Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
»EYLÜL 2000. SAY1 757 a adh bir işçi kızla evlendi. îkinci Dünya avaşı öncesi 1937 yılınınnisanayındahalile eşini bırakarak Türkiye'ye dönmek zoındakaldı. Nail Çakırhan Türkiye'ye döndükten sonı gazetecilikte karar kıldı ve Tan gazetesin: çalışmayabaşladı. Çok sayıda okul değişrmiş, üniversite yıllannda farkh dersler alııştı. Bunlann arasında mimarlık yoktu. Jicak, arkeolog Halet Çambel ile evlendik:n sonra 1950 yılında ilginç bir rastlantı soucu kendi sini Adana Kadirli 'deki Karatepe çıkhava Muzesi inşaatının başında buldu. van projesini Italyan Restorasyon Enstitüi'nün, uygulama projesini tnimar Turgut ansever'in yaptığı inşaatın müteahhidi açmıştı. Devletten alınan paranın yanmalası için işe başladı ve tam on sene çalıştı. ürkiye'nin en iyi betonlannı çıkarttı. O zaıanlar hazır beton yoktu. Yenimesleğineısınmıştı. Dünya çapında ir eser olan Karatepe Açık Hava Müzeı'nin ardmdan 1963'te Ankara'daki Türk arih Kurumu'nu ve Alman Elçiliği'ne bağAlman Lisesi'ni yaptı. Halet Çambel'in ürüttüğü Ergani 'deki kazılara yardım etti. Ancak sağlığı bozulmuştu. Doğum yeri iökova'ya yerleşme düşüncesiyle Akyaa'da iki dönümlük birarazi satınaldı. Yapıişini.eğitiminialmadan ustalarlakonuşarak, onları izleyerek, okuyarak öğrenmişti.Akademikçevrelerbudurumubaşlangıçta yadırgadı. Onun aleyhinde konuştular. Hatta Ağa Han Ödülü'nü ahnca, "Nail Çakırhan' ı seviyoruz, yaptığı şeyler de güzel fakat Türk mimarisi bu şekilde gelişemez. Bu geriye dönüştür" diyerek ödülün ona verilmesine karşı çıktılar. Bu tepki Ağa Han' ı veheyeti şaşırttı. Ağa Han: "Bizbumimariye ödül venyoruz. Çakırhan bizden ödül istemedi. Onu biz aradık, bulduk, yaptıklannı destekliyoruz" demişti. O yıl bütün dünyada 400, bizden 40 civanndayapıtödüle aday gösterilmişti. Sonuçta Türkıye'den üç eser seçildi. Üçü de Çakırhan'ın yaptığı evlerdi. Marmaris'te idi, ikisi Akyaka'da. Aynı isme birden fazla ödül vermeninbiranlamı olmayacağı için ödülü, bu üç evden birine, Çakırhan' ın kendi için yaptığı eve vermişlerdi. ödül'üngeldiği 1983 yılında, iki evbiteli on iki yıl olmuştu. Akyaka'daki Nail Çakırhan evleri zaten bütün Türkiye'de tanınmıştı. Yani Akyaka ödülden çok önce gel işmişti. Mugla halkında daha önce yaktıklan ahşaba sahip çıkma bilinci gelişmişti. Çakırhan ödülden aldığı paranın bir kısmıyla Muğla'da belediyenin yanında eski bir hanı restore edip kültürmerkezine dönüştürmüştü. 1983 Ağa Han Mimaıiık ödülü'nü alan evin dışgörünüşü... kesmeden 1500yataklı Letoonia'yıyerleştirdi. Montana'yı yaptı, Dalyan'daki Asurda onun eseri. Akyaka'da ise Yücelen'i yaptı. 1986'da önce bir lokanta olarak başlayan Yücelen bugün onbeş bin dönüme yayılmış, mimarisiy le, doğaya uyumuy la dıkkat çeken bir tesis. Çakırhan, Kerme gibi birbirine benzemeyen ama zıt da düşmeyen birçok konaktan oluşuyor. Nail Bey Akyaka'ya geldiğinde bu otelin Çarkırhan Konağı 'nda kenca tatil köylerinden bile. "Para alınırsayozlaşma oluyor. Çünkü size sahibi kanşıyor, müdahale edilince iş çığnndan çıkıyor, özgür olunmadan mimaride şiir yazılamaz," diyorvedevam ediyor: "Bence mimaride şiir. Bir kere iki şeyin bir arada yürümesi zor. Mimarlık iki çizgi çizmek değil. Bu evleri yaparken başı açık, yalın ayak, dağlarda çok uğraştım. Üstelik mimari de şiir, şiirin bir başka dalı. Mimarlığı şiirin dışında saymıyorum. Hatta çok zaman bu evi nasıl buldun, bak bu da iki katlı, ahşap diyorlar. Bakıyorum. Şiirikâğıdayazmayalüzumyokki. fşte orada yazıyorsunuz. Ve sizi tatmin ediyorsa... Binayla acının resmini de yapmak mümkün. Mesela orta Anadolu'daki, taş ya da kerpiç mimaride onlann acısını özlemini görüyorsunuz, burada da ölmekte olan bir ahşap mimarinin yenidengelışmesini.çocukluğunu yaşıyorsunuz, onu büyütmeye çalışıyorsunuz. O vakit özlem mözlem hepsi bunun içine giriyor. Insan eğermimande özlemini gideremiyorsa şiire ya da başka bir şeye yönelebilir. Zaten yapıya şiinni katamayan mimar mimarlığını da yapamıyor demektir. Hadise kendinizi tatmin etmekte değıl, mimariyibiradım ilerigötürmekte. Bence Akyaka mimarisi budur. Başarabildik mi? Olabildiği kadar oldu." Çakırhan mimarisinin maddeye göre de geliştiğini ve gelişeceğini söylerken yeni mimari tasanmlara, örneğin gökdelenlere de karşı olmadığını söylüyor. Binlerce dönüm arazide aynı oranda yaşam alanı bırakarak yapılacak üç dört gökdelenin güzel olacağı görüşünde. Onun karşı olduğu, içinde oturacak binlerce kişiye nefes alacak alan bırakmadan, eski kasabalan, şehirleri, yapılan yıkarak, yan yana ticari maksattan başka bir şey düşünmedenyapılmış kuleler...^ luğlaAkyaka Akyaka MuğlaMarmaris karayolu üzende, Fethiye Dalaman kavşağının hemen akınından girilen Muğla'nın Ula ilçesine ağlıbirbelde.GökovaKörfezi'ninucunda er ahyor. Denizinin içindeki kaynakları, Kadın Azmağı" ve Nail Çakırhan'ın Koaklan ile ünlü. Azmak, içinde oksijen buluan, dolayısıyla da içinde genış bir bıtki örtüii bulunan bir akarsu. İçinde ördeklenn yüzüğü, kurbağalann dolaştığı azmağın kıyıında lokantalar uzanıyor. Nail Çakırhan bulya yerleşip, geleneksel ahşap mimarinin aşayan müzesi halıne getirmcden önce 4uğlahlannönemsemediği,bataklıkvesivısineklernedeniyletopraklannınparaetmeiğibir sahildi Akyaka. Şimdi ise özel korulaya alınmış, geleneksel mimarinin nasıl aşatıhp, geliştirilebileceğinı kanıtlayan bir elde. NailÇakırhan, 1970 yılında, eviniyapmaa karar verince köy köy dolaşıp betoncujk, kalıpçılık vs. ile uğraşan, 6070 yaşlannla iki yaşlı usta buldu. Önce onları ikna etti. "ek katlı Osmanh ahşap mimarisi tarzında lirköy evi yaptı. tkiodave bir salondanoluan evinin bir tarafında mutfak, bir tarafında la banyo vardı ve ıkisine de dışandan ayn apılarlagirilebiliyordu.Bahçede,üstkapııın yanına bir de bekçı evi yaptı. Fakat bir süre sonra ev ziyaretçi akınına ığrayacak hem kendisi hem de Halet Çam>el çahşamaz hale gelecekti. Bu yüzden eşi >rof. Dr. Halet Çambel için Yücelen Otei'nin bahçesine ve Gökova Körfezi'ne bacanbirçahşmaevi daha yaptı. Sonolarakda :ergi mekânı da olan bir kültür evi yaptı. îahçeyi de kendi imkânlanyla tanzim ettiler. Ev 1971 yılında tamamlanmıştı. Bu Akyaca'da yapılan ilk gerçek evdi. Ondan önce Mrkaç tek odalı taş köy evi vardı. Evi gören jşdostAkyaka'yayerleşmekisteğiylekenlileri için de ev yapmasını istediler. Ağa Han Ddülü'ne kadar 1520 konak daha yaptı. Jimdı ise Akyaka'daki evlerinin sayısı 100'ü îuldu. Bunlann arasında kuzeni Dr. Orhan Mper'e yaptığı ortaavlusuaçık vehavuzlu Dİan iki katlı cv de var. Alper Ailesi evi müze gıbi ziyaretçilere gezdiriyor. Bugün sadece bu yörede 200 'e yakın atöl/e var. Batı Anadolu'ya ve 1 stanbul'a Akyaka'dan ahşap ustaları ekıplen getirip ev yaptırtanlaroluyor. Datça'daki Perili Köşk'ün ünlü bacalan. Çok önem verdiği, bu merkezi şöyle tanıtıyor: "Orası şimdi Muğlalı doktorlann, avukatlann, mimarlann geceleri gelip müzik yaptığı, konserlerverdiğibirkültüreğitim merkezi. önündebiryerdeayırdık,açıkhava tiyatrosu gibi bir şey yapmak istedik, planını da yaptım ama beledıyeler parasız, henüz yapamadık. Mutlaka gıdin, görün." (Fotoğraflar: ZEYNEPALTAY) disine aynlan odaya yerleşiyor. Ve ziyaretçilerini burada kabul ediyor. Çakırhan evlerinin en önemli özelliği kendi tabiriyle hcpsinin ayn bir al benisi, şiirinin olması. Hiç bınnde kendinı yinelemedi Hepsini tasarlarken içinde yaşayacaklan hesaba kattı. Hiçbirinşaatındanparaalmadı, kosko Datça'daPerlliKöşk Çakırhan'ın Bodrum'da Mîna Urgan'a yaptığı ev her yerde konuşuldu, kitaplarda anlatıldı. Kimi evleri müze gıbı gezildi. Bunlardan biri de 1977 yılında Datça'da Mermerciler ailesi için yaptığı evdi. O zamanlar ınşaat izni olmadığı için Çakırhan taş bir köy evini restore ederek ortaya çıkarmıştı Perili Köşk'ü. Suyunubulmuş, çevresıni düzenlemişti. Bacalannıuzaktan gören köylüler eve Perili Köşk adını verdiler. Evin içinde, dış cephesinde scramik panolarkullandı, önündeki havuz da seramikten. Şimdi aile bu evın etrafını ona benzetmeye çalıştıklan, ama ona göstermeye cesaret edcmedıkleri birçok ek binayla doldurup, ta*til köyühaline getirmiş ve su sporları ağırlıklı tngilizlerin işletiği Çlup Sun Sail'e kiralamış. Çakırhan, konakların yanı sıra bütün yöreye yayılmış otel ve tatil köylerı dc yaptı. Fethıye'nin en güzel burnuna tek bir ağaç Sergi mekânı alarak da kullaııılan Küllürevi'nin dış cephesL.