Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 HUKUK Medyada yeni Ceza Kanunu Tasarısı üzerine, özellikle kadınerkek eşitliğine aykırı düzenlemeler aleyhine tartışmalar sürüyor. Gösteri ve paneller düzenleniyor. Av. Nazan Moroğlu ve Av. Aydeniz Alisbah Tuskan ile sorunlu maddeleri konuştuk. kından baktığımızda ilk anda göze çarpan ve sözünü ettiğiniz eşitliğe aykırı ne gibi düzenlemeler var? N. Moroğlu: Bu tasarı 1997 yılında öntasan olarak yayımlandığında, kadınla ilgili maddeleri hakkında Kadın Kuruluşlan Birliği olarak görüşlerimizi bildirmiş ve cinsiyete dayalı ayrımcılık içeren hükümlerin hâlâ yer almakta olduğuna dikkat çekerek, değiştirümesini önemle vurgulamıştık. Öntasarı hem bilimsel çevrelerde hem de baroların Kadın Hukuku Komisyonlan'nda incelenmiş ve değiştirilmesi istenen maddeler raporlar halinde Adalet Bakanlığı'na gönderilmişti. Amaneyazık ki bu raporlar dikkatealınmadı. Tasanda cinsiyete dayalı ayrımcılık içeren hükümlerin hâlâ yer almakta olması, demokratik hukuk devletinin temel özelliği olan " kişiler arası eşitlik ve ayrımcılıkyasağı" ilkelerine aykırı. Kadına karşı işlenen suçlar, (ırza geçme, ırza tasaddi vs.) yürürlükteki Ceza Kanunu'nda olduğu gibi tasa CUMHURÎYET DERGt Bu ne biçim tasarı? tstanbul Kadın Hukuku Komisyonu Üyeleri: Soldan sağa: Ayfer Coşkun, Ozlem Ozçelik, Ayşe Mıne Uzun, Handan Saner, Rezzan Akatay, Şiikran Eroğlu, Aydeniz Tuskan, Işık Umur. (Fotoğraf: Vedat Ank) AYFER COŞKUN edyada yeni Ceza Kanunu Tasarısı üzerine, özellikle kadınerkek eşitliğine aykırı düzenlemeler aleyhine tartışmalar sürerken, değişik yerlerde gösteri ve paneller de düzenleniyor. Bupanellerden biri de Istanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi'nde yapıldı. Konuyu Dergi için Av. Nazan Moroğlu ve Av. Aydeniz Alisbah Tuskan ile görüştük. Öncelikle Ceza Kanunu Tasarısı üzerine, diğer yasaları da göz önünde bulundurarak, kadınerkek eşitliği açısından genel bir değerlendirme yapar mısınız? Nazan Moroğlu: Kadınerkek eşitliği, herkesin eşit haklardan yararlanması ve aynmcılık yasağı ilkeleri açısından demokratikleşmenin temel unsuruolmasınakarşın, bu yeni düzenlemelerde göstermelik birbiçimde ele alınmaktadır. Örneğin, AB'ye uyum için kısa vadede yerinegetirilmesi taahhiit edilen anayasanın 10. maddesinde "kadın ve erkek eşit haklara sahiptirler" ilkesi yerine sadece" aile içinde eşit haklar"la sınırlı biçimde eşlerin eşitliği olarak kabul edilmiştir. Yeni Medeni Kanun'un eşler arası mal rejimlerinde, malvarlığının eşit paylaşılması esasına dayanan kurallar ise, mevcut evlilikleri sadece kanunun yürürlüğünden itibaren kapsamakta ve evlilik sürelerinin tamamı için geçerli olmamaktadır. Yeni Ceza Kanunu Tasacısı'na daha ya rıda da yer alıyor, kadınınkimliği vekişiliği önemsenmeyerek sııç topluma karşı işlenmiş sayılıyor. Bu durum, başta Kadmlara Karşı Her Türlii Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi olmak üzere, ülkemizin onayladığı uluslararası sözleşmelere aykındır. Görüldiiğü gibi törecinayetlerine hâlâ indirimli ceza verilmesi anlayışı devam etmektedir. Btırada şunu söylemek istiyorum: Ceza Kanunu Tasarısı'nın 2. kitabının 3. kısmında "Topluma Karşı Suçlar" başlığı altındaki, "Cinsel Bütünlüğe ve Edep Törelere Karşı Suçlar" bölümünün 1. kısımdaki "Kişilere Karşı Suçlar" bölümüne alınması gerekir. Çünkü 6. bölümdeyer alan suçlar "kadına karşı" işlenen suçlardır. Yukarıda sözünü ettiğim anlayış çerçevesinde, yeni doğmuş gayri meşru bebeğini öldüren anneye de indirimli ceza uygulanıyor. Sözünü ettiğiniz son maddeyi biraz açar mısınız? N. Moroğlu: Bu konu tasarının 139. maddesinde yer alıyor. "Öldürme fiili evlilik dışında yeni doğmuş bulunan çocuğa karşı anası tarafından işlenmişse, faile 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir" denilmekte. Böylece "töre baskısı" kamufle edilerek kullanılmış oluyor. Bu özel ceza indirimini içeren maddenin tasarıdan tamamen çıkarılması doğru olacaktır. Ayrıca evlilik dışı çocukların korunması gerekmediği gibi bir anlayışayerverenifadeise hem anayasanın 10. maddesinde yer alan "kanun önünde eşitlik" ilkesine hem de Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı. Diğer taraftan çocuklar arasında hem "evlilik içi" ve" evlilik dışı" gibi bir ayırım cılığa yol açıyorhem de "töre cinayetlerine" adeta haklı nedenler oluşturuyor. tleride Adana, Ankara ve Diyarbakır barolarından avukatlarla birlikte yaptığınız maddelerle ilgili değerlendirmeler üzerinde duracağız ama öncelikle önemli bulduğunuz ve tasanda yer almayan bazı eksikliklerden söz ediyordunuz. Onları kısacaanlatır mısınız? Aydeniz Tuskan: Tasanda ilk göze çarpan ve çok önemli bir eksiklik, yeni suçlarla ilgili gerekçenin olmaması. Bu eksiklik, değerlendirme yapmamızı zorlaştırıyor çünkü. Bunun dışındakileri ise şöyle sıralayabiliriz: Birincisi, "ensest" suçu. Ensest ilişkiler sırgibisaklanan, bireyleri derinden yaralayan toplumsal bir sorun. Bu tür ilişkiler çocuğun ve bireyin topluma, aileye güvenini sarstığıiçin "Ensest İlişkiler" başlığı altında aynca ele alınmah. Diğer bir konu da" işyerindeuygulanan cinsel taciz".Tarafı genellikle kadın olan bu suçun engellenebilmesi için TCK'de ayrıntılı ve ayrı bir maddede düzenlenmeli. Üçüncü konu ise ülkemizde herhangi bir zorunlu durum olmaksızın, "bekâret kontrolleri"nin yaygın olarak kullanılmasının önlenmesi gerekiyor. Kişinin rızası dışında yapılan veya yaptırılan bekâret kontrolleri suç olarak düzenlenmeli. Ayrıca bu suçun faillerinin kamu görevlisi olmaları halinde, suça verilecek ceza arttırılarak uygulanmalı. Yeni tasanda 1997 tarihli tasarıya nazaran olumlu düzenlemelerden söz edebilir miyiz? N. Moroğlu: Bazı olumlu düzeltmeleryapılmış. Mesela, yeni şeklinde "zina" suçıına yer verilmiyor. Bilindiği gibi, tasarının ilk şeklinde "Aileye Karşı îşlenmiş Suçlar" başlığı altında 329. maddede "zina" suçu düzenlenmiş ve suç unsurları ile verilecek ceza açısından kadın erkek eşitliğine dayandırılmıştı. Ayrıca ön tasarıda 315. maddede yer verilmişolan "Evlenme VaadiyleKızlıkBozma" suçuna da yeni tasarıda yer verilmedi. Aydeniz Tuskan: Burada bir noktaya değinmek istiyorum. Zina suç olmaktan çıkarılmıştır, olumluduramaboşanmanedenleri arasında zina da olduğuna göre, ne yapıla