Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 ANI Başkanlıktan söz edildiğinde HEP 'BÎZ' DEMÎŞTİ "1973 yılında hukuk eğitimimi tamamladıktan sonra birlikte Avrupa seyahatine çıktık. Onu deliler gibi seviyordum fakat evlenme teklif ettiğinde hayır dedim." Hillary Rodham Clinton anılarını kâğıda döktü. Eski düşmanları, Lewinski skandalı... ttığı her adımı izleyen, her yüz ifadcsinden özel bir anlam çıkaran gazetecilerin iğneleyici sorularından nefret ediyordu: "Clintonlar'ın evlüiği yürüyor mu? Hâlâ birbirlerine yakınlar mı? Yoksa aralarında belli bir mesafe mi oluştu? Kara gözlüklerin ardında ağlamaktan kızarmış gözler mi gizli?" Hillary, Monika Lewinksy skandalını öğrendiğinde tek bir söz bile etmedi. Oysa tüm dünya biliyordu, Hillary Rodham Clinton aldatılmıştı! O "çok özel olay" ortaya çıkmadan birkaç gün önce bir danışmanına gayet emin bir şekilde kocasının kendisini hiçbir zaman aldatmadığını söyleyen Hillary bakın bugün neler söylüyor: "En kö'tü zamanlarımda yanımda olan en iyi dostum, bana en büyük üzüntüyüyaşatan kişiolmuştu. Derdimikiminle paylaşacağımı bilemedim. Kendimi çok ama çok yalnız hissetim. Ve sanırtm Bill deaynı şeyihissediyordu..." 16 Haziran 2003 günü aynı anda 17 ülkede, 1.5 milyonluk ilk basımla satışa sunulan kitabın adı" Yaşayan Tarih " ve Hillary, bunu kendisi için bir şans olarak görebüecek kadar da politikacı. Mayıs ayında yaptığı bir konuşma sırasında, 11 Eylül saldınsı nedeniyle ülke güvenliği için ayrılan bütçenin arttırılmasını bile önermişti. "Hatalarımız oldu ama bunlardan çok jey öğrendik. Bush hükümetinden çok daha iyi şeyleryapmak için geldik, daha barışçıldaha adil bir A merika için. Amactmız bugün de geçerlive ben hâlâ savajtyorum" diyor. Fazla kilolannı atan ve perçemli sarı saçlarına ciddi bir hava katan Hillary, özenle seçtiği mimiklerini sanki 'görüyorsunuz işte, kendimi çok iyi hissediyorum ve işimi gayet iyi yapıyorum' dercesine ironik bir gülümsemeyle de pekiştirmiş. Her ne olursa olsun Hillary, ayrıcalıklı bir kişilik sergiliyor. Sonuçta adaylığını koyarak önemli bir oyçokluğuyla senatör seçilen ilk başkaneşio. Söz konusu başkanlık olduğunda "biz" demeye özen gösteren, feminist olarak bilinmesine rağmen aldatıldıktan sonra eşjni savunmayı tercih eden bu kadını biraz daha yakından tanıyalım: Hillary Rodham, ellili yıllarda Chicago'nıın Park Ridge bölgesindeki bir banliyöde orta sınıf çocuğu olarak biiyüdü. Babası katı bir cumhuriyetçi, annesiyse çocuklarla ilgilenen ve gizliden gizliye demokratlara ilgi duyan bir ev kadınıydı. Ve kızını temyiz mahkemesinde ilk kadın görevli olarak görmek isteyen Dorothy Rodham bunun pek kolay olmadığının bilincindeydi. Fakat Hillary bunu başaracak kadar azimliydi. Dört yaşındayken bir gün komşu çocuklardan dayak yedikten sonra yaşlı gözlerle annesine koştuğunda şu sözler ona ders oldu: "Bu evde korkaklara yer yok!" Hillary bunun üzerine çocukları bir güzel pataklamış ve evine mutlu bir şekilde dönmüştü. Wellesley'de üniversite öğrencisi olarak siyaseti keşfettiğinde Hillary artık kocaman gözlükleriyle ciddi bir görünüm kazanmış, girgin ve her şeyden önce ideoloji sahibi bir genç kızdı. Günlerini ırk ayırımı veVietnamsavaşınıprotestoederekgeçiriyordu. Cumhuriyetçi olmadığını ve git gide biraz daha sola yöneldiğini ise 1968 yılında farketti. Hillary'nin eğitim maratonundaki ilk durağı Yale oldu. Burada hukuk okurken ilk kez " yakışıklı ve yüzünden sağlık fışkıran " Bill Clinton'la karşılaştı. Bu yakışlı adam "Life" dergisindeçıkmışfotoğrafından hatırladığı kolej öğrencisine ilgisiz kalmadı ve Hillary onu Chicago'ya götürdüğünde komşusundanşuöğüdüaldi: "Aman.sakın ha bu adamı elinden kaçırma, daha önce seni güldürmeyi beceren bir erkek görmedimben." Bill ve Hillary ilişkisi birçok kişi tarafından yazılıp çizildi. Dört yıl önce Gail Sheehy tarafından kaleme alınan biyografide Hillary'nin Bill'e olan aşırı tutkunluğunun altı çiziliyordu. Bir zamanlar siyaset arenasında birlikte yol aldıkları Dick Morris ise bu ilişkiyi şöyle özetliyor:" Hillary Bill'i seviyor, Bill'dekendini.Buaçıdanbakuğımızda ortak bir yönleri var." Yoksa Bill'in siyasi geleceğini o zamandan görebilmiş miydi? Üniversite arkadaşlannın anlatımlarına göre Yale'de her fırsatta Bill'in günün birinde başkan olacağını tekrarlayıp dururmuş. Kitabında ise böyle bir şeyi hatırlamadığını yazıyor. Arkansas'a gidiş... Senatöt Hillary Rodbam Clinton., Hillary'nm üstüne basa basa tekrarladığı bir şey vardı: Kadınlar, istedikleri l herişiyapabilmeli! Pekio