27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 Zehra Aral'ın resimlerinde genç kız yüzleri var. Aral'ın kendi tarihinden süzülen bilgilerle tuvale aktardığı; Anadolu'da büyümenin zorluğu ve bakireliğin esareti. Gözlerdeki kaygılı bekleyiş de bu yüzden... CUMHURİYKT DF.RCİ Genç kız yüzleri ve AYFER COŞKUN Ressam Zehra AraL. yordum. O zamandan başladı ağabeyimbeni tstanbul'daki (îüzel SanatlarAkademisi'negöndereeeğini söylemeye. Ailede ilk okuyan çocuk olduğu için herkes ona saygı gösterirdi. Liseyi bitirince, tstanbul' a gittim ama ai I e ekonomik bunalıma girdiği için devam edemeyecektim. "Git, seneye gel!" dediler. Bir hayli karnıaşadan sonra, bir ay gecikerek başladım Akademi'ye. Gec ikerek de olsa. oyakından tanıdığı Anadolu 'lu kız çocuklannın yakalayamadığı şansı yakalamış Zehra Aral. Hem de ağabeyinin yardımıyla. Ardından da busanatın kaç çalışmadan sonra bir tane yağlıboya portresini yaptım. Dönüşte, korka korka tabii, o portrey i gösterdim Hocaya. Çokbeğendi. Ondan sonra ilişkilerimiz iyi gitti. Fransa'yagelince...Paris'egittik tabii. OradaYankel Atölyesi'ne devam ettim. öyle çokciddibirçalışmadisipliniyoktudoğrusu. Dörtyıl kadar kaldım. Ayrıca Vitray Atölyesi'ndendesertifikaaldım. Sonra yenıden yurda döndünı. Aral 'ın sergisindeki çalışmaların çoğunluğuportrelerden olıışııyor ama bunun dışında da yine genç kızlarm işlendiği değişik tablolar var. Bunlarm en ilginçlerin P I ortreler, portreler... Genç kızlar, küçücük kızlar... Ürkek, kırılgan ve yalnizlar. K.onuşmayan, konuşamayan, ağızları mühürlü, üçgen yüzlü kızlar... Gözlerimize saplanıp kalan bakışlarından kıırtıılmakolanaksız. Korkudolu, kaygılı bir bekleyiş mi, gözlerdeki? lçlerinde biraz olsun sonı soranları anyorsıınuz, bir an yakaladığınızı sanıyorsunuz, ama boşuna. OnlarbakireliğinkutsandığıAnadolu'muzuıı değişik yörelerinde yaşayan kız çocukları. UakireolmadıkJanyada duğunıı sorarsınız; üç ya da dört, der. Oysa çok daha fazladır, ama kızları saymazlar. On üç yaşındayken altmışhk adama satarlar, kız geri gelir, almazlar. Arada yitip gider. Bu nedenle bu konuyıı seçtim. Şöyle söyleyebilirim: 1970'ten sonraki resimlerimde hep toplumsal olaylar ilgi alanım içinde oldu. Ama tek bir tema üzerine çahşmalarım, birlikte ilk kez sergileniyor. Zehra Aral otuz yıldanfazla bir zamandan beri resim sanatının içinde. Busürenin dörtyılkadarım Fransa'daeğilim görerekgeçirmiş. Ama o aslında ilkokuldan beri resim yapıyor. Kız çocuklannın sayıl öyle sanıldığı içinöldürülen, reddedilen kızlar. Ve incecik boyunlanndaki muskalar da kurtaramıyor onlan. Tüm bu kızlann portreleri, Kijjgle Sanat Galerisi 'nde yedinci kişisel sergisini açan ressam Zehra Aral'aait. "Bakire " temasını işlediği son sergisinde neden bu konu? \ı • Zehra AralBirikiyüdır"bakire" üzerine çalışıyorum. Bu sergi, Anadolu'daki kız çocuklannın durtımuyla ilgili. Kendim de Anadolu'da büyüdüğüm için, sonınlannı yakınenyaşadım,biliyorum. Oralarda kız doğmak, neredeyse suçlu doğmaktır. Birisinekaççocuğuol madığı, okutulmadığı, kiiçücük yaşta evlendirildiği, üstüne kumalar getirildiği oyerlerden çıkıp da nasıl okudu? Nasıl ressam oldu? Z. Aral Şanslıydım çünkü ağabeyim üniversiteye gidiyordu. Ben orta okuldaydım o zaman. Kendisi de çok iyi resim yapardı ama aileye yardım etmek için para getirecek birmeslekseçmekzorundaydı. Bu nedenle mimarlığı seçmişti. Her gelişindebeni yüreklendirirdi. Daha sonra bana yağl ı boyalar ve röprodüksiyonlar taşıdı. Gauguin, Van Gogh, Cezanne kitapları getirdi. Hiçbirinin ismini bilmiyordum ve kendime göre, yazdıklan gibi oku merkezi olarak bilinen Paris e kadar da ıızanabilmiş. Paris