Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 AĞUSTOS 2002. SAYI 856 GÜLER EMEKTAR U çan kız, altın kız, riizgâra, tarihe koşan kız, mucize kız; yabancı bir gazeteye göre dc "altın madalyaya ana yoldan gidenmeçhul Türk." Başkabırgazetemiz ise madalyanın perde arkasındaki hikâyeyi anımsatmak için "AşkınZaferi" demeyi tercihctmiş... Daha birkaç ay, hatta birkaç gün öncesine kadar hırpaladığımız Süreyya'yı koyacak yerbulamıyoruz. Çünkü o şimdi şampiyon... Birgazetenındeyışıyle "Aslan kızımız Süreyya herkese (hepimize) ders verdı" Vebiz onudahateri kurumadan50altınlaödüllendırdık. Türkiye'ye geri döndüğünden beri kendisine yöneltilen sorulan terbiyeli terbiyeli yanıtlıyor Süreyya. Özel yaşamını gündeme getirenleri ise lütfen diye durduruyor. Her şey in özeti birsözündesaklı..."Mürüh'e gelene kadar neler çektiğımizi birAllah.birdebizbiliyoruz." Yoksul bir ailcnin kızıydı Süreyya. Çankın'nın küçük bir köyünde dünyaya gelmıştı Spora başladığında ayağında ayakkabısı yoktu. Kimse ona koşunca çok para kazanırsın dememişti. Sadecemutluediyordu koşmak onu... Ilk altınını ona babaannesi vermişti. Ortaokulda kazandığı bir yarı şmanın ardından... Koşma dürtüsünü şöyle anlatmıştı birgazeteciye: "Kendimi bildim bileli koşuyorum ben. Nornıal yürüyemem. Normal yemek de yıyemem. Hatta konuşamam! Babam da böyledır benim. Her şeyi koşarakyapanz..." Süreyya'nın yeteneğini hocasr vc antrenörii Yücel Kop keşfetmişti. Henüz 13'ünde bile dcğilkenonııÇankm'daki SporEğitimMerkezi'ncalmıştı.Üstelikdenemede ılk üçe gırememişken... Üniversite yaşı gelince Kahramanmaraş Sütçü Imanı Üniversitesi Bedcn Eğitimi Yüksek Okulu'nda beden eğıtımi bölümüne yazıldı Süreyya. O sırada antrenörü Yücel 'Ibp (îaziantep 'te öğretmendı. Süreyya, antrenmaıı için her gün iki saatlik yolculuktan sonra Antep'e gıdıyordu. Gidemediğinde ise telefbnlarlasürüyorduidmanı. Süreyya, Dünya Üniversiteler Şampiyonası'nda8'incioldu. Ama bu,atletızimden sınırta kalmasını engellenıedi."Ee madaly a pcşinde koşarsan böyle olur Derslere devaııı etseydin"denildi. Ardından Sıdney Olimpiyatlarf nda, sakatlığınarağmen 14'üncülük... Antrenörü Yücel Kop'uıı özenli çalıştırnıasıyla Süreyya başandan başanya koşmaya başlamıştı. Anadol u' nun bi r ücra köşesinde tuhaf bir mucize gerçekleşiyordu. Ama bu peri masahnın tek bir pürüzü vardı, Süreyya ıle antrenörü arasuıdaki y akınlık... Yücel Kop'tançalınanfotoğraflar bir gazetede yayınılanınca rüya, yerini ağır bir kâbusa bıraktı. Hemen herkesin bir ağızdan tartıştığı bu Süreyya he koşacak.. mI Ti I DERGIDEN Merhaba, 17 Ağustos 'u geride bırakalı üç yıl oldu. Acının fotoğrafları hâlâ gözlerimizin önünde. Ama tuhaf bir biçimde gelecek depremleri düşünenler azaldı. Ne deprem çantası hazırlayan kaldı ne de feneriyle yatıp kalkan. Uzun soluklufay tartışması bile küllendi gitti. Ne değisti diye kendi kendimize sorduğumuzda yanıt hep aynı. Yani hiç... Pekiyi ya siz ne yaptımz? Çürük bir evde oturup, çürük bir işyerinde çalışıp, çocuğunuzu çürük bir okula mı yolluyorsunuz hâlâ? Bir eksiksiz hepimizin güvenini kazanan bilim adamı Aykut Barka 'nın gazeteci Ali Er 'le ortaklaşa hazırladıkları bir kitap var: "Depremini Bekleyen Kent Istanbul". Kitabın adı antik çağ tragedyalarından alınmış gibi. Istanbullunun beklediği felakete ilişkin senaryoları ve çözüm yollarını içeriyor. Deprem gerçeğini bu kitaptan yaptığımız alıntıyla hatırlatmak istedik. • * * ilişkıye devlet de kanştı. Süreyya'nın özel yaşamıdevletin"namusu"sanıldı.Gençlık ve Spor Genel Müdürlüğü, çiftin ocak ayı içindeevlcnmelerini yadaaynlmalannı istedı Çünkü, Yücel Kop, Süreyya Ayhan'dan 22 yaş büyüktü, daha da önemlisi evli ve iki çocuk babasıydı. Süreyya ile antrenörü ara Deniz GökçeSüreyya AyhanYücel Kop... sındabirnikâhkıyılmazsa, sportıfbırhktelıklerı sona erdirilecekti. Hatta çift için bir gözetmen bile görevlendinldi. Biri bizi gözetliyor faslı çok uzun sürmüştü. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, "Bu ilişki devlet dairesindc olsa ikisı de kovulmuştu, Süreyya'ya şans verdik" diedi. SaadetPartisi, 'toplumahlakınaaykın' olduğugerekçesiyleMeclis'esoruönergesi vererek suç duyurusunda bulundu. Iş bununla da bitmedi, uluslararası yarışmalara katılabılmesi için Süreyya'ya destek verecek sponsorlardageri çekildi. Artık Süreyya'nın antrenörü dışındakimsesikalmamıştı. Spor yazan Deniz Gökçe, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan'dan başka maddi destek verenide... Süreyya'nın koşmak dışındayapabileceği bir şey yoktu. Yücel Kop' un karısı boşanmayı kabul etmemişti. Günde yedi saat çalışmak üzere altı ay lık program yapıldı. Süreyya gözlerden, objekti flerden uzakta hergün koşru,koştu... Sonunda yanşma günü geldi... Ve... Süreyya'nın çiğnenen onuru, 11 Ağustos 2002 günü Münih'te, 3 dakika 56 sanıyede onarıldı. ^ Türkiye 'nin hemen her köşesinde bir şenlik var... Tunceli de bu yıl üçüncüsü yapılan festivalde binlerce kişi bulustu. Munzuruma Dokunma sloganının öne çıktığı festival tam da olağan hale geçişin gerçekleştiği günlere dcnk geldi. Bir gün önce sayısız yasağın kol gezdiği Türkiye bir gün sonra kâğıt üstünde bir özgürlükler ülkesine dönüşüverdi. Kapak konumuz Tunceli ve Tuncelili sanatçı Ferhat Tunç. • ** Beykoz daki Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası ndan fotoğraflarımız var bu haj'ta. özcan Yurdalan bir yolunu bulup fabrikaya girdi ve sekiz saat boyunca yaşananları görüntüledi. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MUDUR: MEHMETSUCU • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNURÇOLAK1BASKISABAH YAYINCIUKAŞllDARfcMERKEZhTÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBULTEL: (0212)51205 05 BREK LAMPUBLİMEDİA cumdergi@cumhuriyet.com.tr