik geliştirme projesi Futbol Federasyonu uzun zamandan beri UEFA kriterlerine uygun olarak gençlik geliştirme projesi üzerinde çalışmalar yapıyor. AMAÇ: FIFA ve UEFA Avrupa fonlarından yararlanılarak futbol kulüplerine vizyon ve sistem kazandırmak amacı taşıyan önemli bir projedir. Okulları da içine alan bu proje çok geç kalınmış bir çalışmadır. Ancak yine de önemle hatırlanması desteklenmelidir. 6’yla 11 yaş grubundan başlayan futbol eğitim kulüpleri kurularak 200809 sezonu sonunda ‘2000 HERKES için FUTBOL’ hakemine eğitim verilip tüm tesisler etkin biçimde kullanılarak etkin ve özgün bir gençlik gelişim tesisleri yaratılacaktır . TFF teşkilatı tüm illere yayılarak yetenekli futbolcular bulacaktır. Bu gençlere eğitim verebilecek çağdaş güncellemeler yapılacaktır. Tüm izleyici çalıştırıcılar bilgi teknolojilerini ve çağdaş ölçüm yöntemlerini kullanarak izleyici (scout) eğitimi verecektir. Bu doğrultuda, ? Her yaş grubu kendi yaş grubuyla müsabakalara katılacaktır. ? 612 yaş grubu yarışmacı olmayan bir futbol anlayışıyla müsabakalara katılacaktır . ? Bu gruba futbol eğitimi herkes için futbol merkezleriyle ilköğretim okullarında ve YİBO’larla futbol okulu ve kulüplerde verilecektir. ? Öğrenmenin altın çağı 101112 yaş grubunda futbol temel eğitim merkezleri kurulup devreye girecektir. ? 12 yaş öncesi herkes için futbol lisansı geçerli olacaktır. ? 13 yaş sonrası yarışmacı müsabakalara geçilecektir. ? 13 yaş ve üzerindeki gençlere akademi ligleri, deplasmanlı bölgesel ligler, ilköğretim okulları futbol ligleri, amatör ligler planlamasıyla müsabakalar gerçekleştirelecektir. yaşıtlarıyla müsabaka yapar. ? 512 yaş grubunda önemli olan çocuktur. Çocuklarımıza halı saha, futbol sahaları, kazanma içerikli turnuva, lig, kupa müsabakaları düzenlenemez . ? Antrenmanlar yetişkinlerin küçültülmüş örnekleri değildir . ? Antrenörler yarının çocuklar için bugünden çok önemli olduğunu unutmayacaktır. ? Küçük oyunların ağırlıkta olduğu antrenmanların yarattığı eğlenceli ve dostane ortam saha kenarındaki antrenör, öğretmen, yönetici ve aile bireylerinin baskısıyla olumsuz etkilenmeyecektir. ? Bütün çocukların oyuna katılmasına özen gösterilecektir. ? Çocuklara kazanmanın her şey olmadığı ve fair play’in öncelikli olduğu eğlenceli yeni bir pedagojik yarışma modeli uygulanacaktır. ? Çocukların eğitim aldığı tesislerin belirli kriterlere uygun olması şarttır. ? Antrenörlerin eğittiği yaş grubuna ait eğitimden geçmiş olması şarttır. Böylesine önemli bir projenin ulusal boyutta taşıdığı anlam gelecek nesillerin yetiştirilmesindeki ciddiyet görüldüğü kadar globaldir. Bu anlamda eğitim vereceklerin ve ismi geçen şartların oluşmasından kurumsal ünitelerin sorumluluğu ortadadır. Bu görev ekmek kapısı değil, uzmanlık ve yetenek isteyen bir liderlik ister. Adı geçen tüm gerekçeleri içeren kişilerin ciddi şekilde seçilmesi, eğitilmesi, denetimi ve her türlü etkiden uzak olması gerekmektedir. Futbolda İnovasyon ağımızın önemli değişimi içinde yer alan inovasyon, sözcük olarak birçok kavramı içeriyor. Kimileri inovasyonu yaratıcı düşünce kimileri de yenilikçilik olarak yorumluyor. Öyle veya böyle sözcüğü daha geniş anlamda çözersek ister hizmet sektöründe ister iş dünyasında, üretimde veya tüketimde hatta pazarlamada, kısaca küreselleşen dünyamızın her yönünde ve her konusunda inovasyon... Özellikle ARGE’de yani araştırma ve geliştirme gibi iki kısa hecede bütünleşen inovasyonun en kısa deyimini yıllar önce Mevlana söylemiş... “Dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek lazım.” Ç SPORDA YENİLİK ŞART Sporda da inovasyon şart, sporda da yenilikçiliğin gereğine inanmalı. Sporda da yeni şeylerin söylenmesi şart oldu. Ama düşünüyorum da acaba sporumuzda özellikle de milyarların döndüğü futbolumuzda bir ARGe birimimiz var mı ?Varsa kimler bu işin başında ve bugüne dek neler yapılmıştır? Futbolumuzda elde edilmiş başarıların arkası neden gelmedi? Hâlâ da bu başarıların rastlantı olduğunu iddia edenler haksız mı? Türkiye’de futbolu yaymak ve sevdirmekle yükümlü futbol federasyonlarımız ne yapmıştır? Ulusal Futbol Takımı’nı bir kulüp takımı haline getirmenin dışında ligdeki profesyonel kulüpler de dahil binlerce amatör futbolcu yetiştiren amatör kulüplere, futbolun altyapısına ne yapılmıştır? 50 yıl önce neyse hâlâ öyledir amatör kulüplerimizin durumu... MEDYANIN ROLÜ Gelelim medyamıza... Futbolumuzda da yıllardır söylenenlerin üstüne bir şeyler söylenebilmiş midir? Hayır!.. Ligler başlamış, kazananlar kaybedenler ve günlük rotalarla eyyamcı yorumlar güdük bir futbol medyasının fotokopileri çekilmiş yazıları yıllarca virgülü bile değiştirilmeden yayımlanmıştır. İnanmayanlar herhangi bir gazetenin yıllar öncesi arşivine girerse görecektir. Özellikle futbol sahası dışında Türk sporunun ve futbolunun gelişmesi adına düşüncelerimi yazdığım yazıları virgülüne dokunmadan bugün bu köşede yayımlasam (isimler dışında) kimse farkına bile varmaz. Eski söylemler eski yöntemler aynen devam etmektedir. Yani hamam da eskidir, kurnanın yanındaki tas da... Dünyada futbol ve kulüpler değişiyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor da biz neden hâlâ eski kafalarla eskilerde kaldık? Söylenecek yeni hiç bir şey yok mu? NİLAY YILMAZ ÖRNEĞİ Nilay Yılmaz diye bir hanım kızımız, Milliyet’te zaman zaman şablonun dışına çıkan güzel yazılar yazıyor. Örneğin geçenlerde ‘Ulemaların fetvaları’ başlıklı yazısında birçok spor yazarından verdiği örneklerle teknik direktörleri suçlamanın yanlışlığına değinerek, “Örneğin Ferguson, Manchester United’a gitmeden önce Türkiye’ye gelseydi acaba teknik direktörlüğü kaç hafta sürerdi?” diyor. Nilay yerden göğe kadar haklı. Nilay’ı tanımam ama yazılarına bakıyorum; geyik yapmıyor, kültürlü, futbolu seviyor (futbol oyanaması da şart değil), futbolu anlıyor ve futboldaki temel hatalardan birisinin de medyamızın toplumu yanlış yönlendirdiğini, reyting ve tiraj açısından da sabırsızlığını, kısa sürede kim olursa olsun ipe çekmeye hazır olduğunu anlatmaya çalışıyor. Nilay kaç yaşında bilemem ama genç olduğunu sanarak ona varsayımlı bir Ferguson örneği yerine Türkiye’de yaşanmış bir örneği anlatmak isterim... 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Rusya’nın nasıl futbol oynadığını dünya gördü. İşte o takımı iki yılda yaratan, yenileyen, futbol oynatan, takım oyunu oynamasını öğreten adam Hiddink’ti . Bu futbol adamı Hollanda’yı dünya çapında bir takım yaptı. PSV’ye 5 kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandırdı, 199091 sezonunda F.Bahçe’ye geldi, alkışlarla karşılandı ama F.Bahçe’nin Aydınspor’a 61 yenildiği maçın ardından gönderildi. Daha sonra İspanya’da Valencia, Real Betis ve Real Madrid’i çalıştırdıktan sonra 2000’de G.Kore’nin teknik direktörü oldu. Takımı Dünya Kupası finallerine taşıdı. İşte biz böyleyiz, şimdilerde de Aragones hedefte... F.Bahçe iyi gider, kötü gider bilemem, futbol bu. Ama Avrupa şampiyonu olmuş bir takımın apoletiyle F.Bahçe’ye gelen 70 yaşındaki Aragones, eleştirileri henüz hak etmiyor. İşte Nilay’ın parmak bastığı da bu. Futbol ulemalarının fetvalarını eleştiriyor ki bana göre haklıdır. Çünkü yazılıp çizilenler birer fotokopidir. Gerçeklere değinmek de sanırım kimsenin işine gelmiyor. Eğer futbolumuz masaya yatırılacaksa yeni düşüncelerle yeni bir şeyler söylenmelidir. Bayatlamış laflara kimse kanmıyor. PROGRAMIN 20 TEMEL İLKESİ ? İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu olmak. ? Eğlenerek öğrenmek. Asıl olan çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimi olup bundan yetişkinler sorumludur. ? Futbolda karşılıklı saygı önemlidir. Antrenörler çocuklara sevgi, hoşgörü ve şefkat doğrultusunda eğitim verecektir.x ? Her türlü baskı ve fiziksel ,duygusal zorlama kabul edilemez. ? Futbol eğitiminin tek amacı profesyonel futbolcu yetiştirmek değildir . ? Bu eğitimde cinsiyet ayrımı gözetilmez. ? Bu eğitimde dil, din, cins, ırk ayrımının yeri yoktur. ? Futbolda her şey kazanmak değildir. Kaybederken çok şeyin kazanıldığı unutulmamalıdır. ? Genel eğitimle futbol eğitimi birbirinden ayrı olamaz. Bir arada yürütülebilir. Çelişen tarafı yoktur. ? Hedef kısa vadeli değil, uzun vadeli sonuçlardır. ? Futbol eğitimi; antrenör, öğretmen, çocuk ve ebeveyn temelinde yürütülür. ? Bu eğitimde çocuklar kendi 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear