Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÖRÜŞ 1. Voleybol Şurası ALEV ANAKÖK eçen hafta Ankara’da ‘50. yılında Türkiye’de Voleybolun Gelişimi’ konulu ‘1.Voleybol Şurası’ yapıldı. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’ın açılış konuşmasıyla geçen perşembe başlayan toplantıda voleybol tesisleri ve işletmecilik, Türkiye’de voleybolun finansmanı, pazarlama ve medya, Milli Eğitim Bakanlığı’yla işbirliği, okullarda voleybol ve voleybol altyapı çalışmaları, spor kulüpleri, voleybol antrenörlüğü, ulusal takımlar, sporcu sağlığı, voleybol hakemliği, Voleybol Federasyonu’nun örgüt ve yönetim yapısı başlıkları altında oluşturulan komisyonlar çalışmalar yaptı. Sonra raporlar şura genel kurulunda okunup tartışıldı. Tüm komisyon raporlarının oybirliğiyle kabul edildiği şuranın güzel, doyurucu ve sorunların çözümü için üretilenlerin voleybolun gelişimine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Tabii ki ortaya konanların kağıt üzerinde kalmaması şartıyla... Bu arada yoğun bir gündemin 2 güne sıkıştırılması da iyi olmadı. Bu nedenle bazı konuların atlanmış hatta aceleye getirilmiş olabileceğini de unutmamak gerekir. Zamansızlık nedeniyle komisyonlar hazırladıkları raporlarını genel kurula katılan üyelere veremedi. Bu yüzden okunan raporları dinlerken zaman zaman dikkatler dağıldı, akla takılan bir maddeye yoğunlaştığımızda diğer konular kaçtı. Bu sıkıntı, tartışılan bazı maddelerin oylamalarında konu tam olarak anlaşılamadan ortama uyularak parmakların kalkmasına yol açtı. Halbuki ihtisaslaşmış kişilerin hazırladığı raporlar dağıtıldıktan sonra katılımcıların inceleyebilmesi için şuraya 1 gün ara verilmesi gerekirdi. Voleybolun en önemli unsurlarının başında gelen sporcularla ilgili bir komisyonun olmaması da bir eksiklikti. Bilindiği gibi kulüp sporcu federasyon üçgeninde en sıkıntılı konuların başında ‘transfer’ gelir. Bu nedenle ‘Faal sporcu hakları ve transfer’ başlığı altında bir komisyon oluşturulsaydı, en azından onlarında kendi sorunları hakkında söyleyebilecekleri, tartışabilecekleri bir şeyler olurdu. Bu arada şuraya katılanların sayılarının da biraz az olduğunu vurgulamak gerekiyor. 2. şuranın daha çok katılımcıyla gerçekleşmesi, konuların daha çok irdelenmesini sağlayacaktır. Ama sonuçta böyle bir olay için adım atmak da çok önemliydi. En azından bundan önce her yerde konuşulan, çeşitli önerilerle çözümler üretilmeye çalışılan ama birçok düşüncenin kağıda dökülmediği için havada kalıp yok olduğu veya birlikteliğin sağlanamaması nedeniyle masaya yatırılamayan birçok konu da tartışılıp sonuca bağlandı. Ayrıca voleybolu düşünen, yaşayan birçok kişinin bir araya gelip özellikle doğruyu bulmak adına komisyonlarda birbirleriyle yaptıkları sıkı tartışmalar sonrası ortak bir noktada buluşması da çok önemliydi. Bu, camiamızın uzun yıllardır hasret kaldığı görüntülerdi. Şimdi alınan kararların hep birlikte takipçisi olmalıyız. Ayrıca uygulamalar sırasında çıkacak olan bazı olumsuzlukları aşmak adına yeni fikirler üreterek başlayan yürüyüşü hızlandırmalıyız. Gerekiyorsa şuraları daha sık yaparak voleybolun çıtasını yükseltmeliyiz. G TED Tesisleri birçok büyük turnuvaya ev sahipliği yapıyor. << Tenisin adresi:TED CENGİZHAN ÇELİK limpiyatlarda yaşanılan başarısızlığın ardından yeniden su yüzüne çıkan olimpik branşlarda Türkiye’nin bulunduğu noktanın yetersizliği yıllardır dile getiriliyordu. Bu yetersizliğin nedenlerinden belki de en büyüğü ilgisizlik... Tenis de bunlardan biri... ‘ATP’ye kayıtlı tek Türk turnuvası TED Open’a 60 yıldır ev sahipliği yapan Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü’nün başarılı başkanı Mehmet Tınaz’la Türk tenisinin bulunduğu noktadan, bünyesindeki genç sporcuların kariyerlerine dek birçok konuda konuştuk. Tınaz, geleceğin genç sporcularını temelden eğitmekte olduklarını söylerken TED Open’la ilgili birçok bilinmeyeni bizimle paylaştı. TED Tenis Kulübü olarak ATP’ye kayıtlı tek Türk turnuvasını düzenliyorsunuz. Sizce bu turnuva hak ettiği saygınlığı görebiliyor mu? Mehmet Tınaz: Olimpiyatlardaki başarısızlığın ardından tartışılan bir konu… Olimpik sporlarda ülkemizde sporculara yeterince ilgi gösteriliyor mu? İlk önce kendimizi sorgulamamız gerekir. ATP’ye kayıtlı bir turnuva düzenliyoruz ama bu organizasyonu izlemeye gelen insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunun nedenlerinden biri bu tarz büyük turnuvalarda Türk sporcuların mücadele etmeyişi olabilir. Ama yine de insanların bu tarz organizasyonlara destek vermesi gerekiyor. TED Open Turnuvası’na ev sahipliği yapmanın zorlukları nelerdir? O 14 M.T: Bu turnuvanın yükümlülüklerini yerine getirmek zorundasınız. ATP’nin koyduğu kuralları uygulamakla yükümlüsünüz. Gelen sporcuların konaklaması, uluslararası hakemlerin bu turnuvaya katılımını sağlamak gibi görevleri yerine getirmek zorundayız. Bu turnuva bir nevi Formula 1 organizasyonu gibi. Biz bu işi yıllardır yaptığımız için artık alıştık ve sorunsuz uyguluyoruz. Yetkililer de yaşadıkları memnuniyeti bize çeşitli şekillerde dile getiriyor. 2003’te dünyanın en iyi ‘Challenger Turnuvası’ seçildik. Turkcell Legends Cup organizasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? M.T: Tenis efsanelerinin ülkemizde olması büyük ilgi uyandırdı. Oynanan mücadelelerin dışında saha dışı aktivitelerin de büyük keyif verdiği bir organizasyondu. Ben yıllardır TED Kulübü’nde sporcu, yönetici ve başkan sıfatlarıyla bulundum. Yıllardır beni burada en çok mutlu eden şey, Turkcell Legends Cup sonrası Blackrock şirketinin beni Wimbledon Tenis Turnuvası’na onur konuğu olarak çağırması oldu. Bunun nedeni de alnımızın akıyla çıktığımız bu turnuvalardaki başarılarımız... TED Tenis Kulübü’nün gençlerle ilgili projelerinden bahsedebilir misiniz? M.T: Gençlere çok önem veriyoruz. Geleceğimizi oluşturan bireyleri eğiterek bu ülkeye hizmet etmelerini amaçlıyoruz. Bu doğrultuda İzmir, Adana ve Mersin’den seçilen genç sporcuları TED tesislerinde eğitiyoruz. Bu çocuklar 2 yıl okullarına ara vererek tüm zamanını tenis öğrenerek geçiriyor. Bu çocukları yurtdışına burslarla göndererek turnuvalara katılmalarını sağlıyoruz. Türkiye’den başarılı tenisçiler yetiştireceğimize inanıyorum. Diyebilirim ki şampiyon adaylarını temelden eğitiyoruz.