Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2KASIM2003.SAYI919 13 mamaları anlamına gelmez. Dünyada birçok örnck var. Benim için iyi müziğin ilk kriteri hiçbir zaman sağ veya sol gibi ayrımlar olmamıştır. Yazın ve müzik dünyasında beğendiğim birçok isim var. Bıınlar mistik olabilir, küçuk burjuva ailelerden gelebilir. Orneğin Kafka... Modern edebiyatın birçok yaratıcısı muhafazakârdır. Thomas Mann gibi. Onun yaşantı bazrndaki politik algısıyla urünü özdeşleşmez bana göre, böyle bir bakışa da karşıyım. Ama bu kitapta biraz benim politik zaaflanm da gündeme geldi. Çünkıi ben de burada, Türkiye'de yaşıyorum. Yakın çevrem de, ben de birçok baskıyla karşılıyoruz. îşte bu noktada Grup Yorum'a yapılan baskılara duyarsız kalamıyorsutamda "devrimci müzik" geleneğinden söz etmek ıniimkiin mii ? Ya da Grup Yorum gibi politik anlamda radikal bir grubun çıkma şansı var mı ? Türkiye'de başka politik gruplar da var. Şıınu söyleyeyim; kitapta "devrimci müzik"ten soz ederken, ozellikle tırnak içinde kullandım. Sanatı, miiziği algılayışımdan dolayı bu kavramın zaten işlevsel ve doğru olduğuna inanmı yorum. Buçokyaygın birkavram. Bütün dünyada "devrimci müzik" diyebirsöylem var. Ben bu söylemi dekitaptaki bazı bölümlerde tartışıyorum. Bu olgunun bir anlamda terminolojik olarak değerlendirmesini yapmış oluyorum. Bundan sonra başka gruplar çıkacak mı sorusuna çok nuçta müzik yapıyorlar. Bir de örgütlü sanat dedikleri tavır var. Bu tavra eklemlenemeyenler, yani disipline olamayanlar bu yüzden ayrılabiliyorlar. Elbetteben grııp elemanlarıyla oturup tek tek bunları ayrıntılı olarak konuşmadım. Çıkış noktam, Batı demokrasisinden sdz edilen bir ülkede, muzik yaptığından dolayı süreldi baskı görmeleri ve tutuklanmalarıydı. Elbette bu tipbaskılarıyaşayan dahabirçok grup var; mesela Kızılırmak. Ama bu kadar uzıın süreli bir baskı yaşamam ışlar. Müzikal anlamı ise ayrı bir tartışma konusu. Tek tek çok sevdiğim şarkıları da var, sevmediklerim de. Tartışmaya açık bir durum bu. Şöyle bir sorun da var; elimdeki Grııp Yorum arşivinin yüzde doksan beşi müziklerindcn çok, başlarınagelen olaylarla ilgili haberlerden oluşuyor. Olay grubu durumundalar. Yaptıldarı müziğede bir saygısızlık var. Şöyle veyaböyle, bunların tartışılması gerekiyordu. Bu yüzden her albümü ayrı ayrı elealdım, değerlendirdim. Sanat ınuhaliftir. Ama sanata tamamen ideolojik ve politik unsurları katmak, konumuz müzik olduğuna göre, müzikalitenin geriye itilmesineneden olabilir mi? Şöyle söyleyeyim; Grup Yorum için sınıfsal perspektif önemli diyorsunuz kitapta. Aynı zamanda sanatta büyük çığırlar açan birçok isnıin de küçiik burjuvazinin içinden çıktığını söylüyorsunuz. Peki Grup Yorum'un müziğinde neler oldu ? Kendini yenileyebildi mi ? Grup Yorum değişımler yaşadı. Bana sorarsanız 1991 'den öncesi ve sonrası ayrı dönemlerdir. 19971998 yıllanndan sonra daha orkestral formda yaptıkları albümler var. Miizikteki ideolojik unsura gelince; her zaman söylemişimdir, saJt müzikte değil, edebiyatta olsun, ^anatın diğer alanlannda olsun politik kriter benim için UBPH4»,,,, Jk kriter değildir. Ama Grup Yorum'un ilk kriteri politikaJır. Zaten bunu da söylüyorlar. Benim içinse müziğin ve salatın kendi problematiği öndedir. Benim şiire de, romana da bakışım bu. Yorum, bu anlamda politik unsurıı çok önJe tuttu, bu da ajitatif bir söylemi, tekrarları beraberinde ^etirdi. Bütün bunların kitapta değerlendirmesini yaptım ;aten. Ama tek tek bakıldığında, gerçekten çok güzel şaralar da var. Mesela Boran Fırtınası çok politik olmasına carşın çok da estetik, orkestral yapısı ile dc çok doygun bir ılbüm. Dengeledikleri şeyleroluyor. Sonuçtabu bir tavır. Lnsanlann politikayı birincil olarak almalan, iyi müzik yap nuz. Sahnede şarkı söylüyorlar, arada üç cümle söylüyorlar, söylenen o üç cümle için başlarına gelmeyen kalmıyor. Bu nasıl suç unsuru olabilir? Bu ahlaki olarak beni rahatsız etti, tepki duydum. Grubun müzikal meselesinden çok, herkes gibi ben de duygusal tepkiler veriyorum. Sonradan baktım ki bu insanlann çok güzel şarkıları da var. Bunları da ortaya çıkarmak gerek diye düşündüm. Dünya değişiyor, globalleşmeden söz ediliyor. Sovyetlerdeki rejimin değişmesiyle sol düşünce de bir ölçiide darbe aldı, değişim geçirdi. Dolayısıvla Türkiye'de de çeşitli değişimler yaşandı. Böyle düşünürsek, bugünkü or da olıımlu cevap veremeyeceğim. Grup Yorum kadar radikal başka bir isim daha olacağını pek sanmıyorum. Mutlaka münferit gruplar olacaktır yine. Türkiye gibi üçüncü dünya ülkelerinde hep baskı düzeni olmuştur. Bu baskı var oldukça, kapitalizm, demokratikleşme gibi kavramlar bende hep soru işareti oluşturur. Haluk Levent'in, Musa Eroğlu'nun geçenlerde yaşadıklarına benzer şeyler hep oluyor, kitaplar, kasetler toplatılıyor... Bu korkunç bir şey. Bunıın gerçekten yoğun olduğu, suça dönüştüğü sistemde ister istemez muhalifodaklar, güçler oluşuyor. O hareketlerin içinde mutlaka müzik yapaninsanlardaçıkıyor. Şunu söyleyeyim; 12 Eylül'den sonra Ahmet Kaya gibi isimler vardı özgün müzik adı altında. Sonuçta politik tavırları tla vardı ama daha bağımsizbir sol kimlik taşıyorlardı. Yorum ise örgütlü bir grup. Orgüt algısını savunan, müziği bunun kopnıaz bir parçası olarak düşünen bi r grup. Örgütlü sanatçı, yani bir partinin şairi, yazarı, miizisyeni olmak, bir anlamda bağımlı sanat kavramını ortaya çıkarmıyormu? Böyle olunca iyi sanat yapılmaz diye bir kıstas yok. Sanarta bir estetik kriter vardır, bir de politik, toplumcukıstasların daha ön planda oldıığu dogmatik söylemlerin hâ kim olduğu kriterler. Bu bütün sanata ve kültüre bakışta var. Ben bunların içlcrinin doldurulması gerektiğine inanıyorum. Yani Lucasda estetik kuramcısıdır ama nasü bir estetiğinr1 Bunların uzun uzun tartışılması gerek. O noktada, o kutupların içinden bakmaktansa bunu da bir orta yol bulmak adına söylemiyorum, ben de politik bir insan olduğuma inanıyorum iyi bir süzgeçten geçirmck gerektiğine inanıyorum. O kriterlerin sorgulanması, eleştirilmesi, üstüne yeni düşünceler üretilmesi gerek. Bunların hıçbiri yapılmıyor.günübirlikdeğerlendirmelerlegeçiştiriiıyor, şablonlar ortaya koyuluyor. Sanat ille de bir şey anlatmak için yapılmaz, ama anlatarak bunu yapanlar da olabilir.#