Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S 1998 SAYI63.1 11 mucadele yuı ütülüyordu. Şehrin en merkezi ye.Strabonodönemin Tarsus'unubakınnasıl ycrınde, S bin mctıekarelik alan, in^aatçıların, anlatıyor:"...Tarsos'af>elintco,birovadauzaspckiilatorlcrin ıştahııu nasıl kabartmazdı kı... nir. lo'yu (antik kcnt)arastırmak üzereTriptoBırcokengeleragmenka/ıdevamelli. Ka/ılar lemos'labırlıktedolasan Aruos'lulartarafını ı şclııin ^ınıdıkı sevıyesının 5 mctre altında süı dankurulmuştur. Kent, Kyndo %( jimdıki Tarduruldü ve yol ortaya çıktı. sus )nchrilarafındanortası ndan ıkıye böliinmüştiir. VenehirgenvlcrgymnasıonunuyalaYolun ihtişamını. gidipgörmeyınce, 2200 yarak akar." yıl sonra ü/erınde yürünıeyincc, ne kadar etkılı olduğunu anlatınak müınkün değil. 78 Strabon, o dönemin Tarsus'undaki egitim bin yıllık tarihe sahip olan bu sehrin, bundan 2 düzeyinı de şöylc tammlıyor: "Tarsos'da halk bin yıl önce yapı Imışyolu bütiin canlılıgıyla kendini büyük bir »jevkle sadece tclscfeye deayakta. Şehri, şimdiki seviyesinden 5 metre ğil. aynı zamanda genellıklc bütiin öğretım a^afıya bütuııüyle indirmek mümkün olsa, dallarınabağlamı^tıı. Kent.bukonuda Atheyollarıyla,kanali/asyonlarıylabaşkabirTarna'yı vc Alcksandria'yı ve filo7otlarınderslesus ortaya çıkacak. Büyuk bir olasılıkla bıırı vcokullanylaanılanherhangibirycrigeçgünkülarsus'tançok dahadüzenlı vchakımlı bırsehirlcyüzyüzegelinecek. (,'ocukluğumun veilkgenclığimınTarsus'ıında, ( umhurıyel Meydanının yerinde 2200 yıl sonra antik bir yolda yürümenın beniııı için ne anlama gcldığını anlatmak çok zor. Cumhurıyct Meydam'nı her göıüşiimde ıdam edılen Baijbakan Menderes'i anımsardım. Çünkü bizler ilkokul öğrencisiyken Iarsus'ayaptığı bırgeziyi ı/letmek amacıyla bütün okullarC'umhunyet Meydanmdatoplanmıştı. Mendercsbeyaz takıın elbisesiyle gclmis vc o güniin deyimiyle "bir nutuk ırad etmış"ti. Cumhuriyet Meydanının hemen arka tarafına yine o yıllardascb7cvemeyvehali inşa edilmıştı Jjımdı o bına bile Tarsus'un sakil betonlan arasınPapa 'nın haç turizmine açmuk istediği St. Paul Kilisesi.. dabir anıt gibi duruyor. Cumhuriyet Meydanı, bugün artık benim için baska bir anlam ifade ediyor. Mcnderes'tenyüzlerce yıl önce hatip vc Kilikya valisi olan Tarsus'lu Çiçero bulunmu^tu. Sezar, iskender, Kleopatra, Antonius, o dönemin birçok ünlü bilim insanı bu mcydanda yürümüı>ler, tartısmışlarkonuşmuşlardı. Birçoğu da siyasi mücadelelerdc, savaşlarda ya!>amlarını yitirmişlerdi. Mcnderes'in kaderi de onlarla bırleşmişti. W . . .V ı Tarsus'u ıc göre Argoslular, kimine göre Herakmıisine göre Yunan mıtolojisinin eski manlarından Perseus bu şehrı kurduğu lenba/.ıünlüisimlerdi. • sus, zenginiarilıinekaışın.birdevletin nı ortadan kaldırdığı bir geçiş s.ehri olıedcnıylehcpyıkımauğradı. Buncdenıgintarihieserlerınıkoruyamadı.Büyük ı ve felakctlcr nedeniylc, şehırhersefeycnidcnkuruldu. >raküstündeönemlibıryapıolarak,yarıhlcrc kadar varlığı bilincn, surlardan ır 1/ kalmadı. Surlardan arta kalan "Kleı Kapısı" bi/im çpcuklugumuzda, lerdeçok daha sağlam bıryapı iken ba/lıktan, ilgisizliktenparçaparçadöküldü.Tamyıkilmaküzereykenbukezdctarihten anlamayan ellcrdc öyle sözde bir restorasyona uğradı ki, düşman başına. Eski halinden nercdeyse eser kalmadı. F.ngin ve zengin bir tarihin yaşadığı Tarsus'uninsanlan.hepbugeçmiştarihleövündiilcr. Tarsuslularövünüyorduancak Incil'i okuyup St. Paul'ü Tarsus'ta aramaya gelen Hıristiyanlar,hayalkırıkhğıiçinde,doğrudüriist birşey göremeden dönüyorlardı. Şimdi ne yapılacağı uzun tartısmalara ve uluslararası sorunlara ncden olan St. Paul Kilisesi.bizlise öğrencısiyken askcrlik şubesinin ek binası olarakkullanılıyordu. Tarsus'nuntarihideğerinigözlerönüneserecek, gezip görenleri derinden etkileyecek ve bir anlamda kaderini değiştirebılccek en öncmli gelişmc be;j y ıl önce ya^andı. 1W2 yılındaçocukluğumuzunCumhuriyetMeydanındaki Ziraat Bankası yıkılacak ve alanaçok katlıbirotoparkyapılacaktı. Kazılarabaşlandı.otoparkıntemelininatılmasısırasındabazı antik eserlere rastlandı. Selçuk Ünivcrsitcsi ögretimüyesiProf.Dr.LeventZoroğlıı,buluntularabakınca,önemlitarihieserlerleyüzyüze gelineceğıni saptadı. Bu buluntular üzerine, bir grup tarih ve arkeolojigönüllüsününçabasıylaveTarsus'un önemli holdinglerinden Berdan grubunun mali desteğiyle 8 bin metrekarelik Cumhuriyetalanıkazıldı. Bazalttaijlar!akaplı,7nıetre gcnişliğinde, hemen hemcn hiç bozulmamıs., antik bir yol ortaya çıktı. I. Ö. 2. yüzyıldan kaldığı anlaşılan bu antik yol mcydanın bir ucundan diğerine sapasağlam ayakta duruyordu. Balık sırtı biçiminde inşaedilenyolun, altında bugün bile hayrct uyandıracak sağlamlıkta, geniş bir kanalizasyon ve yolun sularını akıtacak logardelikleri vardı. Tarsus, artık tarihiyleortayaçıkan bir şehirdi, tarih kitaplarında sözü edilcn Tarsus, şehrin en merkezi alanında 2200 yıl sonra hemsjehrilerine yeniden merhaba diyordu. Tarsus'ta, bu kazının devamı için yıllardır Kimler yürümüftü? Kazıyıyapangöniillüekiple, bu antik yolda dolaştık. Sonra bir heyecanla tarih kıtaplarını yeniden açtım. Bu yol, Isa'dan önee200'liyıllardayapıldığına veçoku/.unyıllarkullanıldığına göre, kimler bu yolda yürümüşolabilirdi'.'St. Paul, Isa'nın hemen ölümünden sonra Tarsus'tanyolaçıkmıştı. Klcopatra, yine bu tarihlerde Tarsus'a gelmişti. Artık bu yolda Kleopa»ra'nın arabasıyla yürüdüğünühayaledebilirdik. Yoldaki araba tekerleği aş.ndırmalan, ^ e v l e r i ^ü»mimurisiyle^nhedireniyor. bu yolun daha çok arabalarca kullanıldığınıgösteriyor. Yayalar, yolun kcna miştir. l'akat burası diğer kentlerden o kadar farklıdır ki, öğrenmeye düşkün olanlann tümii rındayayalariçinyapılmışkaldırımlardayüyerlilerdir, yabancılarburadamısaf'irkalmak rümüş olmalıydılar. St. Paul, Hıristiyanlığı çğilimınde değildir; ycrliler de burada kalyaymakamacıylaplanlaryaparken,mutlaka maz,onlaröğrenimlerinidışarıdatamamlarbu yoldan geçmişti. St. Paul kuyusu da, zaten kazı yerinin 150 mctre uzağında. Cadde, ken lar ve tamamladıktan sonra da dıs.arıda yaşamaktan hoşlanırlar, pek azı anavatanadöner." tiçiulaşımdauzunbirzamankullanılmış. ArStrabon, 2 bin yıl önceki Tarsus'u böyle ankeolpglar, yoldaki izlere bakarak bunu saptalatıyor. Kimbilirbelkideotaş yolun kenarındıklarını belirtiyorlar. dan elinde kalem, bir ağaç gölgcsınde yazmiijStrabon'un anlattıkları... tı bu satırları. O yolda yürürken tarıhın derinAmasyalı Strabon, Isa'dan önce 64 yılında liklerincdalıpgitmemek mümkün değıl. Tarsus, tarihiyleolduğu kadar darsokakları doğduğuna göre, bu caddenin inşasınin hesüsleyentaşcvleriyleçocukluğumuzdaay*men ardından gelmişti Tarsus'a ders vermc 1ŞMASI .'leştıriyor, kaçırdıkları rengi yerine jrdu. Antonıus için ne bulunmaz nzaral Nereus(deniz dibinde ın) kızlarını andıran, su perıleri gibi ;ariyeler, karşısında durmuş jn içine bakıyorlar. Vücutlarının an da gözünün önünde bir süs du. Dümende de hurılere benzer bır çiçekler gibi narin, çevik elleriyle uverınce, o ipekten donatım hemen >r. Gemiden rıhtım boyuna, gözle neyen bilinmedik bir koku geliyor. şehir halkı onu görmeye, ırmak ia indiği ıçin Marcus Antonius /erinde tahta çıkmış, tek başına ı ıslık çalıyor. Hava bile o gün, an ayrılabilse, gidip Kleopatra'yı ler, tabiatta bir boşluk bırakırdı. Ah '. Mısır'lı. Karaya çıkınca Antonius aldı, yemeğe çağırdı. atra cevabında Antonius'un .ine misafir olmasını rica etti. Bizim \ntonius'un daha bir kadına hayır duyulmamıştır. Tabii on kere traş ndan sonra ziyafete gitti, ne yediyse jözleriyle yedi, bedelini de yüreğiyle •4 (Mılh Egıtım Bak.. Klasiklerinden)