23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

C TA R I K SPOR FUTBOL NİSAN SALI VODAFONE’la Şampiyonlar Ligi’ne B aşvuruları 30 Mart’ta sona eren Vodafone Cup Turnuvası’nın Türkiye ayağı için bölge elemeleri devam ediyor. Bursa, Antalya ve İzmir’in galipleri belirlendi. Sayısı 250’yi bulan takım arasından çıkacak olan Türkiye Şampiyonu ekip, hem 8 ülkenin karşılaşacağı Atina finalinde ülkemizi temsil edecek, hem de UEFA Şampiyonlar Ligi final maçını yerinde izleyecek.Yerel ayakları arasında Türkiye’nin de bulunduğu ve sekiz ülkede düzenlenen Vodafone Cup Turnuvası’nın finali Atina’da gerçekleşecek. Türkiye Şampiyonu takım, 2024 Nisan tarihleri arasında turnuva finali için gideceği Atina’da farklı etkinliklerle dolu bir gezinin ve UEFA Kupası Şampiyonlar Ligi final maçını yerinde izlemenin de tadını çıkaracak. Türkiye finaline kalacak takımlar, sekiz ayrı bölgede gerçekleştirilen eleme karşılaşmaları sonucunda belirleniyor. 5 asil ve 2 yedek oyuncuyla toplam 7 kişiden oluşan toplam 16 takımın katılacağı final mücadelesi 29 Nisan tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek. Vodafone Cup Türkiye’nin 29 Nisan’da İstanbul’da oynanacak finaline katılacak takımların tüm ulaşım/konaklama masrafları ve Türkiye Şampiyonu olan takımın Yunanistan gezisi ile ilgili tüm masrafları Vodafone tarafından karşılanacak. Vodafone Cup’ın Atina’daki finali UEFA Şampiyonlar Ligi final maçıyla aynı gün ve aynı statta gerçekleşecek. Atina’daki maçlarda Türkiye’nin yanı sıra Avustralya, Macaristan, Yunanistan, Almanya, Portekiz, İngiltere ve İspanya’nın da bulunduğu sekiz ülkenin finalistleri birincilik için mücadele edecek. O bir çınar: FARUK ILGAZ E R Y İ Ğ İ T T ürklerin futbol topuyla tanışmasının üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçti. Bu sürenin büyük kısmına tanıklık eden nadir insanlardan Faruk Ilgaz, yaşadığı ilginç anıları, hayal kırıklarını, dönemin siyasi olaylarını ve Türk futbolunun geçirdiği evrimi Cumhuriyet Spor Dergisi’yle paylaştı. Gazetemiz tarafından düzenlenen 2006’nın Yıldızları’nda Unutulmayanlar kategorisinde ödüle layık görülen Fenerbahçe’nin gelmiş geçmiş en başarılı başkanlarından biri olan Ilgaz ile adeta bir müzeyi anımsatan evinde geçmişe bir yolculuk yaptık. Futbol oynadığınız dönemde unutamadığınız bir anınız var mı? Fenerbahçe genç takımında oynarken Jozrev Sevenk teknik direktörümüzdü. Bir antrenmanda Sevenk karşı takımda oynuyordu. Ayağına bir müdahelede bulundum ve Sevenk’in ayağı burkularak yere düştü. Bana “Hayvan gibi bir adam var, ayağımı damardan kopardı” demişti. O dönemde ülkemize gelen Macarların bir özelliği vardı. Konuşmayı öğrenmeden küfür etmeyi öğrenirlerdi. Ben daha sonra üniversiteye gittiğim için futbola vakit ayıramadım. Bu nedenle futbolu bırakmak zorunda kaldım. Daha sonra neler yaptınız? Ben mühendislik fakültesinde okudum. Mühendislik fakültesini bitirdikten sonra müteahit olarak hayata atıldım. Demokrat Parti zamanında 50’ye yakın kasabanın içme suyu şebekesini yaptım. İhtilalden sonra devlet işi almadım ve bina inşaatına başladım. Yeşilyurt’ta ve Kadıköy’de birçok bina inşaatı yaptım. Kadıköy Belediye Meclisi’ne seçildim. Daha sonra İstanbul İl Başkanlığına kadar yükseldim. 4 yıl Belediye Başkan Vekilliği yaptım. Dönemin Belediye Başkanı Haşim İşcan öldüğünde 3 ay İstanbul Belediye Başkanlığı yaptım. Fenerbahçe günlerinize dönersek. Bu dönemleri bize anlatabilir misiniz? Ben Fenerbahçe’de 7 yıla yakın yöneticilik yaptım. 14 yıl da başkanlığım var. Benim kadar uzun süre başkanlık yapan azdır. Yani yaklaşık 20 yıl Fenerbahçe’ye hizmet ettim. Fenerbahçe’ye ilk sosyal lokal benim dönemimde yapıldı. Bu lokali tamamen kendi imkanlarımızla yaptık. Kulübün arsasının yarı hissesini Beden Terbiyesi’ne devrettik. Oradan aldığımız parayla sosyal tesis yaptık. Eskiden Kadıköy’de bir fırının üzerinde bir lokal KULÜPLER YAKINLAŞMALI Fenerbahçe ile Türkiye Futbol Federasyonu arasındaki gerilimin nedenleri nedir? Biz eskiden üç büyük kulüp olarak federasyon ile çok iyi anlaşırdık. O dönemde federasyon başkanları hakemlere tesir etmezdi. Federasyonun hakemlere müdahale etmesi yeni çıktı. Bu da takımlar ile federasyonun karşı karşıya gelmesine neden oldu. Futbol tribünlerinde artan şiddet hakkında neler düşünüyorsunuz? Tribünlerde yaşanan şiddetin çok gereksiz olduğunu söyleyebilirim. Sahaya bıçak, para, şişe gibi yabancı maddeler atıyorlar. Ama onları attıklarında ellerine ne geçtiğini anlamıyorum. Bu tip olaylar çok manasız ve mantıksız geliyor bana. Bu olayların bitmesi isteniyorsa halkın mutlaka eğitilmesi gerekiyor. Bir de seyircilerin çoğu kuralları bilmiyor. Seyircilerin de bilinçlendirilmesi lazım. Bizim zamanımızda seyirciler birbirlerine karşı daha nazikti. Nasıl yendik sizi gibi kibar laflarla birbirlerine takılırlardı. Bugün Kalamış’ta Fenerbahçe ile Galatasaray’ın lokali yan yana. Bizim zamanımızda bu iki derneğin arasında kapısı daima açık duran bir bölüm bulunurdu. Biz onlara giderdik, onlar bize gelirdi. Galatasaraylı kaleci Osman da bizim lokalimize gelenler arasındaydı. Bir gün bana “Osman Galatasaraylı, neden onu lokale alıyorsun” dediler. Ben de “Osman bizim canımız ciğerimiz. Onu almayacağız da kimi alacağız” diye cevap vermiştim. Bizim zamanımızda böyleydi. Ama bugün böyle bir ortamın olduğunu söyleyemeyiz. Kulüpler arasında yakınlık olmazsa, taraftarlar arasında da olmaz. Volkan Ballı diye biri var. Fenerbahçe menajerliği yapıyor. Ama ne Fenerbahçe’yi ne de futbolu tanımıyor. 1907 Derneği kurulduğu zaman beni de davet etmişlerdi. O dönemde derneğin başkanı Mustafa Koç’tu. Ben o zaman Mustafa Koç’u, aralarına Fenerbahçe’nin eskilerinden birilerini mutlaka almanız lazım demiştim. Ama beni dinlemediler. Ben o zaman bu dernekten ümidi kestim. ingör’den Cumhuriyet Faruk Ilgaz, yazarımız Halit Der ken. 2006’nın Yıldızları Ödülü’nü alır vardı. Daha sonra Efes Sineması’nın üzerine taşındık. Fakat üyelerimizin beraber olacakları, konuşacakları, kulübün sorunlarını tartışacakları bir yerimiz yoktu. Bu nedenle bu sosyal tesisin yapılmasına çok önem verdim ve Kalamış’taki F.Bahçe lokalini yaptırdım. Fenerbahçe’nin son durumu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Fenerbahçe şu anda en yakın rakiplerinin önünde. Ancak takım eskisi gibi oynayamıyor. Biz eskiden özellikle Anadolu takımlarıyla oynadığımız maçlara nasıl olsa kazanırız gözüyle çıkıyorduk. Şimdi ise küme düşen takım Fenerbahçe’yi de Galatasaray’ı da yenebiliyor. Geçmişte böyle bir şey olsa çok büyük olay olurdu. Fenerbahçe’yi futboldan gelen adamlar yönetmiyor. Yönetimde bir tane futboldan gelmiş adam yok. En büyük hata bu. 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear