Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ Metin Üstündağ, Hatice Meryem, Ferzende Kaya, Mine Söğüt ve Meral Onat (solda)... (Fotoğraf: VedatArık) alışılan yüzlerin aksineyepyeni yüzlerle karşılaştıracağız okurları. Ve yepyeni dünyalara yolculuk fırsatlan sunacağız onlara. Bir de dosyalarımız olacak sık sık. Konular yine gündelik hayattan. Ama gündelik hayatın bir pul biber tanesi gibi küçük ve yine bir pul biber tanesi kadar acısı keskin tarafından. Yazarlarımız her zaman olduğu gibi evlere şenlik bir çeşitlilikte. Kimi ararsanız var. Adını anarken sesimizin titrediği Yaşar Kemal bizim yaptığımız işe omuz veriyor bir kere. Şiir dünyasının dev isimlerinden Arif Damar arkamızda. Sonra daha genç bir neslin onlarca önemli kalemi. Birinin adını söylemeyi unutsak ayıp olur. Çok uzun bir listemiz var, Ihsan Oktay Anar'la başhyor, Hasan Ali Toptaş, Ömer Uluç, Vivet Kanetti, Can Kozanoğlu,Yusuf Hayaloğlu, Agah Özgüç, Cüneyt Özdemir, Feza Kürkçüoğlu, Panter Emel, Deniz Durukan, Cem Mumcu, Üınit Kıvanç, Jaklin Çelik filan derken 50 kişiyi geçiyor yazı kadromuz. Aylıkken tüm yazarlar bir aradaydı ama artık bazı yazarlar Hayvan'dadönüşümlüola dergiler, ya çok ciddi, ya çok amatör, ya çok profesyonel, ya da çok marjinaller. Aslında belki de olması gereken bu. Çünkü herkesin bir dergisi var, herkes kendisine yakın gördüğü, ya da kendisinden bir şeyler bulduğu dergiyi alıyor ve okuyor. Bir de bütün yayın organlarının ortak birhedefi var: Çok sayıda okurla buluşmak. Bu noktada hep okuru anlamak felsefesi örnek olarak verilir ve "okur"lar için dergi yapdır. Sanırım çoğu dergi çalışanı, kendi dergisini alıp, evinde, boş zamanlarında sayfa sayfa okumaz. Biz kendimiz için bir dergi yapıyoruz. Kendi yaptığı dergiyi, alıp okuyan başka kaç ekip varacaba? Dolayısıyla bizimle aynı duygulan paylaşan, genç olan, ruhu genç kalanherkeslezatenbuluşuyoruz. Yola çıkarken bir hedef koymak, Türkiye şartlarında pek mümkün değil. Ama en ünlü ve en saygın isimlerden tutun da, yazıya yeni başlamış insanlara kadar, yüzden fazla kalemi heyecanlandıran ve bir araya getiren bir proje içindeyseniz eğer, iddialı olursunuz. Insan gelişir, değişir, gündemlergelişir, dergiler gelişir... Yeni dergi ile eski dergi arasında bu tür farklar beklenmeli. Bir de, Türkiye'deki her gelişmeyi, hayatın her alanını, yaşamın bütün anlarını bir bütün olarak görmek ve iç içe bir harman oluşturmak... Türkiye'de gazetecilerin, yayıncıların başaramadığını mizahçılar başardı. Bütün dönemleri ve krizleri atlatarak bugünlere gelebildiler. Yaşayan ve yaşayacak dergiler yapabildiler. Bunun formülünü de, mizahın sınırsızlığında aramak gerekiyor. Tabuların, kutsallann, takıntıların ol Aylıkkültürfizik" dergisi olarak 1996 yılında Metin Üstündağ editörlüğünde yayın hayatına başlamıştı Öküz. 2001 yılının Kasım'ında da yayın hayatından çekilmişti. Öküz'ün mimarlan olan Metin Üstündağ ve Hatice Meryem, yanlarına Mine Söğüt'ü de alarak haftalrk "Paldır Kültür DergisiHayvan "ı çıkarıyorlar. Öküz,OrhanPamuk, MurathanMungan, Yılmaz Erdoğan, küçük îskender, Ihsan Oktay Anar, Can Yücel, Ece Ayhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Arif Damar Mihri Belli, Ertuğrul Kürkçügibi edebiyatın, solun, en tanınmışlarının yanı sıra hayat kadını Mehtap Kandemir, profesyonel hırsız Mehmet Kartal, eroinman Kanat Güner'i de sayfalarında ağırlamıştı. Bu farklı kimyasıyla Öküz, inanılmaz bir okur kitlesine ulaşmayı başarmıştı, kendini yenilemek için kapandığında tirajı on binin üzerindeydi. Haftalık Paldır Kültür Dergisi I layvan, bugün Öküz'ün bıraktığı bayrağı devralıp yola tam gaz devam ediyor. En önemli özelliği artık aylık değil haftalık olması. Eskisi gibi kültür dünyasından haberlere ve yazılara ağırlık verecek olan dergi, ancak ülke gündemini de birbirinden ilginç dosyalarla, kendine özgü "fırlama" bir bakış açısıyla takip edecek. Haftalık Hayvan'a içinde birçok eski ismin de olduğu kalabalık ve sürprizli bir kadro yem verecek! Mine Söğüt: Hayvan, haftalık dergi geleneğine bugüne kadar görülmemiş bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor. Her hafta 16sayfalık bir dergi hazırlayacağız. Bu ayda toplam tam 64 sayfa ediyor. Yani eski Öküz'ün bir buçuk katı olacak ve içinde her seferinde bambaşka fırtınalar kopacak. Açıkça söylemekgerekirse, aynntıda gizlenen şeytanın kuyruğuna takıldık, son sürat, bol kanat uçuyoruz... Öncelikle iddialı röportajlarla geliyoruz. Röportajlarımızın iddiası, belki ismi bile pek bilinmeyen, çok az tanınan ama birbirinden ilginç dünyalara hükmeden insanlara öncelik verilmesinde olacak. Televizyonlarda, gazetelerde görmeye rak görünecekler. Bu bence bir avantaj olacak. Sanırım bu kadroyla enerji patlaması yaşayacağız. Haftalık rutinde çıkıyor olmamız da enerjimizi iyice yükseltecek gibi görünüyor. Ferzende Kaya: Türkiye'deki mevcut 14 Şubat Sevgililer Günü'nde ve onu izleyen herhafta, sevgilinize bir "Hayvan" hediye edebilirsiniz... Hayvan bir dergi, Öküz'ün mirasçısı... Edebiyatın ünlüleri kadar dosyalar ve röportajlar da sizi bekliyor. mamasıydı onları bugünlere taşıyan. Mizahın bu sihirli yönü ile edebiyat dünyasını buluşturmak, bu bakış açısını gazeteciliğe taşımak, işte bütün mevzu bu. Bir de kendisine akacak bir mecra bulamayan, çok ciddi bir gazeteci, yazar, çizer,sanatçıpotansiyelivar. Bunları"normal" şartlarda bir arada tutmak mümkün değilken, aynı dergide buluşturmak başlı başına büyük bir iş. Bunu başarabildik mi, okurla da buluşabilmişiz demektir. Hatice Meryem: Bir dergi niye çıkar! Birilerinin içi içine sığmıyordur, ondan çıkar. Bir dergi niye çıkar! Ortalıkta okunacak bir dergi olsun diye çıkar. Bir dergi niye çıkar! Yazarlarla, çizerlerle uğraşmayı, didişmeyi seven insanlar vardır, onun için çıkar. Bir dergi niye çıkar! Bazen tamamen birilerinin keyfiyetinden çıkar. Bir dergi niye çıkar! Bazen bir dergi zaruretten çıkar. Birileri yaşadığı coğrafyanın kuraklığından sıkılır. Hadi derler, bir araya gelip eşi benzeri olmayan bir dergi