Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DERGIDEN Merhaba, lki bin yılına girerken tuhaftitreşimler sarmıştı ortalığı. Yeni bir bin yıla geçiyor olmanın duygusu heryana yayılmıştı. Daha yeni, dahafarklı olacağımızı sanmışük îkı binli ikiyılı tükettik, üçüncüsüne adım attık. Yeniîik duygulanm sanki ertelemiş gibiyiz. Savaşın endişesi mi çöktü üstümüze, yoksa bir türlii değişmeyen Türkiye 'nin ağırlığı mı? Ne dersiniz! Cumhuhyet hâlâ Düzeltme Servisi olan gazetelerden biri. Bilgisayar çıktısı alınan sayfalann mutlaka son okuması yapılıyor. Düzeltme Servisimizin Sorumlusu Abdullah Yazıcı, kapak sayfalanmız elinde yanımıza geldi. "Keşke buyazı bütün dünyada yayımlansa, televizyonlarda konuşulsa " diye samimiyetle görüşünü özetledi. Elindeki sayfalar, Irak 'ta savaşla yok olaeak tarihi anlatan kapak yazımızdı. Irak savaşı derken daha çok canlıları ve savaşın getirdiği güncel felaketleri düşünüyoruz Ama bir de tarih var. Ur, Uruk, Ninova sözcükleri, Kral Hammurabı, Babil 'in asma bahçeleri her birimizin kulağma çok küçükken fısıldanmış sözcükler. Irak, daha ilkokuldan başlayarak okuduğumuz Mezopotamya 'nın orta yeri. Bombalanacak topraklar ise ınsanlığın ilk kentleri kurduğu yerler. Yanıtamda uygarlığın beşiği denilen nokta Arkadaşımız Nermin Bayçin, konunun uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan 'la savaşın çoğu kez ikinciplanda kalan cephesini konuştu. Amerikalı muhalifChomsky, geçen haftayer verdiğimiz röportajında, "Hiçbir savaşa karşı, daha başlamadan böylesi bir muhalefet olmamıştı" diyordu. Pek çok barış girişimcisi canlı kalkan olmak için Irak yollarında... Bütün dünyanın karşı çıhığı bu savaş acaba durdurulamaz mı? Ayla önder'in "Bebeğim yaşıyor hâkim bey " başlıklı yazısım lütfen yeni yıl telaşı içinde atlamayın. Annesine öldüğü söylenen bir bebeğin dramatik ö'yküsü... Yeni yıl için tek dileğimiz savaşsız geçip gidivermesi... Ipek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAY1NCILIK AŞADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR: MEHMET SUCU • YAYIN YÖNETMENİ: İPEKÇALIŞLAR1GÖRSELYÖNETMEN: AYNUR ÇOLAKB BASKI: SABAH YAYINCILIKAŞBİDAREMERKEZhTÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL. TEL: (0212)51205 05 BREKLAM:PUBLİMEDİA cumdergi@cumhuriyet.com.tr Kapak Fotoğrafı: IÖ 2600 Irak/Ur. Asur kraliçelerine ait süster... ani Ayla gıde A y' a ay ak basan insan, uzay programlan, gelecekle ilgili birbirinden büyüleyici hayaller... 1960'larda insanların düşlerini bunlarsüslüyordu.BugünAy'agiden insan yann uzay istasyonlan kuracak, galaksiler arası seyahatleryapacaktı. Aradan tam 30yıl geçmesine karşın ötesine atlayamadık. Insanlığın Ay'layaşadığıaşksonamı erdi? Gene Cernan ve Harrison Schmitt'in bundan 30 yıl önce Ay'a son giden oldular. Onlann ardından tek bir Allah'ın kulu daha orayaayakbasmadı. Uzayendüstnsininesaslı bir dönüşüm geçirmemesi durumunda da bir daha Ay'ı ziyaret edebilecek gibi görünmüyoruz. Bu uzay ataleti ne y azık ki, koca bir kuşağın Ay 'a ayak basma olayını, çiçek çocuklan yada Elvis kültü gibi 60'h yıllann tuhaflıklanndan biri gibi görmesine neden oldu. Özellikle, Ay'a gerçekte gidilmediğine, hepsinin gözlerden uzak bir stüdyoda hazırlanan bir düzenbazlık olduğuna inananlann sayısı hızlaartarken, Ay'a gerçekten gidildi mi, gidildiyse neden bir daha gidılmedi gibi sorular insanlann zihinlerini her zamankinden çok kurcalıyor. Ay' a ayak basma macerastnın bir kandırmaca olduğunu iddia edenler, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi'ni (NASA) sırf uzay yarışındaki rakipleri Ruslan kandırmak ve federal bütçenin 24 milyar dolannı çarçur etmediklerine inandırmak için böyle bir senaryo uydurmakla suçluyorlar. Apollo 17'nin aya inişinin 30'uncu yıldönümünü büyük ölçüde gölgeleyen bu iddialar, bir bakıma tüm Apollo devrine gerçekdışı bir hava verdi. 60'h yıllara damgasını vuran uzay çılgınlığından geriye pek bir şey kalmadı. Dönemin uzay araçlannın parçalan bugün müzelerde sergileniyor, onlan tasarlayan mühendislerin çoğu öldü ve bir zamanlar uzay fanatiklennin akınına uğrayan Florida'daki tesisler, kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Yani, gereken mali destek ve siyasi irade sağlansa bile NASA' nın istese de ınsanlan yeniden Ay'a göndermesi zor görünüyor. Problemlerdenbıritabii.NASA'nınAy'a uzanmaktan çoktan vazgeçmiş olması. Aslına bakarsanız, Richard Nixon, Vietnam savaşı ve ekonomik durgunlukla boğuşan Amerika'run Ay'da hoplayıp zıplayacak astronotlara harcayacak parası olmadığına karar verip uzay keşiflerine bir nokta koyunca NASA da bu mücadeleyi bıraktı. Yine de, evrenin fethi konusunda yaşadığımız düş kırıklığının tek sorumlusu olarak NAS A' y ı göstermek yetersiz olur. Yaratılan fantezilerin kendileri o kadar gerçekdışı ve teknolojik olarak yapılabileceğin o kadar ötesindeydi ki, gerçekleşmeleri zaten çok zordu.ÖzelhkleArthurC.Clarkegibibilimkurgu yazarlan tarafından acımasızca suiistimal edılen Ay'ı, birtakım uzay üsleri arasuıda bir ıstasyon haline getirmek hayali gerçek olamayacak kadar abartılıydı. Insanm uzayı fethetme serüveninde, Ay'uı umulduğu gibi ilk değil son üs olması, uzay tutkunlan içinkabul edilmesi zorbirgerçek ancak uzaya çıkan Apollo astronotları (Tom Wolfe 'un' yalnız savaşçılan') bile geride bıraktıklan maviyeşıl gezegenin altlarındaki yavan, gn uydudan çok daha fazla ilgilerini çektiğini itirafedince Ay daeski esrarlı cazibesini yitiriyor ister istemez. Apollo 8 astronotu Jim Lovell, uzaydan canlı olarak yaptığı konuşmada, "Aydaki korkunç yalnızlık huşu verici. Dünyada sahip olduklanmzı daha iyi anlamanızı sağlıyor." Ve Lovell, dünya özlemini dile getiren tek savaşçı değildi. "Orayagitmış olmak" dışuıda Apollo'nun bize bıraktığı esas mıras kendi gezegenimizin değerinı ve kınlganlığını bize gösteresi oluyor. ^ TheGuardian 'dan/AZEMARŞAN \