26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYKT DERGİ mi koydu önüne, tık yok, kıpırdamıyordu bile. Kalem, kâğıt ipin yerini almıştı. Dursun, otursun diye babası Çanakkale'den renkli boyalar,kalemlergetirirolmuştueve. Kilitbahir'den Çanakkale'ye 1930'lu yıllarda yclkenligemilerle.sandallarlageçilirdi. "Hiç çocuklarla oynamazdım. Sürekli o yelkenligemilerinresminiyapardım"diyor o günleri anlatırken. Ailenizin tepkisi nasıldı resimlerinize, beğenirler miydi? "Onlar yaramazlığımı önleyen bir şey olarak bakıyorlardı. Ne lisede ne de Akademiye girmek isterkenbenibu konudadesteklediler. Hatta Kabataş ve Haydarpaşa liselerinde leyli okuduktan sonra, Akademiye girmek için pembe bir yalan söy lemek zorunda kaldım. Mimarolmamı istiyorlardı çünkü. Ben de.mimarolmak için bıryılakademidcresim çalışmamgerekirdemek zorunda kaldım." 25 kuruşa harita... Ortaokul.liseyıllarındadakalem.boyahiı, düşmüyorelinden.Lisedeolduğuyıllarsava!; yıllan.H.DünyaSavaşrnınyabancıbasında çıkan fotoğraflannı küçücük cep harçlığıylr edinip, kcndi hayalgücünün savaşlarını resmediyor kâğıtlara. O yı 11ar lisede resim ders yok... Arkadaşlarına 25 kuruş karşılığındf harita yapıyor. Hocaların fizik şemalarını çiziyor ve o paralarla koşup kalem, boya alıyoı kendine. Birkaç resmini satmak istiyordergılere, hiç kimse ilgilenmiyor yaptıklanyla. ( yıllar bir tutkusu daha var; koşmak, 10.00( metre koşucusu... Oldukça narin yapısın; rağmen okul takımının ilk on öğrencısinn içerisine gimıcyi başanyor. Ilk üçe hiç girdinizmi? "Hayır" diyor gülerek "Mühim olan yanş mayıbitirmekti, iddialıdeğildim." Bu yıl yarısı gerçcklcşmiş altı sergi etkinli ğinde imzası var Lütfü Günay'ın. Birressan için oldukça yüksekbirsayıbu... 50. yıldabu nu atletizm değerleri içersindedeğerlendir sek,ncdersinizbanadediğimdegülümseyc rek "Artık maraton koşuyorum" diyor... Krostan maratona geçişin 50 y ıllık öykü sünde Ankara, Günay' ın resimlcrindc büy ül rol oynuyor. 1960'larda köyden kente göçüı hızlanmasıyla, şehrin dokusunda başlayaı çözülmelcr,çarpıkyapılaşmalarGünay'ıd derinden etkiliyor. Topkapı'da, Edirneka pı'da.Çamlıca, Beykoztepelerindedoğayl başba^a yaptığı resimleri devamettirebilecel hıçbir ortam yok Ankara'da. Akademide mezun olduğu yıllarda peyzaj çalışmalan ya parkcn soyut rcsimle de yakından ilgili Gü nay. Fernand Lcger, Picasso, Pierre Bonnar büyük yakınlık duyduğu ressamlar o dönenBozkırın tozlu, dumanlı doğasında yakınlı duyduğu soyut çalışmalarayöneliyor Anka ra'yailkgelişinde. AdnanÇokerde Akade midcn arkadaşı.. Onun da eğilimi soyutta yana. Birlikte Soyut Resim Scrgisi açmay karar veriyorlar. Halbuki o güne dek Anka ra'da soyut resim üzerine hiç sergi açılma miij.. Birinci kuşak soyut resim sanatçılar Cemal Bingöl, Nuri lyem, Sabri Berkcl, Nu rullahBerk,FahrelnissaZeıdvb. çalışmala rıy la dikkat çekiyorlar. Ama yine de Türkiy ıçınokadaryenikavramlarkibunlar... "İkinci kuşak soyut resim sanatçılarını öncüleriydik biz" diyor o günlerdeki çalı^ malannı anlatırken... Buyılyarısıgerçekle$miş altı sergi etkinliğinde imzası var Lütfü Günay'ın. 925 Nisan 'da da Ankara'daArmoni Sanat Gulerisi'nde... Başka dünyaya geçiş.. NEVİN ÜNALIN A kademideki diğeröğrencilergibi kendini modele kaptırmış, hocası Zeki Kocamemi'ninonuizlediğinin farkında bile değil... "Kalk Lütfu" diyor Kocamemi...Şövaleninkarş.ısına geçip Lüttu Günay 'ın çalışmasını, kcndi çizgileriyle düzelterek Kocamemi dalıyor resmin büyülü dünyasına... Hocadan "çıt yok" desen çalışırken... Bir, ikisaatgeçtikten sonra kalkıyor şövalenin önünden "Işte böyleolacak Lütfü" dıyor.. Buyıl İDGSAkademisi'nden mezun oluşunun 50. yılı nedeniyle almış olduğu onur plakctininardından.busöyleşiyigerçekleştirirkcn, sağlam bir desen çalışması aldığı Zeki Kocamemi'yi saygıylaanıyor."Koca memi'yle dört yıl birlikte çalışmamıza rağmen hiç konuştuğunu hatırlamıyorum. O bütün söyleycccklcrini, tuvalin üzerinde söylerdi... Saatlerce, hiç konuşmadan desen çalışırken, çizgileriyle alttan alta bir konuşmayı gerçekleştirirdibizimle...Bıkmadan,yorulmadan, biteviye yaptığı bu çalışmalann içinden algılardık rcsimsel değerleri"... Belkidcengüçlüdiyalog.birressamıngözünde hep böyledir öyle değil mi? • "Çok doğru söy lüyorsunuz.. Ama öyle bir diyaloga girmek için çok derin bilgiler gerekiyor.Yoksakonuşmayüzeyseldekalabilir. Çok üretken olmak, disiplinli çalışmak ve konuşur, nefes al ır gibi kalcmin, boy anın peşini bırakmamak lazım." Lütfu Günay üç yaşında taniştı renkli kalemlerle.. Babası Çanakkale'de maliye me muruydu, anncsi ise ev hanımı.. Bağları vardı.Çanakkale'yi karşıdan seyreden Kilitbahir'de... Birayağı denizde.diğerayağı dik bir yamaca kürulmuş köylerinin evleri hep tek katlıydı. Hepsinin önünde bağ, bahçe, meyve ağaçlan, çamlar, çınarlarbulunan birköy... Yamacındoruknoktasındaydı evleri. Biraz ötede yamacı yaran bırdere. Suyun şırıltısı onu da dereye çekiyordu. Çıplak ayaklanyla koşuyordudereye. Hiç yürümesini bilmeyen, yaramaz bir çocuktu. Yürümek, koşmaktı onuniçin... Annesi evin işlerini görürken, başınabir iş gelmesin diye, evin önündeki tahta direğe belinden iple bağlamakta bulmuştu çarey i... önüne de kâğıt, kalem, oyuncaklar... Kâğıda çiziktirdiklerine öyle bir dalıyordu ki, annesinin de dikkatini çekmişti bu. Bir gün belinden ipi çözdü ve sadcce kâğıt kale Lütfîi Günay, ikinci kuşak soyut resim sanatçılannın öncülerinden. Lisede okuduğu savaş yıllannda kendi ^ •v hayalgücünün savaşlarını resmetti kâğıtlara. Akademiden mezun olduğu yıllarda eğildi peysaja. Ama figüratiften de hiç vazgeçmedi. Kilitbahir 'den görünüm... Ecevft de eleştirdl... Soyut çalışmalarınınilkdönemlcrindegc ometrikbiçimselliklergiriyorresmine..Sc yut figüratif bir çaltşma değil o dönem yap tıklart. Doğadanobjcyialmadan.doğruda doğruya bilinçakışının tuvalde belirdiği sc yutbiçimsellikler... Ankara 'daki izleyiciyl karşılaşıyor Dıl Tarih Coğrafya FakülU si'nde.AdnanÇoker'lebirliktegerçeklcştiı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear