Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN FUTBOLDA tehlikeli oyunlar F yenilgi sonrası Feldkamp’ın yaşını ortaya enerbahçe hepimizi mutlu eden bir koyup Galatasaray’ın ahengini bozan ve sonuçla Chelsea’yi yendi. İlk yarıda H.Şükür’le teknik adam çekişmesi üretenler, müthiş bir baskı altında kendi Ersun Yanal olayında olduğu gibi teknik alanından çıkamadı. Alanı tümüyle daraltan adamın istifasına kadar uzanan yolu İngiliz takımının oyun taktiğine teslim olan ve yaratanlar ateşle oynamaktadır. Futbolculara Maldonado’yla Aurelio’yu defansın dayalı düzene itibar eden bir kolaycılığı neredeyse içinde oynatan Zico, Alex’i adeta seçenler futbol endüstrisinin yönetenleri Makelele’ye teslim etmişti!.. Bu tür oyun bir olamaz. Futbolcu futbolcudur, işini iyi intihardı. İkinci yarıda Aurelio’nun ataklara yapmak zorundadır ve onların tek komutanı katılma serbestliği ve Colin Kâzım’la vardır; o da teknik direktörleridir. Bu ince Semih’in oyuna girişi Fenerbahçe’ye hayat çizginin sınırlarını zorlamak tehlikeli bir verdi. Atılan 2 güzel gol ve Volkan’ın kalede oyundur. Gerets de böyle gitmedi mi? devleşmesi 75 milyon insanımızı mutlu etti. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan beri Bu yanlıştan doğruya dönüş ve kendimizi (1923) Taksim Taşkışla’da Romanya’yla 22 aşağılık duygusundan kurtarma çabasının berabere kaldığı ilk ulusal maçından bu yana kanıtıdır. Bugün Londra’da oynayacak bütünleştiği ve anlamı şehit kanıyla Fenerbahçe, tarihi bir zaferi bize ulus abideleştirilmiş kırmızı beyaz ayolarak kazandırabilir. Zordur ama yıldızlı bayrağını temsil eden olanaksız değildir. Tehlikeli bir formasıyla, dünyaya kendini oyun taktiğinden kurtulup tanıttığı kimliğiyle sahada kimlikli bir düşünceye yer almıştır. Bu gerçek dönmenin avantajını değiştirilemez. Bunun yaşayan Sarıdışında farklı renklerle Lacivertlilerde şimdi kendimize yer aramak gözler Zico’dadır. ve o formalarla G.Gönül ve oynamak tehlikeli bir R.Carlos’lu bir kenar değişim olup ulusal savunmasının atak bütünlüğümüze gücünü arttırmanın dozajı iyi yara açar. Özellikle ayarlanmalıdır. Aksi şimdilerde hiç sırası halde ortaya farklı bir değildir. Bu nedenle yenilgi çıkar. Çünkü sayısız şekilde özellikle R.Carlos tepkilerini ortaya hazır değil!.. koyan futbolseverler Oynatılmamalıdır. formamızın Önder’in de savunma değişmesini becerisi iyi istememekte, bana hesaplanmalıdır. Semih ulaşmaktadır. Ben işin mutlaka ilk 11’de yer başından beri almalıdır. Kezman’la Terry mücadeleden ile Carvalho fazla dönmeyeceğim. Formamızın zorlanmaz!.. İnatçı olmak yine bayrağımızı temsil eden tehlikelidir!.. Fenerbahçe, kırmızıbeyazıyla sahada yer Kayserispor karşısında uydurma bir alması doğrultusundaki inancım devam penaltı ve son dakikadaki ince faullerle edecek. “Bu kararı biz veririz” diyeceğim. rakip kaleye yıkılan bir oyun tarzıyla Ve Hasan Doğan federasyonundan kazanırken sanki hakemin desteğini aldı!.. geçmişte yapılan bu anlaşmayı bozmasını Aslında net pozisyonlarını değerlendirse isteyeceğim Türk futbolseverinin sesi bunlara gerek kalmayacaktı. Ama bu olarak... Bu yanlış düzeltilmelidir. Şenes hakemle Yunus Yıldırım’ın Beşiktaş’a Erzik’in bu konudaki duyarlılığına dikkati vermediği penaltıların toplamına bakınca çekerim. Son hatırlatmam da diplomasız insanlar mutlaka bir şeyler düşünür!.. menajerlerin eline düşen, transfer Özellikle Hasan Doğan da Yıldırım borsasına teslim olmuş acemi yöneticilerin Demirören’e hak verince Fenerbahçe’nin paralarını saçarak yaptıkları futbolcu ve başarısı veya Beşiktaş’a yapılan haksızlık teknik adam yanlışlarıdır. Sonuçta sezon (verilmeyen gol ve panaltılar) dikkate alınınca ortası parasız kalıp futbolcularının isyanına komplo senaryolarına çanak açılmış olur. ve kaybetmeye neden olmaktadırlar. Bay Bunlar tehlikeli oyunlardır. sorumlular!.. Bu ülkede futbol Bir avuç kendini bilmez kişinin oynarken babasına yasa dışı havaalanında Chelsea’yi NOT: Turkuaz menajerlik yaptıran futbolcularla Galatasaray adına karşılaması ağabeyine futbolcu taşıtan beyaz forma çok ayıp ve tehlikeli bir oyundur. sorumlular dahi var. Etik mı, kırmızıBunun cinliği ve çağdaşlığı olmayan bu haksız ve yobaz beyaz ayyoktur. Bu zihniyetin bir anlamda rekabet futbolumuzu da ülkemizin birliğine zararlı bitirmektedir. Bu da bir başka yıldızlı forma olduğunu en açık biçimde tehlikeli oyundur. Futbol bu mı giyilsin? Selahattin Beyazıt gibi bir nedenle kirlenmekte ve değerini Maillerinizi duayen başkan net biçimde yitirirken gelecek nesiller için de ortaya koymuştur. Bu da bir kötü örnek olmaktadır. bekliyorum. başka tehlikeli oyundur. Her Dikkatinizi çekerim. Beyin Sporu S porun bedensel, fiziksel, ruhsal ve toplumsal değeri kadar etik değerleri de önemlidir. Ama ne yazık ki toplumumuzun bir bölümü etikten uzak, yükselen değerlerin peşine takılırken bir bölümü de gidilen yolun yol olmadığını söylüyor. Yalan da değil. 80’lere kadar şöyle böyle geldiğimiz ortam 1946’da Marshall planı ile atılan tohumların yeşermesiyle canlanırken bugün çok şey açığa çıktı; ‘Saman altından su yürüten’ler ayan beyan ortaya döküldü. Peki sağduyulu ülkemin insanları nereye gitti? Avrupa’da at koşturan binicilerimiz gibi, atlarına atlayıp uzak diyarlara mı gittiler? Ya geride kalanların yüzde 60’ı Aziz Nesin’in dediği gibi beyinsel özürlü mü? Yoksa balık beyinlilerin sayısı daha mı çok? Neyse köşemin konusu spora dönerken bu hafta beyin sporundan söz edeceğim.Her organ gibi beyin de kas grupları ile çalışır. Her organ gibi onun da egzersiz yapması gerekir. İşleyen demirin ışıldadığı gibi çalışan bir beyin faaliyetini, diriliğini ve yaratıcılığını yitirmez. Peki ama beyin nasıl çalışır? Bir fıkra ile konunun tam ortasına düşelim. Akıl hastanesinde başhekim dolaşırken bakmış iki deliden birisinin kafası yüzü kan içinde, sormuş “Ne oldu?’’; öteki atılmış “Doktor bey taşa çizgi çizdim. Altından geçer misin dedim geçmeye çalışıyor’’ Beyin, taşa duvara vura vura çalışmaz, matematik, geometri ve satranç gibi bir çeşit zeka sporlarıdır. Bu üç örnekte de başını iki avucu arasına alan bir insanın beyin sporu yaptığına çoğu kişi inanmaz ama düşünürlerin de başını taşlara vurarak düşündüğü söylenmemez. Beyin sporu satrançın kişiye neler kazandırdığına da kısaca değineyim. ? Herhangi bir olayda akıl ve mantık süzgecinden geçmek üzere analiz ve sentezini yapma ve doğruya ulaşmayı sağlar, ? Kötü alışkanlıklardan vazgeçip planlı çalışmanın önemini ve gerekliliğini kavramaya yarar. ? Çabuk ve doğru düşünmeye yardım eder. ? Kendine güven duygusu aşılar. ? Kişiliği ve karakteri olumlu yönde etkiler. ? Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, ezbercilikten uzaklaştırır. ? Mücadele gücü verir, beyinsel araştırmayı pekiştirir, başarısızlık durumunda yılmamayı daha çok çalışmanın gereğini benimsetir. ? Kurallara uymayı, dostça oynamayı yenilgide rakibi tebrik etmeyi öğretir. ? Olayların ardındaki neden, nerede ve nasılı araştırmayı alışkanlık haline getirir. ? Satranç tahtası üzerinde bugüne dek 22 bin 175 kayıtlı oyun tesbit edilmişken yeni bir oyun, kendine özgü bir anlayış kişisel düşünme yeteneğini pekiştirir. Bugün ilkokullarımızın çoğunda ders ya da seçmeli ders olan satranç 7’den 70’e milyonlarca insanın oyunu olmuştur. Nevzat Süer Diye Bir Piyanist 1 972 yılıydı, bir gün odama kısa boylu, sakin, sessiz birisi girdi; buyur ettim “Benim adım Nevzat Süer, ben satranççıyım’’ dedi. Şaşırdım, satranç sporunu duymuştum ama nasıl bir oyun olduğunu bilmiyordum. Konuştuk, ertesi gün de konuştuk. Sonunda Cumhuriyet spor sayfasında “Satranç öğreniyoruz’’ köşesi açtık, 12 hafta sürdü, büyük ilgi görünce Nevzat hocama dedim ki “Hocam mektupla satranç yarışması yapılır mı ?’’ Önce düşündü sonra neden olmasın deyince her hafta bir satranç problemi yayınlamaya başladık. Örneğin “Sıra beyazlarda siz olsanız hamleniz nasıl olurdu? ‘’ diye sorumuzu da sorduk. Büyük postane çuvallarla yanıt getirmeye başladı, yarışmayı kazananlara ödüller verdik. İşte o tarihlerde yayınladığımız satranç problemi Cumhuriyet’in pazar ekinde bugün de devam ediyor. Baktıkça gurur duyuyorum doğrusu. Nevzat hocayla hızımızı alamadık, dedim ki “Hocam bu defa da liselerarası satranç yarışması yapalım’’ Yaptık da... Galatasaray, Darüşşafaka, İstanbul Lisesi gibi büyük okullar ve Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımızın çoğunluk olduğu Gaziosmanpaşa Lisesi kız ve erkek lerinin müthiş mücadelesine sahne oldu Bakırköy İncirlik’teki Kültür Koleji’nin salonları. O günlerde ortaokul son ve lise birde olan satranççı öğrencilerin sonraki yıllarda usta düzeyine çıkanlar oldu. Yılbaşı ve bayramlarda kimi yerlerde genel müdür kimi patron olmuş, kimi yurt dışında önemli yerlerde olan o günün satranççılarından karttlar gelir, sevinirim, çoğunu anımsamasam bile... İşte 72’de başlayan satranç sevgisi çığ gibi büyüdü, yarışma 79 yılına dek sürdü, siyasi ortam gerginleşti, çatışmalar liselere sıçrayınca yarışmaları bitirdik. Sonraki yıllarda federasyon kuruldu ve bugünlere gelindi. Rahmetli Nadir Nadi bey bize çok destek verdi, bir gün İstanbul takımını Cumhuriyet’e Ankara takımını da Ankara Cumhuriyet bürosuna getirdik ‘Kim daha büyük’ yarışmasını teleksle yaptık, rekabeti başlattık. Yarışmanın açılış taşını da rahmetli Nadir bey yapmıştı... Eğer bugün Türkiye’de satranç varsa Nevzat Süer (19261985) ve Cumhuriyet gazetesine borçludur. İş Bankası’nın satranç sporuna sponsor olduğunu gördükçe o genç çocukların masa başı mücadelesini yeniden yaşıyorum. Ne güzel değil mi?.. Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14