26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

îl EYLÜL 2003. SAYI 913 SİNEMA ce yerleri, lüks restoranlar, barlar oldıı. Dizilcrizliyorum,çoktepkigöstermiyorum, olsun, tamam da, öyle bir Anadolu çiziliyor ki bu dizilerde, "bu ağalık ne güzel bişeymiş be!" diyor insan. Bu feodalizm ne kadar gelişmiş! Dallas Çiftlikleri kuruluyor,konaklarkuruluyor,oralarda modern yaşamlar sürülüyor. Öyle olsa keşke ama gerçek bu değil. Gerçekte aeı var, gerçekte insanların köyleri unutulmuş, kendileri unutulmuş, dertleriyle, karla, soğukla baş başa kalınmış. Sizin fılminizde öyle değil ama... Biz sadecc oraya misafir olarak gittik kameramızla, kendi yaşam biçimlerini öyküleştirdik. Varolanların fotoğrafını çektik. Ne bir özel kostüm kullandık, ne film çekiyoruz diye çevreyi düzenledik, orada ne yaşaniyorsa aynen çektik. Inat ayağını seçmemin asıl nedeni o. Filmin çekimini, o hikâye anlatıcıları gibi tek başıma yapmak istiyordum. Bir de inadına yaşayan insanların bu inadını anlatmaktı amacım. Senin kendi inadından bahsedelim biraz. Çok uzun süre ara verdin. Bundan önce iki tane filmin var. Üçüncüsü de şimdi geliyor. Bu çıkışın sürekliliği olan bir çıkış mı olacak? Ilk filmim Işıklar Sönmesin 1996 yılı, Kürt sorununun " K"sını söyleyeni ensesinden vurdukları bir dönemde gizlice çektik. Sonra "Hoşçakal Yarın"ı çektik, Deniz Gezmişlerin idamını anlatan. Bunların temelinde şu vardı: Hafızasız bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Ben de "bu ülkedebunlaryaşanıyor' mantığıyla fotoğraflar çekmeye çalıştım. Politik laflar yok bu yeni filmin içinde. Ama ikisinden de daha ağır politika olduğuna inanıyorum.Çünkü bazen hiçbirşeysöylemene gerck yoktur. Ne ses ekibi, ne oyuncu, ne ışık olmadan oraya gittiniz. Bu filmi farklı bir teknik kullanarak çektin. Nedir o? Bu 35 mm ile çekilccek bir proje değildi. Kafamdaki olayın anca dijital, ıyi bir kamera ile halledilebileceğini düşündüm. insanların karşısında kamyonlar, asistanlar, ışıldar görmeden çözebileceğim yöntem buydu. C) yüzden yüksek çözünülürlüğü olan, 35mm ye aktarması kolay olan bir dijital kamera ile gittim. Fotoğrafçılığımı da kullanarak çektim. Şimdi dijital ortamda bütün işlemlerini bitirip 35 mm sinema filmine aktarma evresiniyaşıyoruz. Hep böyle siyasi içerikli filmler mi çekeceksin? Ben biraz epik bakıyorum sinemaya. Tiyatroya da öyle. Bunların hepsi oyun. Bir derdi anlatma amacıyla kullanılan bir çalgı, bir enstrüman, bir araç. insanların film izlemeye hoş vakit geçirmek için gittiklerini herkes biliyor. Filmde öldürülen adamın aslında ölmediğini herkes bilir ama ölümiıneağlar. Niye ağlar? Veyakara bir mizaha güler. Niye güler? Çünkü kendi yaşadıklarıyla özdeşleştircrek bakar. Onun için zaman zaman aykın da düşse, kandırmacanın ötesine de gcçse, bu epik yaklaşımı tercih ediyorum.Bubiroyundur, bir hikâyedir demek istiyorum belki. Bir mankeni yaşlı bir kadın da oynayabilir benim gözümde. Dedem hikâyeler anlatırken Harzemşahın kızı henüz on altı yaşındaydı deyip, elindeki mendili başına bağlayıp, sözlerini sesini inceltcrek canlandırdığında, herkes onu o kız olarak hayal ediyor, algılıyordu. Sakallı dedem anlatıyoıduamabunu. Bu epik bir bakış. Kaderci yaklaşımdan sakınıyorum. Bu temelden baktığın zaman bu sefer de bir iilkeyi anlatmak durumu çıkıyiM karşına. Son çektiğimiz filmde daha çokgülmecevar. Antalya Film Festivali'neyetiştirmeye çalışıyorsun. Kasım ayında film vizyona girecek. Ozen Film dağıtacak. Antalya'ya yetişmesi için çaba gösteriyorum. Antalya ülkemizin yegâne ulusal festivali. Hem de festivalin yeni filmlere ihtiyacı var. Bir telaş içindeyiz ama yetişeceğiz diye umuyo um, tiirkü söylüyorıım, hikaye anlatıyoum. Ortalık bir gürültiiye boğuluyor, ıfak ufak olayı oturtuyoruz, sonra kameayı çıkartıyorum ve çekmeye başlıyoum. Filmi böyle sürdürdük. 45 gün kalJık orada. 45 gün sonra ortaya çıkan film ırtık sinema filmi mi, dokümanter mi, Jrama mı?.. ama bizim oraların tabirine îörebuna" Aşıklama" denir. "Âşıklama" ileneyi kastediyorsun? Bir ipucu vcrilir ve hikâye anlatıhr. " Bana bir ayak verin " dcrdi dedem. Ona bir ayak verirler; "kahve" denir, "anahtar" denir, birini seçcr. ü sözcükten yola çıkıp bir hikâye anlatır. Bu hikâye bazen ıkiüçaysürer... Tuncel Kurtiz'in filmdeki rolü neydi ? Kurtiz orada çeşitlikarakterlerebürünüyor. Birmodern Kurtiz var; tanıdığınıız, şapkası, fularıyla. () halıyle dağların övküsünüanlatıyor. "Buhıkâyeler.öyküler bu dağların, bu toprakların eteklerinde başladı diye..." Kurtiz bir anlatıcıolarakgirişyapıyor. Sonra Iç içe üc tane hikâye var. Birincisi, ana hikâye: Iki sürücünün bir kızakçı ile bir minibüs şoförünün inatlaşması. Araçların içinde yolcular var, bunlar yol boyunca birbirlerine inatlaşnıaküzerinehikâyeleranlatıyorlar. tnat temasını (ayağını) niye seçtin? Yoksa bu yörenin bir özelliği mi ? Işin bütün sırrı da orada yatıyor aslında. Ben karnımda taşıdığım dertlerimi anlatmak amacıyla sinema yapıyorum. Seksenlerden bu yana bakıyorum; televizyonlar, gazeteler bu uygarlıklar toprağının içini tamamen boşaltmaya çalışıvorlar. Genç nesil Anadolu insanının kültüründen yoksun. Asıl bu toprakların hikâyelerini doğuran, taşıyan, bugün hâlâ yaratmaya devam eden, o kilimleri dokuyan, o toprakları süren insanların görsel ve kültürel anlamda yok sayılmaya başlandığını görüyorum. Bu beni çok raInıtsız ediyor. Bu unutmuşluğa rağmen Anadolu'da o insanlar kültürlerini koruvorlar, inatla, vahşi kapitalizmin tuzağından uzak, sıcaklıklarını koruyabiliyorlar. Bu benim inat ayağını seçmemin asıl nedenioldu. Filmde müthiş bir kültiir farkı görülüyor. Ben oranın Türkiye değil de dünyanın öbür ucu olduğuna inanabilirdim eğer Türkçe konuşulmuyor olsaydı. Doğa koşulları çok sert. Devletin hissedilmediği bir ortamda insanlar hayatta kalma savaşı veriyorlar. lşte bu bir inattır aslında. inatla yaşam devam ediyor. Kutuplar filan zannediyor insanlar çünkü ekranlarımızda, gazetelerimizcle gündemimizde bu insanların yaşamına ilişkin şeylerokadarazki. Kendi ülkemizi bile unuttuk artık. Kendi ülkemiz, eğlen D E R G 1 D E N Süreyya ile iftihar ettik. Hiç yaşamadığımız bir duyguyu paylaştık. Bu kez sırada kadın voleybolcularımız var. Özlem, Bahar, Aysun, Neslihan, Ebru ve diğerleri... Kapağımızı onlara ayırdık. Avrupa Bayanlar Şampiyonası'nda voleybolcu kadınlarımıza başarılar diliyoruz. Kadınların fotoğrafları ile değil de adları ile öne çıkmalarını onemsiyoruz. Toplum içindeki erkek hâkimiyeti biraz olsun törpülenmiş oluyor. Türkiye bir erkekler ülkesi. (îecc sokakta dolaşanların çoğu erkek, mülk sahipleri erkek, söz sahibi olanlar erkek, tartışma programlarında konuşanlar erkek. Çünkü iktidar koltuklarında oturanlar erkek. Kadınların nefes alabilecekJeri bir yaşam alanı yaratmak için durmadan çabalamaları gerekiyor. Ama bu durıım pek az konuşuluyor. Zaman zaman erkek okurlarımız telefon ediyor... "Kadınları kayıran bir tavrınız var. Biraz eşitsizlik olmuyor rau?" diye soruyorlar. Eşitliği sağlamak için kadınları korumak ve kayırmak zorunda olduğumuzu anlatıyoruz. Anlayıp hak veren de oluyor vermeyen de. iV * * 18. yüzyıldan bir kadın düşiinürü tanıtıyoruz bu hafta. Adı, Mary Wollstonecraft... Kadınların diişünce dünyasının tamamen dışına ıtildikleri bir yüzyılda akıllara dıırgunluk vcrecek işler yapmış. Kendilerini kocalarına adayan kadınlara öfke duymuş. Aşklar yaşamış, çocuklar doğurmuş, insan hakları savunuculuğu yapmış ve eline kalem alıp düşüncelerini yazmış. Mary Wollstonccraft, Frankestein'ın yazarı Mary Shelley'in annesi şair Percy Bysshe Shelley'in de kayınvalidesi. * * i< I Yerli sinemadan henüz gösterime girmemiş bir filmi tanıtıyoruz. Inat Hikâyeleri... Reis Çelik ve Tuncel Kurtiz'in Ardahan'da çektikleri film, köylülerle birlikte kotarılmış bir belgesel. Onümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... ÎPEK ÇALIŞLAR cumdergi@cumhuriyet.com.tr Imtiyaz Sahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ adına tlhan Selçuk • Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu • Yayın Yönetmeni: tpekÇalışlarBGörsel Yönetmen: AynurÇoIakB Baskı: Basın Yatırım Sanay ii ve Ticaret AŞ Esenboğa YoluAkşam Tesisleri • Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 İstanbul. Tel: (0212) 512 05 05 • Merkcz Reklam
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear