Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23EYLÜL2001.SAYI809 11 terse o. Dışanda seni bir prenses gibi tutuyor ama evin içine girince ikinci bir kişiliğebürünüyor... Kayınpederiniz... Beni el üzerinde tutuyorduamakansına odaaynı şeyi yapıyordu... Evlilik hayat terbiyesi miydi? Evet, hayat terbiyesini, sanatı, her şeyi o 15 sene içinde yaşadım. Eğer orada yaşamasaydım, performans sanatçısı olamazdım. Şimdi, bir biçimde bastınlmış o duyguları dışa vuruyorum ama bunu çok doğal yapıyorum, birileri seyretsin diye deği 1, ben böy le istediğim için... Japonya'da 15 yıl, kendinizi nereli hissettiniz? O zaman da, şimdi de kendimi burada buralı, orada oralı hissediyorum. Japonya'y> nerede göruyorsunuz? Doğunun doğusunda ama bütün kültürlerin sentezini çok güzel yorumlayan bir ülke olarak görüyorum. Çok kopyacılar, ama çok iyi sentezliyorlar... Bizim beceremediğimiz bu mu? Bize geçmişimiz özell ikle de sanat doğruvedüzgünbirşekildeöğretilmedi. Oysaelimizde çok geniş birtarih var. Döndüğüm yıl, Bızans konusuyla başladım ve Aya trini'de" 1000 Yılın Istanbulu"performansını yaptım. Biliyor musunuz, Aya Irini 'nin etrafında koruma polisleri tutuldu, taşlanmayayım diye... Ne ayıp, benim aklıma gelmez ama meğerse böyleymiş... Bakanlık mı koruma tuttu? Evet. BuetkinliğidahasonraYapıKredi müzede yaptı, o da koruma koydu. Tepebaşı'nda bir galeride heykellerimi sergiledim, bütün pencerelensiyahlakapladılar. Minyatür'e dönersek, bu sanata ilk el attığınızda, kırılmadınız mı? Bakın, bu konuda çok iddialıy ım, Türkiye'de minyatür yapan sanatçı yoktur, zenaatçı vardır, sanatçı yoktur. Naif resimle halkresmiTürkiye'dekanştınlıyor, minyatür sarayresmidir. Minyatürü bugünetaşımak... Minyatürü bi lerek yeni bir sanat yolu yakalamak mümkün. Çok zor ama çok doğru bir yol. Minyatür bütün kültürlerde var amabizde eğitimdenkaçılıyor. Yapanlar var ama... Minyatürü, kâğıdından, altınından, boyasına kendin yapacaksın, önce doğru ebadını çalışacak sonra büyüteceksin. M inyatür büyüdüğü zaman kitchleşir, onu kitchleştırmeyen birtekben vanm. Benim minyatürlerim büyüdü ama hiçbiri kitch değildir, hepsi ağır ve saray sanatını ifade eder. Zor bir sanattır, deforme yaptığınız zaman bozulur, büyüttüğünüz zaman ucuzlar. Bunun bir oranı var, o oranı görebilmek için onu yaşamak lazım. Minyatür cğitiminden kaçılmasından yakınıyorsunuz, neden kaçıhyor? Çünkü ticarı olarak bakılıyor, bundan parakazanılmazdeniliyor, ikincisi köhnemiş.eski sanat olarak değerlendıriliyor. lnsanlan gerici ve ilerici diye ikiye ayınyorlar, bu yüzden, maalesef, minyatür. tezhip, halı, bütün bu sanatlar belirli kesimlerin elindekaldı Bubızimsuçumuzdur... Siz yola devam edecek misiniz? Evet, minyatür yapmayı sürdüreceğim. inşallah bu yol açılır da birçok sanatçı bu yoldanbaşkaürünler,eserlerçıkanr... ^ beratguncikan@turk.net Tenin aşkı da büyük değil mi, en zor baş edilenin ten aşkı olduğu söylenir... Hayır, o da bitiyor... On sene birbirlerine bir tür aşkla bağlı bir çift gösterin, bana. Yok, bu devirde olmaz. tnsanlar değişiyor, erkek kadını, kadın erkeği taklit ediyor ve bir yerde bitiyor... Siz de çözümü vuslatsız aşklara kaçışta buluyorsunuz... Kaçış değil, platonik aşkta çok ıstırap çekiyorsunuz... Belki benim de mazoşist duygulanm var, kendime ıstırap çektirmeyi seviyorum ama elde ettiğim zaman biteceğini de biliyorum... Bir daha o duygulan, o ıstırabı yaşamayacağım... Tende ıstırap yok mu? Bilmıyorum. Seyirci, sahnede nasıl bir Gulşah 'ı izleyecek? O devirden stilize edilmiş giysileri sahnede gijtip soyunacağım. Bohçalann içinden kıyafetler çıkaracağım, kınalarımı sahnede süreceğim, sahnede makyajımı yapacağım, küpelerimi, gerdanlığımı takacağım. Herkesin önünde aynamı çıkanp kendime bakacağım. NedenSelçuklu? Selçuklu'da kendinizi bütün külturlere daha ulaşılabilir buluyorsunuz, Roma'yı da, Mısır'ı da hissediyorsunuz. Çok zengin bir dönem, seramiğinde, madeninde, ahşabında,taşındaçok kişilikli. Osmanlı gibi değil. Osmanlı 'ya lafatmak istemiyorum ama ona gelinceye kadar olan kültür çok derin. Bu derinliği, bu zenginliği görmek lazım. Onun da gerisine giderseniz, iyiceçıldınrsınız... Tarih ileriye yazılırken insan yaşam zenginliği olarak gcriye mi düşüyor? Geriye düşüş, dönüş diyemezsiniz. Gerisi çok muazzam, olsa olsa ucuzlamış oluruz. Herşeyimizleucuzluyoruz,kültürümüzle, insan ilişkileri bitiyor... Sizi minyatür yapmaya ve insanı geçmiş kültürlerde aramaya sürükleyen ne? Ben eski Istanbullu bir ailenin kızıyım, Osmanlı terbiyesi ilebüyüdüm. Resimle ise annem sayesinde tanıştım, biz üç kız kardeşe, daha üç yaşımızda kâğit kalem verildi, çizerek, resim yaparak büyüdük. Lise son sınıftaTıp Tarihi Profesörü Ord. Prof. SuheylÜnver'in kürsüsündehaftada bir minyatür sanatı üzerine ders verdiğini duydum,buderslerekatılmayabaşladım. Ünver, çok zarif, sanata değer veren biriydi, aynı zamanda mevleviydi. Sonraki eğitiminiz... Üniversitede resim eğitimi aldım, MarmaraÜniversitesiEğitimFakültesi'nibitirdim. Topkapı Sarayı'ndagörevebaşladım. Japonya'da bir vakıftan aldığım davet üzerine burslu olarak gittim... Sizi Japonya'yaçeken neydi? Minyatürle uğraşmaya başladım başlayalı bilgimi arttırmak için Uzakdoğu'ya gitmek istiyordum. Anlaşılan bir hayli geniş bir zamana yayılanbirgidişbu... Evet, 15 yıl kaldım. Özal'ın döneminde Japonya.Türkiye ilişkileri gelışmeyebaşlamıştı ve ben de Dışişleri Bakanlığı'nda Türkçe ders vermeye başladım... Sonradankayınpederim olan tslam seramıği uzmanı Takao Kato ile karşılaşmam bu döneme rastlar. Esas eğitimim onıınla başlar, evet üniversitede eğitim almış, tekniği öğrenmiştim ama y.orum yapmak, sanatımı Günseli Kato, atölyesinde, "Bir Aşk Hikâyesi"performansının resimleri arasında... geliştirmek Japonya gibi bir ülkede o kadar kolay değildi. Kayınpederim ile sanatınevrensel dilinde uyumlubirberaberlik yakaladık, duygu olarak iyi anlaştık ve kısmetmiş, oğluyla evlendik. Hocanızla yakınlaşmak için mi oğluyla evlendiniz? Hayır, kayınpederimin yanında altı ay çalıştım, oğlu da teknikler üzerine bir şey ler öğretiyordu. Senelerdir yurtdışında yaşıyorsun ve duygusal bir boşluk içindesin. Karşındakı çok naif, zarif bir insan. Yani güzel duygularla yaklaşıldı, ama ışin öbür tarafı görülmedi... öbür tarafta ne vardı? Bir Japon erkeği ile evlenılmez, mümkün değil. O kadar erkek bir topluluk ki, burasıyla mukayese edilemez. Erkek ne is Kato, Osmanlı öncesi dönemleri resmediyor, müziğe, kostümc ta$ıyor...