Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I6ARALIK.2001.SAYI821 ınekuıkolıyle çok bağcla^an bır iş. Neyazjk için, yorumumu acaba doğrumu yapmaktakı 2005 "te, lıansaAlmany a sınırındaki Al yım,diye..." saceLorraine bölgesinde çekim yaptığımız RainerWernerFassbinder'in"Dommage bu maden ocağı kapanacak. Politik nedenpour les humains" (tnsanlara Yazık) adlı tilerden ötiirü çekimlerin çoğunu Almanyatro oyununda da, Pigalle'de sahneye çıkan ya'da gerçekleştirdik, çünkü Fransız hüküMagimel, hepi topu beş kez izleyenlerle karmeti izin verdi. Kökenleri çok değişik olma şı karşıyagelmiş. "Hergecehınca hınç dolu sına,yıpratıcızorkoşullardaçalışmalarına bir salona oynuyorduk, gösteriyi desteklekarşın,madencilerinarasındasıkı,kuvvetli yecek bir sponsor çıkmayınca tiyatro serübir dostluk, eksilmeyen bir dayanışma var, venim de sona erdi. llginç bir deneyimdi, tibu da beni gerçekten çok etkiledi..." yatroyu böylece keşfettim". Dostluk, dayanışmaöykülerini çok sevdiBu çalışmanın hemen ardmdan Alfred de ğini belirten Magimel, bu sevgisinin çocukMusset'yi başarıylacanlandırdığı"LesEnluk döneminden kaynaklandığını da vurgufants du Siecle" (Asrın Çocukları/1999) luyor. "Çocukken itfaiyeci olmakisterdim. geldi. Yönetmen Diane Kurys, de Musset Alevlerle boğuşmak, birilerini kurtarmak rolü için Magimel'i çekiciliği, oyununun düşüncesi beni çok büyülerdi. Çocukluk yoğunluğu ve yorumundaki açıklık için seçdüşlerimi şimdi yeniden buluyorunı. Baştiğinibelirtiyor. JulietteBinoche'unGeorlardadahaiçgüdüseldavranıyordum.Şimdi ges Sand'ı oynadığı bu projede yer almak isebıkmayanbirarayıştayım.Çevremizdeo önceleri Magimel' in aklını epeyce kurcaladenli zengin olgu varki... Kendimi çok da nuş: "Böylesine büyük bir efsanenin bedesorgulamadan yol aldım. Gerçekten şanslı nine bürünmek çok zekâ, incelik gerektiren olduğumu düşiinüyorum, doğru zamanlarbir durumdur. Tüm yapıtlarını okuduktan da doğru yerlerde bulundum. Bugün 27 yasonra ilk lepkinı şöy le olmuştu: lnsan bir daşındayım, daha rahat konumdayım, daha özhiyi nasıl canlandırır? Bu rolün altından nagürüm. Projeleri ve rollerimi seçebiliyosıl kalkacağım'.' De Musset öy lesine renkli, rum. Fakat halâ deneme çekimlerine katılıbir o kadar da değişken bir karakter ki, onu yorum, örneğin Michael Haneke'nin "La canlandırmak Rusya'nın Kafkas dağlarına pianiste" (Piyanist)'inde olduğu gibi...Üç tırmanmak gibi bir şey. İlk önceleri korkpiyano parçasını öğrenmek için üç ay aralıktuın. Onu oldukça itici buluyordum. Asrın sız çalıştım. Bu da verimli bir dönem oldu Çocuğunun ltiraflarf nda sürekli yakınıp, benimaçımdan..." sızlanıyordu.Şunankbirçocuktuo.GeorgesSand'agelinceohayranolunacakolağaEn iyi erkek oyuncu ödülü... nüstii bir kadındı. Cesurdu, iradeliydi. De Musset onu hak etmiyordu doğrusu. Belki Piyanist'i Avusturyalı FJfriede Jelinek'in de çok yanlış bir zamanda karşılaşmışlardı. romanından Michael Haneke sinemaya De Musset'yi olduğu gibi kabullenmem geuyarladı. lsabelleHuppert'in oynadığı piyarekiyordu. Kırılganlığının, yaralarının, ayno hocası, mutsuzluğun bir tasvıri gibi durıhklarının nedenini iyiceanlamamgerekiran sadomazo bir kimliktir. Jelinek 'e göre yordu. Diane bana giizel senaryosıınu verdideneyimsiz her genç erkeğin yaşam kurmak ği günden çekim gününe dek geçen aylar için düşlediği karmaşık kadın tipidir. Bir boyunca rolü çalışmak için zamanımoldu. sağlık anıtı görünümlü, çekici Benoît Magiltiraflannı yeniden okudunı, üeorges mel delıocasmın aklını karıştırnıak. onu heSand'la son derece giizel olan mektuplaşmen elde elmek istiyor. Yaşamında ne ilk, ne malarını, erkekkardeşinin ve son on yıl bo de son kez denebilecek bir aşka göııül verip yunca oda hizmetçiliğini yapan kadının tahocasınaâşıkoluyor. Umduğııkarşılığıbunıklıklarını da okudunı. Bunları öğrendikçe lamıyor. Piyanist birsevişmenin ardından de Musset'yi daha iyi anlamaya, kavramaya boğazındabiriken'"aşkplasentalarınr gübaşladım. Yaşaınındaçok sevgi, sevecenlik riiltülü bir biçimde kusuyor. yoktu. Annesi soğuk bir kadımnış. De MusMagimel, 2001 CannesFilmFestivali'nset'ye hayranmıs fakat hayranlık, bence de en iyi erkek oyuncu ödülünü bileğinin sevınek demek değildir. Dört yaşındayken hakkıyla kazandı. Rol arkadaşı Hııppert de babası ölınüş. Birçok aşk kırgınlığı yaşaViolette Noziere'deki (1978) ödülünden 23 mış. Olağanüstü duyarlı, hemen kınlıveren, yıl sonra yeniden en iyi kadın oyuncu seçilayııı zamanda içinde şiddeti de barındıran di. Yönetmen Haneke'nin Piyanist'i jiiri karmaşık bir kişilik. Böylesine yakından özel ödiilüne değer görüldü. Haneke'nin hakınca onıın birçocıık oldugunıı anladim. çalışnıasıbugiinlerdesinemalarımızda...^ Umutsuzvemutsuzbirçocıık. Fakat yazdıklarında askı öylesine bılgelıkle, yaşamı da olgunlukla ve anlaşılabilir bir dille aktarıyor kı, iistelik o kadar düriist ki, bütün bunlara inanmakta zorlanıyorsunuz. Yazdıklannın günümiize ulaşmasına, çağdaşlığına da şaşmak gerek; her satırı yalın, akıcı, berrak. Aslında Alfred bir dengeci, fakat sakarlıkları olan biriymiş. Yaşamış önemli bir kimliği canlandıracağınızda öy le bir an geliyor ki donup kalıyorsunuz. Bir tiir doygunluğa ulaşıyorsunuz. O karakteri doğru mu ele aldım, diye düşünüp duruyorsunuz. Zaınan zaman Mıısset'nin yaşadığı döneme geçebilmeyi, onunla sokakta karşılaşmayı bile hayal ettim. Yalnız yürüyüşünü görebilmek "4snn Çocukları "Jtlminde .lıılictte Hinoche '/«... BAŞKENT GÜNLERİ Salonsuz orkestra denebilir mi? MÜŞERREF HEKlMOĞLU azi Üniversitesi salonlarında güzel saatler yaşadı müzikseverler. Geldiğimiz ortamda anlamını daha çok belirtiyor devrimler. Çağdaşlaşma sürecini Atatürk devrimleriyle yaşıyor ülkemiz. Çoksesliliğini yaşayarak, dahası yaşam biçimine dönüştürerek. Mutlu bir olay müzik devrimi de amacı doğrultusunda gelişiyor. Tek çalgıcılar, ikili, üçlü, beşli gruplar, oda orkestraları, senfoni orkestraları uluslararası düzeylerini kanıtlıyor her zaman. Karşı devrimciler, geçmişe özlem duyanlar da var ama solukları yetmiyor! Uzun soluklular geçit vermiyor! Vermeyecekler... Toplumdaki belirtiler, beklentiler bu doğrultuda. kuşağa sürüyor, ölümsüzlüğe kavuşuyor. Mutlu bir olay, ölümsüz sanatçılarımız da var. Sevda Cenap And Vakfı'nın kuruluş yıldönümünde düzenlenen geleneksel gecede piyano ustası, ustaların hocası Kamuran Güldemir'i de ödüllendirdi vakıf üyeleri. Hilton salonlarında yüzlerce kişi sevgi, saygı ve alkışlarla selamladı piyano ustasını. Yaşamından kesitler sunan filmi sevgiyle izledi konuklar. Güldemir müzik dalında önemli bir kişi, Ayvalık kökenli. Babası bir ayakkabı tamircisi. Çoksesli müzikten belli bölümler, aryalar söyleyerek onarıyor ayakkabıları. Müzikseverlerin sözlüğünde yeni bir deyim var. Salonsuz orkestra! Kimi kişiler CSO'ya yakıştırıyor. Konser mevsiminde yaşanan terslıkleri bu deyımle özetliyor kimi çalgıcılar. Ancak haklı degiller. Boşluğunu hissettirmeden zamanı aştı CSO'cular. Karadenizillerınde konser verdıler. Şimdi de yılbaşı konserleri için Ankara'dalar. CSO salonunda onarım var, hayli uzun süredir açılmıyor kapılar. Salonsuz orkestrayı içine sindiremiyor, boşluk yaratanlara hoşgörüyle bakmıyor müzikseverler. Bence haklı bir tepki. CSO konserleri yaşamı l'azılSay her konserdc sevffiylc, teşekkürle amyor hocusmı. biçimlendiren bir olay Ayvalık'ın güzel bir dönemi. Müzikle başkent Ankara'da. Yaşadığımız yaşıyor insanlar. Kamuran'ın babası da ortamda daha büyük önemi var, dahası onlardan biri. Oğlunu müzikle eğitiyor, başkentliler siyasal gündemi sanat Ankara'ya konservatuvara yolluyor. olayları yaşayarak taşıyor ancak. Bir Sonra bir piyano masalı başlıyor müzik konser, bir sergi, bir bale ya da opera dalında. Kamuran Güldemir, Ferhunde direnme gücümüze artı bir olay her Erkin'in öğrencisi. Piyano dalında zaman. Sonbahar akşamları yağmurda, rüzgârda yüzlerce kişinin gişeler önünde tepelere tırmanıyor, konserler veriyor, sonra da yeni konserler verecek beklemesi bu nedenle değil mi? Güzel kuşakları eğitiyor. öğrencilerinden biri bir olayla gündemdeki çirkinlikleri de Fazıl Say. aşmak, dahası gündemi yenilemek Fazıl Say her konserde sevgiyle, istiyorlar. teşekkürle anar hocasını. Ben de Gazi Üniversitesi konserinde Hikmet teşekkürle sesleniyorum Selçuk ve Şimşek'in anısına çaldı orkestra. Güzel Kamuran Güldemir çiftine. bır selam ve teşekkür değil mi? Okurlarımıza da çoksesli, çok konserli Sanatçıların ölümsüzlüğünü kanıtlıyor bir yıl diliyorum. ^ genç kuşaklar. Sevgı, saygı kuşaktan