Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C SPOR ALTERNATİF ŞUBAT SALI GÖRÜŞ Libero ve Stoper İLHAMİ ŞARKAN KAYAKTA NE YAPMALI? A H M E T Y A Z I C I Futbol, sarkık adamı öldürdüğümüzden beri iki pozisyonda ciddi sıkıntı yaşar hale geldi. Bunlardan biri hâlâ bazı takımlarımızın arayışta olduğu stoper diğeri de ön liberodur. (Aslında merkez orta saha oyuncusunun adıdır ama sadece bizim ülkemizde yok edilen liberoya olan utançtan olsa gerek bu tanımlama ortaya çıkmıştır.) Daha fazla adamla orta sahayı ele geçirmek amaçlıdır bu oyun anlayışının doğuşu, bu yüzden libero en arkadan alınıp orta sahaya sürülmüştür ve bu yüzden artık stoperlerden istenen görevler de değişikliğe uğramıştır. Bu yeni özellikleri taşıyan stoperleri de bulmak bir hayli zordur, aslında bu nedenle takımlarımızın çoğu stoper sıkıntısı yaşamaktadır. Liberolu sistemde uzun boylu, cesur, sert bir kesici olmak yeterliydi stoper için. Nasılsa arkanıza kaçırdığınız adam ve top için bir liberonuz vardı. Ancak yeni anlayışla birlikte stoperden de istenenler değişti. Çünkü arkanızda hatanızı kapatacak bir süpürücü olmayacaktı yeni anlayışta. Peki nasıldı yeni anlayışın stoper tipi? Uzun boylu. Hava hakimiyeti iyi. Cesur, mücadeleci ve sert. Süratli ve çabuk. Ön sezisi kuvvetli. Teknik kapasitesi iyi. Kademe anlayışı mükemmel. Ve en son olarak taktik uyumu gelişmiş. Bunu ben söylemiyorum futbol kitapları ve futbol adamları söylüyor. Liberosuz oynayacaksanız stoperlerinizin bu özellikleri taşıması gerekir diyorlar. Olması gereken stoper tipini öyle tanımladıktan sonra daha iyi anlayabiliriz Beşiktaş’ın Gökhan Zan, İ.Toraman, Baki Mercimek ve Diatta elindeyken neden stoper transfer ettiğini, Galatasaray’ın Song, Bouzid ve Servet’e rağmen göbekte neden sıkıntı yaşadığını ve hatta Fenerbahçe’nin Lugano ile yaşadığı çözümsüzlüğü. Şimdi daha iyi anlayabiliriz ulusal takımın hocası Fatih Terim’in elinde milli takıma çağırabileceği stoperler Servet, Gökhan Zan, İbrahim Toraman, Egemen, Emre Aşık v.b. olunca çekebileceği sıkıntıları. Liberosuz sistemden önce futbola başlamış ve bu anlayış içinde stoper oynamayı öğrenmiş bu oyuncular doğaldır ki yeni anlayışın istediği özellikleri taşıyamıyor olabilirler, ama kendilerini geliştirebilirler. Futbol bir tekrar oyunudur ve çok tekrar sorunları çözen anahtardır. Nasıl ki artık bir oyuncu kadar teknik kapasitesi iyi kaleci yaratmamız gerekiyorsa, bundan sonra stoperleri de bu özellikler içinde yetiştirmemiz gerekmektedir. Ya da futbolun altın kuralını hatırlamamız gerekecektir o zaman ‘’elindeki oyuncunun kapasitesi sistemini belirler” Yaşlı kurt Otto Rehagel’in uyguladığı gibi! K ayak sporunun ülkemize geliş amacı çok farklıydı. 1914 yılında Haliç’te marangoz atölyesinde yapılan kayaklar Erzurum’da askeri amaçla kulanılmıştı. O zamanlar gözde olan spor rugby ve futboldu. Kimsenin aklında kayak sporu yoktu. Çünkü zor bir spordu. Gerekli malzemeler bulunamıyordu. Bunların hepsi bir sporun gelişimi için sorun teşkil ediyordu. Ancak diğer ülkeler 1866 yılında kayak yarışlarını düzenlemeye başlamıştı bile... Evet o günlerden bugüne geldiğimizde Türk kayağında neler değişti? Pistlerimiz ne durumda? Sporcularımızın kayak sporuna bakış açısı ne? Avrupa arenasında kayakta söz sahibi olabilecek miyiz? Kayak sporuna sponsor desteği var mı? Cumhuriyet Spor Dergi olarak Uludağ Bonus Card Snow Masters organizasyonunda bu sorulara yanıt aradık. YATIRIMLAR SÜRECEK ? Elcan Bilge (Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı): Türk kayağı her geçen gün gelişiyor. Örnek verecek olursam. Bonus Card sponsorluğunda gerçekleşen Bonus Card Snow Masters 6 yıl önce başladığı zaman 200 sporcunun katılımıyla düzenlenmişti. Bu güne geldiğimizde ise 650 lisanslı sporcu organizasyonda yarışıyor. Bu yıl organizasyonumuza ‘open’ kategorisinide ekledik. Bu kategoride lisansız kayak tutkunlarıda yarışma imkanı bulacak. Ayrıca Garanti Bankası olarak farklı duygularda yaşıyoruz. 6 yıl önce küçükler kategorisinde yarışan sporcularımız şimdi büyükler kategorisinde yarışıyor. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yaptığımız kayak organizasyonlarını Avrupa’ya da taşımak istiyoruz. Romanya bu alandaki ilk ayağımız olacak. Kayak yapan biri olarak Türkiye’nin coğrafi yapısı kayak sporuna çok uygun bu spora destek vererek ulusal alanda da başarı yakalamak istiyoruz. Garanti Bankası olarak sporu sonuna kadar destekliyoruz. ? İsmet Özbakır ( Kayak Federasyonu İstanbul İl Temsilcisi): İstanbul ili kayak sporunda büyük aşama kaydediyor. 5 yıl önce 50 kişi İstanbul ilini temsil ederken şu an 500 kişi yarışıyor. Her geçen gün Türk kayağı gelişiyor. Minik sporcularımız böyle organizasyonlarda yarıştıkça uluslarası alanda başarı gelecek. Avusturalya’da yaşayan sporcu için kaymak kolay ama bizim için büyük bir maliyet söz konusu. Ne kadar çok yarış o kadar çok başarı demektir. Garanti bankasının bu konuda inanılmaz bir desteyi söz konusu. ? Hakan Severge (Ulusal Kayakçı Zeynep Severge’nin babası): Spor çok büyük fedekarlık gerektiren bir iş. Eğer bu kayaksa masraflarda büyük oluyor. Kayak sporunla profesyonel anlamda uğraşan kişinin yılda en az 100 gün kayması gerekli. Yurt dışında kampları oluyor. Bütün maliyeti biz karşılıyoruz. Devlet kendi pistlerini özel sektöre verdi. Sporcuların çalışacak tehsisleri yok. Artık malzeme gibi bir sıkıntımız kalmadı. Sadece tehsis yokluğu bizi düşündürüyor. ? Gülay Kamaz (Grand Yazıcı Mountain İşletmecisi ve Minik Kayakçı Mert Kamaz’ın annesi): Mert yürümeye başladığında kaymayı öğrendi. Küçüklüğünden bu yana en istikrarlı yaptığı spor kayaktı. Babası Sedat Kamaz çok iyi bir sporcuydu. Adrenalin sporlarını çok severdi. Babasının vefatı sonrası kayakçı olmasını daha çok istedim. Babasının bana bir bakıma vasiyeti oldu. Bir çok işimin yanında tehsis işletmeciliğini üstlenmem Mert içindir. Tesis işletmesi sahibi olarak tehsisler eksik yeterli değil. İşletmeciler birlik olamıyor. Özel sektörde rekabet olduğu için işbirliği oluşamıyor. Bana göre pistler Türkiye Kayak Federasyonuna bağlı olmalı. Kayağa çocuklarını yönlendirmek isteyen ailelerin içleri rahat olsun. Kayak düşünüldüğü gibi tehlikeli bir spor değil. Bilinçli antrenör ve doğru malzemeyle bir sakatlık olacağını düşünmüyorum. 7