04 Şubat 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Güneş Karabuda'nın objektifinden birParis merdiveni... ErcümendKalmık'ın fırçasından Sen Nehri Kıyılaru.. Yürek şenliğindeki kent Paris FERİDUN ANDAÇ I.Düşlerdeki Paris Dillerin, kültürlerinbuluşmakavşağı Paris'teyimgene. Babil' i arama, oraya ulaşma sevdamın beni gezgin kıldığı doğrudur. Doğu'ya da gittim, gitmedim değil. 'Babil'eazkaldrdedikleriyerdcndöndüm. Bir manastınn ıssız, 'gökyüzü ile Tann arasınakimseningirmemesigerekir,'denilen, sessizliğın ve bekleyişin gün saydığı köşesinde; sabn ve bağlanmayı sınayarak öğrenen keşişlerin ve papazlann arasında Babil' e yolculuğun gizemini konuştuk. Bağlardan getinlen siyah üzümle çavdarekmeğine kuyudan çekilen suyu katık edip yedik. Şarap mevsimi değildi, gene de konuklar için çıkanlacak tadımlıklan vardı. Ama istemedim. Babil'in asma bahçelerini düşündüm ıssız Mezopotamya ovasında. Raban Melki Ürek' in sözlerinin anlamına uzandım bir de: "Bir anı, güneş kadar parlak bir gerçekse, başka bir anı da ardına bile bakılmayan, kaçıp gizlenmeye yüz tutmuş zifîri bir karanlık şeklinde yıllan İcatedip gider. Ama olgunluk o kadar çetin ve tiksindirici ki, buna ulaşma zahmetine katlanmaktansa söz konusu karanlığın önunde sel gibi bir anda yok olma eşiğine gelmek daha kolay oluyor." 'Babil bir adım ötede' sözleri doğruydu belki, 'Samıriye'nin berisinde!'. Ben, 'yalan,' deyip yolumun büyüsünü, yolculuklanmm şenliği ni yitirmemek için yüz geri ettimkendimi. Naamalı Tsofar'm şu sözlerini çağnştıran bir sabahı karşılıyorum Seine kıyısında: "Çünkü sen kendi meşakkatini unutursun/ Onu akıp geçmiş sular gibi anarsın./ Ve hayatın öğle vaktinde daha berrak olur; Kararmış olsa da sabah gibi olur." Cafe Mirabeau'da ben bu düşüncelere kapıhp giderken günün öğleye yaklaştığını hissediyor, yanımdaki masada lncil'i mırıldanarak okuyan yaşlı adama ilgiyle bakıyorum. O bilgece duruşu gene uzaklara ulaştınyor beni. Din, Tann, ötedeki dünya, cennetcehen Görmeyenlerin anlattığı Paris'i biliyordum da, „ görenlerinkine çok geç eriştim. Ski daha büyülüydü benim için. Diğerinde herkes kendi Paris'ini anlatıyordu çünkü. 'Bir gün kalkıp gitmeli, düşteki Paris'le gerçek Paris'i karşılaştırmalı,' dedim. Ama öyle kalkıp hemen gelemedim. rerıaun Andaç'm Paris albümünden.. nt.şiirinibuldum. nem, melekler, peygamberler üzerine sorduğum sorulardan ve beni benden kurtarmak için; tbrahım dedem (annemın amcası), önce Kuranıkerim' in Türkçe anlamını (mealini) içeren küçük kitabı, sonra Türkçede Eski Ahit'le (Tevrat) Yeni Ahit' in (lncil) bir arada olduğu ciltli bir kitabı okumam için vermişti. Zaman zaman da uzun uzun konuşmuştuk onunla. Her yan yana geldiğimizde, artık peygamberler tarihini anlatmayı bırakmış, sorulanmın coğrafyasında birlikte dolaşır olmuştuk. öğretirken ögrenen, bilginin, bilımin kaynağını arayan bu bilge insanın önüme düşürdüğü ışıkla ruhum derin acılar çekmekten erken yaşta kurtulmuştu. Belleğımde yer eden biriki şeyden olan; Babil'in öyküsünü, Neşideler Neşidesi'ni bir ömür boyu okuyup yazdıklanmın esin kaynaklarından gördüm hep! Gılgamış'ın öyküsüne, Binbir Gece Masallan 'nın gizine de buradan yürüyerek vardım. Birinde öykünün büyüsünü, sözün ve dilin yurdunu/yurtsuzluğa uğrayışım; ötekinde ise dilin tınısı Ve bir başka söz beni içine çekmişti: "Kendisinde hiçbir şekildc şüphe olmayan bu kitap, müttakiler(*) için bir hidayet kaynağı ve yol göstericidir." (Bakara Suresi) îçimdeki lcuşkulardan annırken, bu kitaplann yol gösterici kıyılannın çok daha ötelerine kanat açmıştım. Ortaokulda, resim öğretmenimiz Fuat tğdebelibize.diğerressamlargibi.PieterBru
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear