Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMIIURİYETDERCİ Erdal Öz hem yayıncı hem de yazar. Başkalannın yazdıklanna, yayımlayacağı kitaplara sıcak bakıyor. Kıskanç değilim, diyor. Roman konusundaki görüşü ise şöyle: "Ülkemizde roman, geçmişi aşmadı. Biriki parlak yazar dışında. Kimler derseniz, söyleyeyim: Orhan Pamuk, Ahmet Altan, Murathan Mungan var. Bunlar son yıllann okurlara daha yakın olan yazarları. Ne yazık ki Avrupa bizi tanımıyor." Kıskanç olmayışım avantaj S AYFER COŞKUN on günlerde "Cam Kmklan" adh öykü kitabı y ayımlanan Erdal Öz'le yazarhğı, yayıncılığı ve edebiyat üzerine konuştuk. önceleri Ankara'daydınız. Ünlü bir kitabeviniz vardı... Sergi. öykü ve roman yazıyordunuz. 12 Mart'tahapishaneyle tanıştınız. Oradan başlayalım. Ben hep keyifaldığım işlerde çahştım ve 'bu çoğunlukla kitap oldu. TRT'de çahştım, metin yazarhğı yaptım. Türk Dil Kurumu'nda, Türk Dili Dergisi'nin çıkışında, yayınkurulunda çahştım. Sonra Ankara'da o sözünü etlığıniz Sergi Kitabevi'ni açtım. Boyuna kitap toplamalann olduğu 6566 yıllanydı. Sonra 7172'de ben içerdeyken kapalı kaldı bır sene kadar. Hiç haklan olmadığı halde kitabevini de kapatıp mühürlediler. Ben çıktıktan sonra açtım ama bıtmişti artık. Korkunç borçlar • birikmişti. Bütünkitaplaryerlerde, sulann içinde ıslanmış, plaklar kırılmıştı. Ama o gün çok güzeldi. Öyküsünü yazacağım. Açıhş için birtakım işlemler yapıldı, bir askeri mangayla geldik. Bır albay da vardı. Dükkânın kırmızı mührünü açtılar. O sırada müthış bir kalabalık birikti dışanda. Içeri gırdık. Aradan bir sene geçmiş, rezil bir durumda, her şey darmadağın edilmiş. Albay çok üzgün bır şekildedediki: "Birzabıt tutmak zorundayız. Bu yasal bir şey ve yapmamgerek." "Buyurun" dedim veyazdı. Hiçbir zarar ve ziyan görülmeden teslim aldığıma dair belgeyi üzgün bır şekılde ımzaladım. Albayla bakıştık, aynı duyguları paylaşıyorduk o anda. Gittiler ve işte ondan sonra hiç unutamayacağım bır olay oldu. Dışanda müthış bir kalabalık bekliyordu. tçerigirmekistiyorlardı.Bıraradedilerki: "Erdal Abi, girıp biraz kitap alabılir miyiz?" Kasakınlmış, ne ambalaj kâğıdı var ne kitapların yerleri belli. Her şey altüst. Israr edince, kabul ettim. "Arayın, bulun ama benden yardım istemeyin" dedim. llgınç bir şey oldu. Grup grup girdiler ıçerıye. Kıpırdanacak yer yoktu ve ellerinde bazı kitaplan bana gösteriyorlardı. Ben arkada duruyordum. Aldıklan kitaplann fiyatlannın çok üstünde paralan cam standın üstüne bırakıyorlardı. tçimden ağlamak geldi. Sonunda hepsine teşekkür edip, yorgun ve üzgün olduğumu söy leyerek gitmelerini istedım. Gittiler. Oldukçabüyükbir paraydı bırakılan. Unutamadığımbirdavranıştı bu. Borçlarınızı kapatabildiniz nıi bari? Yok canım! Borç öyle yüksektı kı, hemen devrettunkıtabevıru. 14yılhkAnkaraserü Erdal öz, Ahmet Altan 'ın müstehcenlikle suçlanan Sudaki h romanının mahkemesinde. veni bitti ve lstanbul'a geldim. Önce Cem Yayınevı'nde kitap düzeltme ışıni aldım eve. Gelirim yoktu, elımde hiçbir şey kalmamıştı. Borçlan kapattım. O sıralarda benim "Kanayan" ve " Yarahsın" kitaplanm çıkmış, iyi kazanıyordum. O zamanlar kitaplar şimdiki gibi bıniki bin değli, on bin basıhrdı. Sizin bir de çocuk kitapları üzerine bir çalışmanız olmuştu. Buna nasıl başlamıştınız? Kıtaplanmdanpara kazanmaya başladığım ve maddı olarak rahatladığım sıralarda, Yaşar Kemal ınatla beni Cem Yayınlan'nda bir çocuk dizisıhazırlamayaittı. Kabul ettim ve Arkadaş Kitaplar adlı bu çocuk dizisi çıkarma işinın başına getirildım. 11ginç bırdizı oldu. Öncelıkle Cumhunyet tarihinde çocuk kıtaplan konusunda ne yapıldığını araştırdık. Bayağı çahştım ve ne yapılması gerektığıru öğrendim. Farklı bir şey yapmak gerekiyordu. Ün yapmış Türk yazarlarını inandırıp, onlara çocuk kitapları yazdırmak gerekiyordu. Fazıl Hüsnü Dağlarca yazıyordu ama hızlandı. Aziz Nesin hızlandı. Bekir Yıldız'a, Erol Toy'a, Fakir Baykurt'a yazdırdım. Kimlere yazdırmadım ki?.. Hem para kazanıyorlardı hem de çok satıyordu bu kitaplar. Benim hayatım hep ışlenmden kovulmakla geçtı. Radyodan, Türk Dıl Kurumu'ndan, Arkadaş Kitaplar'dan da kovuldum. Bilmiyorumkı... Başarınınkıskanılması da var belki. Arkadaş Kitaplar altın yumurtlayan tavuktu adeta. Benim de kü