28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN Elvan Bizden Birisi O Filede Kartal uçuşu CENGİZHAN ÇELİK oleybol liglerine geçen yıl sponsor olan Aroma’yla birlikte salonlara tat geldi. Yeni sezonun başlamasına az bir süre kala takımlar kadrolarına dünyaca ünlü isimleri kazandırmaya başladı. Beşiktaş Bayan Voleybol Takımı ise yeni bir oluşum içinde projeler üretiyor. Bu projelerin başına da genç antrenör Bülent Karslıoğlu getirildi. Yeni yapılanmada tek sorumlu olan Karslıoğlu’yla sezon öncesi konuştuk... Sizin için Beşiktaş yeni bir başlangıç diyebilir miyiz? Bülent Karslıoğlu: Öncelikli hedefimiz uzun vadede Beşiktaş’a yararlı olacak bir kadro kurmaya çalışmak. Bu bir tek benim değil, tüm camianın hedefi. Benim açımdan bu olaya bir başlangıç diyebiliriz. Antrenör için her yıl bir başlangıçtır. Buna antrenörün kaderi diyelim. Bir önceki sezon şampiyon olsan bile en kötü ihtimalle bu başarıyı koruman gerekir. Bu nedenle de her yeni sezon yeni hedeflerle dolu başlangıçtır. Takımlar flaş transferler yaparak iddialı olduklarını ortaya koydu. Beşiktaş’ın transfer politikasından söz edebilir misiniz? B.K: Çok büyük yatırım yapan kulüpler V var. Bu kulüpler şirket takımları ve tek branşta mücadele ediyorr. Beşiktaş Spor Kulübü’nün 17 branşından birisi de voleybol. Biz mantıklı işler yapmak istiyoruz. Bir hedefimiz var ve bu hedefe adım adım ilerleyeceğimizi düşünüyorum. Sezonu bitirebildiğimiz en üst noktada bitirerek oluşturmaya çalıştığımız kadronun tecrübe edinip artık başarı vaat eden bir kadroya dönüşmesini arzuluyoruz. Beşiktaş’ın farkı nedir ? B.K: Beşiktaş başlı başına bir farktır zaten… İsmiyle, tarihiyle, taraftarıyla ve en önemlisi renkleriyle… Bu yıl Beşiktaş’ın oynayacağı sistemden bahsedebilir misiniz? B.K: Ben Türk antrenör ekolüne göre oynatacağım… Yani aklımdaki sistemi sahaya yansıtacağım. Hiç kimseyi taklit etmeden, örnek almadan… Ateşli Beşiktaş taraftarını Cola Turka Arena’ya çekebilecek misiniz? B.K: Aldığımız oyuncular dünyanın en iyilerinden. Bu oyuncuları izlemek için bile gelebilirler. Diğer takımların da kaliteli oyuncuları bu salondan geçecek. Taraftarlarımızın Beşiktaşlılığı tüm voleybol camiasına anlatması gerekir. İnanıyorum ki büyük Beşiktaş taraftarı bunu başaracak. İsmi gibi buranın Arena’ya dönüştürüleceğini düşünüyorum. limpiyat tarihinde Türkiye’ye atletizmde bir gümüş madalya kazandıran 40 kiloluk minik atlet, güzel bir Türkçeyle Türk milletinden özür diliyordu altın madalya alamadığı için... Evet, Etiyopyalıydı doğma büyüme, Türkiye’ye dolar için gelmişti ama ne oldu? Türk vatandaşı oldu, Elvan Can ismini aldı, Türkçeyi öğrendi, Türkiye için koştu ve Türkiye’ye bir dünya ikinciliği bir de Avrupa rekoru hediye etti Pekin’de olimpiyat ikincisi olarak... Tam 30 dakika dünya, TV ekranlarında Türkiye’nin en büyük tanıtımını yaptı, yarıştan sonra Türk bayrağını sırtına dolayarak dünyanın gözü önünde tur attı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve turizm sektörü Elvan’a ne denli teşekkür etse azdır. Tüm bunlara karşın Elvan, adının başına yapıştırılan ‘devşirme’ etiketini ne yazık ki silemedi. Devşirme, Osmanlı’nın Rumeli ve Balkanlardaki Müslüman topraklardan genç ve yetenekli çocukların toplanarak sıkı bir eğitimle üstün bir asker ve yönetici sınıfı oluşturma sistemidir. Elvan ise Afrika’nın bir köşesinde Addis Ababa’da 11 Eylül 1982’de fakir bir ailenin 7 çocuğundan birisi olarak dünyaya geldi. Osmanlı sisteminde devşirilen nice komutanlar, saraya girmiş nice devlet adamlarıyla karşılaştırılırsa ‘küreselleşme’nin gereği olarak Elvan da devşirilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak ülkesine gümüş bir olimpiyat madalyası getirmiştir. Ve nice Osmanlı büyükleri gibi o da Türk atletizm tarihine ismini yazdırmıştır. Elvan’ın büyük başarısından sonra internette 2 gün boyunca Elvan’ın madalyası için neler konuşulduğunu araştırdım. Kimi “Helal olsun” diyor kimisi de at gözlüğünü çıkarmamakta ve “Ne de olsa devşirme” ısrarı içinde... Elvan’ı yorumlayanlardan birkaç çarpıcı örnek vereyim... “Bizlere faşist, kafatasçı, ırkçı diyenler utansın. Bizler kimliğinde Türk olup da Türklüğe hakaret edenlerin, bayrağımıza çirkin ellerini uzatanların karşısındayız.” “Biz ne biçim toplumuz ki devşirme padişahlarla, devşirme vezirlerle, devşirme politikacılarla övünüyoruz. Utanacağımıza gurur duyuyoruz.” “Önemli olmak Türklüğe hizmet etmektir.” “Türk olmak yetmez, Türk olarak vatanına hizmet ediyor mu, ona bak.” “Aurelio’nun Türk vatandaşı olduğunda akıllarınca gündem yaratanlar, bugün Elvan’ın başarısını alkışlamaktadır. Bu ikiyüzlülüğün açık belgesi...” “40 kiloluk zayıf bedeni ama altın gibi yüreğiyle bayrağımızı göndere çeken Elvan kardeşime teşekkür ederim. Bu topraklarda doğmakla Türk olunmuyor. Helal sana Elvan...” “Elvan kardeşimiz ve onun gibi kökeni farklı toplumlardan gelen ve tek bayrak için mücadele veren sporcularımızı öncelikle canı gönülden desteklemek ve kutlamak gerekir. Dünyada hiç kimse milli marşımız okunurken sporcunun Türk kökenli olup olmadığına bakmaz, ‘Türkiye’yi temsil ediyor’ derler. Dolayısıyla ‘Türk kökenli olmalıydı’ görüşü anlamsızdır. Önemli olan marşımızın okunması ve ülkemizin tanıtımı ve temsilidir.” “Elvan’a devşirme diyenlere yanıtım şudur... Gelmiş benim vatandaşım olmuş, benim taşıdığım nüfus cüzdanını taşıyan, benim bayrağımı yükselten Elvan değil mi? O halde neyin hesabındasınız? Nedir sizi mutlu edemeyen neden?” “Bir ülke düşünün ki 70 milyon insan yaşıyor, binlerce yıllık deneyimi var; kıtalara hâkim olmuş, kendisini dünyaya tanıtmış ama dünyaca ünlü bir spor organizasyonunda yerlerde sürünüyor. AKP’liler alınmasın ama bu tabloda onların da büyük katklısı (!) var. Birçok spor dalının varlığından bile haberdar değiliz. Elin ismi duyulmamış Jamaika’sı, Letonya’sı, Estonya’sı, bilmem nesi madalyaları götürüyor. Yazık, hem de çok yazık...” İşte sadece spor kamuoyunda değil, genellikle toplumumuzun düşünceleri böyle. Elvan’ı bizden birisi olarak görmek isteyenler çoğunlukta... Evet, Elvan bir Afrikalı kız. Türkiye’ye 1998’de 16 yaşındayken geldi. Geldiğinde de bu kadar şöhretli bir sporcu değildi, ENKA’nın yöneticisi gitmiş, görmüş, Türkiye’ye getirmişti. Elvan bu topraklarda büyüdü, bu topraklarda yetişti, bu topraklarda gelişti, bu topraklarda eğitildi; Türk antrenörlerle ve Afrikalı olmayan dünya çapındaki antrenörlerle çalıştı, çalıştırıldı. Türkiye’nin Elvan’da payı kadar hakkı da vardır. Ve eğer bu ülkede spor bir araç, bir tezgâh, bir siyasi rant ise suçu ülkemize madalyalar kazandıran Elvan’da değil, siyasetin ve toplumsal yozlaşmışlığın içinde arayalım. Elvan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 85 yıllık tarihine imzasını atmıştır ve onun “Altın madalya için çok çalıştım ama bu kadarmış. Gümüş madalya aldığım için halkımdan özür dilerim” sözleri bu ülkede doğan; ekmeğini, suyunu içen ama gün gelip ülkenin üzerinde hesaplar yapan, bu ülkenin değerlerini satıp savanlara bir Avrupa rekortmeninin, bir dünya ve olimpiyat ikincisi bir sporcunun vereceği bundan daha güzel bir ders olabilir mi!.. Umarım korktuğum olmaz Dünyanın en hızlı adamının rekorunu ayakta izledim, heyecan ve şaşkınlık içinde... Olimpiyat şampiyonu olması da önemli değildi bence. Derecesi olan 9.69’u 9.60’a, hatta 9.50’lere de düşürebilir. Dünya onun ipi (!) göğüslerken ne denli rahat olduğunu gördü, tribünlere bakıyordu, belki de kameralara... Sıkmadan, zorlanmadan 9.69’la bir dünya rekoruna koştu. Düşündürücü, hatta ürkütücü bir 100 metre finali. İşte Cüneyt bunu görmeliydi. Açıkçası insan sınırlarını zorlayan bu derecenin gayet sakin ve zorlanmadan aşılması beni ürkütüyor. Jamaika asıllı Kanadalı Ben Johnson’ın dünyanın en hızlı adamlığından dopingciye düşmesini anımsıyorum. Jamaikalı Usain Bold’un rahatlığı doğrusu beni tedirgin ediyor. EPİRDEN EGE’YE DOĞRU Organizasyonunu EPİRDEN BEACH VOLLEY’in üstlendiği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle İZFAŞ’ın ev sahipliğini yapacağı ‘1. İzmir Uluslararası Bayanlar Plaj Voleybolu Şampiyonası’ için hazırlıklar sürüyor. Kordon Cumhuriyet Meydanı’nda 23 Ağustos’taki turnuvaya 11 yabancı takımın yanı sıra 2’si İzmirli 5 Türk ekibi de katılacak. KALAMIŞ’TA AROMA COŞKUSU Aroma Ice Tea Beach Volley Türkiye Şampiyonası İstanbul Kalamış etabında erkeklerde VolkanHakan kardeşler, ErkanCaner ikilisini 20; bayanlarda ise BuğraGülben, BetülZülfiye’yi 20 yenerek şampiyon oldu. Turnuva boyonca Kalamış’ta voleybol severler keyifli anlar yaşadı. Cüneyt’in 100 Metresi Cüneyt, 100 metrenin fenomeniydi. Yaşamı boyunca 100 metre yarışının etüdünü, araştırmasını yapmıştı ama hazırladığı notları kitaba çeviremeden aramızdan ayrıldı. Atletizme büyük önem veren VESTEL; onun hakkında çıkan yazıları, kişilik ve kimliğiyle ilgili yorumları bir kitapta topladı. ‘Cüneyt Ağabey’in 100 Metresi’ kitabının satışından elde edilecek gelir ‘Naili Moran Vakfı’yla Cüneyt Koryürek’in de kurucusu olduğu ‘Türkiye Atletizm Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı’na bağışlanacak. Atletizm sporu adına Vestel’e teşekkürler... 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear