27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERGİ Istanbullu Levanten yazar Giovanni Scognamillo:•• ; '• "Beyoğlu özellikle 19. yüzyılda bir küçük Paris havasında idi bugün bu gidişle küçük bir Amerika havasında. Siyasaltoplumsal ve ekonomik olaylann etkisi ile çehre değiştirdi, değiştirmesi gerekiyordu." Beyoğlu nedir nedeğildir? YASEMtN YAZICI Sic transit gloria Beyoğlu! (Böylece Beyoğlu 'nunşamgeçipgitti!) Beyoğlu denilincc tstiklal Caddesi'ni anımsanz. Nedcnse böyledir. Beyoğlu tstiklal Caddesi'dirimgemizde. Ve sanki îstanbul'un ortasındangeçerbucadde. Istanbullu ya da Istanbul 'agelmiş herkesin, Beyoğlu denince, genelde bu caddcye ilişkin afnılan canlanır. Oysa bir de Beyoğlu'nda doğan, yaşayıp büyüyenler vardır; yalnız caddedc değil tütn ara sokaklarında, arka mahallelçrinde her yaştan anılannı bırakan, hayata orada başlayan, neredeyse yaşammın tümünü orada geçirenler... Bugün onlar, ülkenin sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamına tanıklıkcdenanılanndasahibidirleraslında. Giovanni Scognamillo onlardan biri. Sinema va. Beyoğlu üstüne pek çokkitap yazmış, Levanten bir yazar. Asmalı Mescit Sokağı'nda başlayan yaşamı, birkaç mekân değiştirerek gene Beyoğlu'nda sürmekte... Kendisiylel985yılındaErlerfilmdetanışmış, daha sonra birlikte birkaç ortak yapım filmçekimindeçahşmıştık. Doğutoplumu ileBatıtoplumuarasındabelirginbiraynhk da, bir türlü eşit ilişkilerden haz duymamaktır. G. Scognamillo ile dost olmak, aynı zamanda,eşitvesamimivesaygınbirdostluklatanışmaktı. Kendisi her yaştan arkadaşının daima Gio'su olmuştur. Tüm bilgi ve birikimlerini dostlanyla, öğrencilerle, meraklı larlapaylaşmaktan kaçınmaz; hattapaylaşmaktan hoşnut olur. On yıl önce biryanına gelen felci, yazıya doğru dolu dizgin yola çıkarak neredeyse yaşamında olumlamıştır. Hayat karşısında anlayışlı ve nesnel olmaya çalışankişiliği ile, Beyoğlu anılannı duygusal çamura bulaştırmadan anlatacak denli alçakgönüllüdür. Bir zamanların "Pera"smdan, şimdilerin "Soho"suna dönüşen Beyoğlu üstüne yakınlarda bir sohbet ettik... Tabii Gio ilekonuşunca, paylaşmadan olmuyor. "Bir Levantenin Beyoğlu Anıları" yayımianalı, neredeyse onyılkadaroluyor. Bugün yeniden yazdıklannıza göz attığınızda, eklemekistediklerinizoluyor mu? Kitabımı bugün yeniden kanştırdığımda, aradan geçen on yıl içinde ne çok şeyleri unutruğumu ve aynı zamanda ne çok şeyi anımsadığımı fark ediyorum. llk anı denemesi oldu o kitap ve onu tamamlamak amacı ile sonraki yıllarda bir anı kitabı daha yazdım."Yeşilçam'dan önce, Yeşilçam'dan sonra". özeleştirel bir yaklaşımla ikisinde de eksik olan şeyler, anılar, durum ve olaylar bir hayli çoktur. Bir anı kitabında her şeyi anlatmak, anlatabilmek pek olası değildir. Bir noktadan sonra bir "kendi kendine sansür"ü uygulamanızkaçınjlmaz. Kendinizi ne denli açık bir şekilde anlatsanız da, yaşamı nıza giren çıkan, yerleşen kimi kişileri aynı açıklıkla anlatamazsınız. Tek şansınız kimilerinin bu dünyadan göçmüş olmalarıdır. Doğrudur, ölünün arkasından konuşulmaz ama, öte yandan ölü diye gereksiz bir methiyeye degirişilmez. Kitap çıkar çıkmaz çok ilgi görmiiştü... Evet, altı baskı yapan, basında bir hayli sözüedilen anılanmın bukadar ilgi çekeceklerini beklemiyordum. Tabii o günlerin Beyoğlu nostaljisine de denk düşmüştü. Bugünlerde her iki kitablmın da çokgenişletilmişbaskısınıhazırlıyorum... Kaybolankentlerin, semtlerin nostaljisi hâlâ geçmedi diye düşünüyorum. Yerleşik kent yaşamı doğu göçleriyle birdenbire alabora oldu. Bu otuzkırk yıl içinde baş edilemeyecek sınırlara ulaştı. Hiç kimse doğduğu, büyüdüğü evi, semti bulamaz hale geldi... Ancak Beyoğlu yapılaşma olarak direniyor da yaşantılar çok değişti tabii. Değişecekti... Bir semti anlatmak birkentin tarihine de el atmak demektir benim için. Konu tarih olunca, isterbüyük tarih isterküçük tarih, duygulara yeryok. lnsanın son derece nesnel olması gerekiyor, başkalarının kafasını kanştırmadan vc abartıya kaçmadan. Eski bir Beyoğlu vardı, bir de ondandahaeskibirPera. Bunlarbirsemtinve bir büyükkentintarihselsüreci içinde birer "süre"dir her an değişime açık. Geçmiş olan anılır ve daha öncmlisi geçmiş olan araştırılır. lyi ya da kötü yönleri ile ki Bcyoğlu/Pera hiçbirzaman cennet olmadı bir geçmiş dönem üzerine düşünülür ve bazı sonuçlara varılırama"nostalji"başkaşeydir,birözlemdir, geçmişe duyulan bir özlem. Biraz acı biraz tatlı bir duygu ama gerçek olan ile pek bağdaşmıyor. Çünkü geçmiş geriye dönmez ve dönmesi için de bir neden yoktur. lstanbul'da yaşamış.hayatınınbirparçası Beyoğlu' na bulaşmış pek çok kişi eski Beyoğlu özlemiyle, anılar üstüne anılar tazeliyor... Sizin çocukluk maballeniz, hatta büyük annenizin de mahallesi Olan bu semt "o kaybolan hayat tarzlarından" biriyken, ne kadar nesnel olmaya çabalıyorsunuz. öyle...kimileri için geçmişe dönmekeşittir kendi çocukluklanna, gençliklerine dönmektir. Nedir ki, tüm bu dönüşler zihinde kalır ve kanrmca da bir işlevleri yoktur. Nostaljik değilim ve olamam da. Gerçek bu. Bir semt değişir, bir kent değişir ve tümbirdünya, gezegen değişir. Bunu durduramayız, değiştiremeyiz. Yapabileceğimiz tek şey bu değişimlerin olanaksızhklannı asgariye indirmektir. Geçmişe bağlanarakdeğil degeleceği şekillendirerek. Biz gene de geçmişte kalalım biraz... Caddei Kebircin en yerlisi ama yurdutenkozmopolityazgı nasıl etkiledi yaşamınızı? İki kültür arasında kalmak hoş ya da kolay bir şey değil elbet. Ama bence son derece yapıcı bir şeydir. Bir Levanten ailesinin içinde doğdumveoyıllarda(30'lu,40'lıvekısmen 50'li) Beyoğlu'nda esen kozmopolit hava içinde büyüdüm, yetiştim. ItalyanFransız kültürleri kanşımı içinde oluştum, okulda, özellikle lisedc Halit Fahri Ozansoy gibi ho nun yabaneısı olmak çelişkisi, bu Levan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear