Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGl Soldan sağa: Ender Dandul, Mustafa Delioğlu ve Feridun OraL. (Fotoğraf: İSA ÇELİK) Uç ressam bııluşıınca PINAR GÖKSAN AKER H edefleri, sanatadayalı dostluklannı sergilerle sürekli kılmak ve sanatseverlerle paylaşmak olan üç sanatçıyla söyleştik. Sergileri, resme bakışlan ve çocukluklan üzerine... 'Üç Üslup Dört Dostluk', birlikte gerçekleştirdiğiniz ilk serginiz... Ortak yaıu var tnı fırçalarınızın? Ender Dandul: Sanatta, üçümüzün de çok yönlü bir yapısı var. Bu çokyönlülük, estetik tasarımlann söz konusu olduğu diğer alanlardaki çalışmalanmızdan kaynaklanıyor. Üçümüzün de bu alanlar içinde buluştuğu yer, çocuk kitapları. Çocuklar için yazılmış kitaplara resimler, kapaklarçiziyoruz ve onlar için üretmeyi seviyoruz. Feridun Oral: Üçümüz de çocuk kitaplan çizeri olduğumuz için, sergideki ortak noktamızın, çocuksu yanlanmızın tuvale, objelere geçmesi olduğunu söyleyebiliriz. Üç üslubun ortak yanı, dünyaya çocuk yalınlığı nda bakmak o halde... Mustafa Delioğlu: Aslında resimlerimizde yeğlediğimiz üslup ve kullandığımız tekniklerbirbirine benzemese de, genel birâçıdan bakıldığında, her resmin bir diğeriyle belli birbağlantı içinde olduğu söylenebilir. Bunu, her üçümüzün resimlerinin de birer çocuk saflığı ve özgünlüğüyle boyanmış olmasına bağhyorum ben. Bu sergi için belirlediğiniz ortak bir tema, konu ya da teknik var TU? Mustafa Delioğlu: Benim resimlerimin malzemesı genelde akrilik ve pastel... Konuysa, benim pek de önem vermediğim bir şey... Amaç resim yapmaksa, konu sadece bahanedir. Sergideki resimlerimde değişik figürlerkullandım.Karagözgibigölgeoyu nu ve kukla tiyatrosu tiplemelerini andıran bu figürlerin tümü de maskeler ardına gizlenmişlerdir. K.onumaskeolunca,aklımıza hemenmaskeninsaklamak, değişik bir görünüş kazandırmak ve ironik korkutma işlevleri gelir. Türk kuklasındaki tiplemeler gibi kesin çizgilere sahip olmayan bu figürler aslında anonim kahramanlardır ve resme bakan kişinin tasavvuretme yeteneğine bağ lı olarak değişik anlamlar kazanırlar. Görmek istediğimiz şey, imgelem gücünüzle bağlantılı olarak biçimlenip somutlaşır. Size görüntü olarak sunuian şey, aslında bir nesne, bir olay değil; tüm gerçeklığiylc resimdir. Sizler de, resme bakanın imgelem gücüne seslenen figürlere mi yer verdiniz resimlerinizde? Konu sizler için önemli mi? Ender Dandul: Benim resımlenm bir an M. Delioğlu ve F. Oral'ın birer çalışmasL.. Onlan en çok çocuklar tanıyor. Çünkü çocuklar için üretiyorlar. Çocuk kitaplan resimleyen üç ressamın Feridun Oral, Ender Dandul ve Mustafa Delioğlu'nun yapıtlan 1829 Eylül arasında Vakıfbank Beyoğlu Sanat Galerisi'nde sergileniyor. lamda yaşamın sentezi. Ben yaşamımda neleryapıyorsam, onlann dökümünü.hesabını resimlerdc ortaya çıkanyorum. Ve tamamen kendi belleğimle hesaplaşıyorum. Beni yönlendiren, belli bir konu değil, yaşadıklanm! Tekniğe gelince... Akrilik, toz boya, yaldız boya, kolaj gibi kanşık teknik kullandım ben sergideki resimlerimde. Feridun Oral: Benim resimlerimin ana teması da kediler ve balıklar... Onlan, akrilik ve suluboyayla aktardım tuvale. Çocukken, ileride ressam olacağınıza dairipuçlarıvermişmiydinizçevrenize? Feridun Oral: Bir alt yapı olarak, kış gecclerinde anneannemden ilgiyle dinlediğim masallar var bilinçaltımda... Hayal gücümü de o masallar üzerine sorduğum sorularla geliştirdim. Hayal gücümde yaratarak çizdiğim ve küçük yaramazlıklanm olarak görülen resim, benbüyüdükçe farklı şekilde algılanmaya, üzerime hayaller kurulmaya başlandı. Hayallerin vardığı ycr de, Güzel Sanatlar Akademisi Tekstıl Bölümüoldu. Yaramazuğınız, mesleğiniz oldu yani... Ender Dandul: Eeee uslu çocuklar sanatçıolamaz! Feridun Oral: Her şeyin kökeninde merak var. Bir şeyleri kurcalamalısınız ki, onun altındagizlenenasıl şeyigörebilesimz. Lise yıllannda çöplüktc çürümeye yüz tutmuş objelerin, meyvelerin, sebzelerin değışen renkleri ve formalanyla ilgilenmcyc başladım. O görüntüyü resmetmek, bende çok farkl ı duygularuyandınyordu. Çabalasak, dokunun içindeki kokuyu da hissedebileceğiz resimlerinizde... Feridun Oral: Eh zorlarsanız hıssetmemenız ışten bile değil! Mustafa Delioğlu: Bulduğum her boş kâğıdı çizımler ve karalamalarla doldururdıun çocukluğumda. Unutulmaz usta, karikatürist ressam Ramiz' ın çızgılerinin yer aldığı ve sadece iki renkle basılmış bir alfabemiz vardı. Çizdiklerimin, o resimler kadar iyi olmasını isterdim hep. En çok Atatürk resimleri yapardım. Çocukluğumu yaşarken de delikanlılığa eriştiğim dönemde de hep resim yaptım. Resim baktım ve resim yaptım. Ender Dandul: Benim işim biraz daha zordu, çünkü öğretmen bir ailenin oğluydum ben. Öğretmen çocuklan çok sorumlu yetıştirildikleri için, bu hayli zor bir durumdur. Hep mercek altındasınızdır. Ben, böyle bir ortamda ilgi duymaya başladım güzel sanatlara. Ailemizde güzel sanatlar tabanı yoktu amababamyazıyameraklıydı.Dolayısıyla, çocuklukta duyulan ilgi, üniversite seçiminde somutlaşınca bir dönem çatışmam oldu ailemle aramda. Baktılarki büyük bir kararlılık var bende, anlayışlı davranıp yolumu açtılar. Ben de Feridun gibi Güzel Sanatlar Akademisı'nin Tekstıl bölümündc okudum. Sizler yaratırken, nasıl bir ortam ve moral arayışında olııyorsunuz? Feridun Oral: Kötüyken resim yapmayı sevmiyorum ben. Yapamıyorum da zaten. O süreçte ortaya çıkardığınız bir ürün sizi tümüyle temsil etmiyor. Benim için önemli olan, biriktirdiğim malzemeyi kullanacak zamanı kollamak. Bir dönem, yalnızca kirazlar üzerine yogunlaşıyorum örnegin. Bir dönem kedilerüzerine. Doğal objelerden yararlandığım için mevsimlenn üzenmdeki etkisi büyük. Ender Dandul: Parakazanmakkaygısıyla hepimiz gün içinde birtakım ticari işleryapıyoruz. Resim için ayırdığımız zamanlarsa çok kıymetli ve sınırlı. Ben resmi, özellikle geceleri üretiyorum. Gece çalışmak huzur veriyor bana. Olabildiğince düzenli çalışmaya gayret ediyorum; çünkü zaman çok kutsal. "Hergecedenbirresimalmak" gibizamandan alacaklı olma durumum var benim. Çahşırken, muhabbet kuşlanm ve papağanım eşlik ediyorlar bana. Ve resmin içinde