Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ Pazarlan ne yapardı? AYGÜL ÖZKARAGÖZ ÜzeyirGarih'in birmezarlıkziyaretinde öldürüldüğüne inanamadı kimse. Koruması yok muydu? tlk günlerde onubıçaklay anın on üç y aşında bir çocuk olduğu iddia edildi. Katil ve maktul arasındaki baht uçurumunun boyutlan da inanılmazdı. Hâlâgöreceği vereceği olan yetmişlikbilge Ganh ve ancak sanal dünyasına daldığı zaman huzur ve keyifbulan bir yeniyetme. Otuz yıl önce, New York'ta yeni yaşamaya başladığım günlerde, üçdelikanlıbir Columbia Üniversitesi Hukuk Profesörü'nübıçaklamışlardıakşamüstüdörtsularında. Güpegündüz. Yetmiş yaşındaki profesör 25 metre sürüklemişti kendini. Hâlâ dipdiriydi, hayattan alacağı vereceği çokşey vardı. Çocuklarkolundaki saati istemişler o da vermemişti. Ta kalbine daldırmıştı bıçağı 19 yaşındaki sokak serserisi. Nasıl birhırslaki bıçak o kadar eti kemiği yanp bulmuştu kalbi. Üzeyir Garih on yerindenbıçaklanmıştı. Columbia camiası infial içindeydi. Çok korkmuştuk hepimiz. Polis iz sürdü. Beş sokak ötede bir kilometre sonra üç ergenlikçağındaki delikanlıdan 13 yaşındakine ulaştılar. Harlem'de oturuyorlardı hepsi. Şaşaa içinde görünüyordu Harlem 'den bir kilometre ötedeki Columbia Üniversitesi ve Columbia'lılar. Gelir dağılımı Harlem'lilerin çok aleyhineydi. Onlarda olmayanı gelip alıyorlardı olanlardan. Cinayet çözüldü, failler adalete teslim edildi. Yargılandılar, hapse kondular. Ama acımasızca suç işleyen çocuklann ardı arkası kesilmedi. "Karşımdan gelen adamda çok güzel bir Basının zanlı ilan ettiği Suna Taşdelen... ral Park 'da olağan koşusuna çıkan genç bir kadının ırzına geçti. Failleri yakaladılar. Hepsi Harlem'de oturuyordu, hepsinin ailesi 'çalışanyoksullar' denen gelir grubunadahildi. Amerika'da birbirini tanımayan kişiler arasında geçen ırza geçme, cinayet gibi suçlann yüzde altmışı Harlem gibi varoşlann sokaklannda, dev gibi toplu konutiann asansörlerinde, mahzenlerinde işleniyor. Çoğunun faili bulunamıyor. Kurban varoşta yaşamıyorsa işin rengi değişiyor; polisin failleri saptama ve adalete teslim etme yetenekleri göz dolduruyor. Eyüp Mezarlığı'nınaslındatekinbiryer olmadığını, oradan geçen yabancı turist kadınlann ırzına bile geçildiğini yazdı gazeteler. Faillerininyakalanıpyakalanmadığını belirtmediler. Ilk haberler on üç yaşında bir çocuğun Üzeyir Garih'tenceptelefonunuıstedığini bildiriyordu. Herkes onun gözünü kin ve nefretin bürüdüğünden görgü tanığı imişÜzeyir Garih çesine emindı. O çelimsiz çocuk mezarlıkYeditepe ta mekân tutmasından kılı kıpırdamayanlarıngünahını Üzeyir Garih'eödetmişolÜniversitesi'nde malıydı. Cinayet beklenen sosyal patlamamiydi? ders veriyordu. Her nın ilk belirtilerindenpatlama Laila benzeAmerika'da sosyal ri Studio 54'ün kapısındahiç olmadı. Günpazar günü okula delik, örgüt işi olmayan adi polisiye vakagelir, öğrencileriyle lar suç istatistiklerini ve hapishanedeki mahkum sayısını kabartarak sürüyor. Cibuluşurdu. Aynen nayet işleyenlerin yaşı küçüle küçüle on yaşına kadar dayandı. On beş yirmi yılda öldürüldüğü gün birgecekondumahallelerindeisyandaçıkıyor, yakıp yıkıyorlar kendi varoşlannı. yaptığı gibi. Uyuşturucu ticaretiyle silah kaçakçılığıyla zengin olup milyon dolara daire alanŞoförsüz ve ların, borç aldığı adamı öldürtüp uçağıy la sefa sürenlerin ülkesinde sokak çocuklankorumasız... nın say ısı on binleri geçti deniyor. Günün birinde mezarlıkta ya da başka bir yerde hayal kınkhklannı, şu ya da bu şeylere ve sevgiye açlıklarını, kinlerini kusmalan beklenenler, kısacası faili meçhullerin bilinen şüphelileri işte onlar. Üzeyir Garih çok okur çok düşünür çok çalışırdı. lletişim sanatında ustaydı. Copalto görünce dehşetli asabım bozuluyor, lumbia Üniversitesi parabanka hocası benim erişemediğim bir şeyi giydiği için" dünyaca ünlü Profesör Mishkin, Türkidiyordu 16 yaşındaki katil suçlusu New ye 'de may ıs ay ında katıldığı toplantılardaYork Times 'da çıkan yazı dizisinde. Palto ki konuşmacılardan en çok Süreyya Sernun sahibini nefretle, kinle öldürüp palto dengeçti ve Üzeyir Garih'ten etkilendiğini suna sahip olmuştu. Polis, "ne isterlerse söylüyordu. En son küreselleşme konulu verin, hiçbir şey canınızdan daha kıymetli sempozyumda 36 ülkeden gelen akadedeğil" diye öğüt veriyordu vatandaşına, tu misyen, kendisini Türkiye'deki özel sektör pratiğini akıllannda somutlaştıran kişi olariste. rak övdüler. Columbia Üniversitesi'ne yaz okulu Üzeyir Garih, Yeditepe Üniversitesi 'nin için taşınmakta olan genç adam arabasından televizyonu kapıp kaçan bıçkını kon tşletme Yüksek Lisans programında ders veriyordu. Tükenmezenerjisiyle işgereği düsyonlubirkoşuylayakalamışvemalını geri almıştı. "Bu çok az para eder. Çalışsan yurtdışında olmadığı her pazar sabahı şokendine daha iyisini alabilirsin," diye ona försüz ve korumasız olarak öğrencileriyle ağabeyce öğüt de vermişti. Bıçkın tam al buluşurdu. Öğrencileri nasıl dahayrandı nının ortasından vurdu genç adamı. Gü Garih'e. Deneyimlerim adlı beş ciltlik kivenliğin yeterli olmadığından yakınanlara tabınıkapışıyorlardı.Belkidehocalıkdepolis "ama maktül de tedbirsiz davranmış, neyimiydi onun gardını düşüren. Herkesle öğüt veripkatiliniküçümser gibi birhava iletişim kurma becerisi Columbia hukuk profesörü gibi Üzeyir Garih' i de yanılttı. yaratmış," diyordu. New York'daki delikanlılar yeni bir eğ Kendi yaşamına değer vermeyen ve verilmeyen kişilerle, hele uyuşturucu kullanılencegeliştirmışlerdi.Otuzayakıngruplar halinde koşarak gözlerine kestirdikleri ki yorlarsa, rasyonel seviyede iletişim kuraşiyi yere yıkıp cüzdanını kapıyorlardı. Bu mayacağı için korumaya gereksinimi olnun ilk örneklerini Diana Dors, Central duğunu göremedi. Böylece özlemini çekPark'ta yüz binlere bir açık hava konseh tiğimız küçük Amerika'yaen sonundakaverdikten sonra yaşamıştı New Yorklular. vuştuğumuzu aklımızda somutlaştıran ne Sonra bir gece vakti, böyle bir grup Cent yazık ki Üzeyir Garih oldu. ^ 1