Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET DERGİ 1985 'te BBC 'nin TV fılmi olarak uyarladığı oyunu TRT 2 1988'de göstermişti. Julie Taymorbuoyunu 1999'dasinemayauyarladı. Gotlara karşı verdiği savaşı kazanan Romah general Titus (Anthony Hopkins), iki büyük yanlış yapar. Esir olarak Roma'ya getirdiği Got kraliçesi Tamora'nm (Jessica Lange) oğullanndan birini, Roma gelenekleri uyarınca, korkunç biçimde öldürtür ve böylece ezeli bir düşman edinir. Daha sonra da habis ve dengesiz Saturninus'un (Alan Cumming) yeni imparator seçilmesine ön ayak olur. Saturninus, ilk iş olarak Tamora'yı kendine eş seçince, Titus kendini birbinnden kanlı komplolar ve saldınlar içinde bulur ve sonunda, büyük oğlunun yardımıyla intikam almaya karar verir... "Titus", genel olarak filme ahnmış tiyatro havasını taşısa da, izleyiciye dokunan öyküsü nedeniyle, sonuna dek sürükley ici olmayı başanyor. Filmdeki şiddet, pek de haz alınacak cinsten bir değil. Yöhetmen Taymor, zalim kişileri özellikleiğrençleştirerek.eylemlerineherhangı bır sempatı duyulmasını engellemiş. "Titus"un konusu eski Roma'da geçiyor, ama Hollyvvood' un bir zamanlar büyük paralar harcadığı ve kazandığı Roma epikleri sınıfına sokulamaz. Aslında "Gladyatör" de öyle bir film değil. Eski Roma epıklerinin kişileri ve temalan çok daha başkaydı. Holl\ wood usıılü tarih ADEM AYAKTA Eski Roma oplMerl... Scott bu çalışmasıyla, sinema tarihinin eskilerde kalmış türünü, Roma tarihiyle ilgili epik filmleri ihya etmeyi deniyor. Gladyatör rollerinden birini Kirk Douglas'a çok benzeyen bir oyuncuya vererek "Spartaküs"ten(1960)haberliolduğunubilmemizi bile istemiş... Bu tür filmler 1950'lerin başındaortayaçıkmış, 1963 'e kadar "QuoVadis?" (1951) ve "Ben Hur" (1964) gibi yapımlarla izleyiciyi sinema salonlanna koşturmuştu. Görkemli setler ve göz kamaştıran giysiler içinde bir yanda sapık ve zalim Roma imparatorlan, diğer yanda inandığı ilkeleri için savaşan kahramanlann sürükleyici öyküsü, 2. Dünya Savaşı ertesinin yorgun ve moralsiz kitlelerince memnunlukla karşılandı. Bu ilginin sebebi ne olabilir? Belki de, o zalim Roma imparatorlannın, 2. Dünya Savaşı'nda tepelenen Hitler ve Mussolini gibi diktatörleri simgelediğini söyleyenlere hak vermek gerekiyor. örneğin, Locke Peterseimer, Britannica ansiklopedisineyazdığı "TheRiseandFall (and Rise) of the Roman Epic / Roma Epiğinin Yükselişi ve Çöküşü (ve Yükselişi)" adh makalesine şöyle başlamış: "Görkemli Roma tarihi epiklerinin, sınemanın daha ilk günlerinden beri endüstri repertuvannda ayn bir yeri oldu. Ancak bu tür, 1951'de 'Qui Vadis?' ile başlayan ve 1964 yapımı 'Roma tmparatorluğunun Çöküşü' (The Fall of the Roman Empire) filmine dek süren en parlak dönemini, savaş sonrası Amerika'sında, 1950'lerdeyaşadı. Bu 13 yıl içinde, o zamana kadar elde edilmiş en büyük gişe hasılatlanndan bazüannı bu filmler yaptı, ama daha da önemlisi, bu filmlerparadoksal savaş zaferi ve soğuk savaş paranoyası yıllarında, Amerıkalıların kendilerini nasıl görmek istediklerini de yansıttı. Hitler' i tepelemekten yeni dönmüş, Kore, Kü R idley Scott "Yaratık" (Alien, 1979) ile iyi bir çıkış yapmış, yine ilginçbirbilimkurguolan "Bıçak Sırn"(BladeRunner, 1982)ilesinema endüstrisi içinde kişisel başanlar elde edilebileceğinigöstermişti.Nevarki "Thelma ve Louise"den bu yana kayda değer bir gişe başansı yoktu. Bu nedenle "Gladyatör" firsatını çok iyi değerlendirdiği, fılmin kahramanı Maksimus gibi, "izleyiciye şimdiye kadar görmediği bir şey vermek" için elinden geleni yaptığı anlaşılıyor. Scott, zaten ününü borçlu olduğu "Yaratık" ve "Bıçak Sırtı" filmlerinin de kanıtladığı gibi, sanat yönetimi (set dizaynı, kostüm, aksesuvarlar ve özel efektler) konusunda çok guçlü birsinemaadamı.Buözelliğini, 1960'larda set tasanmcısı olarak B BC 'de geçırdıği yıllara borçlu olsa gerek. Diğer yandan, bu durum aynı zamanda onun zayıfyönü. Çünkü, başanlı bir film yapmak için sadece iyi bir sanat yönetimi anlayışı ve uygulaması yetmez. "Gladyatör" izleyiciyi memnun etmek için tasarlanıp gcrçeklcştinlmış, sansasyonel bir Hollywood gösterisi. Ama iyi birfilmmi? "Gladyatör", Romah bir generalin intikam alma öyküsünü anlatıyor. 'Romah bir generalin intıkamı' deyince de akla hemen Shakespeare'in inanılmaz derecede kanlı tragedyası "Titus Andronicus" geliyor. , 'Gladyatör'ii Romalı bir generallıf Intikam alma öyküsü.. ba ve Vietnam komünizmi ile de karşılaşmak üzere olan bir ulusa, gladyatör meydanlarında açıkça canlandırıldığı gibi, bir insanın kendi ilkeleri için fiziksel bir kavgay a tutuşması, moral açıdan tatmin edici geliyordu. (Bak: www.britannica.com, 'The Rise and Fall (and Rise) of the Roman Epic' makalesi)." Daha çok "QuoVadis?" ve "Ben Hur" gibi filmlerle anımsanan bu türün bir özelliği de ilk Hıristiyanlannuğradığı zulmün an