Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14MART 1999. SAY1677 mı da bir uç nokta yakalamaya çalışıyor ve deşarj olmak için sert yöntem ler arıyor." Fatih, "Dünyadabanabundan daha fazla zevk veren bir uğraş yok. Ne derlerse desinler vazgeçmem. Seni hapse atacağız, üç şey iste deseler rampa, kaykay ve bir arkadaş isterim" diyor. Ona ilk patcni aldıklan için anne babası bin pişmanmış. Banş da "Bizimkilerde pişman, aslında memnun olan aije yok gibi" diyor. Grubun tek bisikletçisi Murat Yapıcı, çevresindekilerin " Bu yaşa geldiniz, sakalınız bıyığınızçıktı hâlâbisikJetle, patenle uğraşıyorsunuz" eleştirilcrinden bıkmış. tnsanlann birgün gelip alışacaklanna inanıyor. "Ama herhaldc biz göremeyeceğiz"diyedeekliyor. 13 ILGILISINE. "Rollerblade" aslında bir paten markası. Patenle kaymaya "inline skate", kaykayla kaymaya "skate board" deniyor. Patene yeni başlayanlar için ilk aşama, bir çift "fitness pateni" almak ve düz kaymayı öğrenmek. Daha sonra ise rampaya geçiliyor. Bunun için, daha sert hareketleri yapma imkânı tanıyan "agressive" paten alınıyor. Rampaların en zorlayıcısı "half pipe" denen, yüksekliği üç buçuk metreyi bulan "U" şeklindeki rampa. Bu rampanın, yeni başlayanlar için mini bir modeli de var: Bir buçuk metrelik "Mini Pipe". Zorlayıcı bir diğer rampa ise havaya fırlatma özelliği olan "Fun Box". Gösteriler, genellikle bu rampalar üzerinde gerçekleştiriliyor. Gösterılerde en çok kullanılan birkaç hareketin patenci jargonundaki isimleri ise şöyle: Mc twist: 180 derecelik takla. Back flip: Geriye takla buraya. Çıkann nüfus cüzdanlannızı." Ayaküstü bir sorgudan sonra, "Gidin kendi mekânınıza takılın, burada kaymayacaksınız"demişler. PAZARIN PENCERESINDEN Sponsor peşindeler... Işlerini profcsyonel anlamda yapabilmeleri için sponsor peşinde koşuyorlar. Kıyafet ve malzemeler için sponsorluk alabilmek amacıyla Boğaç halka ilişkiler elemanı gibi çalışıyor. "Firmalara gidip projelerimizi sunuyoruz. Gösteri ekibimizi tanıtandosyalanmız, kasetlcrimiz var. CDçıkartmayı biledüşünüyoruz. Hazırlıklı şekildegittiğimizde karşımızdaki, 'Adamlar işibiliyor'diyedüşünüyor." Fatih ekipmanların pahalılığındandertyanıyor: "Alıyorsun takıyorsun, eskiyince yenisini koyamıyorsun. Bu işleri layıkıylayapabilmek için paralı olmak lazım, gerçek bu. Almak istediğimiz ürünlerin büyük bölümü Türkiye'de alamayacagımız cinsten. Ne yapıyoruz? Amerika'dan telefonla veya Internet yoluyla sipariş veriyoruz. Kaykay 100, dizlik 80, dirsekliklcr 6070, kask lOOdolar. Ayakkabı fiyatları ise60120dolararasında değişiyor. Bir de 2025 milyon gümrük vergisi de var. Nereden bakarsan bak 500 dolan gözden çıkartmak gerekiyor." Apo olayının.değişik yönleri SELÇUK EREZ D Fatih, "Bizealışamadılar" diyor. "Geçengünelimdekaykay otobüsc bindiğimdc tüm bakışlarbanayöneldi,' Yaptığın da iş mi?' der gibi. Bırakalım bunu. Saçr Amerikan, küpesi ve top sakah var diye adamı Bakirköy Meydanf nda dövdüler. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Dış görünüş yüzünden adam dövülüyorsa...Helalolsunbize." Dertler birer birer ortaya dökülüyor. öncc Boğaç: "Ataköy'dc bir ara 'satanist geyiği' almi!> başını gidiyordu. Başta kıymetli basınmensuplarımızın çalışması sonucu adımız sataPaten sevgisi zaman zaman niste çıktı. Ncymiş efcndim, inkötü sonuçlar da yaşatabiliyortihar cden satanist çocuklar bol muş. Öylekiölenlerbileolmuş. pantolongiyipzincirtakıyorlarBeşiktaş'ta otomobi lin arkasına mış. Aynısı bizde de olduğu için tutunan patenci hızını alamamış satanistmişiz. Ulan, hcr zincir ve başka bir araca çarpıp boynutakan, bol pantolon giyen, satanukırmış. Barış Yeşilköy'egitnist miolacak?" mek için " 170 yapan" bir otomobilin arkasına takılmış. Aracı Şimdi sıra Banş'ta: "GençleFront flip: öne takla bıraktığından metrelercc "uçrin intihar ettiği döncmde AtaFlats speen: muşlar". Murat müdahale ediköy9. Kısım'dakendihalimizde Rampada dönüş ^ yor: "Hadi canım, bu kadar da kayıyorduk. Bizimacargazctcatılırmı'.'Nediyorsunsen, 170'c cileriıniz, satanist olduğumuza dayanırmı opatenler?" hükmedip peşimize düştüler. Ellerindeki Söz yine park sorununa geliyor: ağırkameralarlayetişemedilertabii.Herhal"Bir yerde park varsa gcnçler oraya kayade satanist avcısı bir ekip kurmuslar. Öyle rakgelmez. Atarçantasınapatcnlerinigelir. abuk sabukbenzetmeleryapıyorlarki şaşıp Parktagiyinir,kayar, deşarj olurvetoplanıp kalıyorsunuz. Satanizme,intiharlarakesinlikle karşıyız, onlarla bir alakamız da yok za gider. Bundan sonra kız arkadaşının yanına veya sinemaya yürüyerek gider. Sonuçta soten." kakriski kalmıyorortada. Kapatılanparkı"Yalnız gazeteciler mi uğraşıyor bizimmızda kasksız, dizliksiz kaymak yasaktı. Bu le?" diyor Fatih. Yazın Alaköy'de kayarken işAvrupa'dada böyle yapılır."^ polis megafonla bagırmış: "Gcnçlcr gelin Grubun bisikletçisi Murat Yapıcı ve kaykaycı Fatih, kalan rampa parçaları üzerinde... ışişleri Bakanlığı'mızın Yunan basınından ve yetkılilerinın açıklamalarından derlediği bazı belgeler Şubat ayında yayınlandı: Bu belgeler, ApoYunan illşkileri konusunda yararlı bilgıler içermekteydi: öcalan, Suriye'den ayrıldıktan sonra Yunanistan'a gideceğini, kendisiyle ilişkili PASOK milletvekillerine duyurmuştu. Eski mılletvekili Mihail Haralambidis, bu konuda bilgi sahibiydi. (Athınaikı gazetesinin 19 Kasım sayısı) 9 Ekim'de Yunanistan'a vardığında, aracılık yapan PASOK milletvekilinin girişimine rağmen Yunan Hükümeti, Öcalan'ın ülkelerine sığınmasına müsaade etmedi. Rusya Federasyonu'nun Apo'nun siyasi sığınma isteğini kabul etmemesi üzerine 15 Kasım günii 109 milletvekili ortak bir bildiri imzalayarak öcalan'ı Yunanistan'a davet ettiler. Yunanistan'da yayınlanan Güç adlı gazeteye göre bu sayı 112'dir ve davetiye, çoğu PASOK'tan (75 milletvekili) 25 Yeni Demokrasi, 6 Demokratik Birlik Hareketi yani DIKKI, 6'sı Sol Gelişme Koalisyonu'ndan yani Synaspismos'dan milletvekili yanında Selanik, Atina, Heraklion valileri ve Atina Üniversitesi Rektörü tarafından da imzalanmıştı. Apo'nun Italya'da tutuklanmasından sonra, üç yıl önce kendisini Bekaa'da ziyaret etmiş olan Yunan millevtekili Baduvas ve bu konuyla ilişkisi olan Stoforopoulos öcalan'la Roma'da görüştüler ve milletvekillerinin davetiyesıni kendisine ilettiler. Savunma Bakanı Çohacopulos, Apo'nun Italya'dan sığınma ısteğinin Kürt Sorunu'nun sıyasal çözümüne yol açmasını dilediğini açıkladı (18 Kasım tarıhli gazeteler). Kasım ayında başta Simitis ve Pangalos olmak üzere çeşitli hükümet üyeleri günaşırı Kürt sorununun siyasi çözümü için bir Avrupa konferansı toplanmasını istediklerini açıkladılar. Politis gazetesi, öcalan'ın 29 Ocak 99 günü Atina'ya yeniden geldiğini bildlrdi. Sky Pangalos TV, Yunan Dışişleri Bakanlığı'nca 1 Şubat'ta yapılan tuhaf açıklamaları yansıtıyordu: Dışişleri Bakanlığı, "Ocalan gelmedi, bilgimiz yok!" diyordu. Sonradan Apo'nun sekreteri Laşer, Pangalos'un geleceği söylendiği halde yerine Yunan Istihbarat Servisinin Başkanı Stavrakakis'in öcalan'la havaalanında '" konuştuğunu açıkladı. Emekli Koramiral Naksakıs'in Öcalan'ı yazar Vula Damıanakou'nun evinde saklayıp Pangalos'la görüştürmeye çalıştığı anlaşıldı. 10 Şubat 1999'da ana bülteninde aralarında Stelios Papathemelis, Hristos Kipouras, Kostas Baduvas gibi PASOK'lulann bulunduğu bir grup milletvekilinin Atina'da basın toplantısı düzenleyip Yunanistan'ın Apo'ya Avrupa'da siyasi sığınma sağlamasını ve Kürt Sorunu'nun uluslararası platforma taşınmasını istediler. Bu ara Yunanistan hükümeti, öcalan'a resmi sığınma hakkı vermekten kaçınmış, onu başka bir ülke kabul edinceye kadar Kenya'daki büyükelçiliğinde misafir etmeye başlamıştı. Sudan'ın, Apo'yu bellı bir ücret karşılığı kabul edebileceği de başka kaynaklardan öğrenildi. Sonunda Yunan Haberalma birimine bağlı subaylar, onu Nairobi'deki elçilikten alıp başka bir yere götürmek istediler. öcalan, Türk görevlilehn eline geçti. Bütün bu bilgiler dikkatle incelendiğinde, Milli Savunma Bakanı Çohacopulos ve bir grup PASOK yani ıktidardakl partimilletvekilınin Öcalan'ı kayırmaya çalıştıkları dikkati çekmektedir. Akis Çohacopulos, 1995 Kasım'ıyla 1966'nın Ocak ayı arasında Başbakan Vekilliği yaptığı halde, Papandreu öldükten sonra Simitis ile PASOK'un liderliği için kıyasıya yarışmış ve bu yarışı kaybetmiştir. Simitis, PASOK'un bölünmesini engellemek için, kabinesini kurarken eski Içişleri Bakanı Akis Çohacopulos ve eski Milli Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis gibi başta gelen karşıtlarına önemli bakanlıklar vermişti. Çohacopulos, Milli Savunma Bakanlığına atanmıştı. Bütün bunlara rağmen, Papandreu'nun ve eşi Liani'nin çok güvendiği bilinen Çohacopulos, müteveffa başkanın politikalarını eleştiregelmiş olan Simitis karşısındaki mağlubiyetini bir türlü içine sindirmemiş, ona muhalefetini parti içinde ve dışında şiddetle sürdürmüştür: PASOK'tan ayrılan eski Maliye Bakanı Dimitris Tsovolas'ın kurduğu DIKKI partisi de PASOK'un Simitis'e muhalefet eden kanadını desteklemiştir. Kabine'de Milli Eğitim Bakanlığını üstlenmiş olan Arsenıs'in, parti yönetimine muhalefeti de sürekli olmuş, onu yıpratmak için hiçbir fırsatı kaçırmamıştır. 15.7.97'de Madrid'de Türkiye ile varılan "gerilımi azaltma tedbirleri andlaşmasına", "Yunanistan'ın Türkiye'ye gereksiz tavizler verdiğini" ileri sürerek Simitis'i yerden yere vurması, Arsenis'in sergilediği muhalefet örneklerinden sadece biridir. Demek ki PASOK iktidarı bildiğimiz gibi bir taraftan Türkiye'ye karşı kanlı eylemlerde bulunan PKK'yi el altından beklerken, bu hareketin başını yurtlarında barındırarak başlarına ek "bela" almak istememiş, ancak bu partinln muhalefet kanatı, öcalan'ı, Simitis ve yandaşlarını yıpratmak amacıyla kullanmaya kalkmıştır: Iktidarın iktidar kanadı, öcalan ve PKK lehinde yönlendirılen kamuoyunun lıaskısına uğratılmış, bu orgütün başından kurtulmak konusunda rahat davranamamışlardır. öcalanla ilgıli başarısızlık (yani onun Türkler'e kaptırılması) karşısında Simitis'e yüklenilmiş, ama Simitis'in istifası, 40 gün içinde genel seçim yapılmasını gerektireceğinden ve bu koşullarda oluşmuş bu elverişsiz atmosferde, Çohacopulos ve Arsenis ya da yandaşlarından bir bölümü seçilemeyebileceğinden sadece Dışişleri Bakanı Pangalos, Içişleri Bakanı Papadopulos ve Kamu Düzeni Bakanı Peçalnikos'un istifa ettirilmeleriyle yetinilmiştir. öclan'ın Türkiye'ye getirilmesini izleyen günlerde Nairobi'deki büyükelçılikte kalmış üç kadın yardımcısı bir süre sonra Atina'ya getirılince bunlardan Şemse Kılıç'ın Yunanistan'daki Kanal 5'e yaptığı açıklamalarda kendilerine yardım etmiş, sığınma hakkı vererek Yunanistan'a getirmiş olan Yunan Hükümetini ihanetle suçlaması, kamuoyunu olumsuz etkilemiş, PKK'lilerin kadirbilmezliği olarak yorumlanmış ve Simitis'e yönelik eleştiriler bu nedenle hafiflemiştir. Demek ki öcalan olayını irdelerken Yunan hükümetlerinin Türkiye'yi bölerek çökertmek için PKK'ye sağladıkları destek yanında, daha doğrusu dışında, PASOK yani iktidar partisinin muhalefet kanadının, bu partinin iktidar kanadını yıpratmak için yapmış olduğu manevralan da doğru değerlendirmek gerekır. Yunanistan'a PKK'yi bu güne dek elaltından desteklemekle umduklarına kavuşamamış olduklarını, işin başında gerılla savaşı konusunda deneyimi kısıtlı olan Türk ordusunun bugün dünyanın en iyi gerilla savaşı yapabilen güçlerinden biri durumuna geldiğini anlatmak gerekir. Bu işi uluslararası platforma taşıdıklarında ne olacak? O zaman da merak etmesinler batmaz, bu konudaki isteksizliğimize ve beceriksizliğimize rağmen sağa sola çarpa çarpa uluslararası politlk pazarlamanın ince kurallarını öğrenir hem onlara hem de diğer Avrupalılara gereğlni bildirecek duruma gelırız. ^