öyküsünü ve öncesini şöyle anlatıyor: Z. Aral Akademi 'de Bedri Rahmi Atölyesi' ne gittim. İlk ödev olarak "Bizim Köy"ü okuyup, bir tablo yapacaktık. Ben de bir at arabası ve arabanın tekerleğine yumulmuş bir adam yaptım. Hoca şöyle bir baktı ve kenara attı. Utancımdan kıpkırmızı oldum. Sonra ona resim filan göstermedim. O yıl hep renk araştırması yaptırdı bize. Farklı beyazlar, farklı sarılar, farklı yeşiller... Yazınyaylaya gittim. Oradabirakrabam vardı. Tam bir köy kadınıydı. Oldukça sert çizgıliydi yüzü. Bir den hiri, bir üçleme: Sandalyeye oturmuş, sırtını dönmüş bir kız bu. Gözümüze sokulansa, o güzelim sırtlaki belik. Simsiyah, upuzun bir belik. O sandalyede sıkışıp kalmış güvdesi ise, teslimiyetin ta kendisi. Gövde ikinci tahlodaflulaşıyor.flulaşıyor ve sonra o sarı dünyada yitip gidiyor. Belikmi kalıyoryalnızca ? Sarıyı çok museviyorAral? Z. Aral San rengi seviyorum. Aynca biliyorsunuz tatiller genellikle yaza geliyor ve ben şehrin karanlığından Anadolu'ya girtiğimde, sarıyı buluyorum. Onun da getirdiği bir çağrışımla sanırım, çok kullandını. Zehra Aral temasına çok uyan renklerin içinde dolasıvor. Yiizler ve mekânları varutırken, aynı rengin değisik tonlannı kullanıyor. Bu yöntem izleyenlere, sanatçımn vernıekistediğini vermesinde, üzerine düşeni tam anlamıylayerine getiriyor. Hersanatçı en azından başlangıçta birakımdan va da bir sanatçıdan etkilenir. Böyle bir etkılenme olmuş muvdu? Kendisini nasıl tanımhyor? Z. Aral Etkilendım tabii ama bu, zaman içinde değişti hep. Bir dönem Modigliani 'ydi, bir dönenı Van Gogh... Sonra Manet'yi, Goya'yıçoksevdim. Amabusevmeler resmime yansımadı pek. Bir ekola ait miy im? llle de bir ekol demek gerekiyorsa, şimdi figüratif soyutlama diye adlandırılabilir bu çalışmalarım. Tam anlamıyla gerçekçi değil. Portreleri saymazsak, gidişim minımale doğru. Belki portrelerde de miniınale gidebilirim. Ama bu sergidekiler bir tema çerçevesindeyapılmış portreler... Çalışmalarında model kulUmıp, kullanmadığmı sorııyorum. Birdt o ıçine kapanmıs, haşını kollarınıı, arasına gömmüsjigürlerin ışlendiğitahlolannı... Z. Aral Öğrenciliğimde kulla nıyordumamaşimdı hayal gücüylı çalışıyonım.Onuniçindensoyutla malaryapıyorum. Bazenbirgörün tü bcni etkileyebiliyor. Mesela depreminyıldönümünde birportn beni çok etkiledi. Bir kızdı bu. Ka mera dönüp dönüp tekrar ona gel ı yordu. Öyle etkilenmıştim kı, defa larcadesençalışması yaptım. Şim dı düşünüyorum da, buradaki port re çalışmalarımın belki de başlan gıcı o olmuşrur Başını kolların saklamış kız figürlerine gelince. () da temanın bi r başka görünümü Zehra Aral 'ın ailesinde kendisi nin dışında iki ressam daha var. £j Cihat Aral ve oglu Yigit. Özel bi durum olduğu tartışılmaz. Bıınıt mesleki açıdan etkileri var mıyd varsa n elerdi ?Artıları... Eksileri ? Z. AralAh...Evet... Biliyormı sıınuz, üçümuz aynı atölyede çalış yorduk. Bir gün arkadaşımız ra sam Fügen Aydıntaşbaş gelmişt "Hayret! Üç ressam aynı yerdeçal şıyorsunuz ve çok farklısınız." d( mişti.Oğlumaynldı Bizeşimleaj nı atölyede, ama ayrı odalardayı. Buçahşmalarsırasındabirbirimİ2 müdahale etmeyiz. Artısı şu: He kes kendı odasında çalışıyor am bir başkasının hemen y akınında ç; lıştığını bilmek, güç veriyor ınsan; Bu aynı odadayken olmaz. Düşi nüyorum da, okulda nasıl yapıyo duk, şaşıyorum. Gerçekten. (,'al şırken yanımda hiç kimseyi istem yorum. Bütün o gizemli yüzleri. sinıs vah belikleri. içine kapanmıs get, kızjîgürlerini ve ille de o hakışla, geride bırakarak sergi salonun terkederken, çözülmemiş birda\ dosyasını birlikte götürür gih
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear