Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 PAZARIN PENCERESINDEN C'UMHURlYbl DLRGİ Ist. Festivali karıştı H. SERTAÇ DALK1RAN Istanbul Satranç Festivali Organizasyon Komitesi, 11.06.2002 tarihinde Istanbul Valiliği'nden gerekli izinleri aldı. Ancakdüzenlenecek a festivalin ELO ve UKD hesaplarına dahil olması içinTSF'yeyapılanbaşvuruyaTSFBaşkanıAIİ Nihat Yazıcı, "Festivale ızın vermem" diyerek hukukaaykırıbirşekildeorganizasyonuşartabağladı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Ceza Kurulu yetkilileri isefestival için sakınca bulunmadığını açıkladılar. Yazıcı, 1998 yılında halen yargıda olan turnuva düzenlettirmeme tedbir yasağını öne sürerek GSGM Genel Spor Af Yasası'nı tanımadığını açıkladı. Festivalin düzenlenmesinin ülkemize getireceği yararları göz öniinde bulunduran Dalkıran, gerekli olurun alınması için Festival Yürütme Kurulu'ndan istifa etti. Festival Yürütme Kurulu yeni bir başvuruda bulundu. Ancak şu ana kadar düzenlenecek festivalin ELO ve UKD hesaplarına dahil olmasıjıueze>| BA jgev 1.9A z \Z\h t na ilişkin herhangı bir olumlu ya da olumsuz yanıt gelmedi. TSF Hukuk Kurulu Başkanı Av. Bü Etüd lent PekandTSF'yegönderdiği uyarı mektubun I. Dimitriyev, 1929 daTSF Başkanı Ali Nihat Yazıcı'nın derhal hukuk Beyaz oynar kazanır dışı eylemlerine son vermesini talep etti. Gelea b c d e f g h neksel olarak düzenlenmesı planlanan veonü müzdekı yıl 2.'sının Lütfı Kırdar Kongre Sarayı'nda yapılması planlanan, Istanbul'daki tüm ?î^ ..S^% : .. T''" bilboard, lETTotobüslerindeafişlerle festivalin duyurulması planlanan veTürk satrancına büyük ivme kazandıracak olan "Uluslararası Istanbul Satranç Festıvali"nin Türk satrancının geleceği ıle ılgilı kaderinı belirleyecek olan gelışmeler satranç dunyamızda ılgı vedikkatle izleniyor. Kombinezon Boiser Vogt, Corr. 1962 Beyaz oynar kazanır Venedik'te bir Bektaşi SELÇUK EREZ H SSdAü. I I I \3L 3. Avrupa Baylar Şamplyonası Geçen hafta Gürcistan'da başlayan Avrupa Şampiyonası'na oldukça kalabalık bir ekiple iştirak ettık. 5. tur sonunda Haznedaroğlu ve Atakışı 2.5 p., Erdoğdu, Erdoğan ve Gürcan 2 p., Olcayöz, Bayram, Kınsız, Karadeniz, Çıtak, Ataman 1.5p., Yılmaz.ArmanveDuman 1 p.'dalar. Turnuva 13 tur üzerinden oynanmakta. •JIUBZB>| 9A gjğ 9 gexv zBg g Istanbul LJsesi Satranç Turnuvası Masadereceleri: I. Masa: 1. Hakan Yaramış (Atatürk Çağdaş 1012 Haziran 2002 tarihleri arasında bu yıl 2.'si düzenlenen turnuvada ilk10 dereceye şu Yaşam), 2. Kadır Erden (Cibali), 3. Ali Polatel (Istanbul) II. Masa: 1. Ismail Organ (Maltepe Kadır okullargirdi: 1 Istanbul Lisesi22.5 p., 2 DenizLisesi 22 p., Has), 2. Faruk Sönmez (Kabataş Erkek), 3. Fur 3 Dede Korkut Ana. Lis. 18.5 p., 4 Beşiktaş kan Anarat (Istanbul Lis.) III. Masa: 1. Yavuz Atatürk Ana. Lis. 18.5 p., 5 öz. St. Georg Avus Deniz (Deniz Lis.), 2. Muzaffer Serkan Aydın tutya Lis. 17.5 p., 6 Kabataş Erkek Lis. 16.5 p., (Şehremini), 3. Aykut Oyman (Kabataş Erkek) 7 Cağaloğlu Ana. Lis. B. 16 p., 8 Ferit Inal Lis. IV. Masa: 1. Enes Usta(Dede Korkut), 2. Nilge 16 p, 9 Cağaloğlu Ana. Lis. 16 p., 10 Istanbul Demirtaş (Burak Bora), 3. özüm özpolat (Adıle Mermerci) ^ Lisesi B. 15.5p. Dünya Kupası'nda sadece kendi sınırları içindeki isimlerle oynayan futbolculardan kurulu takımlarla mücadele eden takımlar yok nıu? Elbette var. Ama onların sayısı bir elin parmaklarından az. Dünyanın dört bir yanındanfutbolcuoynatanlspanya,Almanya ve ltalya bir iki fire ile ulusal kımliklerını korumaya çalışıyorlar. Yine de tspanya'da Mendiata, Almanya'da 1 laman, ltalya'dada Cuco kendi ülkeleriııin "yabancıları" olarak dikkat çekselcr de bu ülkeler kadro seçimlerinde bıraz da zonınluluktan "milliyetçı" davranıyorlar. Sözün kısası bir Dünya Kupası 'nın daha sonuna geldik. Ve inanın bu kupa diğer 16 kupaya göre daha çok konuşulacak. 200'e yakın ülkeden sadece 32'si de gelse, insanlar Uzakdoğu'daki bu organizasyonda farklı bir şeyler buluyorlar... ^ 13. Sayfamn devamı nedeniy le kupa defterini erkenden kapattılar. Dünya Kupasf nın kım ne dcrse desin tartışmasız favorilerınden Urezılyada artık eskı Brezilya değil. Hayır bu yorumu Sambacılar'ın"fizıkgücünedayalı"futbolunabakıp yapmıyoruz. Buyorum Brezilya'nın iskeletinioluşturanisimlerin Avrupa 'daoynaması üzerine ortaya kondu. Urezilya'nın grup maçlarında yüküııü çeken Roberto Carlos, Rivaldo, Dcnilson Ispanya'da, Ronaldinho l'ransa'da; Ronaldo, Roquc Junior da Italya'da oynuyor ve bu ülkelerin futbol kimliklerini ta$ıyorlar. 301 laziran giinü bir ülke kupayı kaldıracak anıa zafer aslında büyük ölçekli birkaç takımın olacak. aziranın beşinde bir gemi, Amavutluk'un Dures limanından Istanbul Rum Patriği Bartalomeus'u, Arnavut Ortodoks Patrığı'nı, Londra Başpiskoposu'nu ve Müsluman Arnavutlarının yüzde kırkını oluşturan Bektaşilerin önderi olan Reşat Bardhi Baba'yı alıp Venedik'e götürdü: Bu ve Adriyatik bölgesinde yer alan ülkelerin önde gelen din adamları, gemide "Çevreciliğin Etiği" konusunda düzenlenmiş olan ve çevreyi konu edinmiş bilim adamlarıyla Adriyatik bölgesindeki ülkelerde geçerli dinlerin önde gelen din adamlarının izledikleri sempozyuma katıldılar. Sempozyum, Venedik'te insanları çevreye saygılı davranmaya davet eden ve Papa ile Istanbul Rum Patriği'nin imzaladıkları deklarasyonun yayımlanması ile sona erdi. Sempozyumda Suriye'nin Büyük Müftüsu Şeyh Ahmed Kuftaro, Saraybosna büyükleri de vardı. Seminer sırasında görüştüğümüz Reşad Baba'dan Anadolu'dan kaynaklanmış ve Arnavutluk'ta nufusun yüzde 80'ını oluşturan Muslumanların yuzde 40'ının kalbinde yer etmiş bu tarikat konusunda çok şey öğrendik. Reşat Baba anlattı: Arnavutluk'a önce Alevi misyonerler geldi. Onları Bektaşi Yeniçeriler izledi. Inanç sistemleri, daha yumuşak olduğundan Balkan halkı arasında yayılması kolay oldu. Bektaşilık, vaktiyle Asya'da Turkler arasında yaygın olarak benimsenmiş Şamanizm, Manikeizm gibi dınlerle Bizans zamanında Anadolu'da oluşmuş bazı heterodoks Selçuk Erez, Reşat Babıı (suğılıı) veyardııtuılurıylu birlikte. mezhepler ve baskılara direndi. Onu sürgüne, kanal Balkanlarda yaygın Bogomilism'in bazı inşaatlarında çalışmaya yolladılar Mürşidi ızlerını taşıyan bir Müsluman tarikatıdır. Ahmet Muhtar Dede, "Tanrıya sığın ve Gemide, Avrupa ve Ortadoğu'da yayılmış dayan" dedi, "Bir gün sen bu sıkıntıları dinlerin tarihi konusunda birçok kitap geride bırakacak ve benim halifem yazmış olan Yuri Stoyanov da vardı; bu olacaksın!" bulgar araştırıcıya, fikrını sordum: Enver Hoca, bir de sahte bir "Baba" buldu: Bulgarlar da Orta Asya'dan kalkıp bugün Adı Laze olan bu adam, "Sigurime" yani bulundukları topraklara geldiler. Asya'dan gizli polistendi. Bu baskılara rağmen kopup geldikleri yerlerde Şamanizm, Arnavut Bektaşiler evlerinde gizlice Manikeizm vb. gibi dinler geçerliydi. Yani, toplanıp ibadet ettiler, yardımlaşmayı Bulgarlar, Türklerle aynı dini ortamdan sürdürdüler. ayrılıp Karadeniz'in kuzeyinden ilerleyip vardılar topraklarına; siz de bu ortamdan Enver Hoca'dan sonra rejim yıkılınca 1991 kopup önce Anadolu'ya, sonra da yılının 22 Mart'ında yani Imam Ali'nin Balkanlara ama bugün Iran ve Arap doğum gününde, iyilikseverliği nedeniyle Yarımadasının kuzeyi olarak dünyanın her yerınde Tereza Ana olarak adlandırdığımız yoldan geçıp vardınız. bilinen Arnavut kökenli Katolik rahibesi, Bulgarlar Ortodoks Hıristiyanlıkla, siz de topladığı parayla, eskiden merkezimiz olan Islam diniyle karşılaştınız. Bulgaristan'da binada yaşayan yaşlıları başka bir ev alıp bu karşılaşmanın yol açtığı sonuçlardan biri oraya yerleştırdi; bu yapıyı bıze gerı verdı. Hıristiyanlıkla eski Asya dinlerinin karıştırılıp O zamandan bu yana biz, yeryüzündekı bir sentez yapılmasıydı: Bogomillik böyle Bektaşilerin en çoğunu barındıran oluştu. Sizde ise eskı Asya dinleriyle Arnavutluk'ta varlığımızı mutlulukla Islam'ın karışması Anadolu Aleviliği ve sürdürüyoruz. Bektaşiliği oluşturdu. Bektaşiliğin, Bu söyleşiden hem kendi tarihimizi Balkanlarda yayılması, özellikle aydınlatacak bilgiler ediniyoruz, hem de Bogomilliğin geçerli olduğu yerlerde bugün Arnavutlukla daha güçlü kültür ve tutunmasının bir nedeni de Anadolu'dan ticaret bağları kurmanın yolu üstünde gelen tarikatlarla Balkanlarda biraz önce Bektaşiliğin görkemli bir köprü oluşmuşların benzeşmesindendi. olabileceğini.. Yani Türk Aleviliğine ve Bektaşiliğe önem vermemizin gereğinin bir Dede, sözlerini şöyle sürdürdü: gerekçesini daha öğrenmiş oluyoruz. ^ Anadolu'da ve Balkanlarda çok yayılmış olan bu tarikat, Alevilerin Yıldırım Beyazıd'ın karşısında yenılmış olan Şah Ismaıl'i tutmuş olmaları ve 1826'da II. Mahmud'un ortadan kaldırdığı yeniçerilerin bu tarikattan olmaları nedeniyle baskılara uğradı. Arnavutluk, Osmanlı Imparatorluğu'ndan ayrılırken komşusu Yunanlılar ve ayrıca Osmanlılar karşısında farklılığını, kımhgını korumak için Ortodoksluktan ve Sünni Islam'dan ayrı bir inanç sistemine katılmayı yeğledi. Arnavutluk'ta 78 Bektaşi tekkesi açıldı. Atatürk, 1925'te tekkeleri kapattığında da Türkiye'de uygulamalarını sürdüremeyen Arnavut Bektaşilerı Arnavutluk'a göç ettiler. Bunların arasında Salih Dede, Hilmi Dede gibi, Niyazi Dede gibi önemli kişiler vardı. Arnavut Kralı Zogo, bunlara arazi verdi ve buraya bina yapmalarına, çalışmalarına müsaade etti; kendi de Bektaşi tarikatına girdi. Bektaşilık Arnavutluk'ta 1967'ye kadar yayıldı. Ancak, 1967'de Enver Hoca, içinde Kamber Dede'nin, Baba Cafer'ın, sonra ulusal şairimiz Naim Fraşeri'nin türbelerinin de bulunduğu mezarları talan etti, tekkelerimizi yıktı, dedelerin, babaların sakallarını kesıp ilkelerını unutupevlenmelerını istedi. Bu emre karşı gelen Bektaşilerden 200 kadarı öldürüldü ya da hapislerde, sürgünde yaşamları son buldu. Reşat Baba o zaman nisbeten gençti; bu