27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAFTANlNNOllARlDuvau Asena Mizah abartıdır. S elahattin Duman'ın en güzel mizah yazıları benım üzerime olanlardır, iddia ediyorum. Birlikte yaptığımız yolculuklarda, dağınıkhğımla, unutkanlığımla, koskoca New York'da otelin adresini bilmeden dışarı çıkışımla, her şeyimle dalga geçer. Kırk yılda bir yaptığım yemek davetlerindekidalgınlıklanmla,sofradaki acayip mönüyle, tabaklanmın takım olmamasıyla, ben davet yapacağım ama yemeklerı siz getirin dememle yani bana çok normal gelen şeylerle de dalga geçer. Biraz abartır elbette ve ama ne yapsın, mizah abar Selahattin 'itı bana olan scvgisi fotoğrafta da tı ve olumsuzluk demek değil midir? Onun için çok gülerim yazdıklarına. Geçen haftaki yazısının başlıgı "Geleneksel 1. Duygu AsenaKuru FasulyeFestivali" idi. Bana göre muazzam başarılı geçen yemek davetimde masadaki fasulye çeşitleriyle dalga geçiyordu.Haklıydı, çünkü masada iki çeşit fasulye yemeği vardı. Bu çok tuhaftı ama olay şöyle gerçekleşmişti. Geceden Asuman'dan öğrendiğim o çok ilgınç piyazı yapmak için fasulyeleri ıslatmıştım. Hsma da sabah eve girip, bundan nefis bir pilaki yapmıştı. Bir de uyandım ki pıyazımın fa sulyeleri pilaki olmuş. Planlanm alt üst olmuştu. Esma"üzülmeyin, düdüklüdehaşlanz, piyazı da yaparsınız" deyince... İki çeşit fasulye yapılmış oldu ve ben de "madem elimde bu yemekler var, sofraya koyayım bari" dedim. Mesele bundan ibaret ama Selahattin; "teknik olarak yemek yaprruş denmese de yemek yapmaya tam teşebbüs sayılabilir" diye yazmış. Saksı rengindeki salata tabağım ıçın; "salata kabı olarak kullanılan nesne çiçek saksısı, masa dekoruna salata niyetine saldırdığımı düşündüm" demiş. Salataya yağ koymayı unuttuğumu söylediklerinde "Duygu tınmadı bile, nazlı nazlı unutnıuşum cevabını verdi" demiş. "Bu ne fasulyesi, hangi yörenin" diye sorduklannda, "Migros yöresinin" cevabımla da alay etmiş. Evet biitiin bunlar doğru ama ben o sırada bunlann komik olduğunu farketmemiştim, ta ki o yazana kadar. Ancak bizim memlekette insanlann mizah duygusu yok, anlamıyorlar. O kadar çok kişi telefon etti kı, "Selahattin seni amma da harcamış" diye. Ben de ona bir teşekkür telefonu açtım ve dedim kı "niçin görülüyor. iyi şeyleri de yazmıyorsun. insanlar benimle dalga geçtiğini sanıyor!..." O da sağ olsun ikinci bir yazı yazdı ve dedi ki; " ...yememiş içmemişler Duygu Asena'yı arayarak benim temiz hislerle yazdığım bu makaleyi kötülemışler... Açık açık karşıma dikilip feminizm davası güdemiyorlaryalKızıfiştekleyıpböylehasarvermeye çalışıyorlar... Duygu Asena bir feminist olabilir ancak bu onun kötü bir insan olduğunu göstermez... Sadece bir konuda sitem etti bana; o yemek daveti sırf fasulye seçeneklerinden oluşan bir mönü içermiyormuş. Neden Ali Nazik kebabım atlamışım.. Sarışınlara haksızhk! S inema filmleri kabaca "kız filmi", "erkek filmi" diye ikiye aynlırlar ve "Legally BlondeBu Nasıl Sanşın" da tamamiyle bir kız filmi. Brigitte Jones'un Günlüğü gibi, yine sinemayı "kızlar" doldurmuştu ve kıkır kıkır gülerek izliyorlardı. Izliyorduk yani... Filmin konusu kısaca şöyle; "aptal olmadığını sevdiği erkeğe kanıtlamaya çalışan bir güzel sanşın..." Neden güzel ve uçan kızlara aptal gözüyle bakılır sizce? Hiç mi hiç aptal olmadıklan halde? Sanırım aptallıkla cahillik kanştınldığı için. Bazı güzel kızlar, sadece güzel olduklan için ilgi çekince, hangi işte olursa olsun patronlar erkek olduğu için, ilk tercih edilen oldukça, daha sonra güzellikleri nedeniyle üne ve paraya kavuşunca bu onlara yetiyor ve başka şeylere karşı ilgisiz kalıyorlar, bu onlan cahil bırakıyor ve cahillik de insanın bakışlarına yansıyor. O aptalımsı bakışlar bence aptal olduklan için değil, bilgisiz ve ilgisiz olduklan için. Ve sonralan yani yaşlandıkça, ruh sağhklan bozuluyor elbette... Aslında ciddi bir durum, üzücü de. Bu tür güzeller çok oldukça, olan gerçekten akıllı, ilgili, bilgili, güzel kadınlara oluyor ve onlar başanya ulaştıkça haksızca suçlanıyorlar... Bir erkeğin yardımı olmadan bir yere gelemezlermiş gibi olmadık varsayımlar üretiliyor haklarında. Bu da sanşınların hep daha çok çalışmalanna, kendılennı kanıtlamak için çırpınmalarına neden oluyor. Haksızhk değil mi çalışan güzel kadınlara? Kim diyor yakışıklı ve başanlı bir erkek için, "patronun sevgilisi olmuşrur" diye? ^ f Doğru, masada teşhiste zorlandığımız bir yemek daha vardı..." Neyse, yazmış ya... Ben de anılanmı yazarken elbette Selahattin'e çokyerayıracağım, sırlarımız hariç, neler anlatacağım neler. Umarım bu onu korkutur da bundan böyle olumlu bir mizah yazısı yazar benim için. Bu yazının "kıssadan hisse"si şudur efendim; birisi bizimle dalga geçerse bozulmayahm, bozulmayanlan fiştekleyip bozmak için uğraşmayalım... ^ DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNE... nnem Aralık'ta doğmuştu. Benım annem, Gülev'ın annesı, lncı'nın annesi... lncı ile benim doğduğum bahar ayında bahçemizdeki vişneler çiçek açardı, annemizin dıktiğı fırfırlı organzeden incecik elbiselerle bahar dallannın altında poz verirdik, hiç üşümeden... Şimdiki Nisan'lar daha mı soğuk oluyor ne? Aralık'ta ise hep kar yağardı o zamanlar, yılbaşlannda mutlaka gece yarısı bahçeye çıkar, babamın ışıklarla süslediği bahçede oynardık. Aralık ayında doğduğu için annem doğum yılını bir yıl geç söylemeyi doğru bulurdu, boşu boşuna bir yıl fazladan yaşı olduğunu iddia ediyordu. Anneler günü çok sonra başladı sanınm. Biz büyümüştük galiba ve "dayatılan ticari hediye günü"ne itiraz ediyorduk. ltiraz ede ede ona hediye alıp gidiyorduk... Çünkü o özel günleri A seviyordu, o özel günlerde mutlu oluyordu... Bir de bayramlar vardı tabıı onun için özel olan. Ünlü tatlısı tel kadayıfıydı, bir de kabak tatlısı. Yine bize giysıler dikerdi, bir tanesıni hiç unutmam, mavi üzerine işlenmiş kabank kabank duran sarı mimozalar... Bırazcık büyüyünce buna da itiraz etmeye başladık... "Herkes gibi bayramda yeni elbiseler giymek istemiyoruz" dedik. Bir bayram, en eski püskü giysımle bahçeye çıkıp, komşulara meydan okuyarak, cicili bicilı çocuklann önünde aslanlar gibi dikildiğimi hatırlıyorum. Hiç ısrar etmemişti, 'aferın benim farklı kızım' da dememişti... Senin özel günlerini nasıl da mahvetmişiz ara sıra anne.. Şimdi yine lnci ile bana bir örnek giysıler diksen.. Inan, ikimiz de giyerdik... Doğum günün kutlu olsun anne... Bayramın da, yılbaşın da 4 Nihal öndersev Asena 30'lu yaşlannda..,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear