Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sayıların dili NEVZAT DİNDAR C T ZOR SPOR FUTBOL MAYIS SALI BAKINCA urkcell Süper Lig’de son 3 haftaya girilirken en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 5’e çıkaran Fenerbahçe şampiyon ilan edildi. Medyanın büyük bir bölümü de İnönü Stadı’ndaki galibiyet sonrası, “Fenerbahçe şampiyon gibi”, “Fenerbahçe şamp...” şeklinde başlıklar attı. Üstelik de Galatasaray Antalya’ya takılınca işler SarıLacivertliler açısından daha da kolaylaştı. Kuşkusuz Fenerbahçe 100. yılında şu an için şampiyonluğun en büyük favorisi... Bunu istatistikler de ortaya koyuyor. İstatistik duruma uygun bir sonuç çıkarmak üzere toplanan verilerin analiz edilmesidir. Ancak kimi zaman da yanıltır. “İstatistik bir bikiniye benzer. Her şeyi gösterdiğini zannedersin. Ama hiçbir şeyi göstermez” şeklinde okul sıralarında hocamızın bize verdiği bir örnek vardı. Bu yüzden istatistiğin sadece yararlanılması gereken bir bilim olduğu unutulmamalı. Yaptığımız araştırmalarda biz de son 3 haftaya girilirken sıralamada ilk 3’te bulunan takımların şampiyon olma olasılıklarını hesapladık. Hemen şunu belirtelim; ipler tamamen Fenerbahçe’nin elinde... 3 puanlı sisteme geçilen 198687 sezonundan bu yana son 3 haftaya girilirken lider durumda bulunan takımlar genelde şampiyon oluyor. Bunu yüzdeye vurduğumuzda ise karşımıza yüzde 89.4’lük bir oran çıkıyor. 19 sezonda sadece iki kez lider son haftaya girilirken koltuğunu kaybetmiş. O da 199293 ve 200506 sezonlarında oldu. Bu iki sezonda da ikinci sırada bulunan Galatasaray şampiyonluğu son anda yakaladı. Ayrıca üçüncü sıradan gelen bir takımın şampiyonluğa ulaşamaması ise diğer bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor. SON 19 SEZON Kendinizi Önemseyin SERDAR KIZIK Geçen hafta sağlık sorunlarıyla ilgili konuşuyorduk. Bir arkadaşımızın kendi durumuyla ilgili çizdiği tablo karamsar. Tansiyon sorunları doğmuş, bunun yanında nefes darlığı, yağlı karaciğer, ayaklarında ağrı ve yorgunluk. Doktora başvurmuş. Tahliller parlak değil. Doktorun ilk sorusu sigara, ikincisi de spor yapıp yapmadığıyla ilgili olmuş. Önce yürüyüş, sonra hareket ve sporu önermiş doktoru, sağlıklı beslenmeye yönelik diyetin yanında. Yıllardır “sağlık için spor” söylememizin birden böylesine somut olarak belirmesi, adeta hayatın içinden böylesine fırlaması ve “kaliteli yaşamın” bir reçetesi olarak önerilmesi hoşuma gitti doğrusu. Toplumumuzda “spor” sözcüğü bu denli sık kullanılmasına karşın gerçek öneminin kavranmadığı, algılanmadığı ortada. Spor deyince daha çok izleyicilik ön plana çıkıyor. Bu konuda da “seyirlik” bir toplumuz aslında. İş, güç, koşturma ve yoğunluk derken, tempodan yakınırken gerçekte hiç de hareketli değil birçoğumuz. Yaşımın “yüksek ritmi”ne kapılmış giderken özünde hareketsiz, neredeyse durağan yaşıyoruz. Oysa tam tersi olmalı. Daha kaliteli ve sağlıklı yaşamak için kısır döngüden kurtulmak gerekiyor. Hızla daha doğal bir alana, harekete yönelmeliyiz. Kendi sağlığımız ve giderek toplum sağlığı için sporu anahtar bir olgu, yaşamın temel gereksinimleri arasında görmeliyiz. Düzenli sporun kalp dolaşım sistemini düzenlediği, fiziksel kapasiteyi geliştirdiği, hastalıklardan koruduğu, hormonlara olumlu etkisi, sigaradan uzaklaştırdığı, psikolojik ve zihinsel yararları bilimsel bir gerçek. Gerçek ama şimdilik uzağındayız. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşamı getiren spor ve hareket alışkanlıklarının küçük yaşlarda başladığı ortada. Bu nedenle çocukların erken yaşlarda spora yönlendirilmesinin sayısız yararı söz konusu. Böyle bir alışkanlığı edinememiş yetişkinler için de bilinçli bir bakış açısı yeterli. Çünkü spor tıpkı eğitim gibi “önemli bir hak”, bunun yanı sıra insana ve topluma yönelik büyük bir yatırım. Bireyleri sağlıklı yaşayan bir toplum her alanda, evet kuşkusuz her alanda güçlü olacaktır. Şimdi tam zamanı. Her mevsim uygundur ama şimdi yaz başı yürümenin, koşmanın, yüzmenin koşulları daha uygun. Ormanlar, kırlar, dağlar, denizler, kısacası doğa sizi bekliyor. Yalnız dikkat. Unutulmamalı ki spor ve hareketin seçimi, dozu, sıklığı, yaşı da çok önemli. En iyisi bilinçli davranmak, doktor ve uzman önerisiyle hareket etmek. Her yaşta sporu yaşamımıza sokmalıyız. Kendinizi önemseyin... FİKSTÜR Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, her fırsatta son 4 haftaya 9 puan önde girmeleri gerektiğini söylüyordu. Koç’un bu isteği her ne kadar tutmasa da Sarı Lacivertlilerin büyük avantaj yakaladığı ortada. Kalan 3 haftada Fenerbahçe’ye mutlu son için 1 galibiyet ve de 1 beraberlik yetiyor. Ancak kalan maçlar hiç de kolay değil. Bu hafta UEFA’ya katılmak için mutlak kazanmak zorunda olan Trabzonspor’u konuk edecek Sarı Lacivertlilerin kalan 3 maçının aralarının açık olduğu Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’a yakın takımlarla olması ise ilginç bir rastlantı. Hatta yükse sesle dillendirilmese bile “Fenerbahçe Ulusoy’a karşı oynayacak” diyenlerin sayısı bir hayli fazla. İKİNCİLİK TEHLİKEDE Beşiktaş, Fenerbahçe’yi yenmiş olsaydı bugün lider olacak ve şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterilecekti. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Liderin 5 puan gerisine düşen Siyah Beyazlıların hemen arkasındaki Galatasaray’a geçilmesi de olası görülüyor. Kalan maçların Bursa ve Kayseri deplasmanlarıyla iç sahadaki Ankaraspor karşılaşması olması, Beşiktaş’ın işinin kolay olmadığını gösteriyor. En azından Şampiyonlar Ligi’ne katılmak isteyen Kara Kartal’ın bu periyotta puan kaybetmesi halinde ikinciliğinin zora gireceği bir gerçek. UMUTLAR TÜKENDİ Galatasaray geçen yıl yaşadığı mucize şampiyonluğu tekrarlamak istiyordu. Taaki Antalya maçına dek. Bu karşılaşma bütün umutları tüketti. Cim Bom, kalan maçlarını kazanarak Şampiyonlar Ligi’ne katılmanın planlarını yapmaya başladı. İşte hesaplar ortada. İstatistikler de... Ancak 3 tür yalanın olduğu da unutulmamalı. Birincisi yalan, ikincisi kuyruklu yalan, üçüncüsü de istatistiki yalan... EPosta:serdarkizik?cumhuriyet.com.tr 9