Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 TEMMUZ 2001. SAYI 799 gençler,Hakkâri'ninRezanKöyüyakınında 1969 y ılında asma köprü inşaatına başlamışlar. Şöyleyadaböyleköprütamamlanmış. Tıpkı Boğaz Köprüsügibi. 27Mayıs 1999'dakonulanbomba,Zap SuyuK.öprüsü'nüyıkmış. Yoktu. Hakkâri'yeöğledensonragirdik.Giriştekayitlartutuldu, künyeleralındı. Etkinliklerindiğerkatılımcılarıakşamüstüancakgelebildiler. Resmi makamların girişteki seremonisi biraz uzun sürmüştü. Dörtgünsüreceketkinlikleritanıtmak için Belediye Lokali 'nde toplandık. Kısasunuşlaryapıldı. Atölyelerertesigünçalışmayabaşladı.Buaradaher etkinlik emniyet tarafından yakından izlendivekaydedildi. Bize gelince, fotoğraf kamyonunu şehrin ortasına, Belediye'nin önüne çektik. Hakkârili arkadaşlarımızın da tkigün süren düğünlere konuk olduk. katılımıyla fotoğrafbanyolannı, kartlan hazırladık. Varlığımızı önce boyacı ço Karanlık oda sırasını bekleyenler resim cuklar fark etti. Ayakkabı boyayan çocuk yapmaya başladılar. tlk günden sonra lar. Yaşam olanağı kalmayan köylerinden atölye kendi çalışma düzenini buldu. şehregelmişlerdi. Ellerindebirerçiftlas Malzemelerin, banyoların isimleri beltik terlik, derme çatma birer boya kutu lendi. Her ne kadar karanlık odayı temizsuy la kamyonun etrafinda dolaşıyorlardı. lerken kart banyolarını boşaltmaya sıra Çok geçmeden açık kapıdan girip çık geldiğinde "hamamları dökeyim mı maya, içerdeki tuhafaletleri kurcalamaya abi?"diyesorsalardaazçokbirgerçeklibaşladılar. Karanlık odayı nasıl kullana ği yansıtıyordu bu "hamam" lafı. Çünkü, cağımızı, aletlerin ne işe yaradığını anlat güneşte, küçücük karanlık odada ısı alttık. Hepsi sözleşmiş gibi ellerini yıkama mışdereceye kadar çıkıyordu. Dörtgün ya gittiler. Geldiklerinde ne boya sandık boyunca yüz otuz çocukla çalıştık. Son lan, ne lastik terlikler vardı, ne de ellerine gün çalışmalan sergiledik. bulaşmış ayakkabı boyalan. "Ora"daki hayatın acımasız gerçekleri de çok sık çıktı karşımıza. Belediye çalıÇalışmaya başlayınca... şanlanaltı aydırmaaşalamıyordu. Şehrin Küçük gruplar halinde giriyorduk atöl tek girişindeki ana cadde berbat durumyeye. Fotogram tekniğiyle, fotoğraf ma daydı. lşsizlik ciddi bir sorundu. Bir de, kinesiz görüntü oluşturuyorduk. Bu ara bir akşamüstü atölyeyi toparlarken yanıda dışarısı giderek kalabalıklaşıyordu. mıza gelen yaşlı bir kadın, göğsünden çıkardığı bir fotoğrafı büyütmemizi istedi. Aylakbekleyişlerbirandasürtüşmelere, itişmelere, kıyıcı kavgalara yol açıyordu. Solmaya başlamış renkli bir fotograftı. Deprem sonrasındaki çalışmalardan, Bir delikanlının fotoğrafı. Çatışmada öltravma yaşamış çocukların davranışları müştü. Ama bizim onu büyütebilme olakonusunda idmanlıyız ya, hemen resim nağımız yoktu. Çalışmaya ara verdiğimizde kenti gezboyalannı ve kâğıtları çıkardık ortaya. meye çıkıyorduk. Hakkâri kilimi, cevizi,balı,çarşıiçindeki küçük dükkânlarda satılıyordu. 18.yy'da inşa edilmiş MeydanMedresesi'negittik.kapalıydı. Anadolu tarihinde çok önemli sayılan üçbin yıllık Hakkâri stellerini göremedik. Tıpkı, izin verilmediği için, kentin birkaç kilometre uzağındaki Berçelan Yaylası'nı,yaylanergısleriyleterslaleleri göremediğimizgibi. Neyse ki, Hakkâri'nin ters halayını doya doya izleyebildik. Iki gün süren düğünlere konuk olduk. Sabahtan başlayan halay gece yarısına kadar sürüyordu. Sofralarkurulupkaldırılıyor,doğaba yeniyordu. Halaya duranlar, üç beş kişi değil, kadınlı erkekli belki yüzkişi, aynı kıvrak ve karmaşık figürleri yapıyor, hiç sektirmeden, sola doğru ilerleyerek oynuyorlardı. Tabii ki, Hakkâri'nin en gözde müzisyeni Kemal Çiftçi'ninokuduğuKürtçehavalareşliğinde. Kadınlann muhteşem kadife kostümleri yanmda erkeklerin pantolon gömlekten ibaret giysileri çok sönük kalıyordu. Sağdıçın evinin önünde, onca insanın uzun halay lar çekmesine, çoluk çocuğun oraya buraya koşturmasına, upuzun ziy afet sofralannın tam tekmil kurulmasına yetecek kadar büyük biravlu vardı. Iki askeri paraşüt, avlunun tamamını kaplayacak şekilde çadır gibi gerilmişti. Körfez savaşı sırasında Irak'tan kaçan Kürtlere Amerıkan uçaklarından atılan yardını malzemelerinin paraşütleri... Dönüşte bizim kamyon yine Zap Suyu'nu izleyerek, Irak ve Suriye sının boyunca Şırnak, Cizre, Nusaybin üstünden Mardin ve Urfa'ya uğrayıp Istanbul'a döndü. Yolda Mem ile Zin'in kabrine Berçelan 'dan bir dalyaylanergisi bırakmayı ihmal etmedik. Çocuklar arkamızdan sürekli bağırdılar. "Oyuncakçı geldi, oyuncakçıgeldi." Dünyaçocuklan fotoğraf kamyonubu aralar Artvin' in Maçahel Yaylası' na doğru yola çıkmaya hazırlanıyor.^ DERGIDEN Merhaba, Sayısız genç ve güzel kadın geldi geçti beyazperdeden. Ama hiçbiri 1960 'lı yıllann efsane kadını Brigitte Bardot 'nun yarattığı etkiyi yakalayamadı. Yalnız güzelliği ile değil tavırlarıyla da kitlelere seslenen bir semboldü B.B. Doldurulmaz biryeri olduğunu o da biliyordu. Beyaz perdeyi bırakınca, minikportatif tahünı katlayıp dolabına kaldırdı. Brigitte Bardot bu haftaki dergimizin kapak kızı. Nereden aklımza geldi derseniz eğer... Dergilerin ve gazete eklehnin durup dururken nostaljiye takılıp hiç gündemde olmayan kişilerden ve olaylardan söz etmek gibi bir rahatlıklan var. Biz de bu durumdan yararlandık. Günümüz gençleri de tanısın diye Aslı Selçuk 'tan Brigitte Bardot'yu anlatan biryazı yazmasım rica ettik. Brigitte Bardot 40yıl önce cinselliğine özgürce sahiplenebilen bir öncü kadındı. Acaba günümüz Türkiye gençliği ne durumda? Tahmin edeceğiniz gibi pek berbat bir durumda. Marmara Üniversitesi Sağlık Fakültesi, bir grup lise son ve hazırhk sımfı öğrencisi arasında bir araştırma yürüttü. Gençlerin cinsellik konusundaki bilgi düzeyi ve tutumunu anlamaya yönelik araştırma sayısız duvarla yüzyüze geldi. 479 öğrenciden yarısının, inançlannı cinselliğin önünde bir duvar olarak gördüğü anlaşıldı. Yüzde 21 'inin ise toplumu bir duvar olarak algıladığı ortaya çıktı. tki ilginç sonuç da şöyle: Liseli gençlerin yüzde 22 'si gebeliğin nasıl meydana geldiğini bilmiyor; üniversitelerde cinsel deneyime sahip olanlar ise yüzde 17 ile sınırlı. Bakalım bu durum hangi yıla dek sürecek? Yazarımız Müşerref Hekimoğlu sağlığına henüz tam olarak kavuşamadığı için bir süre daha sizlerle beraber olamayacak. lyi bir hafta dileğiyle... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIKAŞADINABERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİTÜRKOCAĞICAD.NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505 BREKLAM: MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI RENKLENDİRME: SÜLEYMAN ABAY Karanlık oda için çocuklar sıraya girdi Dörtgün boyunca 130 çocukla çalıştık.