23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cundem Sayfa 3 Bütçede faiz deliği kapanacak mı? B aşta denk bütçe olmak üzere pek çok hayalle işe başlayan ve Prof. Dr. Tansu Çıller'in bir önceki dönemden devrettiği ekonomik yıkıntıyla yoluna devam etmeye çalışan Refahyol Hükümeti'nin daha şimdiden açık vermeye başlayan bütçesinin yıl sonundaki "durumu" merakla bekleniyor. 1994 ekonomik krızınin patlak vermesinden hemen önceki bütçe dengeleri incelendiğinde, 40 bütçenin çok önemli bir bölümünü işgal eden faiz ödemelerınin, toplamdan hariç tutulması halinde bile açık veren bütçenin, 30 1994 krizi ve sonrasındaki görüntüsü biraz iyileşmiş görünse de, uzmanlar diğer 20 ekonomik göstergelerin bütçenin bu yıl da açık vereceğini belirtiyoriar. Faiz giderleri olmasaydı 2.7 katrilyon liralık 1 0 fazla vermiş olacak 15 katrilyon liralık 1996 bütçesinde, faiz dışı bütçe dengesinin gayri safi milli hasıla içindeki payı 1.8 oldu. 00 Başbakanlık tarafından hazırlanan ve 5 nisan ekonomik kararlarının savunulduğu 10 "Yapısal Dönüşüm" adlı kitapçıkta açıklanan verılerde, 1993 yılında bu dengenin GSMH içindeki payı 0.9 olarak gösterılıyor. Ancak uzmanlar, bu rakamın manipule edildığini, çünkü o dönemde Türkiye'nin ıç ve dış borç faizinin belirtildiği kadar yüksek olmadığını ifade ediyorlar. Tepegöz 'Yüzrîe'ier ö z e l l i k l c d e Faiz dışı bütçe dengesi/GSMH 3.8 3.3 I UZ,UC 1C1 oturmuş kI da Jktidarkoltuğuna politikacıise, 0.9 1994 1995 1996 Üreterek değil, tüketerek büyüyoruz B 10 8 6 4 2 0 2 4 6 8 atılı ülkelerin bütün ekonomik hedeflerini sağlıklı bir büyüme hızı yakalamak üzerine kurdukları günümüzde, Türkiye'nin yakaladığı yüksek oranlı büyüme hızları tartışmalara neden oluyor. OECD ülkelerinde yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 2'ler GSMH büyüme hızları 1993 1995 \' düzeyindeyken Türkiye'deki hükümetlerin seçim meydanlarında "geçen yıl şu kadar büyüdük, bu yıl bu kadar büyüyeceğiz" şeklindeki ifadeleri, dünyanın ne kadar uzağında olduğumuzu gösteriyor. Uzmanlar, sağlıklı bir büyümenin Türkiye'de olduğu gibi yalnızca ticaret hacmınin genişlemesinden değil aynı zamanda üretime yönelik yatırımların da artmasından kaynaklanması gerektiğini belirtiyoriar. Gayri safi milli hasılanın (GSMH) artış hızını değerlendirirken, dikkat edilmesi gereken bir noktanın da nüfus artış hızıyla yapılacak karşılaştırma olduğu belirtiliyor ve Batılı ülkelerde nüfus artışının sıfır düzeyinde olduğu oysa Türkiye'de bu oranın çok yüksek olduğu vurgulanıyor.. Ikinci bir nokta olarak ise, GSMH artış oranlarında yıllık periyodların değil, uzun bir dönemın 1996 ortalamasının alınması gerekliliği gösteriliyor. Bu durumda, Türkiye'nin geçtiğimiz iki yıl içinde peş peşe elde ettiği yüzde 8 ve yüzde 7.9'luk büyümenin yanı sıra bir önceki yıl6.9 Buyume hızı oranında gerçekleşen büyüme hızı oranının OECD ortalaması da gözönüne alınması gerekiyor. Kredi balonlan uçmak üzere E sanayicinin hükümete ne denli güven duyduğunun bir konomi çevrelerine bol keseden vaat göstergesi. Gerçekleşmeyen diğer vaatler gibi, dağıtmasına karşın gönülleri bir türlü KOBl'lere destek ve esnafa kredi sözleri de taşan fethedemeyerek ışçilerden işadamlanna, sabırları dindirmeye yetmıyor. Denkliğının hayalı olduğu meslek odalarından kendı memurlarına daha baştan belli olan bütçe açığının tartışılmaya kadar bütün çevrelerden sürekli eleştiri ve başladığı şu günlerde de hükümetin oy uğruna bile tepki alan REFAHYOL hükümeti esnaf ve sanatkârlan da yolda bıraktı. Hükümetin 1993 yılında 2.6 trilyon olan kredileri dağıtmasını bekleyenlerin sayısı hayli