Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERCt Hiç bilmediği bir dünyaya yelken açıyor. Yazar Nazlı Eray'ın bir palet var şimdilerde elinde. Kadınlann. •s dünyası yine egemen resimlerinde. 20 kitaptan sonra durmadan, hızlı hızlı resim yapıyor. Ve kendisini bir mağara ressamı gibi hissettiğini söylüyor. "Çok az bildiğim bu dünyanın gizlerine değmek >! istedim" diyor. îlk kişisel sergisi Ankara'da Dam Sanat Galerisi'nde. kodu Yapan Kadınlar, Portakal Kadınlar, Bir Erkeğin Hayatındaki Iki Kadın, Kısa Bckleyiş^evgilininCîetirdiğillkbahar^'ocukken Gördüğüm Balık, Uyanmak tstemediğim Rüya... Bu tabloların hiçbiri şu ana kadaröykülcrimde yeralmayan kompozisyonlardı." 27 Mart18 Nisan tarihlcri arasında sergilenecekresimlerebirliktebakıyoruz. Nü'ler, portreler, pey saj lar sislerin arasında gerçeküstü bir anlatımın izleğinde karşıhyorlar bızi. Kadınlann dünyası yine egemen resimlerinde. Kadın dünyasının alaycı, ironik, kaprisli, tutkulu, acılı, erotik, gizemli hcr hali, detbrmatif çizgilerin eşliğinde, yarı düşsel bir olgununiçindebeliriyorlar. Içsel anlatımın köklerine varmak isteyişin çabası hissediliyorresminde. Aynıromanlarındakisüreç gibi bir süreci yaşadığım söylüyor Eray.Bilinçaltinın gizlerine saklanan aııılar, karakterler, kahramanlar bu keztuvalin yü/cyinde beliriyorlar. Düşlegerçck arasında anıların, öykülerin içinden, Eray'ın belleğinden.yaratısından bu kez farklı bir malzemcyle yola çıkıyorlar. Öykülerinde sözcüklerin düşünceye dcğip de giy inemediği renkler, gerçeküstübiryaklaşımla Eray'ındünyasındaki fantastik, lirik bir anlatımın pcşine düşüyorlar.öyküleribugünedcklngilİ7ce, Fransızca, Almanca, ltalyanca, Japonca, Çekçe, UrducaveHintçe'yeçevrilen Eray'ı fantastik gerçekçiliğinyetkin bir yazarı olarak tanırken, onu resim dünyasına iten neden ne olabilir? Bunu şöyle açıklıyor "Mösyö Hristo'yu yazdığım, o günlerdeki gibi hissediyorum kendimi. Bu; eve hep aynı yoldan yürümcmck, yolu değiştirmck gibi bir şey..." Eve hep aynı yoldan yürümemck... Eray'ınhayatında sıkça uyguladığı bir yöntem bu.. Bir hayattarzı... 15 yaşında Mösyö Hristoöyküsünü yazarkende,yolunudeğiştirmişti Eray. Arnavutköy AmerikanKızKoleji'ndeöğrenciydibu ilk öyküyü yazarken... Mösyö Hristo kaleminin ucunda belirdiğinde, oturduğu apartmanın kapıcısının yüzü yansıdı kâğıda. Mösyö Hristoböylece tanıdık biryüz olarak karşıladı onu. Tanıdık, bildik o yüzün arkasından gizlenen özgürlük tutkusunu sczdi. Tuhaf bir şekilde, yaşam deneyimlerindcn uzak genç yüreği, uçurmak istedi Mösyö Hristo'yu Kuledibi'nden Pera'ya doğru... Hristo havalandı kuş oldu, kanat açtı gökyüzüne. O kuşun özgürlüğündc hıssetti kendini. Kalemikanatlaradeğdi böylece. Kalcminin sihriydi Mösyö Hristo'ya kanatlannı çırptıran.. Yüreği kuşun yüreğiyle, Hristo'nun özgürlük tutkusuyla bir attı gökyüzünde. Kalemi ıse hiç durmuyordu. Dursa kuş gökyüzünden betona çakılacaktı. Ama ya gerçek? İnsan kuş olup uçabilir miydi1? Delice bir öyküydü yazdığı.. Ama hayallcı vardı gözardı edemediği. Düşlerin vazgeçilmez izleklerindenbiri değil miydi uçmak" Kafada,beyinde,yürekteyaşanılanlarbelk deenbüyükgerçeklerdi.Uçsakurtulabilirdi! Ama insannekadardüşlerinesığınabilir' Ya gerçekler, ya geride bıraktıklan? Kuş anidcn pike yaptı gökyüzünde. Karısı Marim beklemekteydi Mösyö Hristo'yu evinde Uçmak,kaçmak,kurtulmakistemekbiranlık arzuydu. Hepsi bu... Hikâye bitmişti iştc. Şimdi iş; bu öyküyi okulun Edebiyat Kulübü'nün kapısının al tından atmaya kalııyordu. Yazdığı öyküyi beğcnmişti beğenmesine amayabeğenmez lerse, ya delice bulurlarsa... Tedirgin ve ür kekti yüreği. Fantastik gerçekçiliğinnede mek olduğunu bile bilmiyordu o yaşlarda Gerçeküstü anlatımın damanndan giriş yap mıştı genç bir yaşta ama bu öykünün hayatı nı değiştireceğinden habersiz, çekine çekint kapının altından içeriye attı zarfı. Öykünüı altına yine de özgüvenini kaybetmeyerel imzasını atmıştı. Sonra kulüptcn hızla uzak Eve aynı yoldan yüriimemek... NEVİN ÜNALIN Madam Angel ölmüs.! Nasıl olur, Faruk Bey'tn kansı Angel mi! Neden ölmüş? Frej Apartmanf nın üst katından kendini atmışlZavallı kadın, Faruk Bey 'inölümüyle geçirdiği depresyon yüzünden, varisleri tarafından tımarhaneye kapatılmak istenmiş. Herhalde dayanamadı bu acıya, yazık çokyazık! Tüm bu konuşmalar Şişhane Yokuşu'nun köşesindeki Frej Apartmanı'nayakınturşucu dükkânında geçiyordu. Çocuk yüreği ölüm olgusunu ilk kez o zaman algıladı. Demek Frej Apartmanı'ndayaşayan sosyetenin gözbebeği, güzel Madam Angel ölmüştü. Üstünde siyah okul önlüğü ile öylece kalakalmıştı dükkânda. 8 yaşındaydı henüz. Takvim 1953yılımgösteriyordu. Yıll 998. önündeşövalc. Elinde spatula. Paletinde onlarca renk.. Oecenin ilcrleycn bir vaktinde, yaptığı resmin içersinde belli belirsizbiryüz.Solgunbirkadın.Uçukyeşil benzi birölüyü andınyor. Yüzünüdaha renklendirmek istiyor portrenin ama olmuyor. Aynı yazmışolduğuöykülerdeki gibi yavaş yavaş. bclirenkarakterkaışıçıkıyorbuisteğe. Spatulayla yüzünün hatlannı ortaya çıkardikça tanıdık, hayatının içinden bir insan olduğunu algılıyor. Kim bu? "Madam Angel bu kadın!" Yaşadığı hayatın icinden birkarakterle yüzyüze gelmck oldukca şaşırtmış. Eray'ı. Ankara Dam Sanat Galerisi'nde gerçekleşen, ilk kişisel resim sergisiyle ilgili konuşurken, oldukça heye canlı.."Yolunbaşındayım,biliyorumcesurca, hiç bilmediğim bir dünyaya yelken açtığımıbıliyorumbilmesine ama bu çok az bildiğim dünyanın gizlerine değmek istedim. Kendimi bir mağara ressamı, naifbirressam olarak hissediyorum. Yine romanlanmda, öykülerimdeolduğu gibi hızlı çalışıyorum. Zaten çalıştığım akrilik malzeme yavaş çalışmamı önlüyor. Ama resimde vardığım her olgu beni şaşırtıyor, hcyccanlandırıyor ve kendine çekiyor. "Madam Angel", romanlanmda olmayan bir karakterdi, yaşadığım hayatın içinden bir kişiydi, unuttuğumu sandığım." Öykülerindeki kahramanlar girecek mi, daha sonra? "Belki, bilmiyorum ama şu anda gerçekleştirdiğim resimler, kendi kahramanlarını yaratıyor. Josephine Baker, Dedi