26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yoksulluğun Afyon'da çekilen fotoğrafı... Fotoğraflar: Teoman Gürzihin, Bilal Babaoğlu, Mustafa Öziinal Kent merkezindeki yoksulluk: Tarlabaşı... Yoksullar kendilerini anlatıyor... Ahmet'e göre 250 milyon kira verenler zengin, Mert biraz üst katlara çıkmak istiyor. Zafer, "Ne desek boş" diyor. Ramazan, ipe çekseler konuşacak... 1 Yoksulun evi Ersan Ocak'ın yaptığı çalışma yoksulların evlerinin içlerine ve dışlarına dairbilgileriçeriyor: • Gecekondulann da bir "en alttakiler"ivardır. • Yerleşme yeri seçilmez, bulunur. •/ Evin yapımında inşaat malzemelerinin yanı sı ra teneke ve naylon kullanılır. Ayazma'da oturan Şehmuz şöyle diyor: "Bahçeşehir'le aramızda bin çağ fark var. Aradasıkışıpkalmışız." %/ Sanıldığının aksine gecekonduda ev işi çoktur, çünkü hane küçük, içinde yaşayanlar kalabalıktır. Kullanılan inşaat malzemesinden ve yerleşilen bölgenin altyapı eksikliklerinden dolayı toz ve pislik sürekli ürer, ucuz deterjaniar yüzünden evin temizliği de.kokusu da farklıdır. Evin inşaatı asla bitmez, ya tavanı akar, ya... »/ Yoksullar eşyalarının üzerine örtü sererek hem temiz kalmalarını sağlarlar hem de eskiliklerini gizlerler. ^ Yoksul için balkon, yüksekten seyrettiği için önemlidir. ı/ Apartmanlar arasında gecekonduda yaşayan Erkan, apartmanda yaşayanın gözüyle kendisine baktığındaşöyle diyor: "Şuortamda, ben o şekilde, yerde bir karıncayım. Yerde karınca mahiyetiyle gözüken bi kimse oldum. " • Yaşayan bi 1 Sayfanm devamı bırakılmalarına bağlıyor... Yoksulluk Halleri'ni saptamak için görüşülen 180 kişi, toplumsalhiyerarşiyi ikiye ayırıyor: Fakirlervezenginler. Yoksullann dilinde zenginler, açgözlü,bencil,havalı,burnu havada, gaddar, çocuksu, paragöz, cimri, ahlaksız... Yoksul, yoksulu tanımlarken dili kendisinin ayakta kalmasını sağlayan bir silah olarak kullanıyor: Içi temiz, gözü gönlü tok, cana yakın, yardımsever, içten. Peki, zengin kim? Ankara Akdere'de oturan Hasaniçin YenimahalleveDemetevler'deoturanlar, Emine için ayda 500 milyon lira civarında kazanan memur ve işçiler, Fatma ve eşi Ahmet için 250 milyon lira kira verenler, Ferzan için bakkallar... Yoksullann zengin hayatların onlara gösterilmesine de itirazları var. Cemşid " Parası varsa yapsın, bunu medya çıkarmasınortaya.Banagöstermesinbunu..." diyor. Sokakta mendil satan Gonca ise bir " zengin" çocuğun gözüyle kendisine baktığında yaşadıkJannı şöyle anlatıyor: Ben de ailemle, onların gibi elinden tutup gezmek isterdim. Ama onlar hep bize bakıyor 'anneşunabak!.. Nebiçim!.. Selpak satıyor!..' Ben de onları görünce utanıyorum zaten... Bakamıyorum onlara. Yoksullara göre apartman zengin ve temiz, gecekondu ise pis... Bu yüzden yoksulların dilinde hep bir, bir üst kata "çıkmak" var. Mert, "En alt kattan" diyor " Biraz üst kata çıkmam lazım"... Yoksulluk konuşma isteği ile konuşmaktan kaçınma halini bir arada barındırıyor. Ramazan'ın "Çok doluyum... îpe çekseler de konuşurum... Yazılsın bunlar" sözleriyle dillenen konuşma isteği, birbaşkayoksulda,Zafer'dekınlıyor:Benim durumumu gördün işte. Aha işte, ben buyum. Ne diyeyim ben? Ne desem boş zaten, ne konuşsak boş. Kendisine yoksulluğun nedeni sorulan Selma, uzun bir süre sustuktan sonra yanıtlayabiliyor: Parasızlık. Bir apartmanın kenannda kurulu gecekondusunda oturan Behsat, apartman sakinleri tarafından aşağılandığını düşünüyor, ama ne hissettiği sorulduğunda susuyor... Şive ve konuşma üslubu da toplumsal hiyerarşi içine giriyor. Cesur, "lüks semtlerdeki" kadınların "üniversiteöğrencisigibi"düşündüklerini vekonuştuklarını düşünüyor. BEDENEKAZINAN YOKSULLUK... Yoksulluk ile sağlıksızhk yan yana uzayan iki ray gibi. Beden yoksulluğu Ramazan ve Cemşid gibi akciğer hastası olup da ilaçların alınamaması ya da Perihan'ın sürekli ellerini ovuşturup dudakJarını ısırması ile Halime'nin kendi evinde divanın ucuna ilişmesi olarak gösteriyor. Buna bir de yoksulun kendi bedenine akıttığı kini eklemeli... Defalarca intiharı deneyen Zeynep ile Güllü'nün elini ayağını şimdilik çocukları bağlıyor. Dilek'in erkek kardeşi ise kendisini jiletliyor: "Böyle yapınca n'apıyosun, diyorum. Abla diyo, bi şey yok, diyo. Kendime zarar veriyorum ama diyo, orası acıyınca di
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear