Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN BİR BAŞKADIR benim futbolum Ç evrensel eğitim verilerek yönlendirildi, ok ayrıcalıklı, umut dolu bir maç çağdaş futbol için maddi ve manevi oynamaya gittik Londra’ya. emek verildi. Kendi ulusal Chelsea’yi burada yenince turu özgüvenimizin kazandırılmasına ve geçme şansı vardı. Ancak hesaplar layık olduğumuz yere oyunuyla tutmadı. Huyumuz gereği hata yüreğiyle buluşan futbolcular ve ararken sürekli zayıf olana fatura onlarla coşan tribünler yaratıldı. keseriz. Bu kez gerçeği iyi Televizyon, bilgisayar ve hazır ambalajlayamadık. İşi bilenler nasılsa yabancılarla, süper tesislerle azınlık diye sürekli ahkâm yapılmadı bunlar. Bilimsel eğitim kestiğimizden balık hafızasına yönelik inancı ve idealist kafa ile oldu hepsi. yorumlarla olması gerekenler bir Ne var ki şimdi gelinen yer sadece başka bahara kaldı. cebe emek hırsızlığı boyutunda farklı Sekiz yıl önce Avrupa şampiyonu kişilerin eline teslim edildi. Sürekli sanki bizden çıkmadı! Küçük inkâr ve yabancıya dayalı bir futbol mutlulukların yeterli olduğu yorumuyla piyasası var. Eline kağıdı alanın yaptığı Fenerbahçe’yi teşekkür ederek onbirlerin oluşumu değil futbol evimize uğurladık. Ancak turu neden başarısı. Bu işin imparatoru, padişahı atlayamadığımızı iyi araştırmalıyız. ve profesörü değil yetkisi ile Futbolumuzun gol kralı 20 30 bilimsel çalışan teknik adamı dakika görev alıyor ve vardır. Yönetim anlayışı takımını kurtarıyor. Hem başarı aranacaksa dış de kendine özel vuruş örnekte bulunur. Ama ve becerilerle ilk o zaman gözlerimize 11’de oynadı diye bir şeyler oluyor. turu Manchester United atlayamadığımız Menajeri Alex ayıbıyla ona fatura Ferguson 21 yıldır kesiyoruz!.. başarılı. Gençler Zico’nun onun beyaz saçlı kadrosunda kafasında önemli değişim şekilleniyor. Biz ve başarılar başarılı insanı al ortaya koymuş aşağı eden bir Semih’i olayın içine girdik. beğenmiyoruz. Futbola sahip Bir gün çıkmalıyız. Son uçurduğumuzu bir günlerdeki durumu başka zaman yerin yeni federasyon iyi dibine sokuyoruz. etüt etmelidir. Yabancı hayranlığımız Düdükler yanlış çalıyor. doyumsuzca artıyor. Semih. Kişilere sıfat konulup Kendi değerlerimize kenara atan kirli düşman olduk. Hazırcı bazı senaryolarla harcanan genç beyinler ayıp tezgâhlara son vermek gerekiyor. boyutlarında yanlı medyanın Geçmiş dönemin acılarını yaşamak amigosu olmuşlar. Araştırma yok... istemiyorsak futbolun adaletine sahip Örnekler kendi hazırcılığıyla çıkmalıyız. Chelsea yenilgisinin buluşuyor. sorumlusu Semih’in ilk onbire konulan Bakın çocuklar! Bu tembellik ve zihniyetiyle kişinin kendisi değildir. vurdum duymazlık ülkemize pahalıya Eksik sistemin sahadaki yansıması patlar. Bir an için düşünün lider futbol turu İngilizlere kazandırmıştır. adamları zor şartlarda siz gençler için Ekonomimizin tartışıldığı son sıkıntılı her sıkıntıyı göze alıp ulusumuzun ortamda kendi gençlerimize sahip mutluluğu adına zamana karşı çıkarak futbolumuzu yarınlara yeniden savaştılar. Para yok, tesis yok, yapılandırmalıyız. Gözümüz malzeme yok ama yürek ve ideal alacağımız futbolcularda amaçla sınırsız cesaret değil, yurt dışına ihraç var. Ben ve benim gibi edeceğimiz beyin gücünde futbol adamları zor NOT: Turkuazolmalıdır. Böylelikle günlerde yıldızları bulup beyaz forma G.Saray’ın gösterdiği eğitip profesyonel mı, kırmızıbaşarıyı diğer takımlarımızın düzeyde uluslararası da yinelemesi ve birbirimizle arenaya kazandırırken beyaz aykucak kucağa sarmaş dolaş ayrım yapmadılar. yıldızlı forma kutlanacak başarılarımızın Sırtından eşofman mı giyilsin? günlerine ulaşırız. Bize bu çıkmadan çalıştılar. Kendi Maillerinizi uğurda emekçi ve yaratıcı adıma bu ülkenin bir çok fedâkar teknik direktörler gencini topluma ve futbola bekliyorum. gereklidir. kazandırdık. Gençler Benim Bildiğim Aziz Başkan Yapar mı Yapar! F utbol dünyamızda Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden elenişi konuşuluyor. Medyada Fenerbahçe’nin başarılı olduğu manşetlere çıkıyor, peki ama sonuç ne? Fenerbahçe ilk maçta kendi sahasında yendiği Chelsea’yi Londra’da yenemez miydi? Başka bir gün bilemem ama o gün yener veya berabere kalırdı ama mutlaka yarı finale çıkardı. Nedeni de şu; Fenerbahçe ikinci bir yengiye inanmamıştı, hazır değildi. Oysa İngiliz takımı da hazır değildi, hatta tek gol yese 3 atacağından da emin değildi. Ne yazık ki Fenerbahçe kendi yazgısını kendi çizdi, elindeki kuşu kaçırdı. Üzülelim mi? Elbette ama çok değil, Fenerbahçe bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği başarıyı sürdürürse o zaman sevinelim, “Durun bakalım biz de varız’’ diyelim. Tek Chelsea yengisiyle övünmek hem yetmez hem büyük iddia taşıyan Fenerbahçe’yi tatmin etmez. Fenerbahçe sportif açıdan bu sezon yarı finale kalabilirdi kalamadı, ama Fenerbahçe bugün Türkiye’nin en güçlü kulübüdür. Nutuk atmak, gazetecileri karşına alıp mikrofonlara konuşmak, kameralara poz vermek kolay. Davulun sesi uzaktan ne kadar hoş gelirse pembe laflarla lagaluga yapmak da dinleyenlere belki hoş gelir ama sonuç sıfıra sıfır, elde var sıfır ise ne denir?.. Fenerbahçe geçen yıllar içinde lagaluga yapmadan ekonomisini sağlamlaştırdı, kendi özdeğerleri ile 50 bin kişilik stat yaptı, tesislerini katladı ve kulübün Başkanı Aziz Yıldırım’ın projelerini teker teker gerçekleştirerek Avrupa’nın en iyi kulüpleri arasına girme yolunda büyük adımlar attı. Çeyrek finale kalarak 12,5 milyon doları da kasasına koyarak daha büyük projeler düşünmeye başladı. Galatasaray’ı ekonomi açısından üçe beşe katladı. Profesyonel liglerdeki 151 takımın büyük bölümü icra takibindeyken toplam 160 trilyon borcu olan kulüpler Ankara’ya giderek Başbakan’a ricacı oluyor. Fenerbahçe’nin devlete tek kuruş borcu olmamasına karşın Galatasaray’ın toplam 38 trilyon borcu olması ezeli rekabetin mali ve ekonomik ölçülerini de ortaya koymaktadır. Peki ama bu büyük uçurum neden ve nasıl oluştu? Galatasaray, UEFA Kupası’ndaki başarısı ile dünyaca tanınırken; kupayı kucakladıktan sonra kendi içindeki ayrılıklar ve aykırılıklar nedeniyle kazandığı başarının üstüne yattı. Kulübü borç sarmalına sokanlar da teker teker çekilip gidince sportif başarı ile ekonomi inişe geçti. Oysa Fenerbahçe parasına para kattı, büyük yatırımlara girdi, futbol takımına şöhretli yıldızlar kattı. Hem yurt içinde hem Avrupa’da başarılı olmanın gereğini yerine getirerek sahadaki 11 kadar yedek kulübesini de zenginleştirdi. Fenerium’u kurarak Fenebahçe’nin markalı ürünlerini pazarladı, yandaşlarının aidiyetini ateşleyerek milyarlar F.BAHÇE BAŞKANI YILDIRIM kazanırken bir yandan da sahada başarılı sonuçlar aldı. Ayrıca diğer sporları da ihmal etmedi. 2007’de kazandığı kupalarla Guinnes Rekorlar Kitabı’na aday oldu. Ayrıca 2007 yılında 30 trilyonu kasasına koyarken 2006’daki 22 trilyonluk satışının da rekorunu kırdı. Özellikle Başkan Aziz Yıldırım’ın tribünlerdeki küfürle mücadelesi bayan ve çocukların da stada gelmelerine yol açtı ki bugün Fenerbahçe’nin maçları bir bayram şenliği içinde geçiyor. Piyasa değeri milyar Doları aşan Fenerium adeta darphane gibi para basıyor ve Fenerbahçe bütçesinin yüzde 30’unu yandaşların desteği oluşturuyor. Bugün bunları konuşmak çok kolay ama Fenerium’un bu hale gelmesi hiç de kolay olmamıştır. Teker teker korsan ürünler yapanlar sıkı takiple yakalanmış, davalar alçılmıştır. Kısaca Fenerbahçe markasına sahip çıkmıştır. Bugün Fenerium dünyaya Fenebahçe markalı ürünler ihraç eden; Fenerbahçe’nin bir şirketidir. Gerçek sahibi ise Fenerbahçe’ye gönül vermiş Fenerbahçelilerdir. Dahası da var ama geçelim, çünkü yeni projeler bekliyor Fenerbahçe’yi... Rahmetli Hasan Özaydınlı’nın başkan olduğu dönemde tek arzusu 100 bin üyeli bir Fenerland kurmaktı. Bugün Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Hasan beyin düşünü katlayarak yerine getirmek için kolları sıvıyor. Sayın Yıldırım’ın önünde futbol takımının bu yıl bıraktığı yerden devam etmesi için yeni transferler, 1 milyon üyeli bir Fenerbahçe ailesi, Fenerbahçe Üniversitesi, dev bir Fenerbahçe alışveriş merkezi gibi ciddi porojeler var. Kimi sosyal kimi ekonomik bu projeler lafla olacak şeyler değil, ama benim bildiğim Aziz Başkan yapar mı, yapar!.. Çünkü yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14