az. esnaf kredilerini bu yıl 130 trilyona çıkardığını söylemesi Meslek temsilcileri de hükümetin diğer vaatleri gibi esnaf kredileri konusunda verileceğı ıddia edilen para de bir türlü gerçekleşmeyen ya da yerini bulamayan miktannın büyük ölçüde 'şişirıldiği' görüşünde. Vaatle kredi masalını dinlemekten usanmış olan esnafa umut şişirilen kredi balonu ise her zamanki gibi esnafın eline vermiyor. Hükümetin verdiği rakamlar, sektör ulaşamadan uçup gidiyor. temsilcileri tarafından doğrulanmıyor. Yılın ikinci yansına girdiğimiz halde, hükümetin bu yıl KOBl'lere dağıtacağını (') Program söylediği kredilerin onda biri bile verilmiş değil. Çiller'in seçim ekonomisini Yıllar Esnaf ve Sanatkâr Esnaf Kredısı Esnaf Kredisı Krediden Kooperatıf ŞahısLimıti FaızOranları Faydalananların başlatacağı mesajını vermesine karşın, Kredileri (Mılyon TL) (%) Sayısı (Bın kışı) seçim konusundaki belirsizliğin hâlâ (Tnlyon TL) sürüyor olması, krediler konusundaki /1993 26 . 50 45 350 belirsizliği de pekiştiriyor. Nitekim eski Odalar Birliği başkanlarından Yalım Erez / 1994 85 . 150 45 350 bile Çiller'e ve hükümetin büyük ortağına ı 1995 30 45 500 500 duyduğu tepkisini bakanlıktan istifa ederek gösterdi. TOBB'un geçtiğimiz hafta 1996 80 40 750 750 sendika liderleri ile gerçekleştirdığı 1997(*) 130 1000 1000 40 protesto eylemleri, tüccar ve küçük yuzdelerden dem vurdu muydu, şöyle bir durup iki kez düşünmek gerek; yüzdeleri ne denli doğru diye... Yüzdelerin yalancı olduklarını saptadıktan sonra da, şöyle iki durup üçbeş düşünmekte yarar var; yalancı yüzdelere dayab açıklamalar yapan bu adam ne denli cahil diye! Adamın biri, kadının biri de olabilir, çıkıyor ve "memura yüzde 300 zam yaptık. Bu bir dünya rekorudur" diyor. Bunu söyleyen mühendis kökenli de olabilir, ekonomi profösörü de! Yüzdelerinin yalancılığı, Türkiye'de ortalama memur maaşının yüzde 300 (!) değil, yüzde 1300 (!) artünlmış olmasının bile, memura insanca bir yaşam sağlayabilecek rakama ulaşmasuun kuşku götürürlüğünden. Adamın ya da kadının cahüliği ise, onca okumuşluğuna karşın "'hiç.bir oranın kendisini katlay acak oranla ifade edilemeyeceğTni bilmemesinden! Yüzde 300 dedikleri aslında "üçe katlannıak"! Ama, ne yapsın adam ya da kadın, serlerinde politikacılık var, daha da ötesi yalancılık!.. Cahil yalancılann yalancı yüzdelere dayanarak yapuklan hesaplara göre açıklanan aylık, 12 ayuk ya da yıllık enflasyon oranlannın gerçeği ne derecede yansıttıklan da ayn bir aldatmaca. Gerçek enflasyon acaba; ayın 24'ünden sonra yapılan zamlan bir sonraki aya "ciro" eden, ağırhklı kapsamında idare lambası fitilinden çalı süpürgesine dek çağdaş (!) tüketim malları olan, kira artışlan kalemüıi Amerikan Dolan ile değil de hâlâ TL ile ölçümleyen endekslere yansıyan mı? Yoksa; Merkez Bankası müdahaleleriyle bile ancak 144 bin TL dolayında tutulabilen dolara bağh ithal mallanna, dolara endeksli kiralara ve dolara bağunlı olacak her gün zamlanan etiketler ile günlük yaşanumızda cebimize yansıyan mı? Fazla örneklemeye gerek bırakmadan, "dünya evine girme"nin maliyetlerine şöyle bir bakmak bile, "yuva kurmaya" çabalayan insanlanmızın yuvalanmn nasıl yapıldığuun anlaşümasına yetiyor! Ne demeli;"elle gelen düğün bayram" diyenler çoğunlukta oldukça, denilecek bir şey de kalmıyor! Cumhuriyet Ekonomi CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDURLERİ: DİNÇ TAYANÇ, (SORUMLU) İBRAHİM YILDIZ • GORSELYONETMEN: MEHMET SEDAT DEVİR • REKLAM: MEDYA C Kapak: SEMİH POROY Grafık: GRAFİK SERVİSİ Yalancılar Ç' P Esnafın kredi karnesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear