Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 ARALIK.2001. SAYI821 aydınlık, birçalışkanlık ve yaratıcılıkkaynağı olarak Keriman Halis'te olduğu gibi onunla da gurur duyuyordu. Selma Emiroğlu, kuyruğunun çizgili yıldızlanndan, kendi de gurur, onur ve bu tonda söylenebilecek ne varsa hepsini duyuyordu. Hayatın cilvesine bakın ki, müzikte, çizgi kariyerini kat kat aştığı bilinen bu insan, karikatürcü kimliği kadar bilinmedi, bilinemedi... 1962 'da eşi Aydın Aykan'la yerleştiği Almanya'da çok başanlı bir opera şarkıcısı olarak birçok kez sahne aldı. Çok beğenildi, çok alkışlandı... Geleceğin büyük yıldızı olarak bakıldı ona. Ne ki, 40 derece ateşle çıkmak zorunda kaldığı bir sahne deneyimi sırasında sesini yitirdi. Sahnede geçecek ikinci hayatını görkeme çevirme olanağı sesiyle birlikte uçmuştu... Çok direndi, bir büyücü olarak sesini geri çağırdı. Onu geri çy getirmekiçin,sesi *£l nin enstrüman İYO* °' a n gövde sini bir tıp objesi olarak tanımaya, incelemeye çalıştı. Dünyanın dört bir tarafından Babil Kulesi' nde konuşulan bütün dillerden kitaplar edindi ve "ses"in oluşumunu, kaynaklannı inceledi. Edindiği bilgiler doğrultusunda "ses"ini aradı, aradı, arada durdıı... Ama gelmedi sesi. Büyücülüğü kâretmedi orada! O denli uğraştı ki, sonunda bir "ses uzmanı" kıldı bu deneyimi onu. Yıllar yılı, dünyanın birçok yerinden "ses"ini yitirmiş operaşarkıcılannadevaoldu. Sesini yitirmiş yıldızlar, büyüsüyle hayat buldu. Birçok genç opera şarkıcısı adayına ders verdi, geleceğin yıldızlarınıyetiştirmeyekoyuldu... Öyle ki, onun öğrencileri Almanya'da konservatuvarlara ayrıcahklı olarak kabul ediliyorlar... Bu Selma Emiroğlu'nun hayatı. Kendi karar verdiği ve güzelleştirdiği bir hayat. Almanya'da süren hayatını müzik belirliyor; ancak çizgi, bir gölge gibi arkasında, önünde ve çepeçevresinde geziniyor. Hâlâ ilk yıllanndaki gibi seviyor ve o denli güzel çizgi çekebiliyor. Çizgi onda hayatın bir parçası. Gözleri bir kalem, bir fırça ya da bir taramaucu gibi hayalen çiziyor. Yıllar önce, resimli elbiselere tutulmuştu. Seçtiği kumaşlann üzerine çıkmaz boyalarla resimler çiziyor ve sonra makastara teslim ediyordu. Bunu kendisi için değil, yaşadığı kentin kimi moda mağazalarının vitrinleri aracılığıyla tanımadığı insanların bedenleri için de yapıyordu. Ona, insandan başka hangi yaratık olmak isterdin diye sorabilseydik, sanırım "kedi" diye yanıtlardı. Çizerliğinin ilk verimleri arasında yer alan "Kara Kedi Kumpanyası" çizerinin kedileri, o yıllarda bestekâr Mesut Cemil' in Aile dergisinde yayımladığı kedilerinin hikâyelerini süslemişti. Kedi, onda bir yaşamabiçimidir. Bir gün, o da kedilerinin hikâyelerini anlatsın isterdim... Onda önemli bir diğer özellik ise yemekler konusunda. Birgün resimli bir yemek kitabı hayali var. Kendi yorumunu içeren bu yemekler arasında, kendi kurgusal yemekleri de yer alacak. Selma Hanım, Almanya'dangeldiğinde Çiftehavuzlar'daki konurunda kalıyor. Karşı dairede ise annesi Münevver Hanım bir yardımcı kadınla birlikte otururdu (Evet otururdu, çünkü yıllar önce veda etti sevdiklerine.). Gözleri görmüyordu son yıllannda. Ancak belleği yerindeydi. Kızının deyişiyle güçlü, hem de çok güçlü bir belleği vardı. Herşeyihatırlıyordu... Yaşı 80'lerde, vücut dimdik, ancak gözler kapanmıştı.Bellibelirsizışığıayırtedebilen gözlerin sahibi, duvarlara tutunarak evin içinde, dışan çıkmadan yaşıyordu. Oevebirkezgirmeolanağıbuldum. Selma Hanım'la olan eski dostluğumuz sırasında birkaç kez Münevver Hanım'la telefonda konuşmuştuk. Benim kim olduğumu, neler yaptığımı kızı sayesinde biliyordu... Selma Hanım, beni tanıttı. Oturma odasına alındım ve karşılıklı oturduk. Yaşlı bir Grek Tanrıçası gibiydi karşımda. Doğrusu neler konuştuğumuzu şimdi ve belki de hiçbir zaman hatırlayamayacağım. (Bunun hiç de önemi yok.) Susmuş gözlerinin açısında durarak ona baktığım anlar, yetmişti bana. Orada geçirdiğim dakikaları hiç unutmayacağım... O kısa ama, şimdi bana doyumsuz gelen uzun dakikaları düşündükçebirmasalıniçindengeçtiğimianımsıyorum... 80'lerinde bile olsa insan, güçlü ve sapasağlam bir bellekle, görmeden nasıl yaşayabilir? Başkalarına bağımlı bir hayat. . Görememenin sıkıntısı ile hâlâ var olan enerjisinıkullanamamak: Bubirkaosdurumu. Akpak olmuş saçlanyla gölgelenen DERGIDEN Merhaba, Bu kez bir bayram sabahı sizinleyiz. Tüm okurlarımıza keyifli bir bayram diliyoruz. "Kapak kızı "mız Selma Emiroğlu. Madam Butterfly rolüne büründüğü günlerden bir fotoğrafını kullandık. Selma Emiroğlu Aykan 'ı kimileri soprano olarak değil de bir mizah imzası olarak ammsayacak. Çünkü sahne yaşamı sadece 4 yıl sürmüş. Çizerliği ise ömür boyu. Cemal Nadir 'in kucağında büyürken karikatür çizmeye başlayan bir ilk kadın o. Yaşınız 50 'nin üstündeyse onu taa Doğan Kardeş günlerinizden hatırlayacaksınız. Emiroğlu nun yaşamını mizah kültürü dergisi Güldiken 'in sorııtnlusıı Turgııt Çeviker yazdı. Meraklılar için Schneider Gız Fadime, sana da böyle gundura alalım mı? Get işıne ağa, ben sana ne kötülük ıttim ki... yüzünde ve gözlerinde bu derin acıyı gördüm. Kalın, ama hoş sesinde bir "güç" vardı; küskün bir "güç". Münevver Hanım'a uzun uzun baktığım o gün, Selma Hanım'ı dahaiyitanıdım Kuyruklu yıldızlar, yüzyılda birgörünür yeryüzüne; keşke Selma Emiroğlu'ları da bu sıklıkta geçebilse dünyamızdan.^ BİR SERGI Çizgiler tınılar Schneidertempel Sanat Merkezi 530 Aralık 2001 Selma Emiroğlu Aykan'ın sergisinde, 1940'lardan başlayarak, özellikle de basında çizdiği yıllarda yayımladığı özgün çizgi çalışmalarından bir tür retrospektif sunuluyor. Çalışmaların ağırlıklı olarak dönemin efsane çocuk dergilerinden Doğan Kardeş için gerçekleştirdiği resi mlemelerden oluşuyor. 1940'larda Bursa'da açtığı ve basın tarafından buyük bir ilgıyle karşılanan "Hamam" sergısinden çok sayıda resimleme ve karikatüre yer veriliyor. ^ Selma Emiroğlu, Bursa sergisinde. Temmuz 1946. Temple daki sergiyi öneriyoruz. 11 Eylül 'ün ardından yeni bir McCarthy dönemine giren Amerika da yıllar sonra Rosenbergler in casus olmadıkları ortaya çıktı. Dünya kamuoyu vicdanında suçsuz iki insana verilen idam cezası olarak algılanmıştı Rosenbergler 'in idamı. Karı koca elektrikli sandalyeye oturtulmaları ise olayı daha da unutulmaz kılmıştı. Amerika 'mn komünistlerden nefret ettiği yıllarda salt komünist oldukları için casuslukla suçlanmıslardı. Casusluk suçlamasmı kabul etseler idam edilmeyeceklerdi. Ama etmediler... Dergimizde Rosenbergler 'in öyküsünü bulacaksınız. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAKBBASKI: SABAH YAYINCILIK AŞIİDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBULTEL:(0212)5120505 BREKLAMPUBÜMEDİA BİLGİSAYAR RENKLENDİRME: SÜLEYMAN ABAY