Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 NİSAN 2000. SAYI736 Zapatistas" yazılı bir pankartla yürüyordu. Egemen medyada dendiği gibi şehir dışına kamp kurmuş gerillalar değil, ABD'de yaşayan emekçi insanlardı. AdalotlHemenşimdi Türkiye'de özgürlük ve Dayanışma'nın dünya solundan ödünç aldığı slogan burda da yaygındı. Sesi kısılana kadar"Ne istiyoruz?" diye bağıran bir gence kalabalık cevap veriyordu: "Adalet". "Ne zaman?" "Hemen şimdi"... Kendimi evimde hissettim. Bir de caz müziği kıvraklığıyla bağırdıklan, çok neşeli bir sloganlan vardı: "IMF gitmeli, heh he, hohho"... Sivil itaatsizlikeylemleri bırbirinden bağımsızküçükgruplanndirenişeylemlerinde birlikte davranmalan fıkrine dayanıyor. Her gruptan bir sözcü üzerinden izlenen bir iletişim ağları var. Küçük ve esnek hareketli gruplar. Çok kolay bir araya gelebiliyorlar. Dışandan biri ortada düzcnsiz bir hareket var sansa da aslında bılgı akışını sağlayan müthiş bir insan zinciri söz konusu olan. Pazar akşamı miting bitiminde, IMF delegasyonunun toplantısının bitmesi beklenen akşam 5 sularında sadece insan sesine dayanan ve hiçbirteknoloji içermeyen bu iletişim ağı gönüllükalabalıklarıbölgedekiyolayrımlannadoğruyönlendirmeyi başardı. Buanonsla kavşaklardaki insan sayısı bırden artıverdi. Aynca durumutümüyle kontrol altındatutuyorlardı ve risk olduğunu hissettikleri anda etraftakileri göz altma alınabilecekJeri yönünde uyarıp, istemeyenlcrin hangi yönde ayrılmaları gerektiğini bile söylüyorlardı. Bu tip bir örgütlenmenin kendine özgü avantaj ve dezavantajlan var. Eylemden birkaç hafta önce bulunduğum şehrin merkezinde eylemleri duyurmak için standaçmış olan bir gruptan bilgialmayaçalıştığımda bana "Sızin kafanızdaki eski Alman tipi gösteri tarzı, biz kendimizi anlık durumu değerlendırerek ifade edeceğiz. Her birey kendisini özgürce ifade edecek. Bu tümüyle yeni birtarz, "Seattle'm tarzı" dediler. Kendiiçlerindeaylarsüreneğitimleryapıyorlar. Eğitimlerinin ana teması egemen medyada yansıtıldığıgibımolotofkokteyli yapma sanatı deği 1... Tersine polis karşısında sükuneti koruma, saldınlan ve biber gazı, göz yaşartıcı bomba gibi kimyasallan en az zararla atlatma ve şiddete başvurmama sanatı. Bir de gözaltına alınma riskini kabullendikleri için, gözaltı süresince dayanışma, kronik hastalıkları olanlann dikkat etmesi gereken şey ler ve yasal destek üzerine aynntılıbilgılervar. Eylemtarzlannın şiddete karşı olduğunun özellikle altını çiziyorlar. Gösterilerin ilk gününde 600, ikinci gününde 40, pazartesiye rastlayan üçüncü günde ise 700 kişi gözaltına alındı. Bütün bu çizilen tabloda eğer bir şiddetten söz etmek gerekirse sadece polis şiddetinden söz edilebilir. Seattle'ın ardından pek çok kişi şiddet içeren eylemlerin marj inal olduğunu ve bunlann da polis şiddetinin yanında çok sınırlı kaldığını söylemişti. Bu seferki eylemlerde polis Seattle'a göre belki biraz daha akıllı davrandı ve medyanın gözü önünde Seattle'daki kadar şiddet gösterisinde bulunmak istemedi. Eylemcilerin sloganlanndan biri "Biz şiddete karşıyız.. ya siz?" idi. Yine de bıbergazı kullanıldı ve en son olarak pazartesi günü gözyaşartıcı bombaya da başvurul du. CNN'in haberinegöreresmi yetkıliler gözyaşartıcı bombanın, birmemurtarafından yanhşlıkla duman bombası sanılarak kullanıldığınıiddiaediyor. Bir daha dönecekler ml? Sıvıl ıtaatsızlık her yerdc benzer şekılde bastınlıyor. Cumartesi eylemlerinde gözaltına alınan Anne Ellergözaltındakalan 600 kişidenbiri.Polislerinyakalanndaisimlerıni gösteren kartlar olmadığını söylüyor. Uzunsüre resmi işlemyapılmamış,telefon etmelerine izin verilmemiş ve filmlerde olduğunun aksine kendilerine haklan okunmamış. İlk 14 saat ne yıyecek ne de içecck hiçbir şey almamışlar. Sonunda su içebılecekleri birçeşmeyi sınırlı birimkânlakullanmalanna izin verildiğinde ise polis onlarla "Ben olsam ordaki suyu içmezdim," diye dalga geçmiş. 19 saat içinde üç saat hariç elleri hep kelepçeli kalmış. Erkeklerden bazılarını ise sol elleri sağ ayaklarına kelepçeli vaziyette tutmuşlar. Aralannda tehditkâr ifadelere maruz kalanlar olmuş. Polisın ey lem anındaki tavnnı gösteren ılginç bir olay da pazar günü, izinli yürüyüş bittikten sonra kalabalık bir "ıtaatsizler" grubunun mıtıng alanının hemen yanındaki bir caddeyi doldurarak trafiğe açılmasını engelledikleri sırada yaşandı. Caddedeki kitle daha kalabalık olmakla beraber ışin odağmda esas olarak birkaç grup vardı. Atlı polisler çekirdek grubu çevirdi, hatta provoke etmeye çalıştı. Atların da hareketlenmesiyle gerilim arttı. Hatta bu esnada gruba biber spreyı sıktılar ve birkaç kişiyi gözaltına aldılar. Fakat gruptan bekledikleri tepkiyi alamayınca atlanyla bir süre sonra kenara çekildiler. Bir Ortaçağ savaşı gibiydi. Sonuçtakitleler caddeyi almışlardı, polisi geriletmişlerdi ve banşkazanmıştı. IMF ve Dünya Bankası'nıprotesto edenler şiddeıe o.y ı m tuamaya özen gösterdiler... za ve miting konuşmalan düzeyini geçmemış olmasıydı. Sendikalar, özellikle de en kitlesel sendika olan Amerika Emek Federasyonu (AFL) izinli mitinge katılacağını açıklamasınarağmen işçisini örgütleyipgelmemişti. Hem AFL'den, hem de AFL dışındaki daha radikal Birleşik Elektrik, Radyo ve Makine işçileri Sendikası ve Amerika Birleşik Çelik İşçileri Sendikası gibi sendikalardan yerel inisiyatifleriyle mitinge gelen küçük gruplar vardı, ama bu mitingin genelinde ancak araymca farkedilen bir detaydı. Sendikalar bu kez kendi eylemlerini kesin likle ayn tutmaya özen gösterdiler ve bir önceki hafta sonunda ve haftanın başında iki ayn gündemı öne çıkardıklan eylemler yaptılar. Birincisi şu sıra çok gündemde olan Üçüncü Dünya'nın borçlannın bir bölümünün silinmesi meselesi üzerineydi, diğeri de Çin'in DTÖüyeliğinin işçi haklan açısından kabul edilemez olduğu ile ilgili idi. Against the Current dergisi yazan Bill Resnick Seattle'da da işçilerin doğrudan eylemlere katılımının merkezi sendika karanyla olmadığını, hatta sendika önderliklerinin yine eylemlerini ayn tutmaya özen gös* KURESEL ADALET... Eylemlere katılan yüzlerce farklı grup bir şemsiye örgütü olarak gördükleri Küresel Adalet İçin hareketlenmealtında toplanmış durumda. Bu platform IMF ve DB'ye karşı şiddet içermeyen doğrudan eyleme katılan farklı gruplann koordinasyonundan oluşuyor. Küresel Adalet İçin Hareketlenme ile ilgili bilgili ve güncel gelişmeler için bkz. www.a16.org. Bu şemsiye altında yer alan gruplann bazılan da aslında daha önceki kampanyalarda oluşmuş platform şeklinde yapılar. Daha önce IMF ve DB'nin 50. yılında oluşmuş muhalif bir platform olan 50 Yıl Yeter Ağı, Işçi Hakları Kampanyası, Adalet İçin Iş bu platformlardan birkaçı. Küresel Değişim, Greenpeace ABD, Meksıka Dayanışma Ağı, Nikaragua Ağı, gibi hareketler, çeşitlı sosyalıst, feminist, yeşil ve anarşist gruplar da bu çatı altında bir arada bulunuyor.^ "Vallahlblzde..." D.C. eylemlerinin pek çok açıdan Seattle'ın bir tekran olmaması hem polisin hem de IMF sözcülerinin koltuklannı kabartmış durumda. Tıplantılann yapılabilmiş olmasını büyük başan olarak görüy orlar. Ama göstericilerden kurtulmak için sabah 00:05'te bir araya gelmek zorunda kalmışlar... Cumartesi sabahı da bir grup eylemci, Dünya Bankası başkanının evine gidip, Wolfonsohn'u sloganlarla uyandınp, bir mektup vermiş. YerelgözlemcilerveanketlerSeattle'dan beri süregelen eylemlerin toplumsal meşruiyet zemininin oldukça güçlü olduğunu gösteriyor. Muhafazakârailelerin bile eylemden dönen işçileri ve öğrencileri kahraman olarak karşıladığı söyleniyor. D.C.'deki eylemler için George Washıngton Üniversitesı, yurtlannı öğrencilerinkonaklaması içinaçmış. Dolayısıyla IMF ve DB'nin karşıkamuoyu yaratma atağı yersiz değil. Önemli bir sorun sendika katılımının im Amerikanpolisi, Arahk 1999 Seattle'dan (üstte) çıkarttığı dersle daha ılımlı davrandı.