27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERGİ "Bunlar ayn bir şeydiler, daha önce yapılan karikatürlere benzemiyorlardı. Zaten Yüruyenler'ı ilk sergılediğimde onlara karikatür de diyememiş, başka bir söz aramıştım. Mizahın sevdiğim birtanımı olan "Gülen Düşünce"nın bsaltılmışı saydığım "Güldüşün"tanımlamasını kullanmıştım. Dosyada bınken çizımlere baktıkça onlann farklı oldukJarını göruyordum. Daha önce bireylerınbırarayagelmesiyleresmedıliyordu.Yürüyenlerde ıse sanki bırey yoktu, bıreylerden oluşan topluluk yerıne ayn bir varhk seziliyordu. Sokakta da kâğıtta da bireysel kımlik belirtmez, konumlan vc eylemleriyle sırufsal bır kımlik göstenrsadece. Dolayısıylaçizımlerde kımlik ıfade aracı olan yüze ihtiyaç yoktur, cinsiyet aynmı da yoktur." "Yürüyenler" ilk kez, Türkiye Milli Gençlık Teşkılatı'mn aylık düşün sanat dergisi olan GençlıkDergisi'nin 30 Temmuz 1965 tarihhsayısındabasılmış.Dergininbirsonraki sayısında ise Yürüyenler kapak olmuş. Tan Oral, Yürüyenler'i sergilemeye karar verince çizimlerinin bir kısmını alarak yollara düşmüş:" Yirmi kadar taze çizimle tstanbul'dan Bandırma'ya vapur ile yola çıktım. Erdek'e büyük güven duyguları içinde vardım. Cumhuriyet Meydanı 'nın tam ortasında bulunan büyük çınar ağaçlannın gölgesinde yere, üçer metre aralıklarla bir üçgen yapacak biçimde üç adet ahşap direk diktim. Üst yanlanndan birbırlerine ikişertane enli tahta ile göz hizasında bağladım onlan. BöyIece üstlerine çızimlenmı kolayca asabileceğim dokuz metre uzunlugunda, çevresi dolaşılabilen bir sergi alanı elde ettim. En başa serginin adını ve Gençlik Dergisi'ne verdiğim açıklamamı koydum." 25Temmuz 1965 tarihinde Tan Oral,kendi çabaları sonucu açtığı bu sergiye gösterilen ilgiyi şöyle ifade ediyor: "Bu İcâğıt üstune sinek pislemiş gibi küçük siyah noktacıklardan oluşan soyut biçimlerebakanlar, onlardangerekli siyasal sonucuçıkanyorlarve bunu sergi sahibiy le yani orada mutlu bir biçimde dikilen benımle paylaşıyorlardı." Yürüyenler' in macerası daha sonra da devam etti. Istanbul Beyoğlu Şehir Galerisi'nde yeniden sergilendi. Şimdiye kadar pek çok çizimi çeşitli nedenlerle kayboldu. Geriye kalanlar ise yayımlanmaya dcvam ettı. Bazılan afiş, kart, pankart, kıtap kapağı ve çizgi film bile oldu. Sonradan yapılmış birkaç çizimin de eklenmesiyle "Yürüyenler' nihayet kıtap oldu. Tan Oral, kırk yılı aşkın bir süredir karikatür çiziyor: "Gençlik yıllarımda bir yandan kendimianlamayaçahşıpkarşıcınsesevdalanırkcn dığeryandan da dünyayı ve ülkemi anlamayaçalışıyordum. Bu sıkıntılı dönemlerimde kafamdakı sorulann yanıtlannı çevremden ve kitaplardan bulmaya çalıştım. Ancak o zamanlarda ne bugünkü gibi televizyon ne de elime ulaşan kıtaplar vardı. Hayatı sinemalardan, sokaklardan ve dönemın mizah dergilerinden öğreniyordum. Bütün bunlar benim o günkü meraklanmı ve sıkıntılanmı doyuran kaynaklardı. Birsüre sonra bu düşüncelenmi, duygulanmı ve sıkıntılarımı sanki anı deftcn yazargibi, mektupyazar gibi kâğıda dökmeye başladım. O kâğıtlara döktüğüm çızgiler benı bugüne götüren uğraşın başlangıcı sayılabilir. Ama bu ilerimamıyla sözünü cttığım türden genç bir insanın çabalannın kâğıda dökülmesiydı." O zaman vakıt geçirmek ıçin kâğıtlara bir şeyler çizen Oral, zamanla çizmenin bir düşünme yöntemi olduğunu ve çizerken daha rahat düşündüğünü keşfetmiş: "Çizdiklerimi yayımlamak pek aklımdan geçmiyordu, kendimi oralarda düşünmemiştim. Bütün bunlar olurken sözünü ettiğim mizah dergilerindekı çizgıleri de tanımaya, sevmeye Ah! Ne günlerdi... MtNE YAĞICI ' ürüyenler! Sokaklar dolusu yürürlerken bir zamanlar, kâğıtlar dolusu çizmişim ben de onlan. Bu çizimlerden birinin köşesinde şu not var: "Bır ülke insanlan ki kendi gerçeklerinı yaşayamazlar, bu olanak tanınmaz kcndilcrine; yürürler onlar da. Gerçeklerini yaşamış olurlar o gün için. Yürüyenler yaşay anlardır hep. "Bu deyişte sırasıylabireleştıri, suçlama, tespit, savunma ve bıryüceltme gızli. Siyasal ve sosyal arayışın, dalgalanmanın ve çatışmanın sokaklara taşan bu bıçimlenmesınde, hetn tanık hem sanık olmanın o zatnan kâğıtlara yansıyan bu titrek izlerini, yıllar sonra bır kitapta toplamak ya çalışırken anılardenizinde ara sıra, biraz olsun kulaç atmak da kaçınılmaz oluyor. Kaçınmamak da gerek." Bu sözler Tan Oral'ın 1999 Ekım'inde Metıs Yayınevı'nce yayımlanan kıtabı "Yürüyenler'Mn önsözünden. Kırk yılı aşkın bır zamandır karikatür çizen Oral, "Yürüyenler"in çıkış noktasını şöyle anlatıyor: "Yürüyenler, 1965 'li yıllardaçızilmiştir. Yürüyenler'inçizıldığı 196465 yıllan,Türkiye'mn 27Mayısdarbesındengeçtiği, 1961 Anayasası 'nın kabul edildığı yıllardı. O zamana kadarTürkiye'deki çızerlerçokpartılı demokrasiadınauğraşveriyorlardı. 1961 Anayasası'ndan sonra sözü edilen çok partili düzen ve özgürlük ortamı oluştu. Türkiye'de o dönemsol düşüncelerdedahılolmaküzereher türlü düşünce açıkça konuşulup tartışıhyordu. Bu siyası mücadelenin o günkü biçimi, gösteri yürüyüşlerıydı. Toplum bürün düşüncelerinı sokaklarda yürüyerek, pankartlar yazarak, bağırarak, mıtingler yaparak ortayakoyuyordu. Siyası mücadele sokaktaydı. Bır çizer olarak bundan etkilenmemek mümkündeğildi. Veetkikâğıtüzerindeyürüyenler olarak kcndinı gösterdi." Karikatürlerebaktığınızdabıreydeğilde kalabalıklarvar. "Toplum bütün düşüncelerini sokaklarda yürüyerek, pankartlar yazarak, mitingler yaparak ortaya koyuyordu. Siyasi mücadele sokaktaydı. Bir çizer olarak bundan etkilenmemek mümkün değildi. Ve etki kendini gösterdi"... Tan Oral 196O'lı yıllann çizgilerini "Yürüyenler" adını verdiği bir kitapta topladı. yedönük bırkarann başlangıcı değildi. Ta
